Alt İşveren-Asıl İşveren ( işçilik alacaklarından sorumluluk ve husumet)

Merhabalar..

A şahsı bir bankada, bankayla anlaşan alt işverenler bünyesinde 6 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır. Banka, son alt işverenle olan iş ilişkisini sona erdirmiş ve yeni bir alt işverenle anlaşmıştır. Ancak A şahsı hala aynı banka nezdinde çalışmaktadır ve aynı zamanda halen de alt işverenle aralarındaki iş sözleşmesi devam etmektedir. Alt işveren işçilere Ankara'da şu yerde- bu yerde çalışmaya devam edeceksiniz şeklinde, onları oyalamak için cümleler sarfetmektedir ve A şahsı son 2 aydır aynı bankada çalışmaya devam etmesine rağmen ücret alacağı kendisine ödenmemiştir. A şahsı da, alt işverene, ücret alacağı kendisine ödenmediği takdirde iş sözleşmesini feshedeceğine dair bir ihtarname çekmiştir. Sormak istediklerim şunlar;

1-A şahsının söz konusu 2 aylık ücret alacağından sorumlu olan banka mı, alt işveren mi yoksa her ikisi birden mi? Ancak bankanın, alt işverenle aralarındaki sözleşmeyi sona erdirdiğini, A şahsının da halen bankada çalışıyor olmasına rağmen iş akdinin alt işverenle yapılmış olduğunu göz önünde bulunduralım lütfen.

2-A şahsı, ücret alacağının ödenmemesi dolayısıyla alt işverenle aralarındaki iş sözleşmesini feshetse, hem bankada çalışmaya devam edip hem de alt işverenden işçilik alacaklarını ( ödenmemiş 2 aylık ücret + kıdem tazminatı + ödenmemiş fazla mesai ücreti + yıllık izinler vs. ) talep edebilir mi? Çünkü A şahsı ile alt işveren arasındaki iş sözleşmesi henüz feshedilmemiştir.

Yanıtlarınız için şimdiden teşekkür ederim. SAYGILARIMLA...

Öncelikle müvekkilinizin sigorta kayıtlarından, şu anda hangi firmada çalıştığını kontrol ettikten sonra, ilk alt işverenle ilişkisinin kesildiğinden emin olmanızı tavsiye ederim, normalde hem banka hem de taşeron firma sorumludur ama çalışmaya devam etmesi sıkıntılı. Kanımca Banka ödenmeyen ücretten herhalükarda sorumludur. 2 aylık ücretin ödenmemesi haklı nedenle fesih sebebi olsa da müvekkiliniz bankadan ayrılmak niyetinde olmadığı için kıdem tazminatı ile ilgili bankaya değil de alt işverene talepte bulunmak daha mantıklı. Bankadan ayrılma niyeti varsa bütün talepleri hem banka hem de alt işverenden isteyebilirsiniz. Hatta ayrılma durumunda hiç alt işverenle uğraşmayıp direkt bankaya dava açılabilir.
Müvekkil, bankada çalışmaya devam edecekse de kıdem tazminatı ile ilgili dava açma hakkını saklı tutup sadece ücret alacağı ile ilgili alt işverene dava açmanızı tavsiye ederim.

Cevap 1 : Her iki işveren de işçi alacaklarından sorumludur.
Cevap 2: Alt işveren ile iş akdini feshedip üst işverende çalışmaya devam edemez. Kıdem tazminatı feshe bağlı bir haktır. Alt ve üst işveren olarak iki ayrı işverenin varlığı , birden fazla iş sözleşmesi olduğunu göstermez. İş sözleşmesi bir tanedir.
İşçi alacakları sözkonusu olduğunda tek iş akdi ile alt-işveren üst işveren varlığını kabul edip; feshe bağlı hakları talep ettiğinizde birbirinden bağımsız iki işveren ve iki iş akdi varmış gibi yorumlamanız çelişki olur.
Bence yapılacak iş; hem alt işveren hem de üst işverene fesih bildirimi göndererek iş akdini fesh etmek ve daha sonra her ikisinden de tüm alacakları talep etmektir.
Üst işveren ile doğrudan bir iş akdi kuruluncaya kadar bence durum böyle...

