Kadından Şair Olmaz

Şiiri buraya eklemek önemli bir habercilik olacaktır.

50 bin kişinin başvuru yaptığı, uluslararası bir yarışma olan Mainchi Yarışması'nda, Japonya'nın en önemli Haiku Ödülü'nü alan Yelda Karataş'ı da kutlarım.

Saygılarımla.

Haiku:Bir tür Japon şiir türü. Haiku en kısa anlatımla; en doğru şeyleri söylemek, imge yüklememek, nesnenin bizzat kendisini söylemek, 5-7-5 hece ölçüsüne uymak, baş harfler dahil hepsini küçük harfle yazmak demek(miş).

Kadından şair olmaz. Bunu daha önce de yazdım. Ama bu olmazlık, olamaz anlamında değil. Kadından şair olmamasının duygusal,tarihsel diyalektik nedenleri var. Sistem, kadınların hayatta söz sahibi olmasını engellediği gibi, şair olmasını da engelliyor ne yazık ki. Zaten başlıbaşına "kadın şair" sözü bilr bu durmu göstermekte. Hiç erkek şar lafı duydunuz mu? Sanki şairlik erkelere has bir olay da; Kadınlar da bu işe el atmış gibi.

Alıntı: Yazan ragıp .... Zaten başlıbaşına "kadın şair" sözü bilr bu durmu göstermekte. Hiç erkek şar lafı duydunuz mu? Sanki şairlik erkelere has bir olay da; Kadınlar da bu işe el atmış gibi.

Sayın ragıp bu bakış zaten "kadından şu olmaz bu olmaz,kadın bu işi yapamaz" türünden yaklaşımları meşru kılmıyor mu?

Saygılar...

Şair olmaya gönül vermiş kendi çapında şiir yazan bir küçük şairim...

Sn.ragıp,

Vallahi, ne deseniz olmuyor. Kazara; 'kadınlar her gün dayak yediği için yüzleri bir türlü gülmüyor' deseniz; 'bak, kadınlar gülmesin diye dövmeyi öneriyor' diye yorumlanabilir. Ne yapmalı?

Saygılarımla,

Alıntı: Yazan av. ünzile Sayın ragıp bu bakış zaten "kadından şu olmaz bu olmaz,kadın bu işi yapamaz" türünden yaklaşımları meşru kılmıyor mu? Saygılar...

Sayıon ünzile. Bu yazıyı, eklediğim bir alıntının başlığı olarak yazdım. Ama ne yazık ki, alıntı yayınlanmadı. Yazı da boşlukta kaldı. Ama açıklamak isterim ki; Kadın şair lafı dahi, benim görüşüme göre ayrımcılıktır. Sanki şair olmak, avukat olmak, mimar olmak vs. yani sonuş olarak, toplumda kariyer sahibi olmak, erkeklere haz bir olaymış gibi davranılıyor. Bir avukat, bir mimar, bir yazar vs. kadın olduğu takdirde bakış değişiyor. Kadın yazar, kadın mimar falan filan. Haberlerde, basında ve hatta meslek dergilerinde bunu görmişsinizdür muhakkak.
Niçin bu ayrımcılık yapılıyor sizce? Benim aklıma gelen tek bir şey var. Kadının kariyer sahibi olmasının bir haber değeri var ve bu durum gizliden kadını aşağılamaktır. Hani köpek-insan ve ısırma üzerine bir habercilik ilkesi var ya. Öyle işte.
Sanki kadının şair olması,sanatçı,aydın,keriyer sahibi vs. gibi titre sahip olması olanaksızmış gibi.
Esprili olarak kadın şair olmaz yazdığıma bakmayın. Keşke biz erkekler, kadınlar kadar duygulu, zeki, düzenli, hesaplı, öngörülü vs..... olabilsek.

şiir sanatı yandı kül oldu savruldu.
hissettiğimiz eski bir sıcaklığın,
karanlığımızda ışıyan bir alevin hatırası.


bu girişten sonra :

şiiri erkekler yazılı hale getirmiş ,ve maskülen bir dünyada tüketim ortamına sunulmuştur.
biz saygıdeğer erkekler az söz ile çok fazla şey ifade etmeyi ,hatta içinde görüntü müzik hissttirmeği sevdiğimiz için.
şiir içinde varolandan çok daha farklı anlamları da aktarmak için.şiiri yoğrup bu hale getirdik.


ama mal satılmıyor?
alem bir acaip ve şiirsiz oldu.

