Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mal Ayrılığı Rejiminde Ödenen Paraların İadesi

Yanıt
Old 18-03-2011, 12:52   #1
pallanco

 
Varsayılan Mal Ayrılığı Rejiminde Ödenen Paraların İadesi

Eşler arasında mal ayrılığı sözleşmesi yapılıyor. Bu sözleşmeden 1 yıl sonra da boşanıyorlar. Sözleşmenin yapılmasından, boşanmanın kesinleşmesine kadar olan zaman diliminde müvekkil tarafından diğer eşin banka hesabına değişik tarihlerde yaklaşık toplam 60.000-TL para aktarılıyor. Dekontlarda paranın ne için yatırıldığına dair hiçbir açıklama yazılmamış.

Buna göre;

1- Boşanma gerçekleştikten sonra bu paranın iadesi için dava açabilir miyiz ?

2- Boşanmanın anlaşmalı boşanma olmasının ve protokolde "birbirimizden nafaka, tazminat ve masraf talebimiz yoktur" cümlesinin yazmış olması bu davayı açmaya engel olur mu ?

3- Zamanaşımı nedir ? Ne zaman başlar ?

4- Görevli mahkeme Aile Mahkemesi midir, yoksa Asliye Hukuk mu ?

Çok teşekkürler...
Old 21-03-2011, 13:08   #2
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

1/ Sadece banka dekontu olması alacaklı olduğunuz anlamına gelmemektedir.Paranın ne için yatırıldığına ilişkin bir ibare yok ise ne tür bir alacak olduğu hususunu tanıkla ispatlamanız gerekecektir.

2/ Protolde yazılı madde içeriği çok önemli. Sadece yazdığınız gibi ibare var ise dava açma şansınız olabilir.
3/ Boşanmaya bağlı her türlü dava kesinleşmeden itibaren 1 yıllık süre içinde açılır.
4/ Boşanmaya ilişkin açılacak davalar aile mahkemelerinde görülür.
Old 21-03-2011, 13:31   #3
pallanco

 
Varsayılan

Cevap için teşekkür ederim. Protokolde ve mahkeme kararında aynen o yazığım şekilde bir cümle var. Ne eksik, ne fazla... Zamanaşımı konusunda da, şu Yargıtay Kararı zamanaşımı konusunda farklı yorum içeriyor:

T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:
ESAS KARAR
2006/9383 2007/1228

Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ :İzmir 5.Aile Mahkemesi
TARİHİ :19.122005
NUMARASI :819-1201
DAVACI :F. D.
DAVALI :M.R. D.
DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi
TEMYİZ EDEN avacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine yönelik olup 25.8.2005 tarihinde açılmıştır.
Boşanma davası 16.9.2002 tarihinde açılmış, tarafların boşanmalara ilişkin karar 2.6.2004 günü kesinleşmiştir.
Davalı vekili 24.10.2005 havale tarihli dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 178. maddesinde yazılı bir yıllık süre geçtiğinden bahisle zamanaşımı definde bulunmuş, mahkemece dava tarihi ile boşanma hükmünün kesinleştiği tarih arasında bir yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Katılma alacağının zamanaşımı konusunda 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on senelik zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir” hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı da mal rejiminin sona erdiği tarihtir. (MK.m.225) Türk Medeni Kanununun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Olayda, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının reddi ile işin esası hakkında gösterilecek deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.05.02.2007 (Pzt.)
Old 21-03-2011, 13:39   #4
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

Boşanmaya dayalı nafaka tazminat ve ALACAK davalarında 1 yıl, sizin değiniz gibi mal rejimlerine dayalı davalar ise genel zamanaşımına tabidir.Sizin olayınızı bir alacak davası olarak yorumladım. Selamlar
Old 21-03-2011, 14:33   #5
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan pallanco
Cevap için teşekkür ederim. Protokolde ve mahkeme kararında aynen o yazığım şekilde bir cümle var. Ne eksik, ne fazla... Zamanaşımı konusunda da, şu Yargıtay Kararı zamanaşımı konusunda farklı yorum içeriyor:

T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:
ESAS KARAR
2006/9383 2007/1228

Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ :İzmir 5.Aile Mahkemesi
TARİHİ :19.122005
NUMARASI :819-1201
DAVACI :F. D.
DAVALI :M.R. D.
DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi
TEMYİZ EDEN avacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine yönelik olup 25.8.2005 tarihinde açılmıştır.
Boşanma davası 16.9.2002 tarihinde açılmış, tarafların boşanmalara ilişkin karar 2.6.2004 günü kesinleşmiştir.
Davalı vekili 24.10.2005 havale tarihli dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 178. maddesinde yazılı bir yıllık süre geçtiğinden bahisle zamanaşımı definde bulunmuş, mahkemece dava tarihi ile boşanma hükmünün kesinleştiği tarih arasında bir yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Katılma alacağının zamanaşımı konusunda 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on senelik zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir” hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı da mal rejiminin sona erdiği tarihtir. (MK.m.225) Türk Medeni Kanununun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Olayda, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının reddi ile işin esası hakkında gösterilecek deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.05.02.2007 (Pzt.)

2002 yılından sonra edinilmiş mallarda dava açma süresi 1 yıldır. Önceki döneme ait mal ayrılığı rejiminde süre 10 yıldır.
Old 21-03-2011, 14:38   #6
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan pallanco
Eşler arasında mal ayrılığı sözleşmesi yapılıyor. Bu sözleşmeden 1 yıl sonra da boşanıyorlar. Sözleşmenin yapılmasından, boşanmanın kesinleşmesine kadar olan zaman diliminde müvekkil tarafından diğer eşin banka hesabına değişik tarihlerde yaklaşık toplam 60.000-TL para aktarılıyor. Dekontlarda paranın ne için yatırıldığına dair hiçbir açıklama yazılmamış.

Buna göre;

1- Boşanma gerçekleştikten sonra bu paranın iadesi için dava açabilir miyiz ?

2- Boşanmanın anlaşmalı boşanma olmasının ve protokolde "birbirimizden nafaka, tazminat ve masraf talebimiz yoktur" cümlesinin yazmış olması bu davayı açmaya engel olur mu ?

3- Zamanaşımı nedir ? Ne zaman başlar ?

4- Görevli mahkeme Aile Mahkemesi midir, yoksa Asliye Hukuk mu ?

Çok teşekkürler...

Sayın meslektaşım, sorunuza sırasıyla cevap verecek olur isem;

1- Bence bıoşanma davası devam eder iken elde edilmiş olunan malların, tasfiyeye dahil edilmeyeceğini düşünüyorum. İstisnası, edinilmiş malların gelirleridir.

2- Taraflar protokolde yada mahkeme huzurunda "karşılıklı menkul gayrimenkul alacak talebimiz yoktur" şeklinde beyanda bulunmaları halinde, tasfiyeye gidemeyeceklerdir.

3- 2002 yılından önceki durumlara 10 yıllık; sonraki yıllara 1 yıllık dava açma süresi öngöülmüştür.

4- Aileyi ilgilendiren davalar, boşanma gerçekleşmiş olsa dahi Aile Mahkemesi'nin aile mahkemelerinin olmadığı yerlerde Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mah. lerinde görülecektir.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla...,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
SSK Emekli Maaşına Uygulanan Haciz Nedeniyle Kesilen Paraların İadesi akgnc Meslektaşların Soruları 37 10-07-2014 15:40
Beraat Sonrası BEDAŞ'a ödenen paraların dava yolu ile alınması Av_Burcu Meslektaşların Soruları 1 02-12-2009 14:16
Senedin geçersizliği sebebi ile takibin iptalinde ödenen paraların iadesi av.pınar Meslektaşların Soruları 3 19-10-2007 15:38
Mükerrer Ödenen İşyeri Açma Harcının İadesi/ Görevli Mahkeme avnecati Meslektaşların Soruları 2 23-05-2007 10:12
Karşı Vekalet Ücretinin İadesi/ Ödenen KDV' nin İadesi Mümkün mü? ilker kırgıl Meslektaşların Soruları 3 04-05-2007 13:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04918098 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.