Müvekkil bir işletmeyi yaklaşık 2 ay önce devralıyor ancak aralarında herhangi bir devir sözleşmesi yok. devraldıktan sonra devreden kişi şu işçiyi işten çıkaracaksın diyor müvekkilde çıkarıyor. işçi 2001 yılında işe başlamış ihbar,kıdem gibi tüm alacak kalemlerinin tazminini talep etmekte. müvekkil bu işyerini şimdi devralmaktan vazgeçti ve şuan işletmeyi başka bir kişi işletiyor. Müvekkilin aleyhinede dava açılmış ancak müvekkilin o işletme ile bağı kalmadı. husumetten dolayı itiraz yapmam halinde müvekkilin müşterek ve müteselsil sorumluluğu devam edermi?

Müvekkil iş sözleşmesini feshetmek istese hem bankadan hem de taşeron firmadan tüm alacak kalemlerini talep edebiliriz. Ama müvekkil bu olayın bankaya hiçbir şekilde yansımamasını istiyor. Böyle bir durumda da taşerondan sadece 2 aylık ücret elacağını talep edebiliriz gibi görünüyor iş sözleşmesini feshetmeden. Belki bir de geçmişe dönük ödenmemiş olan fazla mesai ücretini...

Alıntı: Yazan avukatmine Müvekkil bir işletmeyi yaklaşık 2 ay önce devralıyor ancak aralarında herhangi bir devir sözleşmesi yok. devraldıktan sonra devreden kişi şu işçiyi işten çıkaracaksın diyor müvekkilde çıkarıyor. işçi 2001 yılında işe başlamış ihbar,kıdem gibi tüm alacak kalemlerinin tazminini talep etmekte. müvekkil bu işyerini şimdi devralmaktan vazgeçti ve şuan işletmeyi başka bir kişi işletiyor. Müvekkilin aleyhinede dava açılmış ancak müvekkilin o işletme ile bağı kalmadı. husumetten dolayı itiraz yapmam halinde müvekkilin müşterek ve müteselsil sorumluluğu devam edermi?

Müvekkilininizin işveren olup olmadığını önce tespit etmek gerekiyor.

Örneğin bir lokantayı müvekkiliniz işletmek için devraldı, vergi kaydı, şirket devri yapmadığını varsayarsak, müvekkiliniz işveren olmuş olmuyor. Bu durumda sorumluluğu olacağını düşünmüyorum.

lokantayı tüm sorumlulukları ile devraldığını varsayarsak, fesih tarihi ile birlikte müvekkiliniz işveren olduğu için sorumluğu devam eder...

Kolay Gelsin...

Alıntı: Yazan avukatmine Müvekkil bir işletmeyi yaklaşık 2 ay önce devralıyor ancak aralarında herhangi bir devir sözleşmesi yok. devraldıktan sonra devreden kişi şu işçiyi işten çıkaracaksın diyor müvekkilde çıkarıyor. işçi 2001 yılında işe başlamış ihbar,kıdem gibi tüm alacak kalemlerinin tazminini talep etmekte. müvekkil bu işyerini şimdi devralmaktan vazgeçti ve şuan işletmeyi başka bir kişi işletiyor. Müvekkilin aleyhinede dava açılmış ancak müvekkilin o işletme ile bağı kalmadı. husumetten dolayı itiraz yapmam halinde müvekkilin müşterek ve müteselsil sorumluluğu devam edermi?

İş yerinin devrine ilişkin herhangi bir sözleşme ya da tescil söz konusu olmadığından müvekkiliniz işveren durumuna gelmemiş zaten hiçbir zaman. Burda olsa olsa, eski işverenin bir nevi yetkili temsilcisi durumunda gibi... Bu sebeple müvekkilinize karşı husumet yöneltilemez, herhangi bir sorumluluğu yoktur...