Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk ve Felsefe Hukukun felsefi yönüne dair sohbetler. Hak, Hakkaniyet, Adalet, Eşitlik kavramlarına hukuk felsefesi gözüyle bakış

Anket Sonucu: Adalet ve şans arasında ilişki var mıdır?
Adalet ve şansın birbiriyle ilişkisi yoktur. 36 70,59%
Adalet yoktur ! Şans vardır. 15 29,41%
Oy Verenler: 51. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 67)

Adalet Ve Şans

Yanıt
Old 14-04-2004, 08:23   #31
nursel citil

 
Varsayılan

Başlangıçta adalet ile şans arasında bağlantı kuramamış bu iki kavram tamamen birbirinden farklı diye düşünüyordum. Şimdi insan hayatında adalet ve şansın ne kadar önemli rol oynadığının farkına vardım. Hatta insan hayatında ikisinin birden olması çok büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum.
Old 15-04-2004, 05:50   #32
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yorumsuz

Yargıtay Ceza Genel Kurulu :
“... Aynı hususları düzenleyen yasaların sıkça değiştirilmesi, bazen eşitsizliklere, dolayısıyla haksızlıklara neden olmakta, toplumun adalete olan güvenini zedelemekte, kamuoyunda cezaların gerektiği şekilde yerine getirilemediği inancını yaratmaktadır. Bu olgu aynı zamanda hüküm verecek mercileri de değişik yorum yollarına başvurulması nedeniyle farklı sonuçlara götürmektedir.''
Ankara (Cumhuriyet Bürosu)– Cumhuriyet,15.04.2004
Old 16-04-2004, 07:50   #33
Av.M.Aydın Bilen

 
Varsayılan

Dostum Tikici ve Sn Gemici,
Muhakkak ki tüm tartışmacıların hem fikir olduğu adaletin işlemesinin ,yerine gelmesinin şansa bağlı olmamasıdır.
Benim vurgulamak istediğim yarım günde en az 50-60 dava dosyasının duruşmasına bakmak zorunda kalan mahkemelerin ayrıntılarına kadar bakılması gereken davaların bile( ancak tabirimi maruz görün ) kabaca üstünkörü incelenmek zorunda kalınmasındadır.Şansınız varsa dosyanız incelenir,şansınız varsa dosyanız incelenirken esas nokta hakimin,savcının dikkatini çeker.
Yargıtayda bir daireye yılda 30.000 dosya gelmektedir.Her dosyanın komik gelecek şekilde 12 sayfa olduğunu düşünsek bir hakimin yılda 360.000,günde 1000 sayfa okuması gerekir.Bu mümkün mü,360.000 sayfada, 1 sayfalık beyanlarınızı içeren dilekçenin bile okunma ihtimali 1/360.000 .

Adalet kavramı ile şans her zaman yanyana gelebilir.Ama iyi bir eğitim ile bunun yanındahakim ,savcı,personel ve diğer fiziki imkanlar arttırıldığında şansın adeletteki oranı daha azalacaktır.İşte asıl o zaman şanslı olacağız.

Sevgili dostum Tikici,sen soralı iyiyim.Görüşelim.

Selam ve saygılar...
Av.M.Aydın Bilen
Old 17-04-2004, 05:59   #34
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan İrdeleme

Alıntı:
Şansınız varsa dosyanız incelenir,şansınız varsa dosyanız incelenirken esas nokta hakimin,savcının dikkatini çeker.

Yargıda “Adalet ve Şans” ilişkisi :
-Yasama evresinde
-Yargılama evresinde
-Hüküm evresinde
-Temyiz evresinde
Old 28-04-2004, 09:03   #35
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Şans - Adalet

"BARO HAKEM HEYETİ" ANAYASAYA AYKIRI
Anayasa Mahkemesi
Esas Sayısı: 2003/98
Karar Sayısı: 2004/31
Karar Günü: 3.3.2004
KARAR TUTANAĞI (HÜKÜM BÖLÜMÜ)
A- 19.3.1969 günlü, 1136 sayılı "Avukatlık Kanunu"nun 4667 sayılı Yasa ile
değiştirilen 167. maddesinin;
1. Birinci fıkrasının ilk tümcesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
2. Birinci fıkrasının ilk tümcesinin iptali nedeniyle uygulanma olanağı
kalmayan maddenin kalan bölümünün de 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesinin ikinci
fıkrası gereğince İPTALİNE,
OYBİRLİĞİYLE,
B- İptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihin ayrıca belirlenmesine yer
olmadığına, Fazıl Sağlam'ın karşıoyu ve Oyçokluğuyla,
3.3.2004 gününde karar verildi.
(Kaynak: Av. Saim KORKMAZ)
Old 20-07-2006, 16:51   #36
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Bilardo

Bir bilardo masasına dağılmış bilardo topları misali sanki adalet yolculuğu.

