Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işçinin yapmış olduğu fazla çalışmanın ispatı

Yanıt
Old 12-11-2010, 13:54   #1
zerrin kaya

 
Varsayılan işçinin yapmış olduğu fazla çalışmanın ispatı

İşçi alacaklarınin tahsili için açılan davada; işçinin yapmış olduğu fazla çalımalar için dosyaya herhangi bir belge sunamadık.
Davacı işçi ile birlikte çalışan işçiler fazla çalışma yapıldığı yönünde tanıklık etti. Ancak işyeri muhasebecisi, müdürü gibi diğer bazı kişiler ise fazla çalışma yapılmadığı yönünde tanıklık etti. Sunulan ücret bordrolarında; fazla çalıma sütunu karşısına "0" yazılmıştır.
Bu durumda işçinin iddia ettiği fazla çalışma sürelerine ilişkin alacağının ödenmesine karar verilirmi?
Old 12-11-2010, 13:59   #2
Atahun

 
Varsayılan

Sayın Kaya; İşçi, aylık ücret bordrosonu her ay muntazam imzalamışmıdır?
Old 12-11-2010, 14:18   #3
zerrin kaya

 
Varsayılan

Dosyaya sunulmuş olan bordrolar, tüm çalışma dönemlarıini kapsamıyor. Çalışılan her aya ilişkin bordro mevcut değil.
Old 12-11-2010, 14:22   #4
Levent Cirit

 
Varsayılan

Tanık beyanları yeterli olacaktır kanaatindeyim. Hele tanıkların bir kısmı halen orada, fazla mesai yaparak çalışıyor ise bunları da hakim lehinize değerlendirir. Yeter ki tanık beyanarı arasında çelişkiler olmasın. Sonuçta yine de takdir mahkemenindir. Kesin birşey söylemek mümkün değil.
Old 12-11-2010, 14:33   #5
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zerrin kaya
Dosyaya sunulmuş olan bordrolar, tüm çalışma dönemlarıini kapsamıyor. Çalışılan her aya ilişkin bordro mevcut değil.

Aylık ücret bordrolarının her ay işçi tarafından imzalanması esastır. Aylık ücret bordrolarının imzasız olması lehinize bir durum oluşturabilir. Çünkü, aylık ücret bordrolarının imzalanması, bir nevi o aya ait ücrete ilişkin bir ibradır. Kişisel kanaatim; Bu durumda, sunacağınız diğer deliller ve fazla mesai yaptığı iddiasında bulunan işçinin ve tanıkların beyanları, yaptığı işin mahiyeti ve çalışma şeklinin fazla mesai gerektirip gerektirmediği konusunda belirleyici unsur olur diye düşünüyorum.
Old 12-11-2010, 15:24   #6
ncoban

 
Varsayılan

İşçi fazla mesai yaptığını yazılı belge ile kanıtlayabileceği gibi tanık beyanları ile de kanıtlayabilir.Bu durumda önemli olan tanıklarında o işçi ile birlikte aynı dönemlerde çalışmış ve işyerinin çalışma şartları biliyor olmaları gerekir.Eğer dinlettiğiniz tanıklar bu vasıflara uyuyorsa bilirkişi fazla mesai ücreti hesaplaması yaparken bu beyanlara itibar edecektir.Sunulan bordrolarda fazla mesainin karşılığında 0 yazması tamamen sizin lehinize.Bu durumda işçi o bordroları ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzalamış dahi olsa daha sonradan fazla mesai alacağını talep edebilir.
Old 12-11-2010, 15:31   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zerrin kaya
İşçi alacaklarınin tahsili için açılan davada; işçinin yapmış olduğu fazla çalımalar için dosyaya herhangi bir belge sunamadık.
Davacı işçi ile birlikte çalışan işçiler fazla çalışma yapıldığı yönünde tanıklık etti. Ancak işyeri muhasebecisi, müdürü gibi diğer bazı kişiler ise fazla çalışma yapılmadığı yönünde tanıklık etti. Sunulan ücret bordrolarında; fazla çalıma sütunu karşısına "0" yazılmıştır. Bu durumda işçinin iddia ettiği fazla çalışma sürelerine ilişkin alacağının ödenmesine karar verilirmi?

Aşağıdaki linkte yer alan foruma 2 adet karar aktarmışım. Yararı olabilir.


http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=16541
Old 12-11-2010, 15:50   #8
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ncoban
Sunulan bordrolarda fazla mesainin karşılığında 0 yazması tamamen sizin lehinize.Bu durumda işçi o bordroları ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzalamış dahi olsa daha sonradan fazla mesai alacağını talep edebilir.

