Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mevduat Haczi - Bankanın Risk Karşılığı Parayı Dosyaya Göndermemesi

Yanıt
Old 06-01-2010, 13:14   #1
krizantem

 
Varsayılan Mevduat Haczi - Bankanın Risk Karşılığı Parayı Dosyaya Göndermemesi

Değerli meslektaşlar.... B 'ye karşı giriştiğimiz icra takibihde; B'nin İ... Bankasında B Tipi Likit Fonu bulunduğunu tesbit ettik ve kaydi haciz koydurduk. Ancak , fonun paraya çevrilmesi ve dosya hesabımıza gönderilmesi talebi sonucu yazdığımız yazıya istinaden ilgili banka genel müdürlüğü , fondaki olması gereken miktarın yaklaşık yarısını göndermiş ve şöyle bir cevap sunmuşlardır " .... bankamız riski ve EFT masrafı düşüldükten sonra kalan ....TL. hesabınıza EFT yapılmıştır." Merak ettiğim, İlgili banka genel müdürlüğü'nün yaptığı işlemin ( EFT kesintisi hariç ) doğru olup olmadığı ve bu durum karşısında ne yapabileceğim? Sanırım bu şekildeki cevabi yazılarla karşılaşan bir çok meslektaşım olmuştur.
Cevap verirseniz mutlu olurum...Saygıyla...
Old 06-01-2010, 14:23   #2
av.cemile

 
Varsayılan

Banka bu fonu teminat olarak kabul edip B'ye kredi kullandırmış olabilir mi?
Veya bu işlem nedeni ile Bankanın yüklendiği bir risk var mıdır?
Bu sorukların cevabı evetse O halde Bankanın kendi riskinin öncelikli olması esas olmalı.Nihayetinde teminat karşılığı kredi kullandıran finansal bir kuruluşun kendi riskinin teminatı olan bir meblağı başkasına vermesi mümkün olmasa gerek. Ancak arta kalanını verebilir.
Old 06-01-2010, 15:11   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/7745
Karar: 2008/10420
Karar Tarihi: 16.05.2008

MEMUR İŞLEMİNİ ŞİKAYET - HACİZ İHBARNAMESİ ŞARTLARINI TAŞINMAYAN YAZI - BANKANIN HACİZ YAZISINA KARŞI İDDİASININ İSTİHKAK İDDİASI NİTELİĞİNDE OLDUĞU - ŞİKAYETİN KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. Haciz yazısının icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3. kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı (mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu ileri sürmesi) (istihkak iddiası) niteliğindedir.

(2004 S. K. m. 88, 89, 99, 106) (HGK. 01.12.1999 T. 1999/12-1003 E. 1999/1017)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 19.11.2007 tarih, 18721/21474 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Mevduat yatırma ağırlıklı olarak esas itibariyle belli oranda faiz elde etme amacına yöneldiği için karz akdine daha çok yaklaşan ancak güvenilir bir kurumda parayı muhafaza etme fikri ile vedia akdini hatırlatan kendine özgü bir akit tipidir. Mevduata uygulanacak hükümler ancak kıyas yolu ile ve niteliğine uygun düştüğü ölçüde karz akdi hükümleri ve istisnai hallerde vedia akdi hükümleri olacaktır. (Prf. Seza Reisoğlu, Bankalar Kanunu Şerhi, Sahife 261-HGK 15.06.1994 tarih 11-1787398 sayılı kararı)

Borçlunun 3. kişi bankadaki alacağı-mevduatı İ.İ.K’nun 106/2 maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle bankadaki mevduatın haczi menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile de haczedilebilir. (H.G.K. 01.12.1999 tarih 1999-1003/1017 sayılı kararı) İ.İ.K.’nun 88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İ.İ.K’nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3.kişi nezdinde alacak niteliği de arz etmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı takdir de İ.İ.K’nun 89 ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar. İ.İ.K’nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz.

Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. Haciz yazısının icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3. kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı (mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu ileri sürmesi) (istihkak iddiası) niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İ.İ.K’nun 99. maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekirken paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir.

