Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

El Birliği Mülkiyetinde Meni Müdahale

Yanıt
Old 14-01-2021, 11:19   #1
Mr. Kök

 
Varsayılan El Birliği Mülkiyetinde Meni Müdahale

Öncelikle Merhabalar saygıdeğer meslektaşlar, Mesleğe yeni baslayan Stj meslektaşınıza yardımcı olursanız cok sevinirim.

Olayımızda miras malı yani el birliği mülkiyetinde olan 24 dönümlük bir arazi mevcut 3 kardeş bu araziyi 8-8-8 fiili olarak kullanmaktalar müvekkil kendi 8 dönüm kullanım alanını kiraya veriyor ancak kiracı yaptığı ölçümler sonucu 8 değil 7 dönüm olduğunu söylüyor.Büyük kardeş 8 değil 9 dönümlük alan kullanmakta imiş bu aradaki 1 dönüm için nasıl bir yol izlemeliyiz? Bu konuya ilişkin yargıtay kararı paylaşırsanız cok sevinirim. Ortaklığın giderilmesi davası seçeneklerimizde yok. Şimdiden çok teşekkürler esen kalınız...
Old 14-01-2021, 17:15   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Elbirliği mülkiyetinde ortaklar arasında müdahalenin önlenmesi davası kuralları (Önceki yazılarımızdan alıntı)

1.Taşınmazın kullanma biçimi tüm ortaklar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre ortaklar bu durumu benimsemişlerse, bu paylaşım dikkate alınarak bir müdahale varsa önlenmesine karar verilir

2. Ortaklar arasında tüm ortakları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının veya fiili kullanma biçiminin oluştuğu ispat edilemezse ;

a. Davacının kullandığı hiçbir yer yoksa paya vaki müdahalenin önlenmesine karar verilir.

b.Davacının taşınmazda çekişmesiz olarak kullandıkları az da olsa bir kısım yer bulunuyorsa müdahalenin önlenmesi davası ret edilir. Ortaklığın giderilmesi davası açılması gerekir .

Aşağıdaki karar da bu açıklamaları doğrulamaktadır.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2007/3121

Karar Numarası: 2007/4919

Karar Tarihi: 03.05.2007


Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, ortak miras bırakan adına kayıtlı ..ada ..parsel sayılı taşınmazın mirasçılar arasında yapılan rızai taksim ile fiilen bölündüğünü, ancak kendisine isabet eden kısma davalının sınırı aşarak hayvan ağılı, kışla ve tuvalet yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.

Davalı, çekişmeli taşınmazın fiilen taksim edildiğini ve kendisine düşün bölüme 20 yıl önce ev, dam ve tuvalet gibi eklentiler yaptığını, çekişmeli yere 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyet olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fiili taksimi sonucu davacıya ait olan kısıma davalının binalar inşaa etmek suretiyle haksız olarak elattığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekil tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu .. ada ..parsel sayılı taşınmazın, tarafların miras bırakanı M....oğlu A.adına kayıtlı olduğu, dava dışı kişilerle birlikte tarafların taşınmazda irsen paydaş bulundukları anlaşılmaktadır.

Davacı, mirasçılar arasında yapılan taksim neticesinde kendisinin kullanımına bırakılan yere davalının hayvan ağılı, kışla ve tuvalet yapmak suretiyle, haksız olarak elattığını ileri sürerek eldeki davalı açmıştır.

O halde, iddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre, taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanunu'nun 688. ve devam eden hükümlerinin uygulanması suretiyle giderileceği açıktır.

Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere M.K.nun 706, B.K.nun 2l3, T.K.nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Nevarki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şuyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, " akte vefa" kuralının yanında M.K.nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.

O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.

Somut olaya gelince; taşınmazda irsen paydaş olan tüm maliklerin yukarıda değinildiği anlamda aralarında harici bir taksim olgusunun bulunduğu kanıtlanamadığı gibi, tüm paydaşları bağlayıcı biçimde fiili bir kullanım tarzının gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Davacının, taşınmazda kullandığı yer bulunduğuna göre, onun yönünden intifadan men olgusunun gerçekleşmediği de açıktır.

Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Meni müdahale ve kal Av. Can Meslektaşların Soruları 2 14-06-2011 15:26
Meni müdahale Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 1 11-05-2011 12:20
meni müdahale officelaw Meslektaşların Soruları 1 22-10-2009 13:10
meni müdahale eylul83 Meslektaşların Soruları 1 30-06-2009 13:35
meni müdahale bahadırkanmış Meslektaşların Soruları 1 25-02-2008 19:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04336405 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.