Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

memura yapılan hatalı ödeme

Yanıt
Old 05-03-2009, 17:16   #1
hazav

 
Varsayılan memura yapılan hatalı ödeme

ANKARA(ANKA) - Yargıtay, Ankara 7.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin memura gerçek dışı beyanı veya hilesi olmadığı halde yapılan haksız ödemenin geri istenemeyeceği kararını onayladı.
Maliye Bakanlığı, 2006-2007 döneminde Mesleki Eğitim Kursu’na katıldığı sırada Gelir Uzmanlığı sınavını kazanarak atanan ve bu kadroya ait maaş ve tazminatların ödendiği ve kurs bitimine kadar 2 bin 306 TL’lik haksız ödeme yapıldığı gerekçesiyle bir memur hakkında, Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davayı kaybetti. 7. Sulh Mahkemesi’nin, haksız ödemelerde 60 günlük dava açma süresinin geçmesi nedeniyle ödemenin geri alınamayacağına karar vermesi üzerine Maliye Bakanlığı, davayı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ne temyize götürdü. Yargıtay da, 7. Sulh Mahkemesi’nin kararını haklı bulurken, davayı reddederek, kararı onayladı.
Haksız ödemelere ilişkin Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun "ödemenin yapılmasından itibaren 60 günlük yasal süresi içersinde geri istenebileceği" şeklinde kararı bulunuyor.

ilgili haberde geçen 3.hd ve danştay İBK nun kararlarına ihtiyacım var yardımcı olacak arkadaşlara tşklr
Old 06-03-2009, 22:23   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
İdari Dava Daireleri Kurulu

