Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadın ve Çocuklar İçin Yanlızca Kanun Çıkarmak Yeterli mi?

Yanıt
Old 05-06-2006, 10:35   #1
Semra

 
Varsayılan Kadın ve Çocuklar İçin Yanlızca Kanun Çıkarmak Yeterli mi?

Kadın ve çocuklarla ilgili bir çok kanunumuz var. Ancak bu kanunlardan kimler ne kadar faydalanıyor. Yaptırım gücü olmadıktan sonra verilen haklar neye yarar.
Old 05-06-2006, 14:27   #2
devrim hukuk

 
Varsayılan kadın ve çocuklar

türkiyede çocuk ve kadınlar için çıkartılan kanun sayısı baya çoktur fakat bunların onda biri bile uygulamaya konulmuyor. zaten kadına uygulanan şiddet ve çocuklara karşı ilgisizlik bunun en iyi göstergesi.
Old 05-06-2006, 16:25   #3
Semra

 
Varsayılan

Bazen öylesine korkunç sahnelerle karşılaşıyorum ki buna yüreğim dayanmıyor. Kendini savunma güçü olmayan bir çocuk en acı şekilde şiddete, tacize-tecavüze maruz kalıyor. Bunun karşısında toplumun örf anane gelenek ve göreneklerini bahane ederek herkes sessiz kalıyor. Zira bahsettiim bu tarz saldırıların büyük bir kısmı malesefki aile fertlerinden kaynaklanıyor. İşte bu noktada yaptırımların çok katı olması gerekiyor.
Old 05-06-2006, 16:29   #4
zübeyde

 
Varsayılan

Yaptırım gücünün dışında kaç tane kadının ve çocuğun bu kanunlardan ve haklarınan haberleri var.biz Türkiye'de yaşıyoruz heryer stanbul,ankar ,izmir değil.buralarda da kadına ve çocuğa karşı şiddet var ama bunlara karşı kanun yoluna başvurmak için imkanları,EĞİTİMLERİ, CESARETLERİ var kadınların.ama karadenizin doğunun iç anadolunun köylerinde kaç tane kadının çocuğun bunlardan haberi var!heberi olsa bile kaç tane kadın kocasına,babasına aileden bir erkeğe ceza davası açabilir onlar boşanamıyorlar bile!
Old 05-06-2006, 18:43   #5
Semra

 
Varsayılan

Evet malesef ki kadınların ve çocukların haklarından haberleri yok.Yada daha doğru bir anlatımla birazda olsa biliyorlar ancak bunlardan faydalanma cesaretleri yok. Zaten yaptırım bu noktada önemli. Kadın yada çocuk haklarını bilmiyor veya korkuyor diye şiddete maruz kalmak zorunda mı? Tabi ki eğitim çok önemli ama yeterli değil. Nice eğitimli kadınlar şiddete maruz kalıp sesini çıkarmıyorlar.Bunuda unutmamak lazım.
Old 05-06-2006, 18:45   #6
devrim hukuk

 
Varsayılan hak

zübeyde aslında dediğin gibi yaptırımdan önce haklar öğretilmeli ben dicle hukukta okuyorum o yüzden diyarbakırdaki kadın ve çocukların içler acısı durumunu görmekteyim. geçen gün birkaç arkadaşımla birazdyrbk gezelim dedik fakat gelgörki dilenen çocukve kadınlardan yol geçilmiyor. benim yapabildiğim ise sadece biraz özülmek oysa hukukun olduğu bir ülkede eli kolu bağlı olmak bence varolan hukukun uygulanmadığını gösteriyor
Old 05-06-2006, 23:35   #7
zübeyde

 
Varsayılan

kesinlikle yaptırım çok önemli ancak yaptırımların uygulanabilmesi için öncelikle adli kolluğun ve yargı mercilerinin bu olaylardan haberdar olması gerekmektedir.bugün doğuda kaç tane kız çocuğu aile fertlerinin şiddetine maruz kalıyor hatta daha acısı amcasının oğlu tarafından veya başka bir erkek tarafından tecevüze uğrayıp bunları öldürülme korkusuyla kimseye söyleyemiyorlar.sözde namus temizleme(!) adı altında işlenen vahşete ne demeli...o zaman yapılması gereken şey öncelikle eğitim ancak günümüz şartlarında bir an öne buna son vermek için bu kadınları cesaretlendirecek yaptırımlar bundan da önce sıkı bir denetim,araştırma ve daha sonra hakettikleri cezayı verip bir daha bu olayların yaşanmasını engellemek...


