Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tedbir nafakası karar verilmişse ilamlı icra konusu yapılabilir mi

Yanıt
Old 20-08-2009, 10:31   #31
lawyer985

 
Varsayılan

tartışılan konuda geçen haftalarda elimize geçen bir mahkeme ilamını sizinle paylaşmak istiyorum.Öncelikle müvekkilim aleyhine açılan ayrılık ve nafaka davası reddolundu,kararda kararın kesinleşmesine kadar 700 TL tedbir nafakasına hükmedildi.Davacı taraf tedbir nafakasına dayanarak 4-5 örnek icra emri gönderdi ve bizde buna istinaden icra mahkemesinde tedbir nafakasına dair kararın kesinleşmedği için ilamlı takibe konulamayacağını ve ilamsız takip yapılması gerektiği konusunda başvuruda bulunduk(ayrıca tedbir nafakasına dava tarihinden ityibaren işletilmiş faizin karar tarihinden itibaren işletilmesi için başvurduk) Mahkeme kararında; faizi düzelterek, karar tarihinden itibaren işletilmesine ve İlamsız takip yapılması gerektiği şikayetinin yerinde olmaması sebebiyle davamızın kısmen kabulüne karar verdi.Yani mahekme tedbir nafakasının 4-5 örnek ile istenemsi kanaatinde.Olay İzmir Mahkemelerinde yaşanmakta ve meslektaşların tedbir nafakasının ilamsız takibe konu olması düşünceleri karşısında örnek vermek istedim.Sanırım bu konuda Hukuk Genel Kurul kararına ihtiyaç var,Çünkü Her yerde farklı uygulamalar söz konusu..
Old 20-11-2009, 15:02   #32
avmurat

 
Varsayılan

Sayın lawyer985, kararın ara kararı ya da nihai karar olması ile kesinleşip kesinleşmediği hususlarını ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.Anladığım kadarıyla elde bir ilam var ve bu ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı iddia edilmiş.İcra Mahkemesi de bu talebi reddettimş.Ben buradan ara kararına dayanarak 4-5 örnek takip yapılmalı sonucunu çıkartamadım.Olsa olsa bu kararın kesinleşmesine gerek yoktur sonucunu çıkartıyorum, saygılarımla.
Old 01-05-2012, 15:27   #33
Can TATAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/2497
K. 2010/14653
T. 10.6.2010

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dayanak ilamın incelenmesinde; dava tarihinden başlayıp fiili ayrılığın devamı müddetince sürmek üzere A. B. için aylık 200 TL, müşterek çocuk A. B. için aylık 200 TL olmak üzere toplam 400 TL tedbir nafakasının M. B.'den tahsiline, yine müşterek çocuk S. G. B. için aylık 150 TL tedbir nafakasının 18 yaşını doldurduğu 27.07.2009 gününe kadar davalıdan tahsiline karar verildiği görülmektedir.

Kural olarak, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler (ilamlar) kesinleşmedikçe icra edilemezler. Fakat, tedbir nafakasına ilişkin hükümlerin icrasını isteyebilmek için bunların kesinleşmesini beklemeye gerek bulunmamaktadır. Yani, tedbir nafakası verilmesine ilişkin hükümün temyiz edilmesi, hükümün icrasını durdurmaz. Somut olayda alacaklı, aile mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin ilamı takibe koymuştur. Aile mahkemesi tarafından nihai kararla hükmedilen tedbir nafakasının ilamlı takip yolu ile istenmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. Mahkemenin tedbir nafakasının ilamsız icra yolu ile istenmesi gerektiği yönündeki gerekçesi doğru değildir. O halde mahkemece istemin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-05-2013, 14:19   #34
av.ebru

 
Varsayılan

Ben davacı vekili olarak kararı temyiz ettim,karar kesinleşmedi.Tedbir nafakasını ilamlı olarak icraya koyacağım. Sorum şu: birikmiş tedbir nafakasının yanında karar kesinleşinceye kadar devam edecek aylara ilişkin tedbir nafakalarını da talep edebilir miyim?
Old 02-05-2013, 14:25   #35
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ebru
Ben davacı vekili olarak kararı temyiz ettim,karar kesinleşmedi.Tedbir nafakasını ilamlı olarak icraya koyacağım. Sorum şu: birikmiş tedbir nafakasının yanında karar kesinleşinceye kadar devam edecek aylara ilişkin tedbir nafakalarını da talep edebilir miyim?