Esas No : 2003/477
Karar No : 2006/3355
Özeti : Davacının gerçek dışı beyanının neden olmadığı, ayrıca açık hatanın da bulunmadığı, ödemelerin Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile belirlenen ilkeler uyarınca, idari dava açma süresi içerisinde geri istenilmesi mümkün iken, bu süreye uyulmaksızın yapılan ödemelerin tamamının istenilmesinde isabet görülmediği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :…
Vekili : Av....
Karşı Taraf (Davalılar) : 1- Adalet Bakanlığı
2- Maliye Bakanlığı
İstemin Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.3.2003 günlü, E:2002/77, K:2003/1045 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Davalı İdarelerin Savunmalarının Özeti: Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile davacıya fazladan ödenen tazminatın tahsili yolundaki 15.6.2001 günlü işlem yönünden Daire kararının bozulması, davanın diğer bölümlerine ilişkin olarak ise Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Mehmet Ali Samur'un Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:
Dava, Uşak İli, Eşme İlçesi, Kapalı Cezaevi İnfaz ve Koruma Memuru olarak görev yapan davacıya ödenen Adalet Hizmetleri Tazminatının %56 olarak düzeltilmesine ilişkin işlemin, bu işlemin dayanağı olan Adalet Bakanlığı'nın 27.3.2001 günlü, 20804 sayılı işleminin ve eki III sayılı cetvelin ilgili kısmının, Aralık 2000 ila Mayıs 2001 döneminde davacıya fazladan ödenen 462.790.000.- lira tazminatın tahsili yolunda tesis edilen 15.6.2001 günlü, 2001/902 sayılı işlemin iptali ile 2000/Aralık tarihinden itibaren yoksun kaldığı öne sürülen parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onbirinci Dairesi 3.3.2003 günlü, E:2002/77, K:2003/1045 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasa'nın 152. maddesinin II. Tazminatlar bölümünde yer alan düzenleme ile verilen yetkiye dayanılarak 19.1.1998 günlü, 10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2000 ve 2001 yılları için de geçerli olmak üzere adalet hizmetleri tazminatının düzenlendiği, buna göre; (III) sayılı cetvelin "Diğerlerinden" ayrımının alt başlık kısmında, 1-4. derece kadrolara atanmış olanlara %100, 5-9. dereceli kadrolardan aylık alanlara %56 oranında adalet hizmetleri tazminatının ödeneceğinin belirlendiği; lise mezunu olan davacının kazanılmış hak aylığı yönünden 14.11.2000 tarihli Alaşehir Adli Yargı Komisyon Kararı ile 4. derecenin 1. Kademesine yükseltildiği, ancak, Adalet Bakanlığında 1-4. dereceler arasında infaz ve koruma memuru kadrosu bulunmadığı için 5. dereceli kadroyu işgal ettiği, kendisine 2000/Aralık ayından 200l/Mayıs ayına kadar 4. derece üzerinden adalet hizmetleri tazminatının (% 100 oranıyla) ödendiği, daha sonra 27.3.2001 günlü, 20804 sayılı Adalet Bakanlığının genel düzenleyici nitelikteki işlemi ekinde yer alan III sayılı Cetvel uyarınca, davacıya 5. derece kadro için öngörülen % 56 oranında tazminat ödenmesi gerektiği belirtilerek fazladan ödenen tutarın geri istenildiğinin anlaşıldığı, 98/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre infaz ve koruma memuru olan davacının kadro unvanı "diğerlerinden" başlıklı bölüm kapsamına girdiği ve bu bölümde % 100 oranında adalet hizmetleri tazminatının sadece 1-4. dereceli kadrolara atanmış personele ödeneceği, 5 ila 9. dereceli kadrolardan aylık alanlara ise % 56 oranında tazminat ödeneceği ve Adalet Bakanlığına 1. ila 4. dereceli infaz ve koruma memuru kadrosu tahsis edilmediği dikkate alındığında, davacının 1. ile 4. dereceli kadrolar için öngörülen tazminat oranından yararlanmasına olanak bulunmadığı, zira 98/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında infaz ve koruma memurlarına ödenecek Adalet Hizmetleri Tazminatının aylık alınan dereceye göre değil, işgal edilen kadroya göre belirlendiği, dolayısıyla 4. dereceli cezaevi infaz ve koruma memuru unvanlı kadronun bulunmaması nedeniyle bu kadroya atanmamış olan davacıya 5. dereceli kadre için öngörülen oranda Adalet Hizmetleri Tazminatı ödenmesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan 27.3.2001 günlü, 20804 sayılı Adalet Bakanlığı Genelgesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı, bu kararı temyiz etmekte ve 5. dereceli kadroda olmasına karşın 4. dereceden maaş aldığı, müktesebi olan dereceden tazminat ödenmesi gerektiği, fazla yapıldığı iddia edilen ödemelerin iptal davası açma süresi geçtikten sonra geri istenemeyeceği iddialarıyla bozulmasını istemektedir.
Temyize konu Danıştay Onbirinci Dairesi kararının dava konusu Genelge, davacıya ödenen tazminatın düzeltilmesi işlemi ve tazminat istemine ilişkin kısmında usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davanın, davacıya fazla ödenen tazminat tutarının tahsili yolundaki 15.6.2001 günlü, 2001/902 sayılı işleme yönelik bölümüne gelince;
Dosyanın incelenmesinden; 26.11.2000 tarihinde 4. dereceye yükselen davacıya Aralık 2000 tarihinden itibaren 4. dereceli kadro karşılığı olan %100 oranında adalet hizmetleri tazminatının ödenmeye başlandığı, ancak infaz ve koruma memurları için 4. derece kadronun bulunmaması nedeniyle 5. derece üzerinden adalet hizmeti tazminatı verilmesi gerektiğinin fark edilmesi üzerine Haziran 2001 tarihinden itibaren bu hatanın düzeltilerek davacıya ödenen tazminatın %56 oranı olarak belirlendiği ve 15.6.2001 günlü işlemle de Aralık 2000 ila Mayıs 2001 arasında fazladan ödenmiş olan tazminat tutarının davacıdan istenildiği anlaşılmaktadır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 22.12.1973 günlü, E: 1968/8, K: 1973/14 sayılı kararıyla, önceden sehven kanuna aykırı olarak yapılmış bir terfi veya intibak işleminin kanunsuzluğunun tespitinden sonra idarece geri alınması sonucu fazla ödenmiş bulunan aylık ve ücret farklarının ilk kanunsuz ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere 90 günlük dava açma süresi içinde geri alınabileceği, idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilebilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmakta ve idare bu konuda haberdar edilmemişse, memurun iyi niyetinden sözedilemeyeceği ve dolayısıyla bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemelerin her zaman geri alınabileceği, ancak bu istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin ancak ödemenin ilk yapıldığı günden itibaren dava açma süresi içerisinde istirdat edebileceği karara bağlanmıştır.
Bu durumda, olayda davacıya Aralık 2000 ile Mayıs 2001 tarihleri arasında yapılan ve ilgilinin hilesinin, gerçek dışı beyanının neden olmadığı, ayrıca açık hatanın da bulunmadığı ödemelerin yukarıda yer verilen Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile belirlenen ilkeler uyarınca idari dava açma süresi içerisinde geri istenmesi mümkün iken, bu süreye uyulmaksızın yapılan ödemelerin tamamının istenilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Onbirinci Dairesi'nin 3.3.2003 günlü, E-.2002/77, K:2003/1045 sayılı kararının istirdata ilişkin bölümünün BOZULMASINA, oyçokluğu ile, diğer bölümlerinin ise ONANMASINA oybirliğiyle, 28.12.2006 günü karar verildi.
KARŞI OY
19.1.1998 günlü, 10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve bu karar uyarınca Adalet Bakanlığı'nca çıkarılan dava konusu Genelge ile, Adalet Bakanlığı'nda 1-4. dereceler arasında
infaz ve koruma memuru kadrosu bulunmaması nedeniyle bu memurlara (5-9. dereceler için) %56 oranında tazminat ödenmesinin öngörüldüğü, buna göre davacı her ne kadar 4. derecenin 1. kademesine yükseltilmiş ise de, 5. dereceli kadroyu işgal etmesi ve 4. dereceli infaz ve koruma memuru kadro bulunmaması nedeniyle davacıya 5. derece kadro karşılığı olarak %56 oranında tazminat ödenmesi gerekirken, Aralık "2000 ila Mayıs 2001 dönemi arasında 4. derece kadroda bulunanlar için öngörülen %100 oranında ödeme yapıldığı anlaşıldığından, idarece yapılan bu ödemenin açık hata teşkil ettiği açıktır.
Bu durumda açık hataya dayalı olarak davacıya yapılmış olan ödemelerin Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 22.12.1973 günlü, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı uyarınca her zaman geri alınması olanağı bulunduğundan, bu doğrultuda tesis edilen .5.6.2001 günlü işlemde hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle Daire kararının bu bölümünün belirtilen gerekçeyle onanması oyuyla kararın bu kısmına karşıyız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
icra takibinin açıldığı gün yapılan ödeme AV.SANEM Meslektaşların Soruları 19 12-12-2014 14:52
Hatalı ödeme emrinin değişimi mümkün mü? atagin Meslektaşların Soruları 6 09-05-2013 12:21
mühürsüz ödeme emrine yapılan ödeme MeRReM Meslektaşların Soruları 4 11-11-2008 18:28
A.Ş.yetkilisinin şahsi hesabına yapılan ödeme avbf Meslektaşların Soruları 2 17-03-2008 22:02
hatalı yapılan iğne sonucu hukuki sorumluluk avnecati Meslektaşların Soruları 4 12-01-2007 00:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04447889 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.