Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davadan Feragat (HUMK.m.91 vd.) Taraf Teşkili Sağlanmadan Mümkün müdür?

Yanıt
Old 15-02-2007, 09:15   #1
Av.Turhan Demiroğlu

 
Önemli Davadan Feragat (HUMK.m.91 vd.) Taraf Teşkili Sağlanmadan Mümkün müdür?

Merhaba arkadaşlar;
Dün açılan bir davadan, bugün -henüz tebligatlar gerçekleşmeden, taraf teşkili sağlanmadan, davalının davadan haberi olmadan- feragat mümkün müdür? Mutlaka davalıya dava dilekçesinin tebliği gerekli midir?
İlgileriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Old 15-02-2007, 10:44   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 1980/405

K. 1980/2039

T. 10.4.1980

• HATA ( Davadan feragat )

• DAVADAN FERAGAT ( Hata )

818/m.23

1086/m.91


ÖZET : Davacının davasını fesih davası olarak değil de tekrar ikinci defa tescil davası olarak açması feragatin rıza fesadıyla malul olduğu iddiasını dinlemeye engel değildir. Çünkü açılan tescil davası içinde feragatin geçersizliği isteği de bulunmaktadır. Bu nedenle olayda kesin hükmün varlığından söz edilemez. DAVA VE KARAR : Davacı İstanbul Yedinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 978/246 sayılı dosyası ile davalı aleyhine satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davası açmış, henüz tensip yapılıp duruşma açılmadan davacı 19.4.1978 günlü dilekçeyle davalı ile anlaştığından davadan vazgeçiyorum demiş, mahkemede bu dilekçeyi karşı tarafa tebliğe dahi göndermeden evrak üzerinden feragat sebebiyle davayı reddetmiştir. Davacı vekili o dosyaya verdiği 22.6.1978 günlü dilekçesinde müvekkilinin davalıyla anlaşma ihtimaline binaen davadan vazgeçtiğini, ihtiyati tedbir için depo edilen teminatın iadesini istediğini ifade eylemiştir. Gerek davacı asilin gerekse vekilinin bu beyanları karşısında feragatın davalı ile anlaşma ihtimali nedeniyle olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının ikinci davada iddia ettiği gibi tapu işleminin yapılacağı beyanı ve sözü üzerine bu vazgeçmenin vaki olması mümkündür. Feragatın hata, hile, ikrah ile yapıldığı iddiası ayrı bir dava konusu olabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü olmadığı gibi, doktirinde buna imkan vermektedir. Örneğin Prof. İlhan E. Postacıoğlu'nun 1975 baskılı Medeni Usul Hukuku Kitabının 481 - 482, Prof. Dr. Baki Kuru'nun 1974 baskılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kitabının 559, Prof. Dr. Necip Bilge - Doç. Dr. Ergun Önen Medeni Yargılama Hukuku Kitabının 353. sayfasında aynı görüşü doğrulamışlardır. Davacımız davasını fesih davası olarak değilde tekrar ikinci defa tescil davası olarak açması feragatın rıza fesadıyla mal–l olduğu iddiasını dinlemeye engel değildir. Çünkü açılan tescil davası içinde feragatın geçersizliği isteğide bulunmaktadır. Bu nedenle olayda kesin hükmün varlığı söz konusu olmadığından işin esası incelenip taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
yarx
Old 15-02-2007, 10:47   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Av.Turhan Demiroğlu,

Yukarıda verdiğim kararı Baki Kuru'nun kitabında gördüm. Kitabı incelerseniz, Baki Hoca'nın taraf teşkili sağlanmasa da evrak üzerinden inceleme ile feragat hakkında karar verilebileceği görüşünde olduğunu göreceksiniz. Yani, Baki Hoca, ( yine ) Yargıtay'ın görüşüne katılmıyor.

Saygılar.
Old 15-02-2007, 10:56   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Yılmaz,

Sunduğunuz yargıtay kararının konuyla nasıl bir alakası olduğunu anlamadım.