Birikmişleri rakamsal olarak ifade edip,(....tarihinden başlamak üzere her ay işleyecek ...TL nafakanın da tahsiline) ibaresini yazmanız yeterli.
Old 03-05-2013, 21:17   #36
üye42775

 
Varsayılan

Bu konuyu ben biraz araştırmıştım. TMK 197 uyarınca tedbir nafakası kararı verilmişse icraya konabilir. TMK 169 uyarınca tedbir kararı verilmişse kesinleşmesi gereklidir icraya konulabilmesi için. TMK 169 kapsamında yapılacak şey ise kararı veren mahkemeden davalının tedbir nafakasını ödemediği hususunu belirterek HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca tedbir kararına muhalefetten ceza verilmesini istemekten ibarettir. Ayrıca TMK 169 uyarınca verilen tedbir nafakasının icraya konması halinde borçlu hakkında hapis cezası verilemez İcra Ceza Mahkemesince.
Old 03-05-2013, 23:21   #37
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.akrep83

Alıntı:
Bu konuyu ben biraz araştırmıştım. TMK 197 uyarınca tedbir nafakası kararı verilmişse icraya konabilir. TMK 169 uyarınca tedbir kararı verilmişse kesinleşmesi gereklidir icraya konulabilmesi için.

TMK 169 uyarınca verilen tedbir nafakası kararlarının icrasına mani nedir?

Alıntı:
III. Geçici önlemler
MADDE 169. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle
-eşlerin barınmasına,
-geçimine,
-eşlerin mallarının yönetimine ve
-çocukların bakım ve korunmasına
ilişkin geçici önlemleri resen alır.

Alıntı:
Birlikte yaşamaya ara verilmesi
MADDE 197./2 Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine
-birinin diğerine yapacağı parasal katkıya,
-konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve
-eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Old 04-05-2013, 12:01   #38
üye42775

 
Varsayılan

Sayın Habibe Hanım 12. Hukuk Dairesi Kararları büroda olduğu için sorunuzu pazartesi günü cevaplayabilirim.
Old 04-05-2013, 13:08   #39
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akrep83
Sayın Habibe Hanım 12. Hukuk Dairesi Kararları büroda olduğu için sorunuzu pazartesi günü cevaplayabilirim.

Oysa büroya kadar gitmenize gerek yoktu. 10 uncu mesajda ben, 17 inci mesajda Sayın Turkmen, 21 inci mesajda ise Sayın Av.Habibe Yılmaz Kayar, 12.HD'ye ait birer tane kararı dayanak yapmışız. Bu kararların özeti "Boşanma davası devam ederken verilen tedbir nafakası(TMK 169), kesinleşme beklemeden(gerekçeli karar yazılana dek) ilamsız takibe konu edilebilir."

Gerekçeli karar yazıldıktan sonra ise (kesinleşme beklemeden)ilamlı takibe konu edilebilir.
Old 04-05-2013, 15:47   #40
üye42775

 
Varsayılan

Sayın Ergin meslek hayatınızda hiç TMK 169 maddeden mahkumiyet kararı çıkardınız mı İcra Ceza Mahkemesi'nden?
Old 04-05-2013, 17:22   #41
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akrep83
Sayın Ergin meslek hayatınızda hiç TMK 169 maddeden mahkumiyet kararı çıkardınız mı İcra Ceza Mahkemesi'nden?

