Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kadastro tespiti/tapusuz taşınmaz/satım

Yanıt
Old 29-09-2006, 11:17   #1
hidayet

 
Varsayılan Kadastro tespiti/tapusuz taşınmaz/satım

Müvekkil 2004-2005 yıllarında satıcı ile anlaşarak, üç şahit ve azalar önünde muhtar onayını içeren senet ile köy sınırları içinden ve tapusuz birden fazla taşınmazı satın almış,zilyedliğini de elde etmiştir.Söz konusu yerde başlayan kadastro çalışmaları tamamlanmış ve askı ilanı 18 eylül tarihinde başlamıştır.Müvekkil kadastro çalışmaları sırasında bu yerleri satın aldığını gösterir belgeleri çalışma alanındaki teknik ekibe sunmuş ve alınan bir kısım yerler müvekkil adına tespit görmüş iken bir kısım yerlerde miktar eksik olduğu gibi bazı yerlerde adına tespit hiç yapılmamıştır.Kadastro mahkemesinde tespite itiraz davası açmayı düşünüyoruz.Ancak Tapusuz yerlerin tespiti ile ilgili 3402 sy.Kn.md.14'de öngörülen zilyedlik süresi olayımızda olmadığı gibi diğer ilgili maddelerde aranan zilyedlik şartları(kısmi iktisap gibi) olayda yoktur.Kadastro tutanakları henüz incelenmiş değil ancak bir kısım yerler tespit görürken diğer bir kısım yerlerin tespit edilmemiş olması karşısında satım sözleşmesine dayanarak tespite itiraz davası açmayı düşünüyoruz.Acaba burada zilyedlik süresi mahkemece dikkate alınacak mıdır?Yoksa bu satım akdi uyarınca davamız kabul edilir mi?Bu konu ile ilgili Yargıtay kararı sunulabilirse çok memnun olurum.Şimdiden ilginize teşekkür ederim.
Old 30-09-2006, 16:04   #2
medenikal

 
Varsayılan

Kadastro tespitine itiraz: Madde 9 – Kadastro tutanağı düzenlendikten sonra kadastro ekibi çalışma alanında işlerini bitirinceye kadar tespitlere itiraz edilebilir.
İtiraz, kadastro teknisyenliğine veya kadastro müdürlüğüne yapılır. Bu durumda itirazla ilgili tutanak veya ekleri en geç on gün içinde kadastro komisyonuna intikal ettirilir.
İtiraz sadece uygulanan belgelerin geçerliliği hakkında yapılabilir. Bir belgeye dayanmayan itirazlar incelenmez.
İtiraz edenin ilan süresi içinde dava açma hakkı saklıdır


Mülkiyet Hakkının Tespitine İlişkin Esaslar

Tapuda kayıtlı taşınmaz malların tespiti:
Madde 13 – Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:
A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi adına,
b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,
c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,
B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,
b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına,
c) Kayıt sahibi yirmi yıl önce ölmüş veya gaipliğine hüküm verilmiş veyahut tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.
Noter tarafından tespit ve tevsik edilen muvafakat beyanı veya düzenlenen satış vaadi senedi teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılır.

Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre:
Madde 12 – 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.

Sayfa 4




6975


Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.
Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.
Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.

zilyetlik konusu na gelince;

Alıntı:

Müvekkil kadastro çalışmaları sırasında bu yerleri satın aldığını gösterir belgeleri çalışma alanındaki teknik ekibe sunmuş ve alınan bir kısım yerler müvekkil adına tespit görmüş iken bir kısım yerlerde miktar eksik olduğu gibi bazı yerlerde adına tespit hiç yapılmamıştır.

kanunun maddesinde gecen ''herhangi bir belge '' şartlarını taşıdığınızdan '' zaten birkısım taşınmaz müvekkilinizin adına yazılmış; demek ki 10 yıllık zilyetlik bura da bu belge var iken aranmamaktadır.

müvekkiliniz adına tespit edilmemiş diğer yerler acaba özel mülkiyete giremiyecek yerler den olduğu için mi; tespit edilemedi.

belge olmaması durumunda 10 yıllık zilyetlik aranmakta;

sizin ise ilgili şahışlardan aldığınıza dair belgeniz var budurumda ;

tespite itiraz davası açıp;kalan kısmı da müvekkil üzerine alacaksınız;







Old 30-09-2006, 16:33   #3
medenikal

 
Varsayılan

T.C.
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1996/787
K. 1996/654
T. 12.2.1996

