Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk ve Felsefe Hukukun felsefi yönüne dair sohbetler. Hak, Hakkaniyet, Adalet, Eşitlik kavramlarına hukuk felsefesi gözüyle bakış

hakimin kararı

Yanıt
Old 12-11-2006, 14:29   #1
halper wise

 
Varsayılan hakimin kararı

hakim kanun dışında bu arada kanunun tam aksi olmayacak nitelikte kanuna paralel gerçekten adaletli uyuşmazlığın çözümü için orta yolda eşit bir kararı tatafların onayı ile de verebilse nasıl olurdu?
Old 12-11-2006, 21:48   #2
avien

 
Varsayılan

bence bunu yapan hakim olmamalı...belki bir hakem ya da arabulucu...
ve...hakimin görevi adaleti kanunların emrettiği şekilde sağlamak olmalı..bunun dışındaki tüm seçenekler başta ya da bazı durumlarda masum olsalar bile zamanla kötü yönlere çekilebilirler..
Old 13-11-2006, 12:43   #3
halper wise

 
Varsayılan yeni bir usul

hakime tanınacak bu yetki ile davalar daha hızlı çözüme kavuşmuş ve taraflar daha az bürokratik işlem yapmiş olurlar ve belki adaletin eşit bir şekilde dağıtılması sağlanmış olabilir.pek tabii hakimde taraflarda bu kararın o an için uygun görüldüğüne katılmış olsalar da ilerde bundan pişmanlık duyabilirler.bunun için sizin görüşünüze katılmakla bu yetkinin hakim hariçi kişilere tanınmasını uygun bulmaktayım.hakim benzeri o kişinin kararından memnun olmayanlar o zaman hakime mahkemeye başvurması daha iyi sonuç verebilir.Sanırım yeni HUMK ve CMUK tasarılarında bu şekilde bir düzenleme öngörüyor.
Old 14-11-2006, 10:36   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.halper wise,
Tarafların onayı ile neyi murad ettiniz acaba?

Saygılar.
Old 14-11-2006, 12:59   #5
halper wise

 
Varsayılan

hakimin kararına tarafların onay vermesi diye birşey şüphesiz söz konusu olamaz.Bundan kasıt; kararın davalı ve davacı tarafından kabul görmesi anlaşılmalıdır.
Old 23-11-2006, 18:07   #6
hayyam

 
Varsayılan

Hakimlere kanunilik ilkesi dışında böyle bir yetki verilmesi sakıncalıdır. Zira günümüzde bile kanun boşlukları bazı yanlış yönlerde değerlendirilip adaletin amacına ulaşmasına nasıl engel olunuyorsa; böyle bir yetki de hukukta yanlış şekilde kullanılabilir.
Old 26-12-2006, 21:21   #7
A.Turan

 
Varsayılan

Hakim, hukuka uygun ve evrensel, ilahi ve tabii hukukun yadsımayacağı vicadana uygun karar vermelidir.
Maalesef Türkiye'de en basit ihtilaflar bile mahkeme önüne taşınmaktadır.
Başka ülkelerde mahkemeye gidişler oldukça dolambaçlı ve pahalıdır.
Uzlaşma, temel hukuk kültürü haline gelmiştir.
Hakemlik kurumsallaşmış bir çok ülkede.
Bu gün itibariyle Türkiye'de binlerce avukat, büyük çoğunlukla dava takipçiliği yapmaktadır. Oysa avukatların önemli bir bölmü "uzlaştırıcı" lık görevini layıkıyla yerine getirebilir. Bu yol hem şekli adeletten başta sıyrılmayı sonuçta çoğunlukla maddi gerçeği sulh ile temin etmeyi sağlayacak, mahkeme önüne gelen ihtilaflar azalacaktır.
Hatta ihtilaflar uzlaştırıcıdan geçtiğinde bir elekten geçmekle kıvama gelmiş olarak mahkeme önüne gelecektir.
Bu anlamda düzenlenen (ama kesinlikle eksik, yetersiz ve özellikle uygulamanın içinde olmayanlarca hazırlandığı için şiddetle eleştirdiğim) HUMK tasarısında kısmen bu uygulama başlatılmaktadır.
Old 28-12-2006, 04:41   #8
mutlakadalet

 
Varsayılan

İngiliz Hukukunda Case Law (içtihat hukuku) ön plandadır. Kararların dayanaklarını içtihatlar oluşturur. Kıta Avrupası Hukuk Sistemlerindeki gibi kanunlaştırma hareketleri ve yargı kararlarının kanuna dayanması ön planda değildir. Yine İngiltere'de equity (hakkaniyet) de yargı kararlarına dayanak teşkil eder. Önceleri krallık mahkemelerinin verdiği kararlardan memnun olmayan taraflar krala bizatihi başvurarak kararı hakkaniyete göre vermesini isterlerdi. İngiliz hukuk sisteminin geçmişteki bu yapısı günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Bu yapıya paralel olarak İngiliz Hukuk Sisteminde yargıçların çok özel bir yeri vardır. Buna benzer bir sistemin Türkiye'de uygulanması ise Türkiye'nin içerisinde bulunduğu hukuk sistemi ve yıllardır süregelen hukuk geleneğimiz dolayısıyla mümkün değildir. Türkiye'de hukuk kültürünün gelişmişlik seviyesine binaen hakime, kanun yaratma imkanı, dar çerçeveler içerisinde verilmiştir. Yine hukuk kültürü gelişmiş olan bazı ülkelerde de hakime verilen takdir yetkisinin çeşitli nedenlerle sınırlandığı görülmektedir. (Örneğin; Fransa'da, hakimlere, geçmişteki bazı tecrübelerden -rüşvet, iltimas,vs...- dolayı çok fazla güven duyulmamakta ve yasama organına büyük bir saygı duyulmaktadır. Buna binaen de hakimin kanunlar dışında, hakkaniyete göre karar vermesi sınırlıdır)