Gerek kalmadı, hep tahsil ettim. Ama konuyla alakasını kuramadım.
Old 04-05-2013, 17:48   #42
üye42775

 
Varsayılan

"Karar: Alacaklı tarafından 20.03.2007 tarihinde Kayseri 2. Aile Mahkemesi’nin 2007/263 esas sayılı dosyasında müstakilen tedbir nafakası istemiyle dava açıldığı, anılan bu davanın, mahkemece tesis edilen 19.04.2007 tarih ve 2007/367 K. sayılı kararla, borçlunun alacaklıya karşı açmış olduğu 2007/247 esas sayılı boşanma davası ile birleştirildiği ve mahkemece 04.10.2007 tarihinde oluşturulan ara kararı ile 15.03.2007 tarihi itibariyle ve dava neticelenip kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere alacaklı lehine aylık 200 TL (M.K.’nun 169. maddesi anlamında) tedbir nafakasına hükmedildiği, alacaklı tarafından bu ara kararı gereğince 26.10.2007 tarihinde borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibine geçildiği

Takibin devamı sırasında, Kayseri 2. İcra Mahkemesi’nin 13.03.2008 tarih, 2007/247 E. 2008/243 K. sayılı ilamıyla boşanma davasının reddine, alacaklının açtığı nafaka davasının kısmen kabulü ile tahsilde mükerrerlik olmaması kaydıyla 04.10.2007 tarihli celsenin (3) nolu ara kararı gereğince dava tarihi olan 15.03.2007’den geçerli olmak üzere aylık 200 TL tedbir nafakasının davacı -karşı davalıdan (takip borçlusundan) alınarak, davalı- karşı davacıya (alacaklıya) ödenmesine karar verildiği ve bu kararın 22.05.2008 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Anılan karar gereğince icra müdürlüğünce 16.06.2008 tarihinde icra emri hazırlanmış, 30.10.2007 takip tarihinden itibaren işleyen nafaka (önce işleyen nafaka hariç) + mahkeme yargılama gideri ile vekalet ücretinin ve ayrıca her ay işleyecek aylık 200 TL İcra emrinin konusunu teşkil eden Kayseri 2. Aile Mahkemesi’nin 13.03.2008 tarih ve 2007/247 Esas 2008/243 karar sayılı ilamında taraflar eş olup, davanın ayrı yaşama nedeniyle alacaklı tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasını da içerdiği, yapılan yargılama sonunda alacaklı için aylık tedbir nafakasına hükmedildiği görülmektedir. Bu tedbir nafakası T.M.K.’nun 197. maddesi ne dayanılarak verilen nafaka olup, ayrı yaşama sürdüğü müddetçe devam edeceği gerek Dairemizin gerekse Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları ile sabittir. Anılan ilamda hükmedilen tedbir nafakası, T.M.K.’nun 169. maddesinde öngörülen nitelikte olmadığından, nafakanın tahsilini teminen takibin sürdürülmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Bu itibarla aksi yöndeki icra dairesi kararına yönelik olarak yapılan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi." (Yar. 12. H.D. 2009/23614 E., 2010/5165 K. ve 08.03.2010 tarihli Kararı)

"Karar: Dayanak ilamdan anlaşılacağı üzere alacaklı ve borçlunun eş oldukları ancak, alacaklının ayrı yaşaması nedeniyle borçlu aleyhine açmış bulunduğu müstakilen tedbir nafakası davasının daha sonra borçlunun açmış bulunduğu boşanma davası ile birleştirildiği ve ilgili mahkemece boşanma davasının reddine, birleştirilen nafaka davası nedeni ile alacaklı lehine 19.11.2004 tarihinden itibaren aylık 400. YTL nafakaya hükmedildiği görülmektedir. İşbu tedbir nafakası TMK'nun 197. maddesine dayanmakta olup, alacaklı ayrı yaşadığı sürece devam edeceği gerek dairemizin, gerekse Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin uygulamaları ile sabittir. Diğer bir anlatımla, mahkemesince hükmedilen işbu nafaka TMK'nun 169. maddesinde öngörülen tedbir nafakası olmadığından, mahkemenin aksine görüşünde isabet yoktur. O halde, şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 336 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi." (Yar. 12. H.D. 24.11.2006, 18876/22114 sayılı Kararı)
Old 04-05-2013, 23:06   #43
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.akrep83

TMK 169 dayanağı ile takdir edilen tedbir nafakası geçicidir ve yargılama süresi ile sınırlıdır.

Dava kabulle veya redle sonuçlandığında bu nafaka sona erer.Bu nafaka; tahsil için icra takibine konu edilebilir ve ödenmez ise şikayet üzerine mahkumiyet kararı verilecektir.

