Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Evli kadının gece eve gizlice erkek alması halinde konut dokunulmazlığını ihlal suçu

Yanıt
Old 18-10-2007, 19:02   #1
Av. Salim

 
Varsayılan Evli kadının gece eve gizlice erkek alması halinde konut dokunulmazlığını ihlal suçu

Müvekkil gece vardiyasında çalışırken eşi eve erkek (yine evli bir erkeği ! ) alıyor , gece saat 01.30. Komşulardan birinin apartmana gece yarısı yabancı birinin girmesinden şüphelenmesi üzerine diğer bir iki komşuyu da telefonla uyarması sonucu polise ihbar yapılıyor ve adam girdiği evde 5 dakika kalamadan daireden çıkıp görünmemek için apartmanın terasına saklanıyor ve gelen polis tarafından yakalanıyor polis durumu (terasta bulunduğunu ifade eden) bir tutanak tutup ifadesini alarak şahsı serbest bırakıyor

Eve girildiği bir komşunun görmesi ve eve girenin beyanıyla sabit. Ayrıca şahıs bir müddettir kadınla cepten görüştüklerini , kadının o gece kendisiyle görüşmek için ısrarla kendisini eve davet ettiğini , bu davet üzerine eve geldiğini ancak girdikten sonra hemen çıkmak zorunda kaldığını şüpheli ifadesinde kabul ediyor. Eve alan kadın (eş) de eve girmek üzere geldiğini ancak giremeden gittiğini iddia etmekle birlikte gerek tanık beyanı gerekse ve şüphelinin kendi ifadesi eve girildiğini net olarak ortaya koyuyor. Fakat gerek şüpheli beyanında gerekse tanık beyanında evde kalma süresi çok kısa 3-5 dakika kadar. İhtimal cinsel ilişki gerçekleşmemiş olabilir. (Bu ayrıntılyı niçin uzunca yazdığımı aşağıda anlaşılacak.) Ama eve davalı eşin (kadının) daveti üzerine girildiği anlaşılıyor.

Konut dokunulmazlığını ihlalde TCK.116/3 e göre eşlerden birinin rızası varsa diğerinin rızasının olmaması halinde bile normal olarak suçun oluşmayacağını, ancak diğer eşin rızasının meşru bir amaca yönelik olması gerektiği belirtiliyor. Olayımızda savcı da eve giren erkek hakkında konut dokunulmazlığını ihlal nedeniyle kamu davası açmış durumda. (İhtimal bu nedenle, yani diğer eşin rizası olsa dahi bu rıza meşru bir amaca yönelik olmadığı gerekçesiyle. (Ancak iddianamede böyle açıklama yapılmamış)

Eve giren erkek ile adının beyanları ,uzun süredir telefonda arkadaşlık yaptıkları, görüştükleri hususları sabit, yine erkeğin (şüphelinin) beyanında o gece kadının ısrarla kendisini eve çağırdığı söyleniyor. Hatta seni evde yakından görmek istiyorum diye telefonda söylendiği belirtiliyor. Bütün bunların konuta alan eşin rızasının ve girenin niyetinin meşru bir amaca yönelik olmadığı sonucunu çıkarmamız için yeterli olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir ilişki gerçekleşmemiş olsa dahi.

Bu konuda daha aşırı bir örnek olarak Yargıtayın evli kadının eve kocanın rızası dışında erkek alması ve bu erkeğin çıplak olarak yatağın altında eve gelen diğer eş tarafından bulunması nedeniyle eve giren şahıs hakkında konut dokunulmazlığını ihlal cezası verdiğine ilişkin bir haber hukuk haberleri bölümünde yayınlanmış ve tartışılmıştı.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13648

Değerli meslektaşlarım ;

1- Bu haberde bahsi geçen yargıtay kararı herhangi bir yerde yayınlandı mı, ulaşabilen arkadaş var mı, ben içtihat programımda bulamadım. Ulaşanlar burada yayınlarlarsa çok memnun olacağım.

2- İkincisi diğer eşin rızası konusunda; yani eve giren erkekle herhangi bir cinsel temas veya ilişki gerçekleşmiş olup olmaması sonucu değiştirir mi, bu konuda benimle aynı fikirde misiniz? Yani bu niyetle evden içeriye girilmesi bile suç oluşturmaya yeter mi diyorsunuz?

Paylaşımda bulunacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
Old 18-10-2007, 21:02   #2
Seher

 
Varsayılan

Eve giren adamın meşru amaçla mı yoksa gayri meşru amaçla mı eve girmiş sizin örnek verdiğiniz olayda adamı ev de kocası basıyor fakat bu olayda kadınla bir ilişki söz konus değil diğer eş benim niyetim sadece konuşmaktı derse ki böyle diyecektir. Bence suç oluşmamıştır. Ceza hukunda amacın meşru olmadığı kesin delillerle ispat edimelidir. Adam 3-5 dakika durmuş çıkmış bence yeterli delik yoktur.
Old 19-10-2007, 12:11   #3
Av. Salim

 
Varsayılan

Seher hanım

Gece saat 01.30 'da kocası evde yokken evli bir kadın başka bir evli erkeği evine ne için çağrabilir ve ne amaçla eve alabilir ? Bu konuda şöyle meşru bir amacımız vardı gibisinden de hiç bir iddiaları da olmamış zaten ifadelerinde.

