Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tahliyeyi ispat sorunu

Yanıt
Old 12-12-2007, 11:57   #1
ali ekmekçi

 
Varsayılan tahliyeyi ispat sorunu

Müvekkile takip yapılmış kira alacağından dolayı...Ama Müvekkil burayı tahliye etmiş ve de ihtarla kiralayana bunu bildirmiş ama ihtarı tebliğe almamışlar...Bu arada Müvekkil işyerinin yeni adresi için maliyeye bilidirmde de bulunmuş..Buna uygun ispat yükünü havi yargıtay kararı arıyorum
Old 12-12-2007, 12:18   #2
Av.Sami Dündar

 
Varsayılan

Sayın Ali Ekmekçi;Mecurun anahtarını da ihtar ile birlikte teslim edilmelidir.Teslim husus yazılı beyge ile ispet edilecek.Bu hususta Yargıtay 6.HD'nin E 2004/2419- K.2004/2478 06.04.2004 tarihli kararı yine aynı dairenin E2004/2856 - K.2004/2984 20.04.2004 tarihli kararları işinize yarar umarım
Old 12-12-2007, 13:20   #3
avukat-21

 
Varsayılan

Sayın Ekmekçi,
Yargıtay kararı aramadım ama,mecurun veya işyerinin tahliye edildiğini teslim tesellüm tutanağı ile ispat edebileceğinizi düşünüyorum...Çünki,müvekkiliniz bir başka yerde işyeri açmış olabilir ama bu yeri de belki boş olarak veya depo olarak kullanacaktır...(?) Dolayısıyla,anahtar teslimi bence şarttı! ama keşide edilen ihtarnamenin tebliğ şerhinde muhatabın almaktan imtina ettiği ve nedeni açık açık yazılı ise,kötüniyetine karine olarak kulanabilirsiniz....
Old 13-12-2007, 12:35   #4
ISTANAZ

 
Varsayılan

Bence burada kira sözleşmesinin ne zaman sona erdiği, sizin ne zaman tahliye ettiğiniz, sözleşme sona ermeden yasada belirtilen sürede sözleşmeyi yenilemeyeceğinizi bildirip bildirmediğiniz de önem arzediyor. Sözleşme sona ermeden mecuru tahliye etmiş olmanız, tek başına sizi borçtan kurtarmayacaktır. Bu ancak anlaşarak karşılıklı sözleşmenin feshedilmesi ile olabilir. Bu halde takibe itiraz etmeniz halinde boşta kalan süre için hesap edilen tutarı ödemeniz gerekecektir.
Old 13-12-2007, 13:13   #5
Av. Canan EKE

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 13

Esas No.
2002/4969
Karar No.
2002/5996
Tarihi
22.05.2002

818-BORÇLAR KANUNU/252/266

TAHLİYE
MENFİ TESPİT
ANAHTARLARIN TESLİMİ

ÖZET
KİRALAYAN, KİRACIYI ARAMAK VE ANAHTARLARI TESLİM ETMESİ İÇİN YER GÖSTERMEK ZORUNDA DEĞİLDİR. KİRACI, ANAHTARLARI TEVDİ MAHALLİ TAYİN ETTİRİP ORAYA VEYA İHTARNAME KEŞİDE ETTİĞİ ZAMAN NOTERE TEVDİ ETTİĞİNİ BİLDİRMEK SURETİYLE YÜKÜMLÜLÜKTEN KURTULABİLİR. KİRACI ANAHTARLARI BU ŞEKİLDE TESLİM ETMEDİĞİNDEN, KİRALARDAN SORUMLU OLDUĞUNUN KABULÜ GEREKİR. ANAHTAR TESLİMİ HUKUKİ İLİŞKİ OLUP TANIKLA İSPAT EDİLEMEZ.

DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, 15.9.2000 tarihli kira sözleşmesi ile aylık 250.000.000 TL. bedelle davalıya ait mecuru doğalgaza bağlı kaloriferli daire olarak kiraladığı halde dairenin olduğu binaya belediye tarafından doğalgaz bağlanmadığından haklı sebeple kiralananı boşaltıp 27.11.2000 tarihli ihtarname ile davalıya bildirdiği halde davalının sözleşmeye dayanarak kira dönemi sonuna kadar olan kira bedelinin tahsili amacıyla başladığı takip nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti ile tazminat ödettirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kiralanın anahtarının teslim edilmediği gibi daireye doğalgaz bağlanacağına dair taahhütte bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının, davacının kiracısı olduğu tarafların kabulündedir. Davacı kiralananı 27.11.2000 tarihli ihtarname tarihinde boşalttığını ve anahtarı teslim ettiğini bildirerek davalının tahliye tarihinden sonraki dönemlere ilişkin kira bedellerinin tahsili için giriştiği icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.
Davalı ise, anahtarın kendisine teslim edilmediğinden kiracı sıfatının devam ettiğini, kira sözleşmesindeki kararlaştırmaya göre de bir kiranın zamanında ödenmemesi nedeniyle tümünün muaccel hale geleceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dosyada yer alan belge ve davacının anlatımlarından anahtarın davalıya teslim edildiği anlaşılamamaktadır.Davacı, davalıya bu konuda keşide ettiği ihtarnamede mobil telefon numarasını vererek kendisinin aranıp anahtarın gösterilecek yere getirileceğini bildirmiştir. Davalının davacıyı aramak ve anahtarları teslim etmesi için yer göstermesi zorunluluğu yoktur. Davacı, anahtarları tevdi mahalli tayin ettirip oraya veya ihtarname keşide ettiği zaman notere tevdi ettiğini bildirmek suretiyle yükümlülükten kurtulabilir. Böyle bir teslim keyfiyet bulunmadığından davacının kiralardan sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Anahtar teslimi hukuki ilişki olup tanıkla ispat edilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek anahtarı hangi tarihte teslim ettiğine ilişkin davacıdan yemin dahil olmak üzere tüm yasal delilleri sorulup hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken değinilen bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.w
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 22.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-12-2007, 13:53   #6
ekinheval

 
Varsayılan

kira kontratında tahliyeye ilişkin özel bir düzenleme varmı (örn: tahliye iradesinin belli bir süre öncesinden yazılı olarak bildirim şartı vb )
Old 13-12-2007, 14:08   #7
Admin