İcra takibi yapmak için kararın kesinleşmesi gerektiğine ilişkin görüşünüz doğru kabul edilecek olur ise TMK 169 a dayalı dava süresince alınan önlemlerin bir önemi ve dahi yararı kalmayacaktır.

Üstelik sadece nafaka değil ,konut tahsisi,geçici velayet vb. gibi adı üzerinde "geçici Önlemler" uygulanamaz önlemler haline gelecektir.

Alıntı:
III. Geçici önlemler
MADDE 169. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine,eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır

Sn.Ergin'e yönelttiğiniz" meslek hayatınızda hiç TMK 169 maddeden mahkumiyet kararı çıkardınız mı İcra Ceza Mahkemesi'nden?" şeklindeki sorunuzu ben de yanıtlamak isterim.Evet,bir çok mahkumiyet kararı mevcuttur.Dilerseniz paylaşabilirim.

TMK 169 gereğince belirlenen nafaka ilama değil ara karara dayanmaktadır.İcra Müdürlüklerinden bazen "bunu icra takibi yapmadan da borçludan isteyebilirsiniz,zira tedbirin hemen borçluya bildirilmesi ve uygulanması gerekir" biçiminde görüşler bildirilmektedir.

Bu durumda alacaklı dilerse doğrudan takip yapmadan tedbir kararını icra müdürlüğü aracılığı ile takip yapmadan doğrudan borçluya gönderebilir.Karara muhalefet durumunda tedbire aykırılık ile yaptırımlanacağı düşünülebilir.Bu yol çokça denenmemektedir.

Klasik icra takibi ile borcun ödenmemesi sebebi ile İcra Mahkemesine Şikayet yaygın bilinen uygulamadır.

Açıklanan gerekçelerle TMK 169 a dayalı tedbir nafakasının icrası için kesinleşmesi gerektiği yolundaki görüşünüze katılmıyorum.
Old 05-05-2013, 00:01   #44
üye42775

 
Varsayılan

Kesinleşme yönündeki beyanımın hatalı olduğunu bilgilerinizden sonra farkettim. ÖZÜR DİLERİM. TMK 169 kapsamında boşanma davası SÜRERKEN verilen Yargıtay denetimin'den geçmiş mahkumiyet kararlarını paylaşırsanız müteşekkir olurum.
Old 05-05-2013, 11:43   #45
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.akrep83

Öncelikle belirtmeliyim ki icra ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararları itiraza tabidir.

Aşağıya ;mahkumiyet kararı ve bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin kararı ekliyorum.

Mahkumiyet kararında nafakanın niteliği açıklanmamış ise de itirazın reddi kararında halen devam eden boşanma davasının tensip tutanağı ile nafaka takdir edildiği kararda açıklanmıştır.
Alıntı:
Mahkumiyet kararı özeti:

T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 1. İCRA CEZA MAHKEMESİ Dosya-Karar No: 2011/192 - 2012/9
GEREKÇELİ KARAR
KARAR TARİHİ : 24/01/2012
Müşteki tarafından sanık aleyhine açılan Nafaka hükümlerine uymamak suçu ile ilgili yapılan açık duruşma sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Müşteki tarafça hakimliğimize sunulan dilekçe ile nafaka hükmüne uymayan sanığın cezalandırılması istenmiştir
Sanığa usulüne uygun tebligatın yapılmış olduğu görüldü.
İcra dosyasının incelenmesinde; sanık borçlu aleyhine icra takibi yapıldığı icra emrinin sanık borçluya tebliğ edildiği, sanığın süresi içerisinde ve halen nafaka borcunu ödememiş olduğu icra dosyası kapsamından anlaşılmıştır.

