Duruşmada bulunanlar kimlerdir?

HMK.294(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.

Bu duruşmada bulunanlar kimdir? Lütfen kendilerini tanıtsınlar.

a) Mübaşir, katip, hakim dahil duruşma salonunda bulunan
herkes.
b) Duruşma salonunda bulunan mübaşir, katip, hakim hariç
herkes.
c) O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri.
d) Hiçbiri.
e) Hakim ve katip hariç, mübaşir dahil herkes.
f) Hükmü tefhim eden mahkeme heyeti ya da hakimi dışında, duruşma salonunda bulunan, herkes.

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN HMK.294(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler. Bu duruşmada bulunanlar kimdir? Lütfen kendilerini tanıtsınlar. a) Mübaşir, katip, hakim dahil duruşma salonunda bulunan herkes. b) Duruşma salonunda bulunan mübaşir, katip, hakim hariç herkes. c) O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri. d) Hiçbiri.

Sayın Meslektaşım cevap veriyorum: Ceeee!
Duruşma salonunda bulunanlar demediği için, duruşma yapan demediği için, "duruşması görülen" dediği için hakim, katip ve mübaşirin duruşması görülmediği için, salonda bulunanlar duruşması görülenler olmadığı için: "O an duruşmasında hüküm verilen taraflar ve/veya vekilleri" dir cevabım.
Saygılar.

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN HMK.294(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler. Bu duruşmada bulunanlar kimdir? Lütfen kendilerini tanıtsınlar. a) Mübaşir, katip, hakim dahil duruşma salonunda bulunan herkes. b) Duruşma salonunda bulunan mübaşir, katip, hakim hariç herkes. c) O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri. d) Hiçbiri.

Ben de Sayın Güntay gibi düşünüyorum.

"Duruşmada bulunanlar"ı duruşma salonlarında bulunan" herkes" olarak algılarsak, Adliyedeki tüm duruşma salonlarında bulunanların, herhangi bir mahkemede hüküm verilirken ayağa kalkması gerekir.

Madde gerekçesinden:

" Hükmün tefhiminin nasıl yapılacağını belirten beşinci fıkra yeni bir hüküm olup, uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldıracak niteliktedir."

Demişler ya... Ne tereddütü ? Önceden tereddüt vardı, şimdi yok, herkes !

C şıkkındda verilen "O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri" seçeneğinin kanunun değil, Sn. Av. Nur Hayat Buran'ın seçeneği olduğunu, 6100 s. HMK md. 294/5'te ise "Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler " hükmünün yer aldığını, kanunun, hakim, katip ve mübaşiri ayrı tutmamak suretiyle "duruşmada bulunanlar"ı işaret etmesine rağmen, teamül gereği sadece "duruşması görülen taraf ve vekilleri"nin anlaşıldığını düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Av. Hulusi Metin Madde gerekçesinden: " Hükmün tefhiminin nasıl yapılacağını belirten beşinci fıkra yeni bir hüküm olup, uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldıracak niteliktedir." Demişler ya... Ne tereddütü ? Önceden tereddüt vardı, şimdi yok, herkes !

Kandıralı Ömer Kavili de mi?

(e) şıkkı diyorum; hakim, katip hariç herkes Mübaşir ayağa kalkmalıdır.

Umarım uygulamadaki tüm tereddütleri ortadan kaldırmışımdır

Alıntı: Yazan Av. Hulusi Metin Madde gerekçesinden: " Hükmün tefhiminin nasıl yapılacağını belirten beşinci fıkra yeni bir hüküm olup, uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldıracak niteliktedir." Demişler ya... Ne tereddütü ? Önceden tereddüt vardı, şimdi yok, herkes !

Ben mütereddit oldum efenim...

Avukat: Ayağa kalksam mı kalkmasam mı, tereddüttüm acaba yargıç kızar mı!?

Yargıç: Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı / Darılmak âdeti bilmem ki avukatın naz mı?

Avukat: Kalkar gibi yapsam; oturmakla kalkmak arasında dursam

Yargıç: Yasanın gerekçesinde yazmış, sarahaten söylemiş, derim.




Orhan Seyfi ORHON’dan esinlenerek

Alıntı: Yazan Av. Hulusi Metin Avukat: Ayağa kalksam mı kalkmasam mı, tereddüttüm acaba yargıç kızar mı!? Yargıç: Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı / Darılmak âdeti bilmem ki avukatın naz mı? Avukat: Kalkar gibi yapsam; oturmakla kalkmak arasında dursam Yargıç: Yasanın gerekçesinde yazmış, sarahaten söylemiş, derim. Orhan Seyfi ORHON’dan esinlenerek

Açıkça, apaçık, açıktan açığa: “Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı? / Darılmak âdeti bilmem ki çapkının naz mı?” -O. S. Orhon.