çünkü;beynin fonksiyonlarının cinslere göre dağılımında,
hanımlara konuşurken hızlı,berrak,anlamlı,çümle kurma ve duygularının tamamını ifade edebilme yeteneği verilmiş.
erkelere de şiirsel ,simgesel,ama sınırlı bir konuşma yeteneği verilmiş.

kadınların sanatsal hayatın içinde,ekonomik olarak aktif olması,sanatı satın alarak yönlendiren olması nedeni ile.
varolan şiir,satılmaz hale geldi.

yeni şiir,şimdikinden daha farklı olacak,
daha açık daha canlı,ne istediğini rahatça anlatan,dekolte,
biraz uzun,biraz daha sesli...

ama erkeler bundan memnun kalabilir,çünkü hoş(latif) bir ürün olacak.

küllenen şiirin ocağı hanımlara teslim.

otomobil üretiminde,kullanacak kişilerin anatomik yapısı dikkate alınır.
0/0 kaç kadın müşteri kaç erkek müşteri,ve kol uzunlukları,ayak boyları dikkate alınır.
kullanıcı oranının düşüklüğü nedeni ile otomobiller şimdilik tam hanımların ergonomisine uygun değildir...

aynı olay ve kavramlar sanat ve edebiyat kavramlarında da geçerlidir.
önce sözlü daha sonra yazılı olan şiir,ataerkil tarım yaşam tarzının yaygınlaşmasından etkilenmiştir.

konuşma yetenekleri, ve anlatma tarzları,nedeniyle ;simgesel,müziksel,çok fazla anlamları barındıran ,
ama erkeksi bir şiir gelişmiştir....


(inşallah devamını yazmamı isteyen olur).
(bir önceki,parantez içindeki not için beni uyaran,s.n.ahu haklısınız!)


sorun bir kadın-erkek yarişmesına indirgenmemeli.
genetik türünün devamı için,kadın-erkek bir rol ve görev paylaşımı yapmıştır.
daha sonra değişen yaşam koşullarına,tekrar uyum sağlanmıştır.

kadın zihinsel yapısı,daha çok sayıda kelime kullanır.kıvrak bir konuşma yetisine sahiptir.anlatmak istediği kavram için,uygun kelimeleri hızla kullanır,ses rengi ile de bunu ifade eder.

erkek beyni ,başlangıçta daha farklı ihtiyaçlara göre gelişmiştir.
konuşmak,yaşamsal önem bakımından,(kadına göre )bir arkada kalmıştır.
önceleri sözlü,daha sonra yazılı hale gelen şiir,aslında çok ta değişmemiştir.
antik şiirleri pekala beğenerek okuyabiliriz.
bunda çevrienlerin çağdaş şairler olması da etkin olabilir.
lezbozlu sapho nun siirlerini okuduğumuzda,(çeviri olmasına rağmen),bir başkalık hissederiz.şaşırırız(en azından bana öyle geldi).
kelimeler özenle ,seçilmiş,ama doğrudan,"canlı" ,sanki dokunarak,daha maddi bir ifade oluşmuştur.
şiirin gizemli,metaforlu,içiçe anlamlar içeren,gizli mesajlar aktaran,bir forma gelmesi daha sonra olmuştur.
bu açıkladığım,erkek zihinsel yapısının,yaşamda egemen olması dır.
ancak kadınların sanatsal ortamda satınalma gücü ile daha yönlendirici olması ile,
tüm sanat dünyasının (ergonomik) yapısı,değişecektir

Kanaatim;

Kadınlar, evlenme teklifi beklemeyi değil de evlenme teklif etmeyi öğrendikleri gün, kendiliğinden şairdirler. Yanan ağırlıkta ERKEKLER sanırım, ama KADINDAN ŞAİR OLMAZ demiyorum, TAM AKSİNE, SİTEMİZDE MÜKEMMEL ŞAİRLERİMİZ VAR.