 
Varsayılan

Sayın ISTANAZ'ın cevabına aynen katılıyorum. Burada ispat sorunundan önce açıklığa kavuşması gereken konu sizin tahliyenizin haklı olup olmadığı ve hukuken akdin feshi anlamına gelip gelmediğidir. Müvekkiliniz akit sona ermeden kendi kafasına göre mecuru tahliye ettiyse bu kiralayanı bağlamaz ve kendisine usulüne uygun bildirimde bulunmuş olsaydınız bile, sizden kontrat sonuna kadar olan kiraları tahsil ederdi. Öte yandan akdin hukuka uygun bir nedenle feshi söz konusuysa (örneğin süresinin bitmesi ya da tahliye için haklı bir neden olması) o takdirde de bu durumu ispat yükümlüğü size ait olacaktır. İhtarnamenin "tebliğ alınmaması" gibi bir hukuki gerekçe olamaz, ihtarnamenin tebliği edilemiş olması geçersiz olduğu anlanıma gelmektedir ve böyle bir ihtarname hukuki bir delil teşkil etmez. Keza müvekkiliniz tarafından Maliyeye bildirimde bulunulması da kiralayanı bağlamaz ve ilgilendirmez. Akdin feshi bildirimin yasal şekilde yapılması gerekir bunun yolu da tebliğ edilen bir ihtarname, kiralayanın imzasını havi bir tesellüm zaptı veya anahtarların tevdi mahalline teslim edilmesidir. Yazılı bir akdin feshi iddiası da ancak yazılı şekilde ispat edilebilir, tanık dinlenemez, dolayısıyla bu konuda yazılı deliliniz yoksa, yemin teklifi dışında bir çözümünüz olduğunu düşünmüyorum.
Old 13-12-2007, 14:15   #8
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/7903
Karar: 2001/9812
Karar Tarihi: 31.10.2001
ÖZET : Davalının dava konusu kiralananı tahliye etmesi edimlerini tam olarak yerine getirdiği anlamını taşımaz. Kiralananın hukuken tahliyesi için anahtarlarında kiralayana teslim edilmiş olması gerekir. Anahtar teslimi yapılmadan gerçekleşen tahliye herhangi bir hukuk sonuç doğurmaz ve kiracı anahtarın teslim edildiği tarihe kadar oluşan kira paralarından da sorumlu olur. Davalı Ömerin anahtarı da davacıya teslim ettiğini yasal delillerle ispat etmesi gerekir. Her ne kadar davalı 2.3.1999 tarihli ihtarında anahtarı 1.3.1999 tarihinde teslim ettiğini bildirmiş ise de bu iddiasını yasal delille ispat edemediği gibi davacıda anahtarın kendisine teslim edilmediğini beyan etmiştir. Bu itibarla taraflar arasındaki kira ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla dönem sonuna kadar ödenmesi gereken kira bedelinin tümünden davalı Ömer .... sorumludur.
(818 S. K. m. 249)
Dava: Taraflar aras
ındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü :
Karar: Davacı, kendisine ait depoyu davalılardan Ömer ......a 1 yıl süreyle ve yıllık 4800 DM karşılığında kiraladığını, diğer davalı İsmail ......in ise kefil olduğunu, ancak davalıların kira bedelini ödemediğini, anahtarında kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek 4800 Dm.in aynen veya ödeme tarihindeki kur üzerinden TL. karşılığının tahsilini istemiştir.
Davalı, İsmail .... kefilliğinin geçerli olmadığını savunmuş diğer davalı Ömer ulular ise depoda hastalık çıktığı için depoyu 2,5 ay sonra tahliye ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, deponun anahtarının 1.3.1999 tarihli ihtarla teslim edildiği ve davacının 1.10.1998 sözleşme tarihi ile 1.3.1999 tarihi arasındaki kirayı talep edebileceği davalı İsmailin adi kefil olduğu gerekçesiyle davalı İsmail ..... hakkındaki davanın reddine, 1.10.1998 ila 1.3.1999 arası dönem için 2000 DM.nin davalı Ömer ......dan tahsiline verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Ömer ......ın davacıya ait depoda 1.10.1998 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı bulunduğu ve yıllık kira bedelini de 4800 DM. Olduğu tarafların kabulündedir. Davalı Ömer kiralananın amacına uygun kullanılamayacağını ve depoda yetiştireceği mantarların depoda oluşan hastalık nedeniyle verim sağlanamayacağından taşınmazı 1.3.1999 tarihinde tahliye edip anahtarı aynı gün davacıya verdiğini 2.3.1999 tarihli ihtarıyla davacıya bildirmiş, davacı ise davalı Ömerin anahtarı kendisine vermediğini ileri sürmüştür.BK. 249 maddesi gereğince kiralayan mucuru kullanım amacına uygun şekilde teslime ve kira süresincede bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Davacı depoda var olduğunu iddia ettiği ve mantarların yetişmesine engel olan hastalığı yasal yollardan tespit ettirip giderilmesi hususunu davacıya ihtar edip, onu temerrüde düşürmemiştir. Sadece 2.3.1999 günlü ihtarı ile depoyu boşaltıp anahtarlarını 1.3.1999 da davacıya teslim ettiğini sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. Davacı, ileri sürülen olguları reddederek anahtarları teslim almadığını kiracılığının devam ettiğini savunmuştur. Davalının dava konusu kiralananı tahliye etmesi edimlerini tam olarak yerine getirdiği anlamını taşımaz. Kiralananın hukuken tahliyesi için anahtarlarında kiralayana teslim edilmiş olması gerekir. Anahtar teslimi yapılmadan gerçekleşen tahliye herhangi bir hukuk sonuç doğurmaz ve kiracı anahtarın teslim edildiği tarihe kadar oluşan kira paralarından da sorumlu olur. Davalı Ömerin anahtarı da davacıya teslim ettiğini yasal delillerle ispat etmesi gerekir. Her ne kadar davalı 2.3.1999 tarihli ihtarında anahtarı 1.3.1999 tarihinde teslim ettiğini bildirmiş ise de bu iddiasını yasal delille ispat edemediği gibi davacıda anahtarın kendisine teslim edilmediğini beyan etmiştir. Bu itibarla taraflar arasındaki kira ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla dönem sonuna kadar ödenmesi gereken kira bedelinin tümünden davalı Ömer .... sorumludur. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davalı Ömer ...... hakkındaki davanın tümünün kabulüne verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.10.2001 gününde oybirliği ile verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************
Old 13-12-2007, 14:17   #9
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/5604
Karar: 2002/7038
Karar Tarihi: 11.06.2002
Özet: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tahliyenin hangi tarihte yapıldığından kaynaklanmaktadır. Kiracı davalının mecuru boşaltıp anahtarı davacıya teslim ettiğini kanıtlaması gerekir. Anahtar teslimi hukuki bir olgu olup, bunun ancak yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davalı, anahtarı davacıya iddia ettiği tarihte teslim ettiğini yasal delillerle kanıtlayamadığına göre kiracılık ilişkisinin sürdüğünün kabulü zorunlu hale gelir. O halde, davalı tahliyeye kadar ödenmeyen kira parasından sorumludur.
