A.ş. Birleşmeleri

Merhaba,

Anonim Şirket birleşmesi gerçekleşmesi konusunda, birleşmek isteyen şirketlerin iflas durumunda olmamaları gerekiyor. Peki teknik iflas bu anlamda iflas sayılır mı yani teknik iflas birleşmeye engel midir? Bir başka şekilde sormaya çalışırsam: Teknik anlamda iflas etmiş bir şirket genel kurulunda birlişme kararı alabilir mi?

Şimdiden teşekkür ediyorum.

Bunun yanında mümkünse bir sorum daha olacak yine aynı doğrultuda.. Aynı şekilde, bir şirketin öz kaynağının ekside olması A.Ş. birleşmesi konusu olması için bir engel teşkil eder mi acaba?

Alıntı: Yazan evcara Merhaba, Anonim Şirket birleşmesi gerçekleşmesi konusunda, birleşmek isteyen şirketlerin iflas durumunda olmamaları gerekiyor. Peki teknik iflas bu anlamda iflas sayılır mı yani teknik iflas birleşmeye engel midir? Bir başka şekilde sormaya çalışırsam: Teknik anlamda iflas etmiş bir şirket genel kurulunda birlişme kararı alabilir mi? Şimdiden teşekkür ediyorum.

Teknik iflastan kastınızın iflasın açılması olduğunu farz ediyorum.

Yargıtay 11. HD.nin E.1991/132, K.1991/2415 sayılı kararında da belirtildiği üzere:

"Bilindiği gibi iflasın açılması kararından sonra, iflas hükmü kesinleşmiş olsun veya olmasın, iflasın kaldırılması ve borçlunun serbestçe tasarruf yetkisini kullanması sadedinde mallarının kendisine bırakılabilmesi, bütün alacaklıların istekleri geri aldıklarına dair beyanname vermelerine veya tekmil alacakların ödendiğini kanıtlayan bir belge ibrazına ya da konkordatosunun tasdik kararının varlığına bağlıdır. ( İİK. 182 ) Yoksa iflas kararı verildikten sonra isteğin geri alındığının, vazgeçildiğinin beyan edilmesinin hukuki sonuç vermiyeceği, davayı açan ve karar alan kişinin artık tek başına onu durdurmaya gücünün yetmiyeceği, borçlu bütün alacaklılar ile karşı karşıya geldiği için bir kısım alacaklıların tatmin edilmesi veya mahil alması, feragat edilmesi, yolu ile iflasın ortadan kaldırılamayacağı, mahkemenin hangi sebeple olursa olsun iflas kararından rücu, onun iptali gibi ona zıt yeni bir karar veremiyeceği gerek öğretide gerekse Yargıtay kararlarında açıkça kabul edilmektedir. ( Sıtkı Akyazan-İcra ve İflas Kanunda yeni değişiklikler üzerinde inceleme ve açıklamalar 1975, Necmettin Berkin İflas Hukuku dersleri 1960-1983, Senai Olgaç-İcra İflas Cilt: II-1977, İlhan Postacıoğlu, İflas Hukuku İlkeleri, Cilt 1-1978, Saim Üstündağ-İflas Hukuk Dersleri 1975, Baki Kuru-İflas, Konkordato Hukuku 1988, Y.H.G.K.nun 6.4.1983 gün 1982/12 963, 1983/335 sayılı kararı ). "

İflasın açılması kararından sonra Anonim Şirketlerde birleşme TTK.nın 146-152. madde hükümlerine riayetle ancak İİK.182. madde hükmü dairesinde İflasın kaldırılması halinde mümkün olabilir.

Alıntı: Bunun yanında mümkünse bir sorum daha olacak yine aynı doğrultuda.. Aynı şekilde, bir şirketin öz kaynağının ekside olması A.Ş. birleşmesi konusu olması için bir engel teşkil eder mi acaba?

Bir şirketin özkaynağının ekside olması o şirketin iflas ettiği anlamına gelmez. Hatta borcu olduğu anlamına da gelmez. Ancak şirketin TTK.434.maddeye göre infisahı istenebilir.

Özkaynağı ekside olan şirketin 3.kişilere borcu varsa:

TTK.149 ve özellikle 150. madde hükmüne dikkat ederseniz şirket alacaklılarının tatmin edilmesi önem arz etmektedir. Şirket alacaklıları itiraz etmezse birleşme gerçekleşir ancak TTK.151. maddeye göre, birleşme nneticesi doğan yeni şirkette bu eski borçtan mesul olur. (Özetle: Özkaynağı eksi olan şirketin varsa borçlarından yeni şirket de mesul tutulur)

Benim düşüncem bu şekildedir.

Alıntı: Aynı şekilde, bir şirketin öz kaynağının ekside olması A.Ş. birleşmesi konusu olması için bir engel teşkil eder mi acaba?

İİK M. 179: "Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir..."

Pasifin aktiften fazla olamsı durumunda yani borca batık olma durumunda maddede sayılı organ ya da kişilerin beyanı ve mahkemece tespiti ile iflasa karar verilir. Doğrudan iflas hallerinden biridir. Şirket birlşemesisini öğrenen alacaklı alacağının tehlikeye düşeceğini düşünerek iflas isteyebilir.

Yine aynı maddenin ikinci ve üçüncü cümlelerinde devamla: "...Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur..." denilmektedir.

İflas kararının dolayısıyla şirket birleşmesinin engellenmesini bertaraf etmek ve aynı zaman da alacaklıların da tatmin edilmesi amacıyla bu yola başvurulabilir.

Tam bu noktada benimde merak ettiğim bir konu var: Acaba şirketlerin birleşmesi iyileştirme projesi olarak sunulabilir mi? Kanımca şirketlerin birleşmesi birleşen şirketin infisahı anlamına gelir ki bu da iyileştirme olamaz. Ancak, birleşilecek şirketten maddi destek sağlanacağı, alacaklıların böylece tatmin edileceği, şirketin mali durumu düzeltikten sonra da birleşmenin gerçekleşeceği bir proje olarak sunulabilir. Ya da diğer şirketin bazı işlerini birleşecek şirkete devredeceği, böylece mali durumun düzeleceği daha sonra birleşmenin gerçekleşeceği yine proje olarak sunulabilir kanaatindeyim. (Konudan çok mu uzaklaştım?)

Alıntı: Konudan çok mu uzaklaştım?)

Bilakis, bence çok yaklaştınız.

Yanıtlarınız için çok teşekkür ediyorum!