Sanığın taktir edilen nafaka bedelini ödemediği tüm dosya kapsamından subut bulmuş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: YUKARIDA ANILAN NEDENLERLE:
Sanığın eylemine uyan İİK 344 maddesi gereğince taktiren 3 AY TAZYİK HAPSİ ile cezalandırılmasına,
Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlunun borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu miktarı öderse tahliye edileceğine,
Ödemelerini tekrar keserse hakkında tazyik hapsine yeniden karar verileceğine,

İİK 354 madde gereğince takibe konu borcun tamamının ödenmesi veya şikayetten vazgeçilmesi halinde cezanın tüm sonuçları ile düşeceğinin sanığa ihtarına,

Müşteki vekili için taktir edilen 220,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak müşteki vekiline verilmesine,
Yargılama gideri olan 1 talimat gideri 15,00 TL nin sanıktan alınarak müştekiye verilmesine,

Kararın tefhiminden ve tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Küçükçekçekmece 2. icra mahkemesine itiraz edebileceğine dair verilen karar müşteki vekilinin yüzüne karşı, sanığın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2012

Alıntı:
İtirazın reddi kararı özeti:

T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 2. İCRA CEZA MAHKEMESİ D. İş. No : 2012/180
KARAR TARİHİ :10/04/2012
GEREİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık 26/03/2012 tarihli dilekçesi ile Küçükçekmece 1 İcra Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararının kaldırılmasını mahkememizden talep etmiştir.

İcra dosyasının incelenmesinde, sanık hakkında K.Çekmece 4. Aile Mahkemesinin 14/04/2011 tarihli tensip tutanağında tayin edilen tedbir nafakalarının takibe konduğu, aylık nafaka miktarının 1.700 TL olduğu, ödeme emrinin sanığa 03/06/2011 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın çalıştığı yere hem birikmiş hemde aylık nafaka borcunun kesilmesi yolunda talimat yazıldığı, dosyada bir takım ödemelerin bulunduğu, mahkemeye şikayet tarihinin ise 02/11/2011 olduğu tespit edilmiştir,

Toplanan delillerden ve tüm dosya kapsamından: Davacı her nekadar dilekçesine bir takım banka dekontları eklemiş ise de, banka dekontlarında nafaka ödemesine ilişkin bir ibare bulunmadığından bu dekontlar mahkememizce itibar görmemiştir. İcra dosyasında şikayetin gerçekleştiği tarihten geriye doğru ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih arası gerçekleşen toplam aylık nafaka borcunun ödenmediği anlaşılmakla itirazları mahkememize itibar görmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda anılan nedenlerle:
1-İtirazın REDDİNE,

2-Kararın mahkemesince itiraz edene tebliğine,

Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.10/04/2012
Old 05-05-2013, 12:14   #46
üye42775

 
Varsayılan

Teşekkür ederim. Bu arada bildiğim yanlışı da düzeltmiş oldunuz.
Old 06-05-2013, 12:59   #47
üye42775

 
Varsayılan Bu yönde kararlar da var.

T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 1997/502
K. 1997/2056
T. 20.2.1997
• TEDBİR NAFAKASI ( Boşanma İlamının Kesinleşmesi İle Sona Erer )
• İCRA KANUNUNA GÖRE MAHKUMİYET ( Tedbir Nafakası )
743/m.144
2004/m.344
ÖZET : Tedbir nafakası boşanma ilamının kesinleşmesi ile sona ereceğinden, bunu ödememek İİK.`nun 344. maddesindeki suçu oluşturmaz.

DAVA: Nafaka borcunu ödememekten sanık Y.`nin yapılan yargılanması sonunda, İİK.`nun 344/1. maddesi uyarınca 10 gün hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, Çaycuma İcra Ceza Mahkemesi`nden verilen 18.9.1996 gün ve 433 esas, 658 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı`ndan tebliğname ile 10.1.1996 günü Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:

KARAR: Takip dayanağı ilam boşanma hükmüne ilişkin olup, hükmedilen aylık nafaka bu davanın yürütülmesi sırasında açılmış bir nafaka davasına dayanmayan, mahkemece re`sen karar altına alınması gereken tedbir nafakası niteliğinde olduğu ve boşanma ilamının kesinleşmesi ile sona ereceği, bunu ödememenin İİK.`nun 344. maddesindeki suçu oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASlNA, 20.2.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/6699
K. 2001/11090
T. 28.12.2001
DAVA : Nafaka Borcunu ödememek suçundan sanık Uğur ...un İİK.nun 344. maddesi gereğince 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : İcra takibinin Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/128 esas sayılı boşanma davasında verilen ara kararına dayalı olduğu, ara kararı ile takdir edilen tedbir nafakası adi alacak niteliğinde olup atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı olduğu şekilde mahkumiyet kararı verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA 28.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/6253
K. 2001/7955
T. 8.11.2001
DAVA : Nafaka borcunu ödememek suçundan sanık Metin ın yapılan yargılanması sonunda; İcra İflas Kanununun 344. maddesi uyarınca 10 gün hafif hapis cezasıyla mahkumiyetine dair Denizli İcra Ceza Mahkemesinden verilen 20.12.2000 gün ve 2000/7015 esas 2000/9816 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile 19.6.2001 günü daireye gönderilmekle dosya incelendi. Tetkik hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü.

