Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

müvekkilin dava devam ederken avukattan habersiz karşı tarafla anlaşması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-02-2010, 13:45   #1
kapbana

 
Varsayılan müvekkilin dava devam ederken avukattan habersiz karşı tarafla anlaşması

Merhabalar;

Müvekkilim devam eden davada karşı tarafla anlaşmayı sağlamış ve bunu bir protokole dökmüştür. Maalesef duruşma sırasında öğrendiğim ve haberim olmadığı için ısrarla davalıya ve mahkemeye karşı böyle bir anlaşma olsaydı haberimiz olması gerektiğini söyledikten ve davalıyı da zor durumda bıraktıktan sonra özellikle dava sonuna bir kısmının verileceği yönünde yazılı olarak anlaştığımız vekalet ücreti konusunda ve anlaşma metninin fotokopisini duruşmada karşı taraf sunduğu için aslını bizden talep eden hakim kararına karşılık ne yapabileceğimiz konusunda bilgisi olan meslektaşlarımızın ilgilerini rica ediyorum. Özellikle müvekkilin anlaşmasını dosyaya sunduktan sonra kanuni vekalet ücretimizin ödenmesine takdir edilebilmesi için zaten hiçbir şekilde haberimizin olmadığı bu protokolü müvekkilimle beraber gireceğimiz duruşmada müvekkilin dosyaya bizzat koymasını sağlasak ve protokolün bizim bilgimiz dışında yapıldığını müvekkilin ağzından tutanağa geçirtsek kanuni vekalet ücretine hükmedilmesini sağlayabilir miyiz? Vekalet ücretimi alabilmekteki ısrarım dava için çok çaba sarfetmem ve bu sonucun çok büyük bir ihtimalle sonuçlanmasına ramak kalası böyle bir süprizle karşılaşmış olmam. Bizden habersiz uyanıklık yapmaya çalışan müvekkilimizin önceki duruşmada güven ilişkimizi ve mahkeme karşısındaki saygınlığımızı zedeleyici davranışına karşılık neler yapabiliriz?
Old 09-02-2010, 15:48   #2
av.suleyman

 
Varsayılan

Avukatın rızası dışında yapılan anlaşmaya avukat rıza göstermezse avukat zaten azledilmiş sayılır. Bu durumda hakettiğiniz ücretleri müvekkilden isteyebilirsiniz.Anlaşma yapılmış ise avukatlık ücretleri ve masraflar konusu da bir çözüme kavuşturulmuş olmalıdır. Aksi halde müvekkil deruhte edecektir.
Old 09-02-2010, 16:23   #3
kapbana

 
Varsayılan

Cevabınız için teşekkür ederim "av. süleyman" Bey,

Pekala bu durumun azil olarak değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin elinde karar olan meslektaşlarımız var ise paylaşırlarsa sevinirim.

Yani müvekkilin haberi olmaksızın yapılan anlaşmayı vekil dosyaya bildirse (eski) müvekkilin vekilin haberi olduğu yönünde ufacık bir beyanı vekalet ilişkisinin sonlandırıldığı neticesi dışında ne gibi sonuçlar doğurur?

Bu durumu nasıl değerlendirmeli ve nasıl bir yol izlenmeli? Müvekkil ile vekalet ücretimiz konusunda sıkıntımız yok; yazılı ücret sözleşmemiz elimizde mevcut; ancak dosyada kanuni vekalet ücretimizin ne olacağı konusunda bilgisi, elinde yargıtay kararı olan meslektaşlarımız var mdıır?
Old 09-02-2010, 16:30   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

Yardımcı olması temennisiyle:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/7101
Karar: 2008/10041
Karar Tarihi: 03.06.2008

Dava: Dava dilekçesinde 2.321,00 TL’nin yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Karar: Davacı, davalının Mersin Ticaret Mahkemesinin 2003/572 sayılı davasını takip ettiği halde haksız olarak vekillikten azledildiğini ileri sürerek 2 321,00 YTL vekalet ücreti alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatının tahsili talep ve dava etmiştir.

Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece, davacının vekil olarak takip ederken azledildiği davanın derdest olması halinde yargılama gideri olarak karşı tarafa yükletilecek vekalet ücretinin belirli olmadığı ve muaccel olmadığı nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Haksız olarak azledilen avukat, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanır. (Avukatlık Kanunu 174/2 maddesi) Avukatın bu ücret kapsamında müvekkili ile arasında yapılan ücret sözleşmesi gereğince hesaplanan ücret ile yasanın 164/son maddesi gereği aksine sözleşme yapılmadığı için avukata ait olacağı açıklanan ve hasma tahmil edilmesi gereken ücretin bulunduğunda duraksama olmamalıdır.

Davacı, icra takibinde ve bu itirazın iptali davasında açıkça karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretini istediğini açıklamıştır.

Avukatlık Yasasının 164/son maddesinde açıklanan ve aksine sözleşme olmadığında avukata ait olacağı kabul edilen ücret yargılama ve icra gideri niteliğinde olduğundan ancak dava ve takip sonuçlandığında miktarı belli olur ve bundan sonra müvekkil tarafından hasımdan tahsili mümkün hale gelir. Müvekkilin vekiline ödeme borcu da hasım taraftan tahsil edilmeden doğmaz. Diğer bir anlatımla hasım taraftan henüz alacağını tahsil etmemiş veya edememiş olan müvekkilden avukat bu alacağını isteyemez. Tahsil edilmiş olmasını beklemek durumundadır. Kural böyle olmakla birlikte hakim bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalmamalı, Avukatlık Yasasının 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapmalı, özellikle TMK. nun 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kurallarının ihlaline izin vermemeli, gerektiğinde müvekkilin dava veya takip sonucunda belirlenen bu ücret alacağını tahsil etmiş Kabul etmeli, aksi halde bu nitelikteki ücret alacağına ilişkin istemi henüz muaccel olmadığından reddetmelidir.

Somut olaya bakıldığında, mahkemece hüküm verilirken az yukarıda açıklanan ilkelerin göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, açıklanan genel ilkeler ışığında azle konu dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak davacı avukatın sağladığı hukuki yardım, yargılamanın aşamaları, gözetilip hasma tahmili gereken ücret olup olmadığını, belirlemeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 09-02-2010, 16:31   #5
av. cafer özkan

 
Varsayılan

1.) Siz davacı tarafsınız ve dvalı taraf müvekkilinizle bir uzlaşma protokolü yaptıklarını söyleyip mahkemeye sunuyor.
2.) Bu durumda zaten müvekkilinizden yazılı bilgi almanız gerekir.Davalının beyanı ve sunduğu delil sizi bağlamaz ve sorumluluktan kurtarmaz.(Mahkeme de bu konuda size beyanda bulunmak üzere süre vermiş olmalı.)
3.) Müvekkiliniz, uzlaşma protokolünü doğrularsa bunu yazılı beyana dönüştürmek zaten göreviniz. Onun sözlü beyanına güvenerek hareket etmemenizi öneririm.
4.) Bu durumda hem davalıdan hem davacı müvekkilinizden sadır olmuş uzlaşma beyanlarını temin etmiş olacaksınız. O takdirde, hem müvekkiliniz hem karşı taraf sizin her iki ücretinizden (Sözleşme gereği almanız gereken ücret ile dava o şekilde sonuçlansa idi mahkemece hükmolunacak ücretten) müteselsilen sorumludur (Av. K. M. 165)
Yukarıda, taraflar uzlaşmış ise vekalet akdinin sona ermiş sayılacağına ilişkin görüşe kesinlikle katılmıyorum.
Old 09-02-2010, 16:37   #6
av. cafer özkan

