Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ticari satışlarda satıcının ayıba karşı sorumluluğu

Yanıt
Old 30-06-2008, 13:41   #1
Av.Gamze Korkmaz

 
Önemli ticari satışlarda satıcının ayıba karşı sorumluluğu

İyi çalışmalar arkadaşlar;

Müvekil şirket işletmeciliğini yaptığı otele 10/06/2006 tarihinde asansör yaptırmıştır.Satıcı firma asansörü müvekkil şirkete teslim ederken Teslim tutanağına da kayıt düşerek 60 gün içinde kabin butonu ile zemin kat butonun yenisi ile değiştirileceğini belirtmiştir.Müvekkil şirket ile satıcı firma arasında defalarca yazışmalar yapılmış,otelde kullanılması için alınan asansörden hiç bir verim alınamamış,sürekli arıza yapmış,otel müşterileri magdur durumda kalmıştır.Bildiğim kadarıyla ticari satımlarsa zamanaşımı süresi satılandaki bozukluğa dayalı her türlü dava satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile teslimden başlayarak 6 aydır.Bu durumsa satıcının ayıba karşı sorumluluğu zamanaşımı süresine göre dolmuş gözüküyor.Bu durumda başka ne gibi bir yol izleyebilirm?.Malın garanti süresi de 2 yıl.01/08/2008 tarihinde doluyor.Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 01-07-2008, 12:12   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Gamze Hanım,

Ticari satışlarda ayıp ihbarının 6 ay içinde yapılması gereklidir, bu süre kısaltılabilirse de uzatılamaz.Ayıp ihbarı bu süre içinde yapılmışsa dava açılabilir.Olayda satış ticari olduğundan tüketiciyi koruma hükümlerine de dayanamazsınız.

Ne varki, olayda bir asansörün satışı ve kurulması sözkonusu olduğundan burada istisna(eser) aktinin varlığından bahsedilebilir. Eser aktinden kaynaklanan ayıp ihbarı da TTK 25'e göre değil BK 359 vd. maddelerine göre yapılır.BK 359 ' a göre hernekadar eseri teslim alan iş sahibinin, imkanını bulur bulmaz eseri muayene etmesi ve kusurlarını karşı tarafa bildirilmesi zorunlu olsa da, BK'na göre satıcı daha uzun bir süre için garanti verirse ayıp ihbarında bu süre uygulanır.Her halukarda eser aktinden doğan davalar da 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Aşağıdaki kararların işinize yarayacağını düşünüyorum.