İlgili kısmın "boş" olmasından bahsediliyor kararlarda ama, "0" yazması ile, boş olması aynı şey midir?

Alıntı:

T.C. YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/1841

K. 2010/5434

T. 2.3.2010


DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, izin, fazla çalışma, hafta tatili, toplu iş sözleşmesinden doğan işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi haftada 5 gün çalışmasına rağmen Cumartesi günleri 13.00'e kadar çalışması ve yaz aylarında 19.00-20.00'a kadar çalışması sebebiyle fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece isteklerin kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Bordroda fazla çalışma bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıda.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir, işçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması olanaklı değildir. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması dumurunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. işyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak pirim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden pirim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır, işçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağını ve zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedi buçuk saati geçemez ( m.69/3 ). Bu hal de günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık 45 saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde 7.5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararı bu yöndedir ( Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/ 40862 E, 2009/ 17766 K ).
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanunu'nun 41. maddesinde yazılı olan fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda iki yüz yetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir. Dairemizin kökleşmiş uygulaması bu yöndedir ( Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K. ).
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır ( Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/ 25857 E, 2008/ 20636 K, Yargıtay 9.HD. 28.4.2005 gün 2004/ 24398 E, 2005/ 14779 K. ve Yargıtay 9.HD. 9.12.2004 gün 2004/ 11620 E, 2004/ 27020 K ). Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük normal çalışma süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmazdır. Böyle olunca fazla çalışma ücretinden bir indirim yapılması gerçek duruma uygun düşer. Fazla çalışma ücretinden indirim, taktiri indirim yerine, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda davacı işçi fazla çalışma ile hafta tatili çalışmalarına dair yazılı bir delil sunamamıştır. Mahkemece dinlenen her iki taraf tanıkları ise, haftada 5 gün 8-17 saatleri arasında çalışmayı açıklamışlar, ayda birkaç kez Cumartesi günleri yarım gün olarak çalışmadan söz etmişlerdir. Davacının sözü edilen çalışma düzenine göre tam gün çalışılan günlerde 1 saat ve yarım gün çalışılan Cumartesi günü yarım saat olmak üzere ara dinlenmesi düşüldüğünde, haftalık 45 saati aşan bir çalışması bulunmamaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. Somut olayda davacı işçinin haftada 7 gün çalıştığı ileri sürülmemiş olup, mahkemece hafta tatili alacağının hüküm altına alınması da doğru değildir.
Fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne dair hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı işçi kıdem tazminatı farkı isteğinde de bulunmuş, mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı brüt olarak hesaplanmış ve mahkemece net olarak ödenen tutar indirilerek bakiyesi yönünde hüküm kurulmuştur. İşverence hesaplanan brüt tutar indirilerek karar verilmesi gerekirse de, işveren tarafından yapılan tahakkukta gelir vergisi düşülmesi doğru değildir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 25/7. Maddesine göre kıdem tazminatı gelir vergisinden muaf olup, hesaplamada bu husus da gözetilmelidir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-11-2010, 15:58   #9
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Alıntı
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1979/9-175
K. 1981/607
T. 18.9.1981
• ALACAK DAVASI ( Bordrolarda Fazla Çalışmaya İlişkin Sütun Bulunması )
• BORDROLARDA FAZLA ÇALIŞMAYA İLİŞKİN SÜTUN BULUNMASI ( Bu Sütunun Boş Bırakılması )
• İŞÇİNİN FAZLA ÇALIŞMA YAPMADIĞININ KANITI OLMAMASI ( Bordrolarda Fazla Çalışmaya İlişkin Sütun Bulunmasına Rağmen Bu Sütunun Boş Bırakılması )
1086/m.287
1475/m.35
ÖZET : Bordrolarda fazla çalışmaya ilişkin sütun bulunup da bu sütunun boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez. Fazla çalışma tanıkla ispat olunabilir.

…………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………
Buna karşılık aynı bordroda fazla çalışma olmadığı açıkça yazılı olan ya da bir kısım işçilerin fazla çalışma ücretine hak kazandıkları yazılı bulunan durumlarda, fazla çalışma yaptığı halde kendisi için bir tahakkuk yapılmadığını yada eksik yapıldığını gören işçi bordroyu imzalarken bu yönde bir öne koşul ileri sürmek zorundadır, aksi halde ön koşulsuz bordroyu imzalaması bu haktan feragat anlamına gelir.

