Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Yargılamada Nezaket

Yanıt
Old 30-11-2016, 00:00   #1
AhmetBey62

 
Soru Yargılamada Nezaket

Sitemizin değerli üyelerini saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Hukukçu değilim. Ancak eğitimim esnasında temel hukuk dersleri gördüm ve kamu görevim gereği hukuk ile uğraştım. Biraz da buna güvenerek, basit bir hukuk davası için avukat tutmadım, davayı kendim açtım ve takip etmeye başladım. Sıradan vatandaş gözü ile yargılama sistemimiz ile ilgili gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dediğim gibi, basit bir dava. Hukuksal yardıma hiç ihtiyacım olmadı, gayet iyi götürüyorum. Ancak avukat tutmadığım için de pişmanım.
Yarım asrı aşan yaşamın boyunca iyi bir vatandaş, iyi bir birey olmak için çırpınmışsın. Bırak sabıkayı, ödenmemiş idari para cezan, vergin, banka borcun vs. yok. Davacısın, hak aramak için oradasın, mahkeme ve hâkim seçme hakkım yok. “Basarım parayı özel hastaneye giderim” de diyemiyorsun.
Her duruşma aynı şey; “sen, söyle bakiimmm”. Sabır çekiyorsun, olmuyor. Duruşmadan sonra kendini tecavüze uğramış hissediyorsun. İkaz ediyorsun, “senli-benli olmuyor, üslup kırıcı” diyorsun. Önce pişkinliğe vuruyor, sonra ağzındaki baklayı çıkarıyor; “Sana siz demem, bey diye hitap etmem konusunda bir yasa hükmü yok. İstediğim gibi konuşurum”… İtiraz edince de tehdit mekanizması devreye giriyor; “duruşmanın inzibatını bozmaktan hakkında işlem yaparım.”
Siyasette asil-vekil benzetmesi vardır. Müteakip duruşmanın tarihi belirlenecek, takvimler açılıyor ve hâkim kürsüden avukata soruyor; ”Duruşmayı falanca tarihe bırakıyorum, sizin için de uygun mu?” Avukat takvimine bakıyor ve mutabakat sağlanıyor. 25 celsedir kürsünün sağına kafasını çevirip de; “Davalı vekili ile uzlaştım, ayıp olmasın sana da sorayım ey davacı asil, bu tarihe sen ne dersin?” demek nezaketini bu güne kadar göremedim.
Bundan 40 yıl önce yatılı liseye başladığımda, hepimize adab-ı muaşeret kitabı dağıtılmıştı. Bir öğretmenimiz hazırlanan bir masada, yemek adabını, insanlar ile selamlaşmayı, ziyaret adabını vs. öğretmişti. Adalet Akademisi’nde nezaketin asgarisi de olsa öğretilmez mi?
İngiltere’de bir parkta geçen, basın ve sosyal medyada yer alan bir olayı bu vesile ile hatırlatmak isterim. Genç bir kız gece parktan geçerken birisi tarafından korkutuluyor. Olay mahkemeye intikal edince, sanığa 7 yıl 7 gün hapis cezası veriliyor. Cezayı çok bulan gazetecilere yargıcın sunduğu gerekçe çok anlamlı; “7 gün kızı korkutmanın, 7 yıl ise genç kızların parkta dolaşma özgürlüğüne saldırmanın cezasıdır.”
Saygıyı, nezaketi bir tarafa bırakalım… Bu davranışlar insanların hak arama özgürlüğüne engel olmak değil midir?
Değerli üyeler, maalesef bunları iki yıldır yaşıyorum. İçinizden bazıları; “Yargıya güven sadece % 2,9’a (yüzde iki virgül dokuz) düşmüş sen neyin derdindesin, neremiz doğru ki, aile terbiyesi almamışsa, yapılacak ne var vs.” diyecektir. Herkes kendi derdini biliyor. Vatandaş olarak içimi döktüm.
Yorumlarınızı yazarsanız mutlu olacağım.
Saygılarımla…
Old 30-11-2016, 16:00   #3
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Celse tarihi ile ilgili kısım dışındakilerin aksini söylemek mümkün değil. Hukuk bir yana, medeniyet gereğidir. Büyük çoğunlukla da gerekli medeni tavrın gösterildiği kanaatindeyim. İstisnalar ise mutlaka giderilmelidir.

Celse tarihi belirlenirken asile sorulmaması ise doğrudur. Celse tarihi bir karardır. Karar olması nedeniyle bu tarih asil(ve vekil) için tüm işlerinde mazerettir. Örneğin işyerine bu karar gösterildiğinde, kişiye izin vermek bir mecburiyettir. Ancak avukatların birden çok celsede aynı anda bulunmaları beklenemeyeceği için(birden çok karara aynı anda uyamayacakları için), vekillere sorulur. Sorulmak zorunda değildir ama sorulmazsa ne olur? Celseler çakışırsa, giremediği celseler için vekilin mazeret sunma hakkı doğar. Bu da yargılamanın uzamasına sebebiyet verir. Bunun önlenmesi için, mümkün olduğunca vekiller için de uygun bir celse tarihi belirlenmeye çalışılır. Özetle bu bir ayrımcılık olarak düşünülmemelidir. Geçerli bir sebep ileri sürerse, asilin talebi de eminim değerlendirilecektir.
Old 26-12-2016, 17:00   #4
Av.Can

 
Varsayılan

Ülkemizde devletin kutsallığı halen mevcut bir inanış olduğundan onun adına yargılama yapan mahkemelerde de bireyi önemsizleştirmek ona saygısız davranmak, bunu normal karşılamak da ardından geliyor. (çok saygılı hakim savcılarımızın varlığını bilmekle birlikte) Sonuna kadar haklısınız Ahmet Bey. Ne zaman bireyin önemi artar. İnsan hakları, hukuk devleti olmak ve benzeri artık söylemekten bıktığımız kavramlar anlam kazanır o zaman devletin ve temsilcilerinin vatandaşa bakışı da değişir. Yakın vadede gerçekleşebileceğini pek sanmıyorum
Old 29-12-2016, 16:54   #6
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Birde şu şekilde düşünün,

Sizin bir davanız varken bizde bin dava var.

Bu bahsettiğiniz sıkıntıların 1000 katını yaşıyoruz. Ancak buna rağmen umudumuzu yitirmedik, her şey güzel olacak, özellikle adalet sistemi

(biz görür müyüz? Orası belli değil )
Old 27-01-2017, 09:47   #7
Av. Alper

 
Varsayılan

Anlattıklarınız çok üzücü, ancak maalesef her gün adliyelerde yaşanan gerçeklikler.

Bunu hakim, savcı, asil, vekil vs şeklinde sınıflandırma gereği de görmüyorum. Temelinde 'insan' ve 'insanlık' var diye düşünüyorum. Bu bir anlayış, davranış, karakter sorunu. Makam, sıfat meselesi değil.

Çünkü çok saygıdeğer savcılar, avukat meslektaşlar, hakimler, müvekkiller de var; sizin deneyiminizin daha berbatlarını yaşatanlar da.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idari yargılamada terditli dava mehmet keleş Meslektaşların Soruları 7 25-08-2013 02:01
basit yargılamada cevap süresi feyzaday Meslektaşların Soruları 2 28-08-2012 08:54
Yargılamada Usul Birliği Av. Hulusi Metin Hukuk Sohbetleri 0 10-05-2005 05:21
Yargılamada Hızlı Netice İçin... HALIL YASAR Site Lokali 0 27-04-2003 16:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08373809 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.