Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İTM Şikayet Davasında İlamlı İcrada Takibin Durdurulmasına Karar Verebilir mi?

Yanıt
Old 15-11-2006, 18:54   #1
advokat34

 
Varsayılan İTM Şikayet Davasında İlamlı İcrada Takibin Durdurulmasına Karar Verebilir mi?

Merhaba. Bir belediye işçisinin, iş hukukundan doğan hakları mahkeme kararıyla hüküm altına alınınca ve buna dayalı ilamlı icrada, yapılan haciz sonucu borçlu belediyece 'kamu mallarının haczedilemezliği' kuralına dayalı olarak İTM'de açılan şikayet davasındaki ihtiyadi tedbir talebine, mahkeme bu gerekçeyle ilamlı icranın İİK.22 gereği takibin geçici durdurulmasına karar verebilir mi? Bu konudaki görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum.
Old 15-11-2006, 20:47   #2
özgür

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/3635
K. 2002/4554
T. 6.3.2002
• DEVLET MALI NİTELİĞİ VE HACZEDİLEMEZLİĞİ ( Devlet ve Üniversite Hastanesine Ait Döner Sermayeleri ve Bunlardan Doğan Taşınır ve Taşınmaz Mal ve Haklar )
• DÖNER SERMAYEYE AİT MAL VE HAKLAR ( Haczedilemezliği )
• HACZEDİLEMEZLİK ( Üniversite ve Hastanelere Ait Döner Sermaye Kapsamındaki Mal ve Hakların Kamu Malı Niteliği )
• KAMU MALLARININ HACZEDİLEMEZLİĞİ ( Üniversite ve Hastanelere Ait Döner Sermaye Kapsamındaki Mal ve Hakların Kamu Malı Niteliği )
1050/m.2
ÖZET : Üniversite Hastaneleri ve Devlet Hastaneleri; Devlet Mallarının hizmet malları ayrımında, kamu hizmeti ile yakın ilişkisi bulunan kurumlar kapsamında sayılmaktadır. 209 Sayılı Kanun Hükmünce kurulan, öz sermayesi tümüyle devlet tarafından karşılanmış döner sermayeler ve bunlardan üretilmiş olan taşınır taşınmaz mal ve haklar aynı Kanunun 3. maddesi uyarınca belirli bir kamu hizmetinin devamlılığına tahsis edilmiştir. Kuruluşun yaşaması bu sermaye ile mümkündür. Açıklanan bu ilkeler gözetildiğinde somut olaydaki haczedilmezlik şikayetinin kamu düzeni ile ilgili görülmesi nedeniyle ve İ.İ.K.'nun 16/2. maddesi gereğince süreye tabi değildir. O halde, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Üniversite Hastaneleri ve Devlet Hastaneleri; Devlet Mallarının hizmet malları ayrımında, kamu hizmeti ile yakın ilişkisi bulunan kurumlar kapsamında sayılmaktadır. Devlet Mallarının neler olduğu 1050 sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilmiştir.

Devlet Malları, gerek kamu hizmetlerine doğrudan tahsis edilmiş bulunan, gerek temin ettiği ekonomik ve sosyal menfaatler dolayısıyla yararlanılan bütün mallardır. Maliye Bakanlığı ve Sayıştay'ın denetiminde olan sarfiyat için işlem kolaylığı sağlamaya matuf ayrıcalık, onun Devlet Malı olmaktan çıkarıldığı anlamına gelmez.

209 Sayılı Kanun Hükmünce kurulan, öz sermayesi tümüyle devlet tarafından karşılanmış döner sermayeler ve bunlardan üretilmiş olan taşınır taşınmaz mal ve haklar aynı Kanunun 3. maddesi uyarınca belirli bir kamu hizmetinin devamlılığına tahsis edilmiştir. Kuruluşun yaşaması bu sermaye ile mümkündür. Açıklanan bu ilkeler gözetildiğinde somut olaydaki haczedilmezlik şikayetinin kamu düzeni ile ilgili görülmesi nedeniyle ve İ.İ.K.'nun 16/2. maddesi gereğince süreye tabi değildir. O halde, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 6.3.2002gününde oybirliğiyle karar verildi.

