Ölümlü Trafik Kazasında Ceza Davası

Merhabalar

Öncelikle olayın akışı hakkında bilgi vermek istiyorum.
Yaklaşık 1 hafta kadar öncesine kadar bölgesel gündemi oldukça meşgul eden bir ölümlü trafik kazası meydana geldi.
Trafik kazasına karışan şahısların ikisi de aynı motorlu araçtadır.Bu kişiler evli çifttir ve kaza sonrasında şoför olmayan eş hayatını kaybediyor.Kaza meydana gelmeden önce eşler,nezih bir restoranda yemeklerini yiyor ve sürücü alkol alıyor.Ardından,gece 24 sularında eve dönüşte alkolün de etkisiyle virajı alamayarak araçla takla atıyorlar.Şoför,emniyet kemerini takıyor fakat diğer yolcu emniyet kemerini takmıyor.Ceza hukuku bakımından,ceza genel dersinden öğrendiğim kadarıyla YTCK md.22/6 'da belirtildiği gibi ''...ailevi durumu bakımından,artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez.'' durumuyla bağdaşabilir mi? Aynı fıkranın devamında ''...bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir'' ifadesi de geçiyor.Alkollü araç kullanarak ölümlü kazaya yol açmak, Yargıtay 'ın bir kararında olası kast durumu olarak öngörülmüş ve değerlendirilmiş.Şu halde,eşinin alkollü araç kullanarak ölümüne sebep veren ve kendisi de ölümden dönen kişi hakkında, olası kast ile taksir,bilinçli taksir durumları değerlendirildiğinde öngörümüz nasıl olmalıdır?
Ayrıca YTCK md. 34/2 'de belirtilen ''İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz'' ifadesinde olduğu gibi iraden alınan alkol neticesinde meydana gelen fiili ve olayı bu madde ile de bağdaştırabilir miyiz? Maddelerin yarışması söz konusu mudur? Ceza dersinde hocalarımız, bu tip taksirli adam öldürme durumlarında maktülün 1. derecede akraba olması ,kişinin çektiği acı ve ızdırap sebebiyle ceza verilmemesini gerektirdiğini söylemişlerdi.Fakat somut olayımızda alkol var ve alkol,olay açısından ağırlaştırıcı sebep midir? Olayı soruşturan Savcı,2.kez ifade almak istiyor failden.Kendimi ceza alanında geliştirmek adına bu olayı çözümlemek istiyorum.Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

selam ,
bir defa trafik kaza tespit tutanağını görmemiz gerekir. trafik kurallarından hangisi ihlal edilmiş ve ne şekilde. sürücüdeki alkol oranı nedir? alkol ölçümü kazadan ne kadar sonra yapılmış?

aktardığınız kadarıyla somut olayda bilinçli taksir yok. ancak alkol oranı ortalamanın üzerindeyse bilinçli taksir düşünülebilir.

karayolları trafik yönetmeliği der ki "Alkollü olarak ölümlü ya da yaralamalı trafik kazasına neden olunması halinde ağır kusurun varlığı kabul edilir.

savcının dava açacağı muhakkak. ancak elbette mahkeme tck 22/6'yı uygulamak için varını yoğunu ortaya koyacaktır. tck 34/2'nin olayla ilgili olduğunu sanmıyorum.

Ayrıca Tck-nın 179. maddesine göre her halükarda Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçundan ceza alacaktır. Çünkü tehlike suçlarında netice aranmaz, gerçi burada netice oluşmuş ama. Bu maddeden yargılanacaktır. Virajı almasına engel olarak kadar alkol aldıysa muhtemelen ceza alacaktır. Ama işin garibi şoförün emniyet kemeri takıp eşinin takmaması.

Kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmesi durumunda biliçli taksir söz konusu olur. Olası kastın uygulanması bana göre mümkün değil. Bilinçi taksirin verlığı yada yokluğuna göre 22/6. madde ilk cümleden yada 2. cümleden yararlanırsınız.