Old 06-06-2006, 10:05   #8
Veysel

 
Varsayılan

Merhaba ;
Taciz, şiddet ve evlilik içi tecavüz (bu kelimeyi hiç sevemedim) sadece ülkemize has bir sorun değil. Çok gelişmiş ülkelerde de yaşanabiliyor ancak, ordaki durum farklı. Orada münferit veya psikolojik bir vak' a olarak değerlendirilirken, ülkemizde kimi kesimler tarafından ne yazık ki savunulur bir olay olarak değerlendirilebilmektedir.

Her ülkenin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısına göre değişgenlik gösteren bu durum, ülkemizde oldukça fazla rastlanır hal almıştır. Bence tek sorun eğitimdir. Herşeyi yasal düzenleme ile kontrol altına alma, zayıf devlet (özellikle ekonomik açıdan) yapısının bir göstergesidir. Yasal düzenleme mutlaka olacaktır ancak önce eğitim.

Yukarıda bahsedildiği gibi, kadın ve çocukları ilgilendiren yasalardan kimin ne kadar haberi var? Haberi olsa dahi bu hak' ı kim nasıl kullanacak? Çünkü sanayi devrimini tamamlamamış, feodalitenin hüküm sürdüğü (gerçi diğer yerlerde de durum pek farklı değil ama...) bir ülkede her zaman toplum ve ahlak kuralları, hukuk kurallarının üstünde kendisine yer bulmuştur. Tek başına kadınların eğitimi de değil, toplumun eğitimi... Çünkü ülkemizde halen kadın tek başına belirleyici unsur değildir.

Bunun için, bir süreç yaşanması gerekli. Yani yeni bir nesil yetiştirmek zorundayız. Burda da devlet' e büyük görevler düşüyor. ve dolayısıyla ekonomik kaynak... Mevcut eğitim sistemiyle bu nesil yetişir mi ?diyorsanız, cevabım Hayır! Kendi sorunlarının ve ülke sorunlarının bilincinde olmayan, hayatı günübirlik yaşayan (genel anlamda) bir nesille karşı karşıyayız. Bu nedenle yol uzun ve engebelli... Yolunuz açık olsun. Saygılarımla.
Old 06-06-2006, 15:37   #9
zübeyde

 
Varsayılan

eğitim,eğitim,eğitim yine herşey bu kapıya çıkıyor bu kapı ardına kadar bi açılsa herşey çözüm bulacak ama....bence de herşey toplumu eğitmeyle başlayacak ancak günümüz koşullarında (yeni bilinçli,eğitimli bir nesil yetişene kadar) bu sorunlara bi şekilde çözüm bulmak gerekmezmi?gazetelerde ,haberlerde, çevremizde her gün duyduğumuz gördüğümüz haberler korkunç bir an önce birşeyler yapılmalı.
bir konuya daha değinmeden geçemeyeceğim;bazı televizyon kanallarında gündüz kadın programı adı altında yayınlanan
bazı programlarda saçma sapan yok afrodit napmış yok ahu tuğba sevgilisine dönmelimi? kadınlar bunlarla ilgileniyor. bunun yerine günde en azından 1 saat kendi haklarını öğretiliği daha eğitici programlar yayınlanabilir.yani medyaya da iş düşüyor!
sonuş olarak devlete,medyaya,topluma herkese görev düşüyor.uzun ve engebeli yolu geçmek için biraz gayret gerekiyor galiba.
kendinize iyi bakın!
Old 06-06-2006, 16:22   #10
Veysel

 
Varsayılan

Zübeyde hanım, o programların hayran kitlesine ve izleyici tabakasına bakın hemcinslerinizi görürsünüz. Sorun siz, biz olayı değil, sorun bizim sorunumuz. O programları da biz istiyoruz çünkü, birileri öyle istedi ve bizi o yola kanalize etti. Başka şeylerle uğraşmayalım diye...
Old 07-06-2006, 10:07   #11
Semra

