Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

icra satışından alınan menkullerde istihkak iddiası

Yanıt
Old 31-03-2009, 13:23   #1
avturker

 
Varsayılan icra satışından alınan menkullerde istihkak iddiası

Her ikisi de müvekkilim olan bir çift boşandı, kadın İstanbul a çocuklarının yanına gitti. Daha sonra ailevi bir sorun için tekrar buraya dönmüş ve eski evinde kalıyormuş. Bana ailesinin boşanmasına karşı çıktığını sorun yaşadığı için yanlarına gidemediğini söyledi. Kendisi kalırken eski eşi de evdemi bilmiyorum.
Eski kocanın borcundan dolayı eve hacze geliniyor. Haciz yapılıyor ancak kadın bu malların kendisinin olduğunu ve boşanmış olduklarını zapta yazdırıyor.
Evdeki eşyaları 1989 yılında yine kocasının borçlu olduğu bir dosyada ihaleye girerek almış. Boşanmadan sonra evdeki eşyaları almak istese dahi koyacak yeri yok.
Benden istihkak davası açmamı istiyorlar.
Fikirlerinizi alabilirmiyim, şimdiden teşekkürler.
Old 31-03-2009, 18:46   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY
21. Hukuk Dairesi.
26.2.2004 T.
E: 2003/10427, K: 1637
Özet: Davacı eş ile davalı diğer eşi karı koca iken boşanmış olmalarına rağmen aynı evde birlikte oturmaya devam etmelerinin, boşanmanın «muvazaalı» (alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik) olduğunu göstereceği, muvazaalı boşanmanın alacaklının takip hukukundan kaynaklanan haklarını etkilemeyeceği, bu durumunda İİK. 97/a uyarınca «mülkiyet karinesi» borçlu yararına olacağından, haciz yapılan yerde bulunan taşınırların borçluya ait sayılacağı- Uyuşmazlık; alacaklının İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı, 3. kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
Davalı 3. kişi; 15.8.2001 tarihinde yapılan haciz sırasında; «borçlu eşi Rüştü Sinan Sırt'tan boşandığını ve ev eşyalarının kendisine ait olduğunu» beyan ederek; istihkak iddiasında bulunmuştur.
Boşanma 23.10.1992 tarihinde anlaşmalı olarak yapılmış; boşanmadan yaklaşık 5 yıl sonra 5.12.1997 tarihinde düzenlenen bonoda borçlu haciz adresini adres olarak göstermiş, ödeme emri 15.9.2001 tarihinde aynı adreste bizzat borçluya tebliğ edilmiştir. Haczin yapıldığı apartman yöneticisi ve görevlisi tanık olarak verdikleri ifadelerde «borçlu ve davacının birlikte oturduklarını» beyan etmişlerdir. Tüm bu maddi ve hukuki olgular karşısında; boşanmanın alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik muvazaalı olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan; davalı tarafından mahkemeye delil olarak sunulan 23.5.2001 tarihli kira sözleşmesine göre; dava konusu ev eşyalarının ev sahibi Binnaz Kum'a ait olduğu; davalı 3. kişi tarafından kiralandığı, davalının ileri sürdüğü mülkiyet hakkının kendisine değil; kiralayan şahsa ait olduğu belirtilmektedir. Bu nedenlerle; davacı alacaklının davasının kabulü gerekirken aksi düşüncelerle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 21. H D. 2.3.2004 T. E: 2003/11012, K: 1860 II- Dava konusu ev eşyalarının 4.6.2002 tarihinde davalı 3. kişi ve borçlunun anlaşmalı boşanmaya rağmen birlikte oturdukları evde haczedildiği, İİK'nun 8. maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağı içeriğinden açıkça anlaşılmaktadır. Nitekim, haciz yapılan dairenin bulunduğu apartmanın güvenlik görevlisi ve temizlik işçisi borçlunun yarım saat önce işe gittiğini beyan ederek, oturduğu dairesini göstermişler ve haciz tutanağını da imzalamışlardır. Her ne kadar anılan bu kişiler, duruşmada davalı 3. kişi ile borçlunun ayrı yaşadığını beyan etmişlerse de mahkemece, tanıkların beyanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. Öte yandan, haciz mahallinde, 7.6.2002 tarihli düğüne ilişkin borçlu ve eşine hitaben yazılmış davetiye bulunmuş ve hacizden sonra kapı çıkışında borçlu adına çıkarılan Haziran ayı aidat listesi görülmüştür. Bunların dışında, S. İletişim A.Ş.'nin cevabi yazısında, borçlunun boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra 26.11.2000 tarihinde üye olduğu ve ikametgah adresi olarak da haciz adresini bildirdiği belirtilmiştir. Ayrıca, haciz yapılan dairenin 2000-2002 yıllarına ilişkin bazı aidat ve su bedellerinin borçlu tarafından Finansbank'ta bulunan apartman yönetimine ait hesaba yatırıldığı, söz konusu bankanın gönderdiği dekont ve ekstrelerde görülmektedir. Boşanmış olmalarına karşın birlikte yaşamaya devam eden eşlerin boşanmaları danışıklı sayılır ve alacaklının haklarını etkilemez. Bu halde, İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup, yasal karinenin aksini ispat yükü istihkak iddiasında bulunan 3. kişiye aittir.
İcra müdürlüğünce İİK'nun 96 ve 97. maddelerine göre işlem yapılması gerekirken, hatalı işlem sonucu alacaklının İİK'nun 99. maddesine göre dava açmak zorunda bırakılmış olması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. Diğer bir anlatımla, haczedilen eşyaların mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ileri süren 3. kişinin bu iddiasını doğrulayacak kanıtları göstermesi gerekir. Davalı 3. kişi tarafından ibraz edilen iki adet faturadan bir tanesinde yer alan eşyaların ayırt edici özellikleri yazılı olmadığı gibi, diğer fatura da haciz tarihine yakın bir tarihi taşımaktadır. Kaldı ki, faturalar istenilen kişi adına düzenlenmesi her zaman mümkün olan belgelerden olup, başka güçlü delillerle desteklenmedikçe yasal karinenin aksini kanıtlamaya yeterli olmayacağı Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları gereğidir. Diğer taraftan, dinlenen davacı tanıklarının anlatımları inandırıcı ve hükme dayanak alınacak nitelikte olmadığından yasal karinenin aksini ispata yeterli değildir. Hal böyle olunca, davanın kabulü gerekirken yanlış değerlendirme sonucu reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Old 01-04-2009, 11:50   #3
Noyan Yiğit