SAYGILAR

Evlenme teklifini beklemeyen o kadar kadınımız var ki.Artık kadınlar uğrunda ölünecek ya da çok sevilecek erkeklerin olmadığını anladılar.(istisnaları yakmayalım ama yanıyorlar ne yapalım)Evlenme teklifini kadınların yaptığında kadınlar şair olaya başlayacaklarsa şair olmasalarda olur güzel şiir yazıyor desinler yeter.Erkekler yeri geliyor ki evet kadınlardan daha duygu yüklü oluyorlar öyle oluyorlar ki dünyayı yakabilecek gücü içlerinde hissediyorlar sevdiklerinin ayaklarına dünyanın hazinelerini dökebiliyorlar.(Çok zenginler... )Ama kadınlarda güzel şiir yazar öyle yazarlar ki hep de belki okuyanlar etkisnde kalıp kendileri bile şair olmak ister diyorum.

Alıntı: Yazan yağmurdamlası Evlenme teklifini beklemeyen o kadar kadınımız var ki.

Milyonda birdir. Şiir yazabilmek için aşık olmak gerekli ise, her neye aşık olmak olursa olsun bu, ortadaki gerçek erkeklerin aşkı yazıya dökecek kadar şiddetli yaşadıklarını gösterir. Bayanlar genelde küçük yaştan beri yazıyla haşır neşir olmalarına rağmen neden şairleri azdır. Oysa genelde GÜNLÜK tutarlar küçük yaştan beri. Ben ta ilkokuldan bu yana öğrencilik hayatımda bayanların sınıf içi aktivelerinin daha yüksek olduğunu gördüm(elbet farklı tarihe sahip olanlar da vardır), yani yazı ile okumak ile daha yakındır bayanlar peki buna rağmen neden şairleri azdır. Belki şu olabilir, hayatın tümelinde az yer almaktan kaynaklanıyor denebilir, belki de daha çok çok sebepleri vardır ama sonuçta şairleri-sanatçıları-bilimkadınları azdır yani.(Belki de kadının hayatın tümeline girebileceği elbiseyi dikmemiştir toplum, bu da olabilir). Zamanları yoktu da yapamadılar denemez, zamanları erkeklerden çok çok fazladır. Ama şu var ki kadınlar SÖZLERİN UÇUP GİDECEĞİNİ, YAZININ İSE KALICI OLDUĞUNU bilmelidirler ki ne kadar konuşursak konuşalım yazıya dökmeyince kalıcı olmuyor. Kısaca ERKEKLERİN KALICI OLMA ARZULARI TA BAŞTAN BERİ VAR GİBİ TARİHTE, ben derim ki EN AZINDAN KADIN BU VAKİTTEN SONRA KALICI OLMAK İSTEĞİNİ HAYATIN METALLERİNE KAZIYARAK KALICILIĞINI SAĞLAMALIDIR ki TARİH ONLARI TEKRAR TEKRAR ANSIN. Richard Gere" nin İLK KORKU adlı filmindeki bir sahne; BAYAN ERKEĞE DER Kİ: Sen bir avukat olarak(her ikisi de hukukçudur) MEDYADA TANINMAK İSTİYORSUN AMA BENİM BÖYLE BİR AMACIM YOK, ben saklı kalmayı seviyorum.

Ama TARİHTE İSMİN BİLE KALICI OLMASININ YOLU METALE İSMİN KAZINMASIDIR.

HAYAT YAPICILIKTIR, BEN SADECE YAPICI-KALICI OLMANIN YOLLARINA UYMALISINIZ DİYORUM. Şairlik, beden gücü gerektirmez en azından bu konuda maddi eşitlik içindeyiz. Başka bir forumda konu edilmişti sanırım, neden BİLİMADAMI diye anılıyor da BİLİMKADINI olarak anılmıyor diye ve BİLİMİNSANI olsun EŞİTLİK DOĞSUN denmişti orada. Ama hiç bir bilimkadını yoksa MADDİ GERÇEĞE UYMAMIZ ZORUNLULUĞU GEREĞİ BİLİMADAMI DEYİŞİ DEVAM EDECEKTİR. Biliminsanı kavramı ise soyutluktan ibaret olarak maddi gerçeğin içinde var olmayan bir kavram olarak devam edecektir. Ama hayır BİLİMİNSANI olarak devam edilsin bundan böyle denirse bence hala BİLİMADAMLARININ kazanımlarını BAYANLARINMIŞ GİBİ DE DÜŞÜNÜP erkek gölsesinde yaşamaya devam edilir, YANİ MADDİ GERÇEĞİ YİNE MADDİ GERÇEK İCRA EDER Kİ bilimkadını olmayan yerde hala BİLİMADAMI deyimi maddi gerçek olarak devam eder, MADDİ GERÇEK aklın tekeliyle yürümez herkesin ona maddi katkısı olursa AKLİ HAYAT ONU DA REDDEDEMEZ.