Ben de aynı soruyu sormak istiyorum. Maaş bordrolarında fazla mesai karşısındaki tutar kısmında yazılı olan 0,00 TL., Koyulaştırdığım kısımda geçen "fazla çalışma olmadığı" cümlesinin karşılığımıdır? Yoksa yazı ile "Hayır" veya "Yok" mu yazılmalıdır?
Old 13-11-2010, 12:09   #10
ncoban

 
Varsayılan

Sayın Adli Tıp bence ikisi aynı şey.Çünkü benim bugüne kadar gördüğüm işçi bordrolarında hiçbir ay sütunların boş bırakıldığını görmedim.Eğer işçi o ay fazla çalışma yapmamış ise sütuna 0 yazılıyor ama boş bırakılmıyor.
Old 13-11-2010, 14:37   #11
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ncoban
Sayın Adli Tıp bence ikisi aynı şey.Çünkü benim bugüne kadar gördüğüm işçi bordrolarında hiçbir ay sütunların boş bırakıldığını görmedim.Eğer işçi o ay fazla çalışma yapmamış ise sütuna 0 yazılıyor ama boş bırakılmıyor.
Peki işçisi gercekten fazla mesai yapmayan işveren nasıl bordro düzenlemeli?
Old 13-11-2010, 14:57   #12
ncoban

 
Varsayılan

0 yazacak.Bundan sonrası artık işçinin vicdanına kalmış.Yapmadığı halde yapmış gibi fazla mesai ücreti isterse,tanıklar da yalan yere şahitlik yaparlarsa artık bu onların vicdanına kalmış bir mesele.Ben hiç bu sütunların boş bırakıldığını görmedim.Eğer gören varsa da burda söylerse sevinirim.Öğrenmiş olurum böylece.Kaldı ki benim bir davamda böyle birşey başıma gelmek üzere.Bordrolarda fazla çalışma sütununda sıfır yazmasına ve hafta tatillerinde çalışma olmadığı gözükmesine rağmen rağmen bilirkişi tanık beyanlarına dayanarak fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti çıkarttı ve benim itiraz etmeme rağmen mahkeme ek rapor aldırtmadı ve haftaya da dosyamı karar çıkartacak.
Old 13-11-2010, 22:57   #13
chveneburi

 
Varsayılan

Sayın ncoban,
fazla mesai sütunun karşısında "0" yazan çok bordro gördüm. Orada "0" yazıyor olması kesinlikle işçinin o dönem fazla mesai yapmadığı sonucunu çıkarmıyor. işçi bunu her türlü delille ispatlayabilir. İşveren bu durumun aksini, en kolay giriş-çıkış puantaj kayıtları ile veya imza föyleri ile kanıtlayabilir.
Saygılarımla,
Old 20-11-2010, 14:16   #14
zerrin kaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ncoban
İşçi fazla mesai yaptığını yazılı belge ile kanıtlayabileceği gibi tanık beyanları ile de kanıtlayabilir.Bu durumda önemli olan tanıklarında o işçi ile birlikte aynı dönemlerde çalışmış ve işyerinin çalışma şartları biliyor olmaları gerekir.Eğer dinlettiğiniz tanıklar bu vasıflara uyuyorsa bilirkişi fazla mesai ücreti hesaplaması yaparken bu beyanlara itibar edecektir.Sunulan bordrolarda fazla mesainin karşılığında 0 yazması tamamen sizin lehinize.Bu durumda işçi o bordroları ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzalamış dahi olsa daha sonradan fazla mesai alacağını talep edebilir.


Tanıklarımız davacı işçi ile birlikte aynı dönemlerde çalışan işçilerdir ve fazla çalışmanın varlığı yönünde beyanda bulundular. Ancak davalı işveren tanıkları da aynı dönemde çalışan muhasebeci vs işçilerdir ve fazla çalışma yapılmadığı yönünde beyanda bulundular. ( Bordrolarda da 0 yazmakta.) Bu durumda işçi tanıklarının mı yoksa işveren tanıklarının mı beyanına itibar edilecektir.
Old 21-11-2010, 18:26   #15
ncoban

 
Varsayılan

isveren fazla çalısma yönünde yazılı bir delil sunmadığından dolayı sizin tanıklarınızın beyanlarına itibar edilecektir.
Old 23-11-2010, 15:01   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Yerel mahkeme kararına katılmakla birlikte;