 
Varsayılan

Herkese konuya gösterdiği ilgiden ve birbirinden değerli görüşlerinden dolayı teşekkür ederim. Ancak fark ediyorum ki ben ne demek istediğimi anlatamamışım.
Düşünün! Bir kaza geçirmişsiniz ve bacağınızdan yaralanmışsınız. Ambulans çağırmışlar. Ambulansın olay yerine gelmesi yarım saat sürecek. Ancak yaranız derin ve kan kaybediyorsunuz. Bu durumda birinin size ilk yardım yapıp bacağınızdaki yaraya tanpon yapması lazım. Böylece sağlık ekibi olay yerine ulaşana kadar daha az kan kaybedeceksiniz ve hayatınız kurtulacak.
İşte bahsettiğim yaptırım gücü bu noktada önemli. İnsanları eğite bilmek için belli bir süreye ihtiyacınız var. Unutmayın ki siz bu yazıyı okurken yüzlerce çocuk şiddet görüyor, taciz ediliyor, tecavüze uğruyor.
Birbirinden haklı teşhisleriniz var. Lakin hiç biri şuan zor durumda olan bir çocuk yada kadın için çözüm değil.....
Old 07-06-2006, 11:53   #12
gülşah

 
Varsayılan

Semra bu konuda sana katılıyorum.önümüzde kanayan bir yara gibi duran sorunlara sadece ''eğitim şart'' diyerek yanıt vermek çözüm oluşturmuyor.evet eğitim bu konuda çok önemli bir yere sahip ancak bu uzun süreli bir iyileştirme programı olacaktır.gerçekten durumu ciddi ve aciliyet teşki eden o kadar çok insan var ki ülkemizde bunu görmezden gelemez kimse.eğitim bir yandan desteklenirken bunun yanında sosyal çalışmalar yapılmalıdır.etkisini hemen gösterecek çalışmalar olmalıdır bunlar.belki bir dernek kurmalı ya da bu konuyla ilgili bir derneğe gönüllü üye olmalı,ordaki çalışmalarda faal olarak görev almalıyız..değişik fikirler ortaya atılabilir..
Old 03-07-2006, 16:27   #13
Semra

 
Varsayılan

Uzun zamandır belki bir çözüm önerisinde bulunan olur diye bekliyorum ama malesef öneride bulunan yok.
Toplumun ezilen bu iki gurubu için çözüm önerisi olanları konumuza davet ediyorum.
Old 03-07-2006, 23:18   #14
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Semra

Kadın ve Çocuğa ilişkin hangi konuda çözüm önerisi beklediğinizi daha açık yazarsanız yanıtlanması daha kolay olacaktır.

Örneğin:Kadın ve Çocuklara yönelik şiddet konusunda ne yapılabilir?Hangi önlemler yakın ve uzak vadede sorunu çözer veya hafifletir?

Sorunuzu doğru mu anladım?

Saygılar
Old 04-07-2006, 07:16   #15
Semra

 
Varsayılan

Sayın Habibe;

Uzun vade de eğitim muhakkak etkili olacaktır. Konumuzda bir çok arkadaşımız zaten bundan bahsetti ve bizlerde gereken soruları sorduk-tartıştık.

Malesef ki uzun vade de etki gösterecek çözüm önerileri yaramızı saramıyor. Bizim acilen bir çözüme ihtiyacımız var. Düşünün biz bu konuyu tartışırken adı Ayşe yada Ali olan bir çocuk şiddet görüyor. Yine malesefki buna engel olamıyoruz. Yada bir kadın şiddete maruz kalıyor ama toplum bakış açısı, aile tepkisi, yaşam korkusu gibi birçok nedenden dolayı susmayı tercih ediyor.

Anlatmak istediğim aslıda şu; Uzun vadede elbette tedbirler fayda gösterir. Ancak şuan şiddet gören kadın ve çocuklar için ne yapılabilir? Kadının yada çocuğun şikayeti olmadan devlet bu sadist ruhlara dur diyemez mi?