Oyuncuya (oyuncuların niyeti, beklentisi), topa (topun sağlamlığı,dayanıklılığı,malzemesi) , masaya (oyun için uygun olup olmaması) ve hatta masanın bulunduğu zemine (düzgünlüğü vb.), izleyicilerin (niyeti,beklentisi) ve hatta esen rüzgarların (şansın da ötesi) , oyuncuları ve masayı ve topları etkileyiş güç ve kudretlerine göre, sonuçları değişip duran.

Hukukta, her dava açıldığı günün şartlarına göre değerlendirilir prensibi geldi şimdi aklıma. Nedir ki o şartlar, iki yanın masanın başında, ilk vuruştan (niza) sonra dağılmış toplarıyla, oyuna ilk başladıkları an.

Şansımız, şansınız eksik olmasın...

Av.Şehper
Old 02-08-2006, 02:39   #37
gokalp

 
Neşeli

insanin en ummadi anlarda bile ,adil olmadigini dusundugu durumlarda bile eger sansi varsa o isin olabiliteside olabiliyor yani isimiz sadece adalete kaldiysa yadik....SANS olmazsa bazi isler yurumuyor..........saygilarimla
Old 03-08-2006, 09:08   #38
son yolcu

 
Varsayılan

Sayın Metin..
Ya çarksınızdır günümüz Türkiye sinde,Yada çarkın dişlileri arasında ezilmeye mahkumsunuzdur..özetle ya çok şanslısınızdır yada çok şanssız.. bu iki kavramdan birinin yaşanması ile insanın adalet in eşittirine koyduğu tanım farklılaşabiliyor..
örneğin; merakımdan ötürü bir davayı takip ediyorum yaklaşık iki senedir..dava yeni açılan bir sendikanın kapatılmasına ilişkin..sendikanın kuruluşunda sahte isimler kullanılarak sahte imzalar atılmıştır deniliyor ve kuruluş aşamasında imzasının var olduğu idda edilen şahıslardan biri imzanın kendisine ait olmadığını beyan ediyor..Bu beyanı, aynı iş kolundaki başka bir sendikanın avukatı,suç duyrusu kabul ediyor ve dava açılıyor..işinin ehli avukat dostumuz bir uyanıklık sergiliyor, imzanın varolduğu dosyayı ,adli kanallara bağlı kalmaksızın krimanal labaratuvara sahteliğinin incelenmesi için gönderiyor..iki ayrı labaratuvardan iki aynı şonuç alıyor;imza kesinlikle sahtedir.
Bu sonuçlar hakime sunuluyor lakin hakim bu sonucun resmi kanallardan kendilerine ulaşmasını istiyor ve imzanın olduğu dosyayı kendi uygun gördüğü bir krimanal labaratuvar a gönderiyor ordan çıkan sonuçlarda pek resmi kanallarla gelmiyor!!!!ama davanın sonuçlanmasına yetiyor . Bu arada gelen sonuçta aynen şöyle yazıyor;imza sahte değildir!!!
Adalet ve şans kavramını tekrar irdelemenizi rica edeceğim;Avukat dostumuzun haliyeruhiyesini sizlerden daha iyi anlayacak hiçkimse yoktur sanırım ...Şimdi soruyorum size ; Şansın olduğu yerde!!!!!!!!!!!birazcıkta adalet olsa nasıl olur ?????????
Old 19-08-2006, 22:37   #39
ibreti

 
Varsayılan

Sahiden de şansın varsa adalete ulaşırsın.
Hangi tip mahkeme olursa olsun.. Farketmez..
Amerikan Jüri sisteminde adalete ulaşmak, yazı/tura atmakta tura gelmesinden daha fazla ihtimal dahilinde değil..
Mevcut yargı sistemimizde yapılacak tahkikatlar ile adalete ulaşmak, yazı/tura atarak elde edilecek şanstan çok daha uzak bir ihtimal. Yazı/tura atarken hiç değilse %50 şansınız var. Yargılamalarada o %50 şansı yakalasanız bile adalet duygunuzun incinmeyeceği bir karara ulaşmak neredeyse olanak dışı..
O zaman ADALET YOKTUR, ŞANS VARDIR diyorum..
Old 07-09-2006, 16:33   #40
İlknur Adiller