Hakkaniyete göre karar verilmesi somut olay adaletini sağlamak bakımından etkili olacaktır; ancak hukuk kültürü çok gelişmemiş ülkeler bakımından olumsuz sonuçlar doğurma riski de oldukça yüksektir. Bunun için Türkiye'de bu sistemin uygulanması, uygulansa da verim alınması, şu an için mümkün gözükmemektedir.
Old 28-12-2006, 09:13   #9
AV. YUSUF DEVECİ

 
Varsayılan

sayın mutlakadalettin belirtiği gibi yukarıda arzuladığınız durum bazı ülkeler uygulanmakta hatta islam hukukundada var somut olaya göre hakimler karar veriyor fakat ülkemizde kanunilik ilkesini kabul etmiş bu bağlamda hakim kanunu dışına çıkamaz her iki yöntemin kendine göre iyi ve kötü tarafları var
uluslararası hukuk bazı mahkemelerin kararları sonradan bir uluslararası kanunu haline getirmiş hakim marşhall kararı gibi,somut yöntemin sosyal adelete daha uygun olduğu tartışmasız yanlız ülke genelinde karmaşa neden olacaktır.kanunuların bir birlik sağlanmayacaktır. cumhuriyet döneminde her iki yöntem türk hukukçuları tarafında tartışılmış sonuçta soyut yöntemi kanunilik sistemine göre türk hukuku yoluna devam etmiştir.

sitede "hukukçu deha olabilirmi" diye tartışma platformu açılmış geçen günlerde sanırım bunun sebebide ülkemizdeki mevcut yöntemin uygulanmasında kaynaklanmaktadır bu sebeple deha çıkmamakta
soyut yöntemde hukukun gelişmesi yasa koyucunun hukuku bilmesine bağlı
soyut yöntemde yasalar suçların gerisinde kalmakta mevcut suça çare olamamakta yeni bir yasa çıkana kadar hakimler çaresiz kalmakta son yıllarda çok tartışılan kap-kaç olaylarında hırsızlık -gasp ayırımı somut yönteme göre hukuk işleseydi daha net sonuçlar alınabilirdi
Old 28-12-2006, 11:18   #10
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Hakim zaten kanunda bir boşluk varsa doldurur, zira hakim ihkakı haktan imtina edemez kuralı vardır.

Konu tarafların onayında düğümleniyor sanırım. Taraflar hakimin kararını uygun bulmuşlarsa temyiz etmez, kararı kesinleştirirler zaten.

Ben alternatif bir çözüm yolu göremedim Sn.halper wise'ın sorusunda ya da sorununda. Taraf onayı bir tuhaf. Bence hala taraf onayı ile ne kastedildiği açıklığa kavuşmadı.
Old 13-01-2007, 21:15   #11
calikusu_kamuran

 
Varsayılan

kanunlar, ta baştan bir sosyal sözleşme niteliğinde ise sanırım ta baştan belirledikleri SOSYAL(ORTAK) SÖZLEŞMEYE aykırı davranılmış olurdu ki bu da kanunların yapılması işini her bireyin kendine vermek olurdu. İhkak-ı hakkın ılımlı yolunu mu tavsiye etmeye çalıyorsunuz?

Eğer belirtilmek istenen bu ise SOSYAL(ORTAK) SÖZLEŞMEDE bünyesine kavuşmuş olan ORTAK ADALET ANLAYIŞI bertaraf edilmiş olur ki bu durumda OLACAKLARIN ÖNCEDEN BİLİNMESİ DİYE BİR KAVRAMIN VARLIĞINDAN SÖZ EDEMEYİZ.

MAGNA KARTA" NIN ne sebeple doğmuş olduğunu az buçuk hepimiz biliriz. HAKLARIMIZI ÖNCEDEN BİLMEK İSTİYORUZ, BAŞIMIZA GELECEKLERİ DE ÖNCEDEN BİLMEK İSTİYORUZ ki ADALET ÖNCEDEN BİLMEYİ DE GEREKTİRİR.

Yani insanlığın ulaşmış olduğu en yüce değerler içinde, haklarını önceden bilmek de vardır ve ADALET-EŞİTLİK ancak ve ancak BENZER OLAY İÇİN BENZER SONUÇTUR. Yani ADALET, genelin-toplumun üyelerinin eşitliğidir.

Başka bir yerde de belirtmiş olduğum gibi ORTADA OLAN DUYUM(maddi olay) her insanın beyninde AYNI KAVRAMA TAHVİL OLMALIDIR ve hatta 1 yıl sonraki DUYUMUN(maddi olayın) bile bugünden beyinde AYNI KAVRAMA TAHVİL EDİLEBİLMESİ GEREKİR. Aksinde geleceğin belirsizliği ve güvensizlik ortaya çıkar ki insanoğlu için EN BETER hastalık tipine götürür.

YAZILILIK YANİ ÖNCEDEN BİLME ESASTIR.

SAYGILARIMLA
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Almanyada bir Hakimin Sozleri umutlaw Hukuk Sohbetleri 2 24-08-2006 10:49
Hakimin İntiharı Av.Fahri ALİMOĞLU Konumuz : Hukukçular 7 02-07-2006 22:27
Hakimin Tek Tarafli Karar Degistirmesi Ozi Meslektaşların Soruları 36 29-02-2004 17:26
Hakimin Mahkemeye Verilmesi sami Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 01:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05767608 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.