Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yüklenicilerin %5 Sigorta Primi Teşvikleri İle İlgili Danıştay Kararı

Yanıt
Old 27-05-2017, 16:21   #1
Turgut Aşcı

 
Varsayılan Yüklenicilerin %5 Sigorta Primi Teşvikleri İle İlgili Danıştay Kararı

26.05.2008 tarihli ve 26887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24 üncü maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi uyarınca bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin Hazinece karşılanan beş puanlık kısmına isabet eden tutarlar, hizmet alımı yapan kamu idareleri tarafından yüklenicilerin (taşeronların) hakedişlerinden kesilmiştir.

Söz konusu kesintiye dayanak olarak gösterilen 22.08.2009 tarihli ve 27327 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliğinin 78.23.1. maddesinde; “İhale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı tüm hizmet alımı ihalelerinde, teklifler Hazine tarafından karşılanacak olan işveren sigorta primi tutarı dikkate alınmadan, işveren payları üzerinden hesaplanarak sunulacak ve değerlendirilecektir. Bu çerçevede, fiyat farkı hesaplanması öngörülen ihalelerde sözleşmenin yürütülmesi aşamasında, yüklenicinin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca prim teşvikinden yararlanması halinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların 8 inci maddesinde yer alan, “b) İhale (son teklif verme) tarihi itibarıyla işveren tarafından karşılanacak olan sosyal sigorta primi ve işsizlik sigortası primine ilişkin toplam tutarda; asgari ücret değişikliği veya sigorta primi alt sınır değişikliği ile prim oranları değişikliği gibi sebeplerle meydana gelecek fark, 506 sayılı Kanun gereğince işveren nam ve hesabına Hazinece yapılacak olan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle bu Esasların 7 nci maddesi uygulanmaksızın ödenir veya kesilir.” hükmü gereğince, Hazine tarafından karşılanan prim tutarı, idare tarafından yüklenicinin hakedişinden kesilecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda sözü edilen Genel Tebliğin 78.23.1. maddesinin “Hazine tarafından karşılanan prim tutarı, idare tarafından yüklenicinin hakedişinden kesilecektir.” İbaresi hukuka uygun bulunmayarak, 2575 sayalı Danıştay Kanunu’nun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca Danıştay’da ilk derece mahkemesi olarak açılmış olan iptal davası sonucunda, Danıştay Onüçüncü Dairesi tarafından alınan 14.11.2016 tarih ve Esas No:2010/4465; Karar No:2016/3715 sayılı kararda; “…22.08.2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.23.1.maddesinde yer alan “Hazine tarafından karşılanan prim tutarı idare tarafından yüklenicinin hak edişinden kesilecektir.” cümlesinin ve …….Tebliğ’in 78.23.1 maddesine dayanılarak davacı şirketin hak edişinden yapılan kesinti işlemlerinin İPTALİNE, ……” denilerek, davaya konu genel düzenleyici işlemin iptaline oybirliğiyle karar verilmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun önüne temyiz incelemesi olarak gelen dosya ile ilgili olarak vermiş olduğu 02.06.2011 tarih ve Esas No: 2011/217; Karar No: 2011/616 sayılı kararın gerekçesinde;
“İdare Hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini sağlar. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle iptal edilen bir düzenleyici işlemden dolayı, menfaati veya hakkı ihlal edilen kişinin, iptal kararının doğurduğu sonuçlardan yararlanmak amacıyla idareye başvurabileceği tabiidir.
Diğer taraftan, düzenleyici işlemin iptaline ilişkin yargı kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlanmak üzere ilgili idareye başvuran hak sahibi üçüncü kişilerin başvurusunun dayanağı düzenleyici işlemin iptaline ilişkin yargı kararı olduğuna göre somut olayda olduğu gibi belli bir uygulama tarihi esas alınarak açılmayan bu davalarda geçmişe yönelik hak kayıplarının karşılanmasında ilamların infazına ilişkin 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin esas alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.” denilmiştir.

Buraya kadar yapılan açıklamalardan da görüleceği üzere, genel düzenleyici işlemin yargı kararı ile iptalinden sadece davayı açan değil, diğer kişiler de yararlanabileceklerdir. Buna göre, söz konusu Tebliğin yürürlüğünde hakedişlerinden yapılan teşvik kesintilerine itiraz ederek dava açmamış veya dava açmış olup da lehine sonuç alamamış olan kişilerin, bu defa iptal kararının kesinleştiği tarihten geriye doğru 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde yapılmış olan kesinti tutarlarını 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanunu’nun 10 uncu maddesi kapsamında idareye başvurmak suretiyle dava konusu yapabilecekleri değerlendirilmektedir.

Turgut AŞCI
Sayıştay Uzman Denetçi
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
BS - BS Formları ile İlgili danıştay Kararı Arıyorum Av.Rıdvan Ergün Meslektaşların Soruları 3 07-11-2012 11:22
sigorta primi Ekin EKŞİ YILMAZER Meslektaşların Soruları 11 02-09-2009 02:39
Herceptin (trastuzumab) ile İlgili Danıştay Kararı madvocate Hasta Hakları Çalışma Grubu 10 02-04-2008 06:42
sigorta primi ödemesi Av.Aylin ARIKAN Meslektaşların Soruları 1 01-11-2007 18:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04719806 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.