Feragat hususu karşı tarafın kabulüne bağlı bir husus değil. Yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir.Htta ilk oturumda feragatin sunulması daha uygun olur.Bunun için taraf teşkiline falan gerek yoktur.
Old 15-02-2007, 11:01   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.korayad,

Bir sonraki mesajımda da belirttiğim gibi, karar, Baki Hoca'nın kitabında örnek olarak verilen bir karardır. Baki Hoca, feragatin karşı tarafa tebliğ edilmeden evrak üzerinden inceleme yapılmış olması konusu ile ilgili olarak bu kararı örnek göstermiş, ben de aynen aldım.

Ancak, bir sonraki mesajımda da konuyu kitapta ele alındığı biçimiyle aktarmaya çalıştım.

Saygılar.
Old 15-02-2007, 11:35   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Feragat karşı tarafın ve Hakimin kabulüne bağlı işlemlerden değildir. Tek taraflı bir usulü işlemidir. Davayı sona erdirir, usulün 95 inci maddesine göre kesin hükmün sonuçlarını oluşturur.

Hakimin kararı durumu tespit etmek ve harç ve yargılama giderlerini düzenlemekten ibarettir. Bu durumda feragat ile sona eren bir davanın duruşma günü beklenerek uzatılmasının bir anlamı bana göre kalmaz.

Duruşma günü tayini istenmediği , tayin edilmişse tebligattan sarfınazar edildiği bildirilir. Tebligat gideri verilmişse geri verilmesi talep edilirse, duruşma günü tayin edilmeden ve karşı tarafa tebligat yapılmadan feragat nedeniyle ret kararı verilebileceğini düşünüyorum. ( Örneğin bir kızgınlık anında verilen boşanma davası dilekçesi ile ilgili bu gibi durumlara uygulamada rastlanabiliyor)

Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 1984/2810

K. 1984/3588

T. 21.5.1984

DAVA :
Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı davalının aleyhine giriştiği 1.300.000 Tl.sı icra takibine karşı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı iddianın varit olmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece ihtilafın bu davadan sonra davalıya Asliye ticaret mahkemesinde açılan davada ve kesinleşen hükümle çözümlendiği davanın konusu kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş kesinleşen vekalet ücreti verilmiş masraf paylaştırılmış hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı asilin 22.4.1977 tarihli 25.5.1977 havale günlü davadan feragat dilekçesi dosyaya konulmuştur. 15.10.1977 günlü dilekçesiyle de feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmediği gerekçesi ile feragattan vazgeçtiğini bildirmiştir. Davacı vekili de 15.11.1977 tarihli celsede feragata ilişkin dilekçelerdeki imzaların müvekkiline ait olduğunu doğrulamıştır. Humk.nun 93. maddesine g
öre feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. 2494 sayılı kanunla 93. maddede yapılan değişiklikle feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği davanın uzamasından başka sonuç doğurmadığından tebliğ hususu madde metninden çıkarılmıştır. Çünkü feragatın sonuç doğurması karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Bu değişiklik 18.8.1981 tarihinden önce mevcut dava ve işler hakkında da 2494 sayılı kanunun geçici "e" bendi uyarınca uygulanır. O halde davanın feragat nedeniyle reddine ücreti vekalet ve mahkeme masraflarının da feragatın işin esasanı girişilip girişilmemesinden önce yapılıp yapılmadığı belirlenerek hasıl olacak duruma göre tesbitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, 21.5.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-02-2007, 11:55   #7
Defne Elif