Konunun başından beri sürekli aynı çember içerisinde döndüğümüz için geniş bir açıklama yapma ihtiyacı duymadım. Evet sorumu çok net anlamışsınız.

İlginiz için teşekkür ederim.

Saygılarımla.....
Old 04-07-2006, 13:37   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Semra
Kadına yönelik şiddet uluslararası belgelerde tanımlanmıs ve alınacak önlemler ile hükümetlerin sorumlulukları belirlenmiştir.

Bilindiği gibi CEDAW(Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi)kabul edildiğinde kadına yönelik şiddet konusuna değinmemiştir.Daha sonra bu eksıklık sözleşmenin eki ve açıklaması niteliğindeki Genel Tavsiye No:19 ile giderilmiş ve en kısa şekliyle aşağıda belirtilen ilkeler ışığında hükümetlere sorumluluklar yüklemiştir.Bu ilkeler ışığında ve kılavuzluğunda neler yapılabileceğini tartışmaya devam etmek dileği ile saygılar..


B.M.GENEL TAVSİYE NO:19 (11.oturum,1992)
Kadınlara Yönelik Şiddet

(r) Aile içi şiddeti yenmek için alınacak tedbirler arasında şunlar yer almalıdır:

(i) Gerektiğinde cezalandırma ve aile içi şiddet olaylarında sivil giderimler

(ii) Kadın aile bireyinin öldürülmesi veya saldırıya uğraması durumunda namus savunmasının yasalardan çıkarılması

(iii) Aile içi şiddet kurbanlarının güvenliği ve emniyetini sağlamak için sığınak, danışmanlık ve rahabilitasyon programları gibi hizmetler

(iv) Aile içi şiddet suçluları için rehabilitasyon programları

(v) Ensest veya cinsel tacizin meydana geldiği aileler için destek hizmetleri

(s) Taraf devletler aile içi şiddet,cinsel taciz ve önleyici,cezalandırıcı ve iyileştirici tedbirlerin kapsamını rapor etmelidirler

(t)Taraf devletler kadınların cinsel şiddete karşı etkin korunması için gerekli diğer önlemler arasında yasal tüm önlemleri almalıdır.

(i) Aile içi tecavüz,cinsel saldırı,işyerindeki tacizleri içeren tüm şiddet biçimlerine karşı kadınları korumaya yönelik sivil çözümler ve cezai yaptırımları içeren etkili tedbirler

(ii) Kadınların ve erkeklerin rolü ile ilgili tutumu değiştirecek eğitim programlarını ve halkı bilgilendirmeyi içeren koruyucu tedbirler.

(iii) Barınma,danışma,rehabilitasyon ve şiddet tehlikesi altındaki ya da şiddet kurbanı olan kadınlar için destek hizmetleri içeren koruyucu tedbirler.

(u) Taraf devletler cinsiyete dayalı şiddetin tüm biçimlerini rapor etmeli ve bu raporlar mağdur kadınlar üzerinde bu şiddetin etkileri ve her şiddet biçiminin tekrarlanma oranı hakkında ulaşılabilecek tüm bilgiyi içermelidir.

(v)Taraf devletlerin raporları kadınlara yönelik şiddetin üstesinden gelmek üzere alınan koruyucu,önleyici yasal tedbirler ve bu tedbirlerin etkileri hakkında bilgi içermelidir.
Old 04-07-2006, 14:03   #17
Semra

 
Varsayılan

Sayın Habibe,

Konu başlığınızı size yeniden aktarmak durumundayım.

B.M.GENEL TAVSİYE NO:19 (11.oturum,1992)
Kadınlara Yönelik Şiddet


Sizinde bu başlıktan açık olarak görmeniz gereken şudur. Bu uzun vade de uygulanan bir program ve malesef henüz çözüm olamadı. Daha acil çözüm lazım bize.
Yıllardır düşündüğüm bir çözüm var aslında..... Tıpkı trafikte görev alan gönüllü müfettişler gibi müfettişler gerekli. Yani kanun koyucu ve kanun uygulayıcılarının ulaşamadıkları yerlere ulaşabilecek gönüllü görevliler. Her mahallede bulunması gereken ve şiddet olaylarını anında kolluk görevlilerine haber veren görevliler.
Düşünün kimse şikayet etmeden müdahale şansı olacak. Buda ister istemez korku toluyla yaptırım sağlayacak.
Old 04-07-2006, 15:08   #18
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Semra

Kadına yönelik siddet ve alınacak önlemler; bir çok bakımdan birlikte hareket eden ve aynı bilinçle donatılmış bir ekip,anlayış ve donanımı ve en önemlisi siyasi bir kararlılık gerektirmektedir..