ÖZET : Müdahil Lütfiye'nin temyize konu ettiği 80 sayılı parselin murisi
İsmail tarafından, kadastro tesbitinden önce davacıya satılıp teslim edildiği
ve tesbite kadar da satışın bozulmadığı belirlendiğine yargılama sırasında
ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında gözönüne alınması mümkün
bulunmadığına, Hazine tarafından temyize konu edilen tüm taşınmazların tarım
arazisi niteliğinde olduğu gibi, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.
maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme
şartlarının gerçekleştiğinden davacı adına tescile karar verilmelidir.
(3402 Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 42, 80, 105 ve 141 parsel sayılı 2800, 8300, 5900 ve 4300
metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu
olduğundan sözedilerek, malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit
edilmiştir. Davacı tarafından davalı Hazine ve Köy Muhtarlığı aleyhine Asliye
Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parseller hakkında
tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Katılan Lütfiye, 80 sayılı parselin babasından kaldığını ileri, sürerek bu
parselin İsmail mirascıları adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası
birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kabulüne,
katılanın isteminin reddine ve çekişmeli parsellerin davacı adına tesciline
karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve katılan Lütfiye tarafından
temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve müdahil
Lütfiye'nin temyize konu ettiği 80 sayılı parselin murisi İsmail tarafından
kadastro tesbitinden önce davacıya satılıp teslim edildiği ve kadastro
tesbitine kadar da satışın bozulmadığı belirlendiğine, yargılama sırasında
ileri sürülmeyen hususların temyiz inceleme safhasında nazara alınması mümkün
bulunmadığına, Hazine tarafından temyize konu edilen tüm taşınmazların tarım
arazisi niteliğinde bulunduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde
öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının adına
tescil kararı verilen yararına gerçekleştiği mahallinde yapılan keşif,
uygulama, yerel bilirkişi anlatımı, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen
kroki ve raporla belirlendiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının
reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), 12.2.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Old 30-09-2006, 17:38   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan "Eklemeli Zilyetlik" hükümlerinden yararlanabilirsiniz.


Kadastro Kanununun 13.md. kökeni tapulu olan taşınmazların kadastro tespiti ile ilgilidir. Soruda taşınmazın tapusunun bulunmadığı açıklandığına göre , olayda Kad.K.nun 14 , imar ihya varsa 17 ve TMK 713.md.leri uygulanacaktır.

Tapusuz taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için en az (20) yıllık zilyetlik süresinin kanıtlanması şarttır. Tek başına satış senedi salt zilyetliğin satıcı tarafından alıcıya nakledildiğinin kanıtlanmasına yarar. Bu noktadan gidilerek alıcı “
eklemeli zilyetlik “ hükümlerinden yararlanabilir. Satıcının zilyetlik süresini kendi zilyetlik süresine ekleyebilir. Bu şekilde 20 yıllık süre dolar ve diğer koşullarda gerçekleşir ise tescile hak kazanabilir. Önemli bir koşul da taşınmazın zilyetlikle kazanılmaya elverişli yerlerden olması yani çalılık fundalık
taşlık kayalık gibi devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olmaması , mera orman niteliğini göstermemesi gerekir. Eklemeli zilyetliğe rağmen de 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresine ulaşılamazsa , bu yerin tescili imkanı bana göre yok gibi birşeydir.

“ E
klemeli zilyetlik “ hakkında pekçok yargıtay kararı vardır. Örnek olarak bir tanesinin ilgili kısmını aşağıya alıyorum.
Saygılarımla.

*****
""...
Açıklandığı gibi dinlenen taraf tanıkları da, taşınmazın 1971 yılında başlayan ve satın alma sonucu davacının eklemeli zilyetliği ile sürdürülen tasarruf ve zilyetlikten söz etmişlerdir. Mahkemece MK.nun 639/1 ve 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki tüm koşullar mahkemece araştırıldığına ve bir engelin bulunmadığı ve davacının satın alma ve eklemeli zilyetliği sonucu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının doğduğu sabit olduğuna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına ve Yasa hükümlerine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında isabet bulunmadığından hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasıgerekirken, Dairece zuhule düşülerek onandığı anlaşıldığından Dairenin 15.10.1998 gün ve 1998/3193-10376 sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ) ve 2.790.000 lira peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine,10.5.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.""

YARGITAY 8.HD. 10.05.1999 T.1999/3941 E. 1999/4301 K.



Old 30-09-2006, 21:53   #5
ibreti

 
Varsayılan

Sn.Yücel Kocabaş ile aynı fikirde olduğumu ve ayrıcıa Yargıtay'dan son 2 yıldır gelen kararlarda 20 yıllık sürenin başlangıcında İMAR İHYANIN TAMAMLANDIĞI TARİHİ esas aldığını (yargılama safhasında ispat yükü yerine getirilir iken daha dikkatli olunması açısından) belirtmek isterim.

Kolay gelsin..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kadastro tespiti-tapu iptali ve tescil Burak Demirci Meslektaşların Soruları 6 06-07-2009 15:07
Araç satım sözleşmesi/ Galeriye bırakmak tellallık sözleşmesi mi? Av.Nebi Meslektaşların Soruları 22 24-11-2006 09:40
Kadastro tespiti-hak düşürücü süre mehmet sirn Meslektaşların Soruları 3 14-11-2006 13:47
Tenkis Ve Tapusuz Taşınmaz moonliner Miras Hukuku Çalışma Grubu 3 28-10-2005 13:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05101800 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.