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Ben feragat konusunda bazı ayrık durumların olduğunu anımsatarak konuya girmek istiyorum.Genel olarak feragatın tek taraflı beyan ile sonuç doğurduğu herkesin bilgisi dahilindedir.Ancak bazı durumlarda (örn:Yargıca karşı açılan tazminat davaları,ortaklığın giderilmesi davaları,iflas davaları,çekişmesiz yargıya ilişkin davalar-vesayet gibi-,bir de HUMY 320 de belirtilen sahtelik iddiası ile ilgili davalarda tek taraflı feragat davanın sonuçlanması için yeterli olmuyor.Saygılarımla.Cavit Tuna
Old 15-02-2007, 15:34   #8
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Kamu düzenine ilişkin davalar hariç ( örneğin iş mahkemelerinde görülmekte olan hizmet tespiti davası ) tek taraflı olarak davanın her aşamasında davadan feragat mümkündür. Feragat karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gib,i feragat iradesinin mahkemeye bildirilmesi anında kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
Old 15-02-2007, 15:36   #9
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Sonuçları kamu düzeni ilgilendiren davalar demek istemiştim.
Old 15-02-2007, 17:06   #10
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

sayın meslektasım feragat konusunda gorus bıldıren meslektaslarıımın dusuncelerıne aynen katılmakla beraber bır sey eklemek isterim dava acarken odemıs oldugunz harcıda gerı alabılırsınız bıldıgım kadarı ıle mahkeme mal mudurlugune yazı yazıyor ama altı ay bır sene sonra odeme yapıllıyor ...ıyı calısmalar
Old 01-06-2008, 16:26   #11
ışk

 
Varsayılan

karşı tarafın vekili varsa ve kaybedilmesi muhakkak bir dava ise feragat halinde ödenecek vekalet ücretini hesaplayıp iade edilecek harç ile ödenecek vekalet ücretini hesaplanmalı.
Feragat halinde harç geri alınacak ama vekalet ücreti ödenmesi sözkonusu olacak.
Vekalet ücreti iade alınacak harçtan fazla olacağından davayı takip etmemek daha ehven görünüyor
iyi günler
Old 01-06-2008, 16:29   #12
ışk

 
Varsayılan

karşı tarafın vekili varsa ve kaybedilmesi muhakkak bir dava ise feragat halinde ödenecek vekalet ücretini hesaplayıp iade edilecek harç ile ödenecek vekalet ücretini hesaplanmalı.
Feragat halinde harç geri alınacak ama vekalet ücreti ödenmesi sözkonusu olacak.
Vekalet ücreti iade alınacak harçtan fazla olacağından davayı takip etmemek daha ehven görünüyor
iyi günler[/quote]
Old 01-06-2008, 20:14   #13
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Vekalet ücreti iade alınacak harçtan fazla olacağından davayı takip etmemek daha ehven görünüyor
Muhataba tebliğin ulaşmamış ve davadan muhatabın haberinin de olmaması gerekir. Bir şekilde dava açıldığından haberdar olan davalının vekilince "Biz davayı takip ediyoruz, davacı davadan feragat etmiştir. Feragat sebebiyle davanın reddine karar verilsin" denilmişse, davayı takip etmemiş olmanın yararı olmaz. Feragat nedeniyle davanın reddine deliller toplanmadan karar verildiği için de vekalet ücretinin yarısına hükmolunacaktır.
Saygı ile.
Old 02-06-2008, 17:49   #14
ışk

 
Varsayılan

dava takip edilmediğinde karşı taraf vekiline davayı takip edip etmediği sorulur. Eğer takip ederse davanın masraflarını karşılar ve davayı takip eder.
davayı takip etmediğinde feragat etmiş sayılmaz.Davayı takip etmemekle feragat farklı hukuki müesseselerdir.Feragat davaya son veren bir taraf işlemidir.Dava takip edilmediğinde ise dva müracaata kalır tabii karşı taraf veya vekili kendileri davayı takip etmek istemediğini bildirirse
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İhalenin Feshi- Temyiz- Davadan Feragat Seyda Meslektaşların Soruları 36 13-05-2022 16:28
Vasıyetnamenin Tenfızı mümkün müdür? ad-hoc Meslektaşların Soruları 1 22-01-2007 17:19
Yeniden tanık dinletebilmek mümkün müdür? ruze Meslektaşların Soruları 3 28-11-2006 20:09
Tenfiz de cayma mümkün müdür? Brusk Meslektaşların Soruları 2 14-03-2006 17:07
Davadan Feragat Melahat Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 21:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07155490 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.