Siyasi kararlılık oldukça önemli bir konudur ve şiddete karşı sıfır hoşgörü anlayışına uygun yasaların çıkarılması, yargıdaki bütün birimlerin bu konuda duyarlı olması için sürekli eğitimlerin yapılması, şiddet durumunda ücretsiz telefon ulaşımı,danışma merkezi,müdahale merkezi,sığınma evi organizasyonu,rehabilitasyon merkezleri ve hukuksal destek birimleirnin birlikte hareket etmesi şiddeti ortadan kaldırmaz ama,yeni şiddetin olmasını engeller ve hasarı azaltır.

Bu anlayısa uygun olarak bir çok sivil toplum örgütü çalışmalar yapmakta ve projeler üretmektedir.Fakat henüz yetersizdir.

Belirtiğim birlikte organizasyonun her hangi bir birimi aksadığında yürütülen çalışma amacına ulaşamayacaktır.

Sizin öneriniz elbette yararlı.Ama kolluk şiddeti haber aldığı anda, şiddet konusunda eğitilmemişse,bu ailenin iç işidir derse ne olacaktır?

Kadın bir şekilde kolluğa ulaştı,evine dönmesi yeni bir şiddete yol açacaksa ve sıgınmaevi bulunmuyorsa ne olacaktır?

Sığınma evi varsa ama sonsuz sürede kadın burada kalamayacağına göre,kadının istihdamı sağlanamıyorsa ne olacaktır?

Teorik olarak olasılıkları çoğaltmak mümkün.

Ama yapılan her küçük katkının anlamlı olduğunu da bilerek,

Saygılar
Old 05-07-2006, 01:34   #19
salpşen

 
Varsayılan kadına yönelik şiddet

sevgili arkadaşlar merhaba,

gerçekten şiddet, kadın acısından sorunlarının en can yakıcı kısmı. ancak icine dogdugumuz ve uzun yıllardır cinsiyetcilik temelinde kurgulanmış hayatı dönüstürmek için çok kısa vadede elimizde sihirli değnegimiz yok ne yazık ki. en buyuk gucumuz yasadıklarımızın farkına varmak icin deneyim, bilgi paylasımı ve dayanışma ve dayanışmadan aldığımız gucle baskı gucu olusturma. hele hele hukuk belki de en statukocu, en zor değisen, dolayısıyla en erkek egemen alanlardan biri. kadına uygulanan siddetin hukuk tarafından tanımlanması bile ne kadar yeni ama ardında ne kadar uzun bir mücadele süreci var.

bugun basbakanlık bir genelge yayınladı. genelgeye baktığımda bu yıl 9.su toplanacak olan kadın danışma merkezleri ve sığınakları kurultaylarında 8 yıldır durup bıkmaksızın dile getirdiğimiz taleplerin bir kısmının yer aldığını gördüm. ama bu süre içinde hayatın tüm alanlarında karsımıza cıkan sorunlarda cozum icin her türlü yolu denedik. kısaca diyeceğim odur ki hem bugun hem uzun vadeli yapılacak oyle cok isimiz var ki en onemlisi dayanışma ile olusacak gucun yarattıgı baskı gucu. hadi şimdi yayınlanan genelgede belirtilenlerin uygulanmasını talep ederek gösterlim.

sevgiler



genelgeyi yapıstırdım ancak cok uzun olduğu icin gönderemedim. nasıl göndermem gerektiğini bilmiyorum. önerilerinize göre tekrar gönderirim.
Old 05-07-2006, 08:53   #20
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

4 Temmuz 2006 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 26218

GENELGE


Başbakanlıktan:

KONU: Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler.