KARAR : İcra takibine konu nafakanın tedbir nafakası olduğu, ilamın kesinleşmesi ile sona ereceği ve adi alacak niteliğinde olup bunu ödememenin İ.İ.K.nun 344. maddesi oluşturmayacağı gözetilmeden,. Mahkumiyet kararı verilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 8.11.2001 gününde oybirliği ile karar verildi
Old 06-05-2013, 13:14   #48
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akrep83
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 1997/502
K. 1997/2056
T. 20.2.1997
• TEDBİR NAFAKASI ( Boşanma İlamının Kesinleşmesi İle Sona Erer )
• İCRA KANUNUNA GÖRE MAHKUMİYET ( Tedbir Nafakası )
743/m.144
2004/m.344
ÖZET : Tedbir nafakası boşanma ilamının kesinleşmesi ile sona ereceğinden, bunu ödememek İİK.`nun 344. maddesindeki suçu oluşturmaz.

DAVA: Nafaka borcunu ödememekten sanık Y.`nin yapılan yargılanması sonunda, İİK.`nun 344/1. maddesi uyarınca 10 gün hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, Çaycuma İcra Ceza Mahkemesi`nden verilen 18.9.1996 gün ve 433 esas, 658 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı`ndan tebliğname ile 10.1.1996 günü Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:

KARAR: Takip dayanağı ilam boşanma hükmüne ilişkin olup, hükmedilen aylık nafaka bu davanın yürütülmesi sırasında açılmış bir nafaka davasına dayanmayan, mahkemece re`sen karar altına alınması gereken tedbir nafakası niteliğinde olduğu ve boşanma ilamının kesinleşmesi ile sona ereceği, bunu ödememenin İİK.`nun 344. maddesindeki suçu oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASlNA, 20.2.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/6699
K. 2001/11090
T. 28.12.2001
DAVA : Nafaka Borcunu ödememek suçundan sanık Uğur ...un İİK.nun 344. maddesi gereğince 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : İcra takibinin Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/128 esas sayılı boşanma davasında verilen ara kararına dayalı olduğu, ara kararı ile takdir edilen tedbir nafakası adi alacak niteliğinde olup atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı olduğu şekilde mahkumiyet kararı verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA 28.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/6253
K. 2001/7955
T. 8.11.2001
DAVA : Nafaka borcunu ödememek suçundan sanık Metin ın yapılan yargılanması sonunda; İcra İflas Kanununun 344. maddesi uyarınca 10 gün hafif hapis cezasıyla mahkumiyetine dair Denizli İcra Ceza Mahkemesinden verilen 20.12.2000 gün ve 2000/7015 esas 2000/9816 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile 19.6.2001 günü daireye gönderilmekle dosya incelendi. Tetkik hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü.

KARAR : İcra takibine konu nafakanın tedbir nafakası olduğu, ilamın kesinleşmesi ile sona ereceği ve adi alacak niteliğinde olup bunu ödememenin İ.İ.K.nun 344. maddesi oluşturmayacağı gözetilmeden,. Mahkumiyet kararı verilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 8.11.2001 gününde oybirliği ile karar verildi

Kararların tarihine dikkat ettiniz mi? İkisi de 2003 yılından öncesine ait. İİK 344 üncü maddedeki değişiklikleri anlattığım aşağıdaki linkte bulunan 5 no.lu mesajımı okuyun, lütfen.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=40285

Yine benzer konuyu tartıştığımız linklerden sadece ikisini de aktarıyorum:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=11112

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=29346
Old 06-05-2013, 13:32   #49
üye42775

 
Varsayılan

Olayın kırılma noktası da bu hususmuş. Konu iyice aydınlanmış oldu sayenizde teşekkür ederim.
Old 26-06-2013, 13:30   #50
uye21178