 
Varsayılan

Tüm hukukçuları idealist kabul ediyorum. Ama adalet herzaman gerçekleşmiyor. Hatta çoğu kez rahatsız edici ölçüde adil olmayan sonuçlarla hepimiz karşılıyoruz. Ben yine de yılmadan adaleti aramalıyız diyorum
Old 07-09-2006, 18:48   #41
KARİNE

 
Varsayılan

Adalet göreceli bir kavram kime ve neye göre adalet belki yüzlerce adalet tanımı olabilir o yüzden insanları bu konuda memnun etmek oldukca zor o yüzden malesef adaletin olduğuna inanmıyorum özellikle ülkemizde sloganımız bile mecvut burası türkiye burda hersey olabilir
Old 28-09-2006, 13:36   #42
yağmurdamlası

 
Varsayılan

Öyle olaylar meydana geliyor ki halk onun cezasını kafasından hemen karar veriyor.Bu cezanın suçu işleyen tarafından çekileceğine inanan herkes bir de bakıyor ki o suçlu serbest kalıyor.Bu gidişata şans denir mi bilmem ama bazen işi yönlendirenlerin işgüzarlığı suçlunun suçsuz hale gelmesine sebep oluyor ve bu durumda da adaletsizlik ortaya çıkıyor.
Old 30-09-2006, 14:48   #43
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Kavram ve hatta deger olarak Adaletin sansla ilgili oldugunu düsünmüyorum.
Adaletin gerceklesmesi sürecinde rol oynayabilecek tesadüfi etkenler dendiginde belki durup düsünmek gerekebilir. Ancak adalet idesi ile sans fikrinin biraradaligini düsünmek benim acimdan pek carpici degil, hele böyle kafkaesk bir yargilama bürokrarisi varken.

Saygilar
Old 14-01-2007, 01:14   #44
calikusu_kamuran

 
Varsayılan

ŞANS var değildir.(Yoktur demiyorum çünkü yokluğun ne olduğunu bilmiyorum)

Saygılarımla
Old 15-01-2007, 00:13   #45
calikusu_kamuran

 
Varsayılan

ALINTI:nursel citil: Adalet bir üst değer kişiden kişiye, toplumdan topluma, zamandan zamana değişen anlamları var.

İLK ÇAĞLARDA bir imkan olarak yalnızca ELMA yemek en yüce bir değer(imkan) iken insanlar işte bu en yüce değere külfet-nimet eşitliği içinde ulaşmışlarsa ADALET vardı.

Yok eğer bu en yüce değere ulaşmada külfet-nimet eşitliği sağlanamamışsa orda ADALET VAR DEĞİLDİR.

ADALETİN TÜM ZAMANLAR İÇİN DEĞİŞMEYEN YÜZÜ, EŞİTLİK olsa gerektir. Değerler ise insanlığın ulaştığı akıl ile elde edilir ki aslında eşitlik bile bir değerdir ama.....işte burda EŞİTLİK tüm zamanlar için ADALETİN DEĞİŞMEZ YÜZÜDÜR. İlk insan eşitlik mi istediği için sorunlar başlamıştı?
Old 19-05-2008, 18:39   #46
Av.Nesrin

 
Varsayılan

Adalet yoktur şans vardır.

Adalet bütünlüğü bölünemez birazcık olursa bir anlam ifade etmez, yetersizliğinde iç sesleri ve dış sesleri hiçbir şekilde susturamaz.Adalet herkese her zaman kül olarak verilmezse olmaz.Adalet eşitlik ister, her zaman ister, kesinti kabul edemez.

Ama şans azdır, seyrektir, herkesin başına gelmez, eşitlikçi değil, ayırdedicidir, umutla beklenir, olunca da çok değerlidir.Hayatın herhangi bir yerinde her hangi bir anda tüm mutsuzlukları siler atar. Adaletin bu duyguyu yaşatmasına imkan yoktur. Adalet ya vardır ya yoktur.