Sonuç: Şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19.11.2007 tarih ve 2007/18721 E. 2007/21474 K. Sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 06-01-2010, 15:12   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/12822
Karar: 2008/16472
Karar Tarihi: 26.09.2008

İSTİHKAK İDDİASI - İCRA DAİRESİNİN BORÇLUNUN BANKADAKİ MEVDUATININ HACZİ İÇİN DOĞRUDAN HACİZ YAZISI GÖNDERDİĞİ - MEVDUAT ÜZERİNDE REHİN VE HAPİS HAKKININ OLDUĞU İDDİASI - HACİZLİ PARANIN BANKADAN İSTENEMEYECEĞİ

ÖZET: Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. İcra dairesinde haciz kararı verildiği tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3. kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı (mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu ileri sürmesi) (istihkak iddiası) niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK'nun 99. maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekir. İİK.nun 99. maddesindeki prosedür izlenmeden hacizli paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. Mahkemece 3. kişi bankanın şikayetinin kabulü ile 10.12.2007 tarihli muhtıranın iptaline karar vermek gerekir.

(2004 S. K. m. 23, 88, 89, 96, 99, 106) (YHGK 01.12.1999 T. 1999/12-1003 E. 1999/1017 K.)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlunun 3. kişi Bankadaki alacağı-mevduatı İ.İ.K.'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükümdedir. Bu nedenle adı geçenin bankadaki mevduatı menkul haczi gibi icra müdürlüğünce Bankaya yazılacak yazı ile de haczedilebilir. (H.G.K. 01.12.1999 tarih 1999/12-1003/1017 sayılı kararı) İ.İ.K.'nun 88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İ.İ.K.'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3. kişi nezdinde alacak niteliğini de arz etmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı taktirde İ.İ.K.'nun 89. ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar. İ.İ.K.’nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz.

Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. İcra dairesinde haciz kararı verildiği tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3. kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı (mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu ileri sürmesi) (istihkak iddiası) niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK'nun 99. maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekir.

Yine İİK'nun 99. maddesinde, <haczedilen şey borçlunun elinde (m. 96) olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı (m. 23) iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra müdürü o şahıs aleyhine icra mahkemesine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde icra hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır> düzenlemesine yer verilmiştir.

Alacaklı vekili; haciz müzekkeresine karşılık,bankanın rehin haciz ve takas mahsubu hakkından sonra haciz işleyeceğine yönelik 3. kişi bankanın icra dosyasına yaptığı itirazın kaldırılmasını talep ettiği ve mahkemece alacaklı vekilinin bu talebinin, 3. kişinin istihkak iddiasının reddi olarak nitelemek sureti ile 7 günlük sürede talepte bulunulmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak mahkemenin belirtilen şekilde ifade edilen nitelemesi icra mahkemesine müraacat için alacaklıya yedi gün mühlet verilmesine ilişkin İİK.'nun 99. madde hükmüne uygun olarak icra müdürlüğüne yapılmış bir uygulama bulunmadığından dosya içeriği ile örtüşmemektedir. Anılan husus temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, hukuki hatanın belirtilmesi ile yetinilmiştir.

O halde İİK.nun 99. maddesindeki prosedür izlenmeden hacizli paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. Mahkemece 3. kişi bankanın şikayetinin kabulü ile 10.12.2007 tarihli muhtıranın iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 06-01-2010, 15:15   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

B - Üçüncü şahsın zilyetliği:

Madde 99 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 11.07.1940 RG NO: 4558 KANUN NO: 3890/1)
Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra memuru o şahıs aleyhine icra mahkemesine (KOD 1) müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde merci hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır.
Bu madde hükmüne göre İcra Müdürü'nün tarafınıza yedi gün süre vermesi ve sizin de yedi günlük süre içinde dava açmanız gerekir.
Old 06-01-2010, 15:21   #6
krizantem

 
Varsayılan

Olayımızda,merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.'ye yazılan yazı ile İ bankasına ait B tipi fonların bulunduğu ve bunların nakte çevrilmesinin ilgili bankaca yapıldığı bildirildiğinden, bilahare İ bankası genel müdürlüğü'ne müzekkere yazılmıştır.Yukarıda da belirtildiği gibi İ bankası genel müdürlüğünce işlem yapılmıştır.
Old 06-01-2010, 17:57   #7
krizantem