 
Varsayılan

Sayın avturker bence siz hiç boşanma olayına girmeden davanızı 1989 yılında başka icra dosyasında yapılan ihalede evdeki eşyaları satın almasına dayandırınız. İhalede satın almış olması nedeniyle evdeki eşyaların mülkiyeti ihalenin kesinleşmesinden sonra artık müvekkilinize aittir. Haciz sırasında müvekkiliniz eşyaların kendisine ait olduğunu zapta yazdırmış ise zaten icra dosyası istihkak iddiası hususunda bir karar vermek üzere icra hakimliğine gönderilecektir.Tabii ki burada icra iflas kanununun 96-97-99 ncu madde hükümleri önemli.İcra memuru bu maddelerden hangisini gözönünde bulundurmuş ise değişik prosedürler var biliyorsunuz. Buna göre davayı ya siz, ya alacaklı açacaktır. Davayı siz açmak durumunda iseniz yukarıda da arzettiğim gibi boşanma olayını hiç girmeden, ihalede evdeki eşyaları satın aldığınız üzerinde durararak davanızı açınız. Dava sizin lehinize sonuçlanacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
istihkak iddiası iik.99 burakcak Meslektaşların Soruları 4 08-08-2008 22:21
istihkak iddiası me_as Meslektaşların Soruları 2 21-03-2008 18:28
istihkak iddiası acan49 Meslektaşların Soruları 1 17-03-2007 18:29
istihkak iddiası ve istihkak iddiasının reddi evora Hukuk Soruları Arşivi 1 23-02-2007 02:41
hacizde istihkak iddiası preator44 Hukuk Soruları Arşivi 2 11-08-2006 17:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03528690 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.