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 02.07.2009 T., Esas: 2008/3009, Karar: 2009/18484: "Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötü niyet, fazla çalışma ve yılbaşı çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B____ Ü____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Bordroda fazla çalışma bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir, işçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması olanaklı değildir. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yılda 90 gün ve 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. O halde işçinin anılan sınırlamaların ötesinde fazla çalışmayı kanıtlaması durumunda fark fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır ( Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/ 25857 E, 2008/ 20636 K, Yargıtay 9.HD. 28.4.2005 gün 2004/ 24398 E, 2005/ 14779 K. ve Yargıtay 9.HD. 9.12.2004 gün 2004/ 11620 E, 2004/ 27020 K ). Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük normal çalışma süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmazdır. Böyle olunca fazla çalışma ücretinden bir indirim yapılması gerçek duruma uygun düşer. Fazla çalışma ücretinden indirim, takdiri indirim yerine, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda; davalı işveren, Ocak/2004- Nisan/2005 dönemine ait fazla çalışma sütununda sıfır ( 0 ) gösterilen bir kısım imzalı bordrolar ibraz etmiştir. Bilirkişi, 03.04.2007 tarihli ilk hesap raporunda fazla mesai sütununda sıfır ( 0 ) gösterilen bu bordroları dikkate almaksızın davacının fazla çalışma alacağını hesaplamıştır.
Davalı taraf; ibraz edilen, fazla mesai sütununda sıfır ( 0 ) gösterilen bordroların imzalı olduğu, bu nedenle davacının fazla çalışma alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle rapora itiraz etmiştir.
Davalının bu itirazı üzerine, mahkemece; imzalı, fazla mesai sütunu sıfır ( 0 ) yazan bordrolu dönemler hariç yeniden fazla mesai alacağı hesaplanması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi, 23.07.2007 tarihli ek raporunda: fazla mesai sütununda sıfır ( 0 ) gösterilen imzalı bordrolu dönemler hariç yeniden fazla mesai alacağı hesaplamış ve mahkemece de bu ek bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla mesai alacağına karar verilmiştir.
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, fazla mesai alacaklarının bu şekilde bordrolarda sıfır ( 0 ) olarak gösterilmesi, herhangi bir tahakkuk ve ödeme içermemesi halinde davacı işçi, bu alacaklarla ilgili çalışmasını ispatlaması durumunda fazla çalışma alacağına hak kazanır. Bu nedenle fazla mesai sütunları sıfır ( 0 ) olarak gösterilen bu bordrolu dönemler de dahil fazla mesai alacağının hesaplandığı 03.04.2007 tarihli ilk bilirkişi raporu mahkemece bir değerlendirmeye tabi tutularak fazla çalışma alacağı hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...
Old 23-11-2010, 15:17   #17
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 02.07.2009 T., Esas: 2008/3009, Karar: 2009/18484 .................................................. ........
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, fazla mesai alacaklarının bu şekilde bordrolarda sıfır ( 0 ) olarak gösterilmesi, herhangi bir tahakkuk ve ödeme içermemesi halinde davacı işçi, bu alacaklarla ilgili çalışmasını ispatlaması durumunda fazla çalışma alacağına hak kazanır. ............................................

Bu durumda iyi niyetli işveren kendisini kötü niyetli işçiden nasıl koruyacak? Diğer bir anlatımla; bu işveren, yapılmayan bir fazla mesai ücreti talep eden çalışanına karşı hangi belgeyi ibraz edecek?
Old 23-11-2010, 15:27   #18
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Bu durumda iyi niyetli işveren kendisini kötü niyetli işçiden nasıl koruyacak? Diğer bir anlatımla; bu işveren, yapılmayan bir fazla mesai ücreti talep eden çalışanına karşı hangi belgeyi ibraz edecek?

Sayın Atahun,
Mesaj başlığımda da belirttiğim üzere yerel mahkeme kararının (ki karardan Yargıtayca, davacı işçinin "tanık beyanları" ile işbu fazla mesai alacağını ispatladığı kabul edilmiş-yani yazılı bir belge ibrazı yok- diye algılıyorum) daha hukuki ve yerinde olduğunu düşünüyorum. Fazla mesai sütununda "0" yazması ile bu sütunun boş bırakılmasının aynı şekilde değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı kanaatindeyim. Ve sunduğum Yargıtay kararı algıladığım şekilde ise (imzalı bordroya karşı tanık beyanı daha üstün tutulmakta ise) bu durum işçinin korunması değil açıkça -hukuksuzluktur- diye düşünüyorum