 
Varsayılan

İ Bankası " rehin veya hapis hakkından " bahsetmemiş, icra müdürlüğünün yazısı üzerine B tipi fonu nakte çevirerek, bir kısım parayı EFT yapmış, bundan sonra " .... bankamız riski ve EFT masrafı düşüldükten sonra kalan ....TL. hesabınıza EFT yapılmıştır." şeklinde durumu açıklayıcı bir yazı göndermiştir.Bu nedenle Yargıtay içtihatlarının durumu tam olarak açıklamadığını düşünüyorum.İ bankası önce " istihkak " iddiasında bulunmuş olsa idi bu durumda , istihkak prosedürü çerçevesinde işlem yapılması icap ederdi.... Diye düşünüyorum...Yanılıyor muyum?
Old 06-01-2010, 18:15   #8
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Üstad, istihkak davasını verilen 7 günlük süre içinde sizin açmanız gerekir, aksi takdirnde bankanın rehin ve hapis hakkı olduğunu kabul etmiş olursunuz.
Madde 99 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 11.07.1940 RG NO: 4558 KANUN NO: 3890/1)
Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra memuru o şahıs aleyhine icra mahkemesine (KOD 1) müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde merci hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır.
Old 06-01-2010, 22:09   #9
wellan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım.Sorunu şöyle ele alamak gerekmektedir.İcra dosyalarında işlem yaparken üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczedilmesini sağlamak için haciz ihbarnameleri gönderiyoruz.Üçüncü kişiler özellikle bankalar olduğu zaman ve borçlunun o banka nezdinde çek hesabı,mevduat hesabı,yatırım hesabı olduğu zaman öncelikle bankanın koymuş olduğu rehin,ipotek yada bilimum ayni hak yada etkisi kuvvetlendirilmiş alacak hakkı yada alacak hakkı bulunması durumunda öncelikle bankanın alacağını karşılayan miktarı keserek uhdesinde tutmakta geri kalan bakiyeyi de dosyaya göndermektedir.Ancak burada bahsedilen risk ile dolaylı olarak borçlu ile arasında gerçekleşien ticari münasebetten doğan alacak vurgulanmaktadır.Banka üçüncü kişi olduğu zaman Av Şenel Bey'inde bahsetmiş olduğu üzere;İİK.97.maddeye göre üçüncü kişinin elinde olan bir hak yada alacak mevcut olduğundan dolayı istihkak davası alacaklı tarafından bankaya karşı açılması gerekmektedir.Buna göre;
Olayınızda hak ve alacak bankanın nezdinde olduğundan dolayı İİK.99 uygulama alanı bulur.Alacaklı tarafından üçüncü kişi aleyhine 7 gün içerisinde istihkak davası açılmadığı zaman;üçüncü kişi istihkak davası açma hakkını kaybetmiş olur.Dikkat ededecek olursanız İİK.97 den farklı olarak süre doğrudan icra müdürü tarafından verilmektedir.Bu süre sukut-u hak süresi olup sürenin geçirilmesi halinde dava açma hakkı ortadan kalkar.SAYGILARIMLA.Umarım yardımcı olabilmişimdir.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Old 06-01-2010, 23:36   #10
krizantem

 
Varsayılan

Not: İcra müdürlüğü tarafından süre verilmemiştir.O halde bu süre ıttıla tarihinden itibaren başlamış sayılır mı?
Old 07-01-2010, 08:36   #11
sailor1981

 
Varsayılan

Olayınızın aynısını bızzat yaşamış biri olarak şunları diye birim,;Forumdan aldığım bilgi ile (sayın mntopcu' ya tesekkur ederek)ben dosyaya bankanın bu cavbı yazısı istihkak iddiası niteliğindedir İİK.96-97 uyarınca istihkak iddiasına itiraz ediyoruz.dedim. Müdür dosyayy İTM ye gönderdi İTM de bankaya istihkak davası açması için 7 günlük süre verdi.(iik 96-97 uygulayarak)
Ardından banka istihkak davası açtı, hesaptakı para 10.800 TL idi. Mahkeme davacı bankaya muaccel alacğını ispat et dedi, bankada sadece borçluya ait arkası yazılan iki çek bedli için ödediği 800 TL dışında (risk mevcut diyip durdular)başka alacağını ispat edemedi. Mahkeme netice olarak 800 TL olarak davanın kabulüne geri kalan kısmın ise reddine karar verdi, banka temyiz etti 1.5 yıl sonra dosya yargıtaydan ONAMA kararı ile döndü.Bankadaki 10.000 TL 'yi haketmiş olduk.Durum kısaca budur. kolay gelsin.
Old 07-01-2010, 10:03   #12
krizantem

 
Varsayılan

Cevaplayan tüm meslektaşlarıma, zaman ayırdıkları için çok teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yine pardon, yine cezaevi Av.Ertan Uzunoğlu Meslektaşların Soruları 2 25-03-2009 17:47
Av. Murat Salman: Yine Genç Bir Hukukçu ve Yine Erken Gelen Bir Ölüm... uye8490 Hukuk Haberleri 23 25-02-2008 01:10
Yine bir avukat yine bir saldırı... ares139 Hukuk Haberleri 37 17-02-2007 22:43
Yine Şans Oyunu, Yine Tazminat.. Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 1 24-09-2002 10:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04069495 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.