İlkel toplumdan, siyasi topluma, toplumsal sözleşmeye, bin yıllar önce verilen sözden bugün gelinen ülkeye, aş ekmek, adalet, yaşamak için verilen ve tutulan sözden kazanımlara.Özgür olarak ve özgür bir ülkede yaşamaya,istediğin dilde istediğin eğitimi almaya, istediğin şehir ülkede istediğin işi yapmaya, istediğin işte istediğin hayatı idame ettirmeye, istediğin oyla istediğin siyaseti belirleyip temsil edilmeye, toplumsal sözleşmen gereği sana yapılan haksızlığın giderilmesine,senin affetmediğin kimseyi senin adına kimsenin AFFEDEMEMESİNE vs. kadar her alanda adalet sağlanamayacağından mümkün ve ihtimal dahilinde olmadığından,

Özgür bir ülkede doğman şanstır.Özgür olarak ve borçsuz bağımsız bir ülkede doğman şanstır. İş bulabilmen şanstır. Karnını doyurup, aileni geçindirebilmen,tatile gidebilip birikim yapabilmen, iyi bir evde oturup iyi bir araba alabilmen şanstır. Oyunu kullanabilmen, kullandığın oyun seni temsil edebilmesi şanstır.Yeteneklerini ortaya koyabilmen şanstır. Mahkemede hak ve ADALETE uygun karar alabilmen, bu kararın seni mağdur etmeyecek bir sürede ve etkinlikte olması , kararı uygulayabilmen ve kararın zırt pırt değişmeyeceğinden emin olduğun yasalarla UYGULANACAĞINDAN emin olman şanstır. Kendinin bile vazgeçemeyeceğin kadar sıkı sıkı korunmuş sosyal güvenlik hakkından devletin zamanaşımıyla kısıtlama getirememesi şanstır. Yaşamak ama insan gibi .Çok büyük bir şanstır.

Adalet bir küldür. Azıcık olmaz. Sadece burda olmaz. Sadece bana olmaz.Sadece şimdi olmaz. Adalet bir idea'dır. Ulaşılabilmiş değildir. Ulaşılabilmesine imkan ve ihtimal yoktur.Adalet yoktur.
Old 19-05-2008, 21:17   #47
RıFaT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nesrin
Adalet yoktur şans vardır.



Adalet bir küldür. Azıcık olmaz. Sadece burda olmaz. Sadece bana olmaz.Sadece şimdi olmaz. Adalet bir idea'dır. Ulaşılabilmiş değildir. Ulaşılabilmesine imkan ve ihtimal yoktur.Adalet yoktur.

Sayın Nesrin Hanım;

Öncelikle adalet idesi hakkında sarf ettiğiniz,adaletin parçalanamayan basit bir kavram olduğu konusunda mutabıkız.

Soru(n):1-Adalet bir kül ise aslı/asliyeti nedir?(kül olmadan önceki hal,durum,duruşu)
2-İmkan dahilinde olmak mekanda,vaziyette olmak demektir.Mekan ile aynı kökten.Varlık;yokluğun nispetinde vardır,varlık olur,varolabilir.Yokluk ise üç aşamada ele alınır.
Birincisi Aşama
yokolan varlık yokluk alemindedir geçmiş zamanda vardı.Şimdi yoktur.Bu varlık türünü insan aklı düşünülebilir.
İkinci Aşama
varlık,şimdi yokluk alemindedir.ama gelecekte varolacaktır.Buda düşünülebilen bir varlıktır.
Üçüncü Aşama
Ne varlık alemine dahildir ne de yokluk alemine dahildir ki bu duruma varlık da denilemez,yokluk da.müphem bir durumdur.Ayrıca insan aklı bu durumda düşünemez.Hakkında herhangi bir veri yoktur çünkü.
adalet kavramını bu üçüncü aşamaya koymuşsunuz ve adaleti düşünebilmişsiniz?Varlığı ve yokluğu müphem bir varlık/kavram hakkında epistomolojik olarak nasıl bilgiye sahip olabiliyorsunuz/düşünebiliyorsunuz?


Hamiş:Basitlikle bayağılıkla karıştırılmasın.Basit;yalın,düz,sade,arazsız demektir.Bayağı adi anlamına gelir.
Old 20-05-2008, 11:26   #48
Av.Nesrin

 
Varsayılan

Merhabalar;
Öncelikle yukarıdaki açıklamalarım, nesnel koşullar ve yaşadığımız/yaşayabileceğimiz mekan olan yeryüzü ile ilgili olup, bazı sistemlerin veya bazı ülkelerin de muafiyeti yoktur.Her zaman ve her mekan için geçerli.

Değindiğiniz noktalara bir de ben değinerek düşüncelerimi açıklamam gerekirse;

Alıntı:
Adalet bir küldür. Azıcık olmaz. Sadece burda olmaz. Sadece bana olmaz.Sadece şimdi olmaz. Adalet bir idea'dır. Ulaşılabilmiş değildir. Ulaşılabilmesine imkan ve ihtimal yoktur.Adalet yoktur.