(1086 S. K. m. 74)
Taraflar aras
ındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Davacı, kendisine ait mecuru 26.4.1996 tarihli ve 3 yıl süreli kira kontratı ile davalıya kiraya verdiğini, davalının kira süresi dolmadan 30.7.1998 tarihli ihtar ile mecuru boşaltacağını bildirdiğini ve kendisinin bunu kabul etmemesine rağmen, davalı kiracının anahtarı, demirbaş ve menkulleri teslim etmeden çıkıp gittiğini, 25.3.1999'da yaptırdığı tespit ile mecuru teslim aldığını, bu halde davalının fiili teslim tarihine kadar olan kira bedellerinden sorumlu olacağını ileri sürerek Ağustos 1998-Mart 1999 dönemine ait toplam 3.000.000.000 TL kira bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı, 30.7.1998 tarihli ihtar ile kira kontratını feshettiğini, bu ihtarın 31.7.1998 tarihinde tebliğ edildiğini ve anahtarı teslim ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın erken tahliye nedeniyle davacının uğradığı kira kaybına yönelik zararın giderilmesine ilişkin tazminat davası olduğu ve Ağustos 1998 tarihinden itibaren 4 ay süre sonra aynı şartlarda kiraya verilebileceğinin kabulü ile 4 aylık kira parasının tahsiline karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir,
2- Davalının, davacıya ait mecurda 26.4.1996 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğu tarafların kabulündedir. Davacı, mecurun kendisine 25.3.1999 tarihinde teslim edildiğini ileri sürerek ödenmeyen bu tarihe kadar ki kira paralarının ödetilmesini istemiş, davalı ise mecuru 30.7.1998 tarihinde tahliye ettiğini, anahtarı davacıya teslim ettiğini, bu tarihten sonraki kira paralarından sorumlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tahliyenin hangi tarihte yapıldığından kaynaklanmaktadır. Kiracı davalının mecuru boşaltıp anahtarı davacıya teslim ettiğini kanıtlaması gerekir. Anahtar teslimi hukuki bir olgu olup, bunun ancak yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davalı, anahtarı davacıya iddia ettiği tarihte teslim ettiğini yasal delillerle kanıtlayamadığına göre kiracılık ilişkisinin sürdüğünün kabulü zorunlu hale gelir. O halde, davalı tahliyeye kadar ödenmeyen kira parasından sorumludur. Mahkemece bu yön gözetilerek davacının tahliye tarihi olarak kabul ettiği tarihe kadar ki kira paralarına hükmedilmesi gerekirken, HUMK.nun 74. maddesine aykırı düşecek şekilde talep dışında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Sonuç: Birinci bentte açıklan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,11.6.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
( KAYNAK: Av.Talih UYAR )
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 13-12-2007, 14:18   #10
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/11429
Karar: 2003/319
Karar Tarihi: 20.01.2003
ÖZET : Davacı kiracı, mecuru 1998 yılı haziran ayında tahliye ettiğini bildirmişse de bu tarihte mecuru usulüne uygun olarak tahliye edip, anahtarı kiralayana teslim ettiğini ispat edememiştir. O halde davalı kiralayanın savunmasında belirttiği gibi mecurun, 1998 yılı ağustos ayında tahliye edildiğinin kabulü gerekir. Öte yandan kira sözleşmesinde düzenlenen kiracının tahliyeden bir ay önce haber verme yükümlülüğü ve kiralayanın birleştirilen davada, tahliyeden bir ay sonra yeniden mecuru kiralaması nedeniyle bir aylık kira bedelinin ödetilmesine ilişkin talebi birlikte değerlendirildiğinde ve kiracının tahliye tarihine kadarki haziran, temmuz, ağustos ayları kira bedellerini de ödediğini ispat edememesi karşısında, kiracının toplam olarak dört aylık kira bedelinden dolayı borçlu olduğu kabul edilmelidir.
(1086 S. K. m. 275)
Dava: Taraflar aras
ındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
Karar: Davacı, 15.4.1997 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğu mecuru 1998 yılı haziran ayında tahliye ettiğini, hiçbir kira borcu olmadığı halde, kira bedellerinin teminatı olarak verilen 420.000.000TL. değerindeki bononun davalı kiralayan tarafından ciro edilmesi sonucu hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle 1.200.000.000TL. ödemek zorunda kaldığını belirterek anılan miktarın faiziyle beraber ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının mecuru 1998 yılı ağustos ayında hasarlı olarak tahliye ettiğini, haziran, temmuz ve ağustos kira bedellerinin ödenmediğini, mecuru bir ay sonra yeniden kiraya verebildiğini, bu nedenle mevcut olan dört aylık kira alacağı ve mecura verilen zararlar karşılığı bononun takibe konulduğunu belirterek davanın reddini dilemiş, birleştirilen dava ile de davalı-karşı davacıdan tahliye tarihinde en az 420.000.000TL. dava tarihinde ise 1.200.000.000TL. alacaklı olduğunun tespiti ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı kiracı, mecuru 1998 yılı haziran ayında tahliye ettiğini bildirmişse de bu tarihte mecuru usulüne uygun olarak tahliye edip, anahtarı kiralayana teslim ettiğini ispat edememiştir. O halde davalı kiralayanın savunmasında belirttiği gibi mecurun, 1998 yılı ağustos ayında tahliye edildiğinin kabulü gerekir. Öte yandan kira sözleşmesinde düzenlenen kiracının tahliyeden bir ay önce haber verme yükümlülüğü ve kiralayanın birleştirilen davada, tahliyeden bir ay sonra yeniden mecuru kiralaması nedeniyle bir aylık kira bedelinin ödetilmesine ilişkin talebi birlikte değerlendirildiğinde ve kiracının tahliye tarihine kadarki haziran, temmuz, ağustos ayları kira bedellerini de ödediğini ispat edememesi karşısında, kiracının toplam olarak dört aylık kira bedelinden dolayı borçlu olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece kiracının dört aylık kira borcu olduğu gözardı edilerek, yetersiz bilirkişi raporuna göre asıl ve birleştirilen davalar hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.1.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************
Old 19-04-2008, 10:44   #11
smyrna84