GENELGE

2006/17



Kadın ve çocuklara yönelik şiddet insanlığın gündemindeki yerini korumaktadır. Bu tür şiddetin en acımasız biçimi kamuoyunda “töre cinayeti” olarak tanımlanan kadına yönelik öldürme olaylarıdır. Kadın ve çocuklara yönelik şiddetin ülkemizde de devam ediyor olması yeni ve acil önlemlerin alınmasını gerekli kılmaktadır. Ekonomik kalkınma ve gelişme ile birlikte eğitim ve kültür düzeyinin yükselmesiyle giderek ortadan kalkacak olan bu sorunların çözümü için kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımıza büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.



Nitekim Türkiye Büyük Millet Meclisi de sosyal bir yara olan bu olguyla ilgilenme ihtiyacı hissetmiş, 28/6/2005 tarihli ve 853 sayılı kararıyla bir araştırma komisyonu teşkil etmiştir. Bu komisyon çalışmalarını tamamlayarak kadın ve çocuklara yönelik şiddetin sebepleri ile alınabilecek önlemleri belirleyen kapsamlı bir rapor hazırlamıştır.



Mezkûr komisyon çalışmaları sonucunda hazırlanan ve Hükümetimizce de benimsenen bu konuda alınacak önlemlere ilişkin öneriler ve bundan sorumlu kuruluşlar ekli listelerde belirtilmiştir. Bu önerilerle ilgili olarak başlatılacak çalışmalarda koordinasyon görevi çocuğa yönelik şiddet konusunda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, kadına yönelik şiddet ve töre/namus cinayetleri konusunda ise Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilecektir.



Sorumlu kuruluşların ve bu kuruluşlarla işbirliği içerisinde hareket etmesi gereken kurumların ayrı ayrı belirtildiği önlemlere ilişkin çalışmalar, koordinatör olarak belirlenen Genel Müdürlüklerle işbirliği içerisinde derhal başlatılacaktır. Sorumlu kurumlar tarafından görev alanına giren konularda hazırlanacak ayrıntılı faaliyet raporlar üçer aylık dönemlerle ilgili koordinatör kuruma gönderilecektir.



Bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim.



Recep Tayyip ERDOĞAN

Başbakan


Genelgenin tam metni için:
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...4067#post24067
Old 06-07-2006, 07:53   #21
Semra

 
Varsayılan

Genelgeler, yasalar, sivil toplum örgütlerinin çalışmaları vs.... Eminim ki tüm bu çalışmalar bu sorunu kökünden çözmek için yapılan samimi çalışmalar. Ancak yine samimi olarak soruyorum. Yeterlimi?
Bunlar zaten yapılmış çalışmalar ve malesef ki çok etkili olmayacağı hepimizce malum. Yeni çözü yolları aramak lazım. Benimde Türk Hukuk Sitesi üyelerinden beklediğim budur. Geçmişte yapılmış yada hazırda yapılan çalışmalar konumuz olmamalı. Yapılmış ve yapılan çalışmaların ışığında yeni öneriler üretmeliyiz.
Haklısınız kolluk kuvvetleri eğitilmeli "bu aile içi bir konudur" dememeli. Sğınma evleri artırılmalı, daha geniş kapsamlı olmalı. Kanunlarımız daha etkin hale getirilmeli.
Bunların hepsi doğru!!!!!
Ancak bütün bu çalışmalar yapılırken şuan şiddet gören çocuk ve kadınlarda göz ardı edilmemeli.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3239 sayılı kanun (Bir çok kanunu değiştiren bir kanun) ibreti Meslektaşların Soruları 7 24-09-2010 13:01
Çocuklar İçin Türkiyeden İyi Örnekler Av.Habibe YILMAZ KAYAR Çocuk Hakları Çalışma Grubu 4 28-05-2010 13:02
kadın erkek eşit mi ?yoksa kadın erkek kanun önünde eşit mi?hangisi? iustinianus Kadın Hakları Çalışma Grubu 30 24-04-2008 14:28
Çocuklar İçin Acil Koruma Tedbirlerine İlişkin Yönetmelik VelayetHareketi Hukuk Haberleri 2 25-12-2006 11:00
Kadın Ve Medeni Kanun- Mal Rejimleri-Ekonomik Şiddet Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 20 01-06-2004 18:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07519698 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.