Sinop'a Selamlar

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/1260
K. 2007/2145
T. 5.4.2007
• ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIK ( Ayıp İhbarı İle İlgili TTK’nun 25. Maddesinin Değil BK’nun 359 Vd. Maddelerindeki Hükümlerin Uygulanması Gerektiği )
• AYIP İHBARI ( Uyuşmazlık Eser Sözleşmesinden Kaynaklandığından Ayıp İhbarı İle İlgili TTK’nun 25. Maddesinin Değil BK’nun 359 Vd. Maddelerindeki Hükümlerin Uygulanması Gerektiği )
• ESERİN MUAYENE VE KUSURUNUN BİLDİRİLMESİ ( Eseri Teslim Alan İş Sahibinin İmkan Bulur Bulmaz Eseri Muayene Etmesi ve Kusurlarını Karşı Tarafa Bildirilmesi Zorunlu Olduğu )
• ESERİN GARANTİ KAPSAMINDA OLMASI ( Esasen Eserin Bir Yıl Süre İle Garanti Kapsamında Olması Nedeniyle Yüklenicinin Bu Müddet İçerisinde Makinedeki Arızaları Gidermesi ve Taahhüt Ettiği Çalışma Kapasitesini Sağlaması Zorunlu Olduğu )
6762/m.25
818/m.355,359,360
ÖZET : Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından ayıp ihbarı ile ilgili TTK.nun 25. maddesinin değil BK.nun 359 vd. maddelerindeki hükümlerin uygulanması gereklidir. Buna göre eseri teslim alan iş sahibinin, imkanını bulur bulmaz eseri muayene etmesi ve kusurlarını karşı tarafa bildirilmesi zorunludur. Dava konusu olayda makine 27.03.2004 tarihinde teslim alınmış ise de sözleşmede kararlaştırılan kapasitede iş görmediği, 04.06.2004 tarihinde yapılan tesbit sonucu alınan rapor ile belirlenmiş ve davalıya uyarı yapılmıştır. Esasen eserin bir yıl süre ile garanti kapsamında olması nedeniyle yüklenicinin bu müddet içerisinde makinedeki arızaları gidermesi ve taahhüt ettiği çalışma kapasitesini sağlaması zorunludur. Bu hususun ayrıca ihbarına da gerek yoktur.
Bu sebeple mahkemece eserin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu bulunduğunun saptanması nedeniyle makinenin iadesine, ödenen peşinatın davalıdan tahsiline ve iki adet bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmelidir. Ayrıca ayıplı makineden dolayı davacının uğradığı zararında tesbit edilerek hüküm altına alınması gereklidir ( BK. m. 360/1 ).
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava BK.nun 355 vd. maddelerinde düzenlenen istisna akdinden kaynaklanmış olup davacı iş sahibi, davalının imal ve teslim ettiği makinenin ayıplı çıkması sebebiyle akdin feshini, ödediği bedelin istirdadını bu iş nedeniyle davalıya verilen senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tesbitini ve makinenin kararlaştırılan kapasitede iş görmemesi nedeniyle zararının tahsilini talep etmiş, mahkemece TTK.nun 25. maddesinde belirtilen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından bahisle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yukarıda da değinildiği gibi, uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından ayıp ihbarı ile ilgili TTK.nun 25. maddesinin değil BK.nun 359 vd. maddelerindeki hükümlerin uygulanması gereklidir. Buna göre eseri teslim alan iş sahibinin, imkanını bulur bulmaz eseri muayene etmesi ve kusurlarını karşı tarafa bildirilmesi zorunludur. Dava konusu olayda makine 27.03.2004 tarihinde teslim alınmış ise de sözleşmede kararlaştırılan kapasitede iş görmediği, 04.06.2004 tarihinde yapılan tesbit sonucu alınan rapor ile belirlenmiş ve davalıya uyarı yapılmıştır. Esasen eserin bir yıl süre ile garanti kapsamında olması nedeniyle yüklenicinin bu müddet içerisinde makinedeki arızaları gidermesi ve taahhüt ettiği çalışma kapasitesini sağlaması zorunludur. Bu hususun ayrıca ihbarına da gerek yoktur.
Bu sebeple mahkemece eserin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu bulunduğunun saptanması nedeniyle makinenin iadesine, ödenen peşinatın davalıdan tahsiline ve iki adet bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmelidir. Ayrıca ayıplı makineden dolayı davacının uğradığı zararında tesbit edilerek hüküm altına alınması gereklidir ( BK. m. 360/1 ).
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle ve yasanın yorumunda hataya düşülerek davanın reddi doğru olmadığından temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/1280
K. 2004/2287
T. 22.4.2004
• ESER SÖZLEŞMESİ ( Taraflar Arasındaki Uyuşmazlığın BK'nın Eser Sözleşmesine İlişkin Hükümlerinde n Kaynaklandığının Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
• ZAMANAŞIMI ( Eser Sözeleşmesinde Doğan Uyuşmazlıklarda BK'nın Beş Yıllık Zamanaşımı Süresinin Uygulanmasının Gerekli Olması )
• BEŞ YILLIK ZAMANAŞIMI ( Eser Sözeleşmesinde Doğan Uyuşmazlıklarda BK'nın Beş Yıllık Zamanaşımı Süresinin Uygulanmasının Gerekli Olması )
818/m.126,207,355
6762/m.25
ÖZET : Taraflar arasındaki uyuşmazlık B.K.355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Somut olayda B.K.nun 207.maddedeki bir yıllık ve TTK.25.maddesindeki 6 aylık satış akdine ilişkin zamanaşımı sürelerinin uygulanması mümkün değildir. B.K.126/4.maddesi uyarınca eser sözleşmesinden doğan davalar 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılabilir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık B.K.355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Bu nedenle olayda B.K.nun 207.maddedeki bir yıllık ve TTK.25.maddesindeki 6 aylık satış akdine ilişkin zamanaşımı sürelerinin uygulanması mümkün değildir. B.K.126/4.maddesi uyarınca eser sözleşmesinden doğan davalar 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılabilir. Davalı eseri 20.10.2000 tarihinde teslim etmiş ve dava 5 yıllık süre geçmeden 24.4.2002 tarihinde açıldığından davanın zamanaşımından reddinde isabet yoktur. Yapılacak iş davanın esasına girilerek aynı mahkemede açılıp sonuçlanan menfi tesbit davasında eserin teslim edildiği ve reddi gerekmediği sonucuna varılıp ayıplı iş bedelinin 2 milyar TL'lık bölümü çekle ilgili davada halledildiğinden bu davada; 1.250.000.000 TL'nın fazla ödeme olarak kabul edilip bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davanın zamanaşımından dolayı reddedilmesi yerinde olmamış kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.4.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
taşınmaz satışında ayıba karşı tekeffül altiokebru Meslektaşların Soruları 8 27-06-2014 09:44
gayrimenkul satışı ayıba karşı tekeffül netya Meslektaşların Soruları 0 28-02-2008 11:49
Noter satışından sonra satıcının sorumluluğu av.evren Meslektaşların Soruları 0 13-06-2007 09:53
Hayvan alım satımında satıcının sorumluluğu ile ilgili yargıtay kararı arıyorum.. nephilis Meslektaşların Soruları 4 13-04-2007 21:08
ticari satımda ayıba karşı tekeffül avserdarozan Meslektaşların Soruları 2 12-12-2006 17:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03670001 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.