Hüküm açıklanırken niçin ayağa kalkılır ?? Mahkemeye ve hakime olan saygı mı yoksa başka bir şey mi??

Alıntı: Yazan ilhan13 Hüküm açıklanırken niçin ayağa kalkılır ?? Mahkemeye ve hakime olan saygı mı yoksa başka bir şey mi??

Türk Milleti adına karar veren mahkemeye saygıdan dolayı.

CMK'nın 231. maddesinin 4. fıkrasında "Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir."

Herkes...

CMK' da açık açık (sarahaten) herkes denmiş, tereddütler giderilmiş. HMK?

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN CMK' da açık açık (sarahaten) herkes denmiş, tereddütler giderilmiş. HMK?

CMK md 231 gerekçesinden : "Hüküm açıklanırken mahkeme kurulu ve Cumhuriyet savcısı hariç, duruşma salonunda bulunan herkes ayağa kalkmak zorundadır."

Oysa HMK 'da ise "Hükmün tefhiminin nasıl yapılacağını belirten beşinci fıkra yeni bir hüküm olup, uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldıracak niteliktedir." denilmekle yetinilmiştir.

CMK'da her ne kadar "herkes" tabiri kullanılmış ise de, gerekçede hakim ve savcı hariç tutulmuştur.

Duruşma; bir süreç...

Duruşma salonu;sürecin mekansal yeri;belirli bir yer.

Davanın tarafları...Ve salonda bulunanlar...

Duruşmada duruşanlar ve duruşmayanlar...

Herkes, herkes ayağa

Alıntı: Yazan İlhan_ERDEN CMK md 231 gerekçesinden : "Hüküm açıklanırken mahkeme kurulu ve Cumhuriyet savcısı hariç, duruşma salonunda bulunan herkes ayağa kalkmak zorundadır." CMK'da her ne kadar "herkes" tabiri kullanılmış ise de, gerekçede hakim ve savcı hariç tutulmuştur.

Demek ki neymiş; hakim ve savcı herkes değilmiş...
Katiple mübaşir herkes mi acaba?

Ayağa kalkmanın gerekçesinin ise Sn. Av. Suat Ergin'in de değindiği üzere, HMK md. 297/1 hükmü nazarında (Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir), saygı ifadesi olarak algılanması gerektiğini düşünmekteyim.

O zaman, CMK ya da HMK farketmeksizin, Türk Milleti adına karar veren mercii önünde duruşmada bulunan herkesin kalkması gerektiği kanaatindeyim.

Aleniyet ilkesi

HMK. m.28- (1) Duruşma ve kararların bildirilmesi alenidir.

Aleni: Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan


Herkes ayağa

Herkes ayağa, makûl olmaz kanımca.
Bu konuda teamüle, yasanın üzerinde değer veriyorum ben. Daha doğrusu yasayı bu şekilde yorumlamak, yasayı zorlamamak lazım.
Yeminin icrasına ilişkin hüküm ile ara kararları hariç, "dosyanın ilgililerinin" kendilerine dair hükmü ayakta dinlemeleri kafi ve ölçüye uygundur. Uygulamanın da aynen böyle olacağına inanıyorum. Tazyik noktasını, ara kararlarda ayağa kalkılmaması noktasına yapmak daha yararlı olur...
Saygılar.

Alıntı: Yazan Av.Nur Hayat BURAN HMK.294(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler. Bu duruşmada bulunanlar kimdir? Lütfen kendilerini tanıtsınlar. a) Mübaşir, katip, hakim dahil duruşma salonunda bulunan herkes. b) Duruşma salonunda bulunan mübaşir, katip, hakim hariç herkes. c) O anda duruşması görülen taraflar ve vekilleri. d) Hiçbiri.

Merhaba;

Fıkrayı değerlendirirken maddenin diğer fıkralarına ve bazı kelimelere dikkat edilirse sonucun ortaya çıkacağını düşünüyorum :

Alıntı: MADDE 294. (1) Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. (2) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. (3) Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. (4) Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. (5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.

Maddede "hakim" yerine "mahkeme" kullanılmış. "Mahkeme" okur, diğerleri dinler... Mahkeme kimdir?