 
Varsayılan

EK: Sayın Özgür Karabulut'un gönderdiği karar,derdest bir davadan kaynaklanan karşı taraf avukatlık ücreti talebiyle ilgili.Oysa sizin davanızda artık uzlaşmazlık sonlanmış. Müvekkilinizin vereceği talimat doğrultusunda ya sulh ya feregat ya da davanın açılmamış sayılması yollarından birisiyle dava sona erecektir. Bu durumda 164. maddeyle birlikte 165. maddeyi de ele elmak gerekir.
Old 09-02-2010, 16:38   #7
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Sn. Özkan'ın belirttiği duruma ilişkin bir karar:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/4186
Karar: 2009/10948
Karar Tarihi: 05.10.2009

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Ahmet E. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, avukat olduğunu, davalı A____ C____'nin vekili olarak diğer davalı A____ E____ aleyhinde tazminat davası açtığını, A____ C____'nin diğer davalı ile anlaşarak tazminat davasından feragat ettiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 YTL vekalet ücret alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ahmet E. tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektiriri nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava dilekçesinde; davacı avukat olarak, davalı A____ C____'nin iş kazası nedeniyle diğer davalı aleyhinde açılan tazminat davasını üstlendiğini, tarafların bir araya gelerek sulh olduklarını, bu nedenle müvekkilinin davasından feragat ettiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 YTL vekalet ücretinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır.

Mahkemece, sulh nedeniyle davacı ile müvekkili arasında düzenlenen sözleşme gereğince bilirkişice belirlenen vekalet ücretinden tarafların sorumlu olacakları belirtilmek suretiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi hükmüne göre, sulh ile sonuçlanan işlerde, her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.

Ancak, avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret sözleşmesinin üçüncü kişi konumundaki hasım taraf yönünden bağlayıcı olabilmesi için, ücret sözleşmesinin yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının HUMK'nın 299. maddesine göre kanıtlanması gerekmektedir.

Ücret sözleşmesinin sulh protokolünden önce yapıldığının HUMK'nın 299. maddesi uyarınca ispatlanamadığı hallerde, bu sözleşmenin tarafı olmayan hasım tarafın sorumluluğu, bu ücret sözleşmesi yapılmamış olsa idi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tespit edilebilecek miktar kadardır.

Ayrıca sulh olan taraflar, mahkemenin hasım tarafa yükleteceği vekalet ücretinden de müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Vekilin müvekkili ile birlikte sulh protokolünü imzalamış olması bu sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı gibi, iş sahiplerinin karşılıklı olarak vekalet ücreti taleplerinden vazgeçmeleri de kendileri yönünden bağlayıcıdır.

O halde, resmi şekilde onaylanmayan ücret sözleşmesinin sulh protokolünden önce yapıldığının HUMK'nın 299. maddesi uyarınca ispatı için, davacı taraftan delilleri sorulup tespit edilmeden hüküm tesisi yanlıştır. Mahkemece bu hususun ispatı halinde yazılı şekilde, aksi halde ise üstlenilen davada harca esas miktar olan dava değerinin de 1.000,00 YTL olarak açıklandığı gözetilerek, bu parasal değer üzerinden ücret tarifesi hükümlerine göre davalıların sorumlu olacağı vekalet ücreti ve hasım tarafa yükletilecek vekalet ücreti belirlenerek bu miktara hükmedilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı A____ E____ yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 05.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma davası devam ederken yeni dava açılması zeynur Meslektaşların Soruları 3 24-01-2010 18:58
Dava devam ederken zamanaşımı gerçekleşti mi? düzceli81 Meslektaşların Soruları 9 19-10-2009 22:00
dava devam ederken adli yardım Av.Mehmet_Ali Meslektaşların Soruları 7 09-10-2008 23:36
Dava devam ederken davalının iflası Protesto Meslektaşların Soruları 1 12-03-2008 22:58
Dava Devam Ederken Nafaka İsteği,Adli Yardım mihriban Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 22-10-2007 02:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04092097 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.