Saygılar...
Old 23-11-2010, 16:22   #19
üye29588

 
Varsayılan

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Bordroda fazla çalışma bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir
Old 27-11-2010, 18:27   #20
agumusay

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/10432
K. 2008/1595
T. 21.2.2008
• İMZALI ÜCRET BORDROSU ( Tahakkuk ve Ödeme İçeren Hafta Tatili Alacağı Yönünden İmzalı Bu Bordrolu Aylar Dışında Kalan Dönemler İçin Hafta Tatili Alacağını Talep Edebileceği )
• FAZLA ÇALIŞMA VE GENEL TATİL SÜTUNLARINDA SIFIR "O" YAZMASI ( Herhangi Bir Tahakkuk ve Ödeme İçermemesi Halinde Davacı İşçi Bu Alacaklarla İlgili Çalışmasını İspatlaması Durumunda Alacağa Hak Kazandığı )
• İŞÇİNİN FAZLA ÇALIŞMA YAPMASI ( Tahakkuk ve Ödeme İçeren Hafta Tatili Alacağı Yönünden İmzalı Bordrolu Aylar Dışında Kalan Dönemler İçin Hafta Tatili Alacağını Talep Edebileceği )
4857/m.41
ÖZET : Davalı işveren tarafından dosyaya, 2005 yılı Haziran Temmuz ve Ağustos aylarına ait imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Bu bordrolar hafta tatili alacağı yönünden tahakkuk içermekte ise de, fazla mesai ve genel tatil alacak sütunlarında sıfır ( 0 )yazmakta olup, fazla mesai ve genel tatil alacakları yönünden bir tahakkuk içermemektedir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, fazla mesai ve genel tatil alacaklarının bu şekilde bordrolarda sıfır ( 0 )olarak gösterilmesi, herhangi bir tahakkuk ve ödeme içermemesi halinde davacı işçi, bu alacaklarla ilgili çalışmasını ispatlaması durumunda alacağa hak kazanır. Tahakkuk ve ödeme içeren hafta tatili alacağı yönünden ise, imzalı bu bordrolu aylar dışında kalan dönemler için hafta tatili alacağını talep edebilir.

DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş davalı avukatınca duruşma talep etmiş ise de; HVMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Ünal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Hükme esas alınan bilirkişi raporu ve mahkeme kararın gerekçesinde; davalı işveren tarafından ibraz edilen bir kısım imzalı bordrolarda fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil sütunlarının bulunduğu, bu bordroların davacı işçi tarafından çekincesiz imzalandığı gerekçesiyle, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacak isteklerinin reddine karar verilmiştir.

Davalı işveren tarafından dosyaya, 2005 yılı Haziran- Temmuz ve Ağustos aylarına ait imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Bu bordrolar hafta tatili alacağı yönünden tahakkuk içermekte ise de, fazla mesai ve genel tatil alacak sütunlarında sıfır ( 0 )yazmakta olup, fazla mesai ve genel tatil alacakları yönünden bir tahakkuk içermemektedir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, fazla mesai ve genel tatil alacaklarının bu şekilde bordrolarda sıfır ( 0 )olarak gösterilmesi, herhangi bir tahakkuk ve ödeme içermemesi halinde davacı işçi, bu alacaklarla ilgili çalışmasını ispatlaması durumunda alacağa hak kazanır.

Tahakkuk ve ödeme içeren hafta tatili alacağı yönünden ise, imzalı bu bordrolu aylar dışında kalan dönemler için hafta tatili alacağını talep edebilir. Anılan bu açıklamalar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor da alınarak, davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacak talepleri bir değerlendirmeye tabi tutulmalı, bu alacaklardan mahkemece bir indirim de yapılabileceği göz önüne alınmalı ve oluşacak sonuç doğrultusunda sözü edilen alacaklar hakkında hüküm kurulmalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Deneme süresi ve işçinin yapmış olduğu (iyiniyetli) masraflar cihanguvenc Meslektaşların Soruları 3 29-08-2010 22:09
vergi dairesinin yapmış olduğu ilanen tebligat ankavukat Meslektaşların Soruları 9 09-07-2009 10:37
muhtarın kendi lehine yapmış olduğu işlem begüm Meslektaşların Soruları 1 18-10-2008 22:24
işçinin istifaya zorlanması, çalışmanın eksik gösterilmesi emrahcevik Meslektaşların Soruları 4 21-07-2008 09:08
bankanın yapmış olduğu hatalı işlem av. burçin Meslektaşların Soruları 1 04-07-2007 00:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07343411 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.