Şoförün aldığı alkol oranına göre cevabımız değişir. Eğer alkol oranı yüksekse bilinçli taksirle yargılanır. Fakat kişi eşi olduğu için tabiki hakimin takdiri sanıktan yana olacaktır ama alkol oranı yüksekse kişi ceza alabilir. Fakat yine de bizim söylediklerimiz olayın yüzeysel anlatımlarının yorumlarıdır. Mahkemede daha hummalı bir çalışma olacaktır.34/2 nin bende uygulanacağını sanmıyorum. Saygılarımla...

Öncelikle, şoforün aldığı alkolün boyutuna (promiline) bakmak gerekir. Eğer aldığı alkolün boyutu, emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare etmesine engel olacak boyuttaysa, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçundan ceza alması muhtemel olacaktır. Dolayısıyla, "helhalükarda", "mutlaka ceza alacağktır" gibi ifadelerden kaçınmak gerekir. Bu suçun takibi şikayete bağlı değildir. karayolları trafik yönetmeliğinde; alkollü olarak trafik kazasına neden olunması halinde, ağır kusurun varlığı kariten kabul edilmiştir. Dolayısıyla, TCK m.22/6 taksirli (5237 syaılı tck da basit-bilinçli taksir ayrımı kaldırılmıştır)hareket sonucuna bağlanmış bir imkandır. Bilindiği gibi taksir;Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Burda, şofor, o kadar dikkatli ve özenli ki, emniyet kemerini dahi takmış. Dolayısıyla, olayımızda, taksirden söz etmek zordur. Şoforün davranışı, kanatimce olası kast tanımına daha çok uymaktadır. Zira, şofor alkollü bindiği aracın kaza yapacağını ve yanındaki hanımının yaralanabileceğini veya ölebileceğini yani suçun kanunî tanımındaki unsurlarının gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiilinde ısrarcı olmuştur. Netice olarak, şofor, olası kastla adam öldürmeye sebep olmuştur. Bu durum cezayı gerektirir. Ancak, hanımının ölmüş olması nedeniyle verilecek ceada hafifletici neden olabilecektir. Ayrıca, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dahi ceza alması muhtemeldir.(promilin boyutuna bakmak iktiza eder).

Tıpkısının aynısı bir olay, bizim hukuk bürosuna gelmişti. Ceza avukatı olarak dava ön araştırması ve değerlendirmesini bana verdiler. Sadece alkol gündemde yoktu. Alkol kanımca durumu olası kasta sokar. Benim olayımda taksir dolayısıyla kesinlikle 22/6 uygulanması gerekir değerlendirmesini yaptım. Fakat 22/6 da bahsi geçen akrabalar sınırlı sayıda olup eş ve 1. derece akrabaları kapsar. Ayrıca kazada emniyet kemeri takanın ölmemesi, ölen kişinin ise emniyet kemeri takmaması ölüm ile kaza arasındaki illiyet bağını kestiğinden sürücünün ölümden sorumlu tutulamayacağı yönünde savunma taslağı hazırladım. Buna ilişkin epey içtihat derledim. Son olarak şu ictihadı bir inceleyin, çok ilginç bir karar. Ben burada da 22/6 nın uygulanması gerektiği kanaatindeyim. Fakat Mahkeme, Yargıtay ve tarafların gözünden kaçmış maalesef. (kardeşini sincap sanıp öldürmüş, çok acayip ilkelerden yargılama usullerinden bahsediliyor)
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2008/1-150
K. 2008/192
T. 15.7.2008

22/6 taksirli suçlarda uygulanmaktadır.Alkolün olması halinde C.Savcımız hemen bilinçli taksire olayı sokmaktadır.bilinçli taksir kasta yakın bir yoğunluk taşıdığından dolayı bence burada madde hükmü uygulanmaz.ancak diğer hafifletici nedenler ve diğer maddeler tam manasıyla uygulanır ve az ceza alması sağlanabilir. bende aynı davayı yaşadım ancak alkol yoktu. Sağolsun sınıf arkadaşım hakime hanım bütün ısrarlarımıza rağmen bu maddeyi uygulamadı ancak yargıtay güzel bir bozma göndermişti.Eski yasamıza göre girdiğim bir davada müvekkilim alkollü olmasına ve 2 ölü olmasına rağmen aldığı alkolün araç sürme yeteneğini kaybettirmediğinden dolayı beraat kararı almıştık.