KISACA AKIL KAVRAMLARI MADDİ GERÇEKLERDEN DOĞARLAR. Tarih bilgisi yanmış olsa ve artık insan hiç bir şey bilmese ve hayata sıfırdan başlamak icap etse bile AKIL MADDİ GERÇEK NE İSE ONA UYACAKTIR, ONUN KURALLARINI AKLINA AKTARACAKTIR. Yoksa gaipten fikirler bulamayacaktır.

KADINLAR KENDİ HAYATLARINA KENDİLERİ HAKİM OLMALIDIRLAR, YOKSA BİR BAŞKASI KİM OLURSA OLSUN HEP YÜK YÜKLER VE BÖYLECE BAŞKALARININ ZİNCİRLEMELERİ YÜZÜNDEN KENDİ BENLİĞİNİZİ HAYATIN BÜNYESİNE KATAMAZSINIZ.

saygılarımla

Alıntı: Yazan enginer (inşallah devamını yazmamı isteyen olur)

Devamini yazmanizi istiyoruz.

Ayrica devamini yazmanizin istenmesini beklemeden de yazmanizi istiyoruz.

Saygilarimla

Sayın Çalıkuşu_kamuran
Cevap verirken kelimeler uçacak diye kendimle kendimle yarışırken yanlışlıklar yapabilirim.Evlenme teklifi bekleyen çok kadınımız var demek ki evlenme teklifini bekleyen erkeklerimiz çöğalmış. O da güzel ne diyelim.Kadınlar duygularını paylaşmak ister duyurmak haykırmak ister erkekler ise oan kapıldıkları heyecanı kelimeler dmkerler ama sigara dumanı gibi uçar gider.Günün birinde sorsa kadın eşine sen beni ne demiştin de kendine bağlamıştın erkek hafızası iyiyse cevap verir heralde.(istisnalara lafım yok).Neyse tarihte kalmak ya da kalmamak şair olmak ya da olmamak yazın okuyalım varolanları kimse inkar etmiyor zaten...Şair şairdir erkeği kadını yok bunun

Alıntı: Yazan yağmurdamlası Sayın Çalıkuşu_kamuran Cevap verirken kelimeler uçacak diye kendimle kendimle yarışırken yanlışlıklar yapabilirim.Evlenme teklifi bekleyen çok kadınımız var demek ki evlenme teklifini bekleyen erkeklerimiz çöğalmış. O da güzel ne diyelim.Kadınlar duygularını paylaşmak ister duyurmak haykırmak ister erkekler ise oan kapıldıkları heyecanı kelimeler dmkerler ama sigara dumanı gibi uçar gider.Günün birinde sorsa kadın eşine sen beni ne demiştin de kendine bağlamıştın erkek hafızası iyiyse cevap verir heralde.(istisnalara lafım yok).Neyse tarihte kalmak ya da kalmamak şair olmak ya da olmamak yazın okuyalım varolanları kimse inkar etmiyor zaten...Şair şairdir erkeği kadını yok bunun