Aksine, mesajımda da belirttim, şüpheli kendisini eve çağıran kadınla "aramızda uzun zamandır cepten görüşüyorduk, o gece bana evde yalnızım kocam yok, seni yakından görmek istiyorum dedi, ben benim bu saatte evine gelmeye cesaretim yok dedim ama bana sen gel bir şey olmaz kimse görmez, ben sana kapıyı açıp eve alacağım dedi" gibi ifadeleri var.

Bu ayrıntıları da dikkate aldığımzda yorumunuz çok fazla iyi niyetli değil mi sizce
Old 19-10-2007, 14:18   #4
imge_nil

 
Varsayılan

Sizlerin de değindiği gibi, gece saat 01.30 olması ve bayanın meşruluğa yönelik savunmasının olmaması, şüpheyi yok eder nitelikte. Kaldı ki tanık beyanları da ortada.
Ayrıca TCK m 116 nın gerekçesini incelediğimizde, 'evlilik birliğinde..... rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik, sağlıklı bir irade ile olması gerekir.(olayımızda bayanın tehdit edilmesi gibi bir durum da yoktur.)
Örneğin, eşlerden birinin konuttaki teknik bir arızanın tamiri için tamirci çağırmasında diğer eşe karşı suç işlenmiş olmaz ancak eşlerden birinin bir başkasını zina yapmak üzere ortak konuta kabul etmesi durumunda burada gösterilen rızanın geçerli bir rıza olarak belirtilmesi imkansızdır ve bu durumda diğer eşe karşı işlenmiş konut dok. ihlal suçu oluşmuştur.'
Old 19-10-2007, 14:25   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Ceza Dairesi

Esas: 2005/7752
Karar: 2006/4882
Karar Tarihi: 15.03.2006

ÖZET: Evli bir kadınla ilişki kurmanın, evlilikte bağlılık yükümlülüğünü öngören Türk Medeni Yasasına, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu ve kocasının haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu açıktır. Böyle bir ilişkinin kendi evinde kurulmasına, kocanın rızasının olması elbette düşünülemez ve varsayılamaz. Olay gecesi sanığın, kocasının rızasının söz konusu olmayacağını bilerek ve kendi iradesiyle konuta girdiği ve varsayılan rızasızlık nedeniyle de atılı suç oluştuğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile sanığın beraatına karar verilmesi doğru değildir.

(765 S. K. m. 193)

Geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık A. Paladır'ın yapılan yargılaması sonucunda; beraatına dair T. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 25.06.2004 tarihli hükmün Yargıtay’ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 15.07.2005 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.

Yerel mahkeme, Medeni Yasadaki son değişiklik ile kocanın aile reisi olmasının kalktığını belirterek sanığın, konuta katılanın eşinin rızasıyla girmesi eyleminde konut dokunulmazlığını bozma suçunun yasal öğeleri oluşmadığından beraat kararı vermiştir.

Bu kabul yasaya aykırıdır. Zira 765 sayılı TCY'nın 193.maddesi irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasaklamıştır. Konuta girmede rızadan söz edebilmek için ise failin başkalarının haklarını çiğnememesi zorunludur.

Evli bir kadınla ilişki kurmanın, evlilikte bağlılık yükümlülüğünü öngören Türk Medeni Yasasına, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu ve kocasının haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu açıktır. Böyle bir ilişkinin kendi evinde kurulmasına, kocanın rızasının olması elbette düşünülemez ve varsayılamaz.

Olay gecesi sanığın, saat 23.30'da kocasının (katılanın) bulunmadığı bir sırada, katılanın (kocanın) eşinin rızasıyla eve girdiği, sanığın ikrarıyla ve tanık olarak dinlenen katılanın eşinin anlatımı ile kanıtlanmıştır. Oluşa uygun ve yerel mahkemece de kabul edilen böyle bir eylemde, yaşamın olağan akışına göre, kocanın rızasının bulunduğu düşünülemez ve varsayılmaz. Kaldı ki, yakınanın iddiasına göre; gece evine geldiğinde kapının eşi tarafından geç açılması üzerine kuşkulanarak evin içini araştırması sırasında, karyolanın altında yarı çıplak biçimde sanığı yakalaması biçimindeki eylemde ise kuşkusuz kocanın rızasının olduğu yine düşünülemez ve varsayılamaz.

Olay gecesi sanığın, kocasının rızasının söz konusu olmayacağını bilerek ve kendi iradesiyle konuta girdiği ve varsayılan rızasızlık nedeniyle de atılı suç oluştuğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile sanığın beraatına karar verilmesi.

Bozmayı gerektirmiş, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA 15.03.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************

Old 19-10-2007, 16:21   #6
Av.SEVİM ATALAY

 
Varsayılan

Şu anda soruşturma aşamasında olan aynı şekilde bir olay da müvekkilimin başına geldi.Yukarıdaki yargıtay kararında da görüleceği gibi şahıs meşru bir amaçla gelmediği için konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşur.Tereddüte gerek yok.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Konut yapı kooperatiflerinde tasfiye halinde genel kurulun kararlarının icrası diyar Hukuk Soruları 1 03-11-2010 17:05
Evlilik Birliğinde: Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığını İhlal av.knel Meslektaşların Soruları 6 02-08-2009 09:26
Devlet hastanesi TCK anlamında "işyeri" sayılır mı? Konut dokunulmazlığını ihlal sabriusta Meslektaşların Soruları 1 22-09-2007 16:15
kadının boşandığı kocasının soyadını alması Avukat Kamer Akgül Meslektaşların Soruları 6 21-05-2007 19:53
Evli Kadının Zinası Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 8 21-05-2003 14:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04721308 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.