Eklemiş olduğum yargıtay kararın da da görüldüğü üzere belediyelerin malları hak ve alacakları 1050 sayılı kanunuda ve 2004 sayılı kanununun 82.maddesi gereğince haczedilemiyor.Bununla ilgi şikayet mekanizması da 2004 sayılı yasanın 16 maddesi gereğince belli bir süreye tabi değil.
Bahsettiğiniz üzere tedbir mahiyetinde takibin geçici olarak durdurulması kararı verilmesinin hukuki bir dayanağı olmayacağı kanaatindeyim.Zira karşı tarafın kamu adına hareket ediyor olması aleyhindeki ilamın icraya konulmayacağı veya açılan icra takibinin derhal durdurulacağı anlamına gelmiyor.Buradaki ayrık husus takibin açılabileceği ancak cebri icra yapılmayacağıdır.Bence takibin durdurulması halinde (ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasına temel vs )sürelere ilişkin sorunlar meydana gelecektir.Şöyle düsünelim icra takibi açıldı karşı taraf kamu kuruluşu sıfatıyla takibin dururulmasını talep etti, talep kabul edildi, süreler durdu, sözkonusu borcu ödemeye yanaşmayan bir borçlu, süreler aleyhine işlemeyen ve sonsuza kadar alacaklı kalacak ama hiç hareket imkanı olmayan bir alacaklı söz konusu olacaktır.
Kanaatimce İcra Hukuk Mahkemesinin takibin durdurulmasına karar vermemeli ancak hacizlarin fekki ile haczedilememe hususunda karar vermelidir.

Saygılarımla
Old 16-11-2006, 13:37   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşımın cevabına katılmıyorum.
Şöyleki; 5393 sayılı kanunun 15./son maddesi Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." demektedir.
Yani artık Belediyenin kamu hizmetine tahsis edilen malları hakkında sadece kamu hizmetine tahsis yeterli sayılmayacak,bu malların fiilen kullanıp kullanılmadığının incelemesi de yapılmak zorunda kalınacaktır.
Sorunun diğer bölümü ise;Mahkeme,şikayetin haklılığı konusunda dosyada yeterli emare görür ise haczi tedbiren durdurabilir.Çünkü zaten eğer haksız bir haciz var ise aynı icra dosyasından paranın geri iadesi zaten mümkündür.Ancak Takibin Durdurulması ise tamamen farklı bir konu olup,takibin geçici dahi olsa durdurulmasına karar verilemez.Bu hususta İİK 32-33-33/a maddelerindeki şartların gerçekleşmesi halinde mümkündür.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/20614
K. 2005/24376
T. 8.12.2005
• HACZEDİLEMEZLİK ŞİKAYETİ ( Kabul Edilebilmesi için Mahcuzların Kamu Hizmetinde Fiilen Kullanılması Gerekli Olup Kamuya Tahsis Kararı Alınmasının Sonuca Etkili Olmaması-Bu Tür Şikayetlerin Süreye Tabi Olmaması )
• İLLER BANKASI PARASI ( Buradan Gelen Belediye Payının Haczedilememesi-Bu Payın Vergi ve Resim Hükmünde Olması )
• BELEDİYE GELİRLERİ ( Belediye Tarafından Tahsil Edilen Vergi Resim ve Harç Gelirlerinin Haczedilememesi )
5393/m.15
5237/m.1
ÖZET : Haczedilemezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen ) kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınması sonuca etkili değildir. Ayrıca, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin de haczedilemeyeceği aynı maddede yazılıdır. 277 ve 5237 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre ( kanunlarla belediyeye verilen payların ) vergi ve resim hükmünde olduğu açıklandığına göre, İller Bankasından belediyeye ayrılan payın haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu konudaki şikayet süreye tabi değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 18.07.2005 haciz tarihi esas alınıp olaya uygulanması gereken 5272 Sayılı Belediye Kanunu Anayasa Mahkemesi tarafından 18.01.2005 tarih ve 2004/118 E. 2005/8 K. sayılı kararla iptal edilmiş ve iptal kararı 13.04.2005 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır. Anayasa Mahkemesince 6 aylık süre sonunda iptal kararının yürürlüğe gireceği hükme bağlanmış, hacizle ilgili aynı hükümleri taşıyan 5393 Sayılı Yasa ise 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda haciz tarihi itibariyle olayda anılan yasanın 15/son maddesinin uygulanması zorunludur. Bu maddeye göre haczedilemezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen ) kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınması sonuca etkili değildir. Ayrıca, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin de haczedilemeyeceği aynı maddede yazılıdır. 277 ve 5237 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre ( kanunlarla belediyeye verilen payların ) vergi ve resim hükmünde olduğu açıklandığına göre, İller Bankasından belediyeye ayrılan payın haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu konudaki şikayet süreye tabi değildir.

Mahkemece kararın gerekçesinde yer verilen Dairemizin 17.02.2005 tarih ve 2004/26337 E. - 2005/3043 sayılı kararında da İller Bankasından gelen belediye payının haczedilemeyeceği açıkça vurgulanmıştır. Ayrıca, anılan kararla ilgili dosyadaki haciz bir başka bankadaki hesaba ilişkin bulunduğundan bu dosya için kesin hüküm oluşturduğu kabul edilemez.