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/19435
K. 2012/1797
T. 26.1.2012
• ARA KARARDA HÜKMEDİLEN TEDBİR NAFAKASI ( İlam Niteliğinde Olduğu - Davacının Yerleşim Yeri İcra Dairesinin de Yetkili Olduğu )
• TEDBİR NAFAKASI ( Ara Kararla Hükmedilen Nafakanın İlam Niteliğinde Olduğu - Nafaka Alacaklarında 2004 S.K. Md. 50 Hükmü Uygulanmayacağı )
• NAFAKA ALACAKLARINDA YETKİLİ İCRA DAİRESİ ( 2004 S.K. Md. 50 Hükmü Genel Yetkili İcra Dairesinin Borçlunun Yerleşim Yeri İcra Dairesi Olduğu Hükmü Uygulanmayacağı - Ara Kararda Hükmedilen Tedbir Nafakası Takibinde Alacaklının Yerleşim Yeri İcra Dairesinin de Yetkili Olduğu )
• YETKİLİ İCRA DAİRESİ ( Nafaka Alacaklarında 2004 S.K. Md. 50 Hükmü Uygulanmayacağı - Ara Kararda Hükmedilen Tedbir Nafakasına İlişkin Takipte Alacaklının Yerleşim Yeri İcra Dairesi de Yetkili Olduğundan Yetki İtirazının Reddine Karar Verileceği )
4721/m.177
2004/m.50
1086/m.9
ÖZET : Davacı tarafça mahkemenin ara kararıyla hükmettiği tedbir nafakasının tahsili için ilamsız takip yapılmışsa da; mahkemenin ara kararıyla hükmettiği nafaka ilam niteliğindedir. Nafaka alacaklarında, İİK'in 50. maddesi hükmü yani genel yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yeri icra dairesi olduğu hükmü uygulanmaz. Davacının yerleşim yeri Edirne ili olduğuna göre, yetkili icra dairesi Edirne İcra Daireleridir. Yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmelidir.

DAVA : Davacı vekili, Edirne Aile Mahkemesi'nin 2007/117 Esas sayılı dosyasında görülen boşanma davasının 20.02.2008 tarihinde karara çıktığını, kararın temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediğini, mahkemenin 26.12.2007 tarihli ara kararıyla davacı eş için aylık 100.00 ¨ tedbir nafakasına hükmettiğini, birikmiş 4.320.00 ¨ tedbir nafakası alacağı için ilamsız takip yaptıklarını, davalının yapılan takibe yerleşim yerinin İstanbul ili Kadıköy ilçesi olduğundan ve aynı alacak için mükerrer takip yapıldığından bahisle icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini, nafaka alacaklarının tahsili için açılan davaların Türkiye'nin her yerinde açılabileceğinden davalının yetkiye ve borca itirazlarının iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsilini istemiştir.

Davalı, mahkeme ilamının icraya konu edilemediği için ilamsız takibe konu edildiğini İİK'in 50. maddesi uyarınca yerleşim yeri icra dairesi olan Kadıköy İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu, yapılan takibe yetki itirazının bulunduğunu, borca ve miktara itirazının söz konusu olmadığını, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinde haklı olmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Mahkemece, ilamsız icrada yetki konusunun ilamlı icradakinin aksine HUMK'daki yetki kurallarının esas alınarak kıyasen belirleneceği, İİK'in 50. maddesi uyarınca genel yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yeri icra dairesi olduğu, nafaka alacaklısının mutlaka nafaka borçlusunun yerleşim yeri icra dairesinde takip yapmak zorunda olduğu ancak bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı ve icra dairesi yetkisizliğini mahkemenin kendiliğinden gözetemeyeceği, borçlunun takip yapılan icra dairesinin yetkisine süresinde yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetkili icra dairesinin Kadıköy İcra Dairesi olması ve Edirne İcra Dairesi'nin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.