Kendi kendimizi savunmacı anlatım yerine, samimi anlatımı seçmiş olduğunuz için teşekkür ederim. Zaten bizim meselemiz birbirimizden saklanmamızdır, karşı tarafı( karşı cinsi) kendimiz için bir tehlike olarak görmemizdir. Her kim olursa olsun, karşımızdaki biliyoruz ki ŞU AN ANLATACAKLARIM YARIN ALEYHİME KULLANILACAK kozlar olabilir diye SAVUNMACI ANLATIMLARI HER AN YANIMIZDA SAKLIYOR VE ASIL İÇ DÜNYAMIZI BEYAN ETMİYORUZ. Ama şu da bir gerçek, insanın insanın kurdu olduğu bir dünyada, bugün dostun olan yarın düşmanın olabiliyor ve elbette ki BUGÜNDEN TEMKİNLİ KONUŞMAK YERİNDEDİR diyoruz. HEPİMİZİN YAPTIĞI BUDUR. (Ha bu arada bir tiyo, ciddi düşünen erkek asla saklamaz-ciddi düşünmeyen ise gizli kalsın ister)

SAYGILAR

Merhaba,

Konumuz kadın ve şair olmak

Yanıtların konu başlığı ile uyumlu olmasının yararlı olacağını düşüyor,konu dışı yazışmaların ilgili başka alanda devamını rica ediyorum.

Saygılar

SONUÇ OLARAK: Kadın" dan kesinlikle şair olur. Maddi gerçeği ile ortadır. Şairlik insana özgüdür. Ve insan kavramı içinde, hem kadın hem erkek yer alır.

SAYGILARIMLA

Şairin kadını erkeği olmaz şairlik ünvanını hakettikten sonra bunu cinsiyet farkına kadar götürmek bence gereksiz.Şairlik içsel duygusal olayları daha yoğun yaşayabilen ve de doğuştan yetenekle bunu yoğurup insanlara en güzel şekilde sunabilendir bence daha da bir başka yorum yapmak gerekiyorsa yapalım tartışalım...

Kadından şair olur mu? Her insanın kendi birikimlerine ve deneyimlerine göre cevap vereceği bir soru.Nobel ödüllü israilli yazar ismini hatırlayamadım ama söylediğinde basında ciddi tartışmalar olmuştu. Kadından şair olmaz demişti. Tartışmaların odağına düşünce düzeltme ihtiyacı duydu ve "kadının kendisi şiir zaten neden şair olsun ki" dedi. Çetin Altan kadının doğurganlıkla yaratıcılık duygusunu tatmin ettiğini onun sanatsal yaratımda erkeklerin ön planda olduğunu çeşitli yazılarında savunur.
Bana göre, beyin ve yürek zenginliği,kalitesi, duyarlılığı olan herkesten şair olur. Bunun cinsiyetle doğrudan bir bağlantısı yoktur.
Kadın ve erkek arasındaki spekülatif polemikler fikir ve gönül dünyamızı canlı tutan ışık ve gölge oyunları gibidir.Fanatizme kaçmadan bu konularda tartışma alanı oluşturmak iç dünyamızı zenginleştirir.
"Aşk köpeği ble kafiyeli havlatır." der bir yazar.
Aşkınız varsa şiir yazmanız kolay.
Gerisi hikaye kısmı.

Sayın Durdu GÜNEŞ ve onun gibi düşünen arkadaşlara katılıyorum; Bence de aşkı varsa şiir yazabilir her insan.Şair olmak için erkek ya da kadın olmak gerekmez.Bu ve benzeri konudaki bir çok farklılaştırma,kadını ötekileştirme çabası da ataerkil yapının dayatmasından kaynaklanıyor.Kullandığımız kelimelerdeki öncelikler bile bu ataerkil yapı nedeniyle biz erkeklere verilmiş,hakim-hakime,müdür-müdüre vb.gibi..'Şair' kelimesi de aynı şekilde bu önceliği içinde barındırmıyor mu? Şiir yazan kadınlara Şaire demek gerekecek galiba Kadından şair olamaz diyenlerin saltanatı, Şair'e, Şaire demek kadar kısa sürer kanımca

kadından şair olmaz demek ne kadar da garip geliyor bana, oysa ki şiir (sanat) cinsiyet işi değildir, gönül işidir, kabiliyet işidir, ilham işidir. Varsa gönlünüz,ilhamınız kabiliyetiniz ister erkek olun ister kadın, sanatı icra edersiniz.Ha şurası vardır, her yiğidin yoğurdu yiyişi farklıdır o konuda konuşabilirsiniz. Amma cinsiyetten hareket edemezsiniz. Yokas gidişat çok fena maazallah kadından ana olmaz demeye kadar götürürler işi