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT Merhaba; Fıkrayı değerlendirirken maddenin diğer fıkralarına ve bazı kelimelere dikkat edilirse sonucun ortaya çıkacağını düşünüyorum : Maddede "hakim" yerine "mahkeme" kullanılmış. "Mahkeme" okur, diğerleri dinler... Mahkeme kimdir? Saygılarımla...

Sayın meslektaşım,
Güzel bir lafız analizi...
Mahkeme hüküm işleminin aktif süjesidir. İşlemi o yapmakta ve ona saygı beklenmektedir. Bu kural mahkemeyi kapsayamaz; mahkeme haricendir.
Saygılar.

Alıntı: Yazan Av.Ömer Güntay Sayın meslektaşım, Güzel bir lafız analizi... Mahkeme hüküm işleminin aktif süjesidir. İşlemi o yapmakta ve ona saygı beklenmektedir. Bu kural mahkemeyi kapsayamaz; mahkeme haricendir. Saygılar.

Sn. Güntay;

"Mahkeme kimdir?" sorusu, hüküm tefhim edilirken ayakta dinlemeyecek olanları tespit etmek için sorulmuş bir sorudur. Eğer mahkeme; hakim/ler, katip ve mübaşirden oluşmakta ise diğerleri ayakta dinleyecek demektir. Yok eğer kasıt yalnızca hakimden ibaret ise hakim dışındakiler demektir.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT Mahkeme kimdir?

Hakim, mahkeme kavramına dahildir. Onda bir şüphe yok. Katiple mübaşir?

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT Sn. Güntay; "Mahkeme kimdir?" sorusu, hüküm tefhim edilirken ayakta dinlemeyecek olanları tespit etmek için sorulmuş bir sorudur. Eğer mahkeme; hakim/ler, katip ve mübaşirden oluşmakta ise diğerleri ayakta dinleyecek demektir. Yok eğer kasıt yalnızca hakimden ibaret ise hakim dışındakiler demektir. Saygılarımla...

O soruya cevap vermedim dikkat ederseniz. Düşünüyordum. Hakimi otururken oradaki katibin kalkması da garip olur ama. Mübaşir zaten hep ayakta dolanıyor, bir içeri bir dışarı. Hükümlere hayat verirken fiili tezahürleri ve yerindeliği isabetle gözetmek ve süzmek gerkir.

Alıntı: Yazan Av.Ömer Güntay O soruya cevap vermedim dikkat ederseniz. Düşünüyordum. Hakimi otururken oradaki katibin kalkması da garip olur ama. Mübaşir zaten hep ayakta dolanıyor, bir içeri bir dışarı. Hükümlere hayat verirken fiili tezahürleri ve yerindeliği isabetle gözetmek ve süzmek gerkir.

O halde;

Mübaşir (hep ayakta olduğundan), katip (ayakta yazamayacağından), hakim (mahkeme kavramına dahil olup oturur vaziyette olacağı açıkça ifade edildiğinden) hariç olacağına göre (a), illa ki birileri ayağa kalkacağına göre (d) şıkları elendi. Cevap; taraflar ve vekilleri dışında başka ayağa kalkacak olup olmadığına göre (b) ve (c) şıklarından biri olmalı değil mi?

Yaklaşıyoruz galiba

5235, 6100 sayılı yasalar ve Hukuk ve Ticaret Mahkemelerinin Yazı İşleri Yönetmeliği'nde açık tanım veren bir hüküm olmamakla beraber, buralarda her bir süjenin görevleri ve diğer birçok hükümden, bir mahkemeyi oluşturan süjeler kapsamına o mahkemenin yazı işleri müdürü, yardımcısı, katipleri ve mübaşirinin de dahil olduğu sonucuna varılmak icab eder kanısındayım.
Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Av.Özgür KARABULUT O halde; Mübaşir (hep ayakta olduğundan), katip (ayakta yazamayacağından), hakim (mahkeme kavramına dahil olup oturur vaziyette olacağı açıkça ifade edildiğinden) hariç olacağına göre (a), illa ki birileri ayağa kalkacağına göre (d) şıkları elendi. Cevap; taraflar ve vekilleri dışında başka ayağa kalkacak olup olmadığına göre (b) ve (c) şıklarından biri olmalı değil mi? Yaklaşıyoruz galiba

Hehehe benim cevaba doğru yaklaşıyoruz.

Efenim sizlerin vekil olarak takip ettiğiniz karşılıklı duruşmanızda ben de duruşma sıramı bekliyorum, duruşma salonunda oturmuş sıramın gelmesini bekliyorum, bir yandan da vakit geçirmek için kitap okuyorum. Ben kimim? Herkes miyim? Duruşmada bulunan mıyım?