Uyuşmazlık konusu takibe konu edilen alacak Edirne Aile Mahkemesi'nin 26.12.2007 tarihli ara kararıyla davacı eş için aylık 100.00 ¨ olarak hükmedilen, birikmiş 4.320.00 ¨ tedbir nafakasına ilişkindir. Davacı taraf, Edirne İcra Müdürlüğü'nün 2010/1203 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip yaparak davalı borçluya ödeme emri tebliğ ettirmiştir. Davalı borçlu ise süresinde yetki itirazında bulunmaktadır.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.” Düzenlemesi ile zayıf durumda bulunan davacıyı korumak amacı güden genel yetki kuralı getirilmiş bulunmaktadır. Kanun koyucu genel yetki hükmü getirmekle davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Buna göre, davacı ( nafaka alacaklısı ) isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde, isterse HUMK'un 9. maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesinde dava açabilecektir.

Davacı tarafça mahkemenin ara kararıyla hükmettiği tedbir nafakasının tahsili için ilamsız takip yapılmışsa da; mahkemenin ara kararıyla hükmettiği nafaka ilam niteliğindedir.

Nafakaya dayalı olarak açılacak davalar Türkiyede'ki her yerde Asliye Hukuk –Aile Mahkemelerinde açılabileceği gibi dava sonucu hükmedilen nafakanın da tahsili için aynı şekilde Türkiyede ki tüm icra müdürlüklerinden birinde takip konusu edilebilir. Nafaka alacaklarında, İİK'in 50. maddesi hükmü yani genel yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yeri icra dairesi olduğu hükmü uygulanmaz.

Somut olayda, davacının yerleşim yeri Edirne ili olduğuna göre, yetkili icra dairesi Edirne İcra Daireleridir. Mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilip hüküm tesisi gerekirken icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 10-10-2013, 16:45   #51
oguzhand0

 
Varsayılan

İyi çalışmalar değerli meslektaşlarım.

Açtığımız bir boşanma davası red ile sonuçlandı.

Aşağıda mahkeme ilamının hüküm kısmını iletiyorum, karar gerek tarafımızca gerekse de karşı tarafça temyiz edildi.
İlamda hükmedilen tedbir nafakası "karar kesinleşene kadar devamına" şeklinde bir ibare eklenmediği için karar tarihi itibariyle sona mı erer yoksa karar kesinleşene kadar devam mı eder?

Forumu okudum lakin kafamdaki soru işaretlerini halen giderebilmiş değilim.

Bu arada; tedbir nafakasına ara karar ile birlikte değil, nihai karar ile birlikte hükmedildi.

İyi çalışmalar


Old 10-10-2013, 16:51   #52
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Oğuzhan Dayar
İyi çalışmalar değerli meslektaşlarım.

Açtığımız bir boşanma davası red ile sonuçlandı.

Aşağıda mahkeme ilamının hüküm kısmını iletiyorum, karar gerek tarafımızca gerekse de karşı tarafça temyiz edildi.
İlamda hükmedilen tedbir nafakası "karar kesinleşene kadar devamına" şeklinde bir ibare eklenmediği için karar tarihi itibariyle sona mı erer yoksa karar kesinleşene kadar devam mı eder?

Forumu okudum lakin kafamdaki soru işaretlerini halen giderebilmiş değilim.

Bu arada; tedbir nafakasına ara karar ile birlikte değil, nihai karar ile birlikte hükmedildi.

İyi çalışmalar



Karar kesinleşene kadar devam eder.
Old 17-10-2013, 16:54   #53
av.ebru

 
Varsayılan

Bence de karar kesinleşinceye kadar devam eder,illa hükümde karar kesinleşinceye kadar demesine gerek yok,gerekçesini sormayın tamamen hukuk mantığıyla yanıtladım zira Yargıtay kararı esastan bozdu ve yeniden yargılama yapıldı davanın kabulüne karar verildi örneğin...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İİK Md 344 : Ara Karar Niteliğindeki Tedbir Nafakası İçin Nafaka Yükümlülüğüne Uymama masal Meslektaşların Soruları 32 20-10-2015 12:30
Tedbir Nafakası AVKILIÇ Hukuk Soruları Arşivi 3 28-07-2005 17:58
Tedbir Nafakası glossator Meslektaşların Soruları 0 13-03-2002 23:20
Tedbir Nafakası esma Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 00:29
Tedbir Nafakası esma Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 00:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07226706 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.