O halde, Mahkemece haciz konulan hesaptaki paranın niteliği yöntemince belirlenip, yukarıdaki kurallara göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 08.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-11-2006, 13:38   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/19059
K. 2005/22794
T. 21.11.2005
• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ ( Kabul Edilebilmesi İçin Kamu Hizmetinde Kullanılması Gerekli Bulunduğu - Banka Hesabında Bulunan Paralar )
• PARALARIN NİTELİĞİ ( Haciz Konulan Banka Hesabında Bulunan Paraların Mahiyeti Konusunda Bir Araştırma Yapıldığına Dair Dosyada Bir Belge Bulunmaması/Paraların Nitelikleri Belirlenmesi Gereği - Haczedilmezlik Şikayeti )
5393/m.15/son
ÖZET : Haczedilemezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için kamu hizmetinde ( fiilen )kullanılması gerekli bulunmaktadır. Somut olayda haciz konulan Vakıfbank Mersin Şubesindeki hesapta bulunan paraların mahiyeti konusunda bir araştırma yapıldığına dair dosyada bir belge bulunmamaktadır. O halde, bu hesaba yatırılan paraların nitelikleri belirlenmeli ve 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi de gözetilerek şikayet sonuçlandırılmalıdır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Haciz tarihi itibariyle olayda uygulanması gereken 5272 Belediye Kanununun Anayasa Mahkemesi tarafından 18.01.2005 tarih ve 2004/118 esas - 2005/8 karar sayılı kararla iptal edilmiş ve iptal kararı 13.04.2005 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Anayasa Mahkemesince 6 aylık süre sonunda iptal kararının yürürlüğe gireceği belirlenmiş, hacizle ilgili aynı hükümleri taşıyan 5393 Sayılı Yasa ile 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda haciz tarihi itibariyle anılan yasanın 15/son maddesinin uygulanması zorunludur. Bu maddeye göre haczedilemezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için kamu hizmetinde ( fiilen )kullanılması gerekli bulunmaktadır.

Somut olayda haciz konulan Vakıfbank Mersin Şubesindeki hesapta bulunan paraların mahiyeti konusunda bir araştırma yapıldığına dair dosyada bir belge bulunmamaktadır. O halde, bu hesaba yatırılan paraların nitelikleri belirlenmeli ve 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi de gözetilerek şikayet sonuçlandırılmalıdır. Eksik incelemeyle yazılı şekilde borçlunun bu hesaba yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 21.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-11-2006, 01:30   #5
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İTM Şikayet Davasında İlamlı İcrada Takibin Durdurulmasına Karar Verebilir mi?

Gamze arkadaşımıza katılıyorum;

İlamlı takiplerin durdurulmasına karar verilemez, koşulları var ise icra emrinin iptaline (ilama aykırılıktan) karar verilir.

İİK da düzenlenen tecdit,ibra vb. ayrı bir tartışma gibi gözüküyor.

Saygılarımla
Old 19-11-2006, 21:58   #6
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alacağa ilişkin karar mahkeme kararıda olsa ilam niteliğinde midir? Tespit niteliğinde midir? Şayet Tespit niteliğinde ise ilamlı takipten bahsedemiyeceğimize göre, takip neden durmasın?...
Old 26-11-2006, 06:23   #7
ragıp

 
Varsayılan

sanırım diğer bir forumdaki itiraz ve şikayet tartışmasına girmek gerekecek. İlamlı takiplerin durdurulmasına karar verilemez olduğunu kabul ettiğimizi varsayalım.
İlamda 500 YTl nin tahsiline karar verildi. Ancak takip 5000 YTl olarak yapıldı. Takibin yapıldığı gün de borçlu 500 YTL yi alacaklıya ödedi.
Şimdi borçlu 4500 YTl yi ödemek zorunda mı?
Old 28-11-2006, 17:28   #8
TABUOSMAN

 
Varsayılan

İİK. nun 22. maddesinde icra mahkemesince karar verilmesi halinde şikayetin icrayı durduracağı belirtilmiştir. Bu madde hükmünde şikayet konusunun ne olması halinde hükmün uygulanacağı veya uygulanmayacağı hakkında bir açıklık yok. Ben mahkemece icranın durdurulmasına karar verilebileceğini düşünüyorum. Somut olaydaki konunun icranın durdurulması için yeterli sebep olup olmadığı hususunu dosyayı inceleyen hakim takdir edecektir.
Old 17-04-2008, 14:32   #9
Av.Aylâ Çağlartuna

 
Varsayılan

kamu alacağından dolayı şahsın işyerinde kullandığı araç haczedilirse ,haczedilmezlik itirazının hangi mercie yapılması gerekir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira Tespit Davasında Karar Düzeltme kciftci Meslektaşların Soruları 3 25-11-2006 13:58
İlamlı İcrada Faiz Hesaplama Konusunda Yardım kadir Meslektaşların Soruları 15 05-02-2005 13:51
İlamlı İcrada Döviz Takibi buketoz Meslektaşların Soruları 11 02-03-2004 20:49
Bölge İdare Mahkemesi Danıştay İçtihadlarına Aykırı Karar Verebilir Mi? Alev Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 23:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04997110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.