 
Varsayılan

benim de bu konuyla ilgili başka bir sorunum var;

müvekkil 2007 yılının mayıs ayında işyerini boşaltıyor,ancak anahtarı teslim etmiyor. kiralayan mayıs ve haziran ayları kirası için takip başlattı. bu arada müvekkil mayıs ayında mecuru boşalttıktan sonra kiralayan yeni bir kiracıya mecuru kiraladı. bunu öğrenmemiz üzerine haziran ayı ortasında mahkemede tespit yaptırdık.bilirkişi raporunda mecurun yarısının boş yarısının da yeni kiracıda olduğu şeklinde bir tespit yapıldı. ancak itirazın kaldırılmasında mercii anahtarın teslim edildiğine dair yazılı belgemiz olmadığından itirazı kaldırdı. kiralayan daha sonra temmuz ayı için de takip yaptı, elimizdeki haziran ayında alınmış bilirkişi raporuna rağmen mercii itirazı gene kaldırdı. yani kısacası, elimizde anahtarı teslim ettiğimize dair bir belge yok, ancak haziran ayında shm'den alınmış bir bilirkişi raporu var.menfi tespit davaları devam ediyor,bu konuya ilişkin yargıtay kararı var mı onu merak ediyorum.zira kiralayan aynı aylar için iki ayrı kira parası alıyor,yardımcı olursanız sevinirim.
Old 21-12-2011, 11:10   #12
av.mass

 
Varsayılan

müvekkil kiralandan çıkmak istediği belittiği hihtarname gönderiyor ve tahliye edeceği tarihide belirtiyor bu tarihten bir gün önce kiralayanın arkadaşı gelip kiralayan adına demirbaşları ve anahtarı alıyor ancak demirbaş listesi düzenleniyor imzalanıyor ama anahtar teslimi yazılmamış . kiralayan müvekkil alehine icra takibine gidiyor ititraz ediyoruz dava safhasında anahtarında teslim edildiği zimmende olsa demirbaş listesindekilerin teslimiyle gercekleştiğini kanıtlama imkanımız varmı acaba ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sebepsiz zenginleşme davası ve somut örnek üzerinden ispat sorunu Av.Bülent Özkan Meslektaşların Soruları 20 13-07-2013 15:11
İş aktinin haksız feshi nedenli tazminat davasında ispat sorunu av.ersen Meslektaşların Soruları 8 31-08-2007 17:55
tapulu taşınmazın satışı konusunda yetki verilen vekile yönelik dava ve ispat sorunu av.ersen Meslektaşların Soruları 0 24-06-2007 14:16
Atm'den zarfla para yatırma da ispat sorunu Erccet Meslektaşların Soruları 7 06-06-2007 02:15
menfi tespit davası teamül iddiası ve ispat sorunu Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 2 24-02-2007 12:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06937599 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.