Alıntı:

RıFaT
Alıntı:
Soru(n):1-Adalet bir kül ise aslı/asliyeti nedir?(kül olmadan önceki hal,durum,duruşu)
2-İmkan dahilinde olmak mekanda,vaziyette olmak demektir.Mekan ile aynı kökten.Varlık;yokluğun nispetinde vardır,varlık olur,varolabilir.Yokluk ise üç aşamada ele alınır.
Birincisi Aşama
yokolan varlık yokluk alemindedir geçmiş zamanda vardı.Şimdi yoktur.Bu varlık türünü insan aklı düşünülebilir.
İkinci Aşama
varlık,şimdi yokluk alemindedir.ama gelecekte varolacaktır.Buda düşünülebilen bir varlıktır.
Üçüncü Aşama
Ne varlık alemine dahildir ne de yokluk alemine dahildir ki bu duruma varlık da denilemez,yokluk da.müphem bir durumdur.Ayrıca insan aklı bu durumda düşünemez.Hakkında herhangi bir veri yoktur çünkü.
adalet kavramını bu üçüncü aşamaya koymuşsunuz ve adaleti düşünebilmişsiniz?Varlığı ve yokluğu müphem bir varlık/kavram hakkında epistomolojik olarak nasıl bilgiye sahip olabiliyorsunuz/düşünebiliyorsunuz?

Hepimizin malumu ki bütün bilimler felsefeden doğmuştur/çıkmıştır. Mülkün temeli olan adalet ise öncelikle ve öncelikle kaynağını felsefeden alır.Onu elle tutulur, gözle görülür bir varlığa bürümek nesnel koşullar altında imkan dahilinde değildir.Adalet halen kavram olarak felsefenin içinde ve en başındadır. Tüm soruların nedenleri adalete tüm cevapları da adalete çıkmaktadır.Adaleti yeryüzünde ve hele ki hukuk biliminin içinde aramaya bile kendi adıma kalkışamam.Peki inanmadan nasıl avukatlık yapıyorsunuz gibi bir soru yöneltmemenizi rica ederim.Varlığına İNANDIĞIM için aramaktayım. YOKLUĞUNA kesin gözüyle bakıldığı için aramaktayız.

Adalet sihirlidir, adalet naziktir, kırılgandır, adalet yeryüzündeki en hassas terazidir.

İnsanlar bin yıllardır her türlü soru(n) ları için, evrenin doğuşu, tabiat olayları, sosyal olaylar akıllarıyla elde ettikleri bilgiyi masal mitoloji, felsefe şeklinde birbirleriyle iç içe bir hayal alemindeki netlikte kurguladılar.Verileri ellerinde olan tabiat olayları ve düşünmelerine neden olan akıllarıydı.

Zaman zaman adalet o kadar net göründü ki, bir göz kırpması kadar sıcacık,kısacık.Peşinden gitmemek mümkün değildi.
Alıntı:
Av.Armağan Konyalı vbmenu_register("postmenu_12140", true);

Alıntı:
Adalet otobüse iki durak için binildiğinde bile söz konusu:

Benim ayağıma dikkatsizlikle basan adamın ayağına ben de gidip kaza süsü vererek basarsam, bu adalet olmaz. İntikam olur. İntikam ilkel bir duygudur. İntikam adalet duygusunu yeterince tatmin etmez ve hep tartışma yaratır.

Bu durumda adalet adamın benden özür dilemesi ile sağlanmış gibi görünür. Ve artık yapacak bir şey kalmamıştır.
Ama asıl adalet, hemen o durakta başka bir dikkatsizin o adamın ayağına basmasıdır ki biz buna 'ilahi adalet'' diyoruz. Ama ilahi adalete her zaman ulaşmak mümkün olmuyor.

Varlığı işte burda belli ,yokluğu da.
Adalet insanlık tarihinin başından beri hep arandı.Vaad edilen topraklarda olduğu düşünülmekte. Ancak ve ancak işte yukarıda alıntıladığım yerde yakalanıyor.Onu yakalayabilmek bir şanstır.
Old 20-05-2008, 11:33   #49
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan RıFaT
Sayın Nesrin Hanım;

Öncelikle adalet idesi hakkında sarf ettiğiniz,adaletin parçalanamayan basit bir kavram olduğu konusunda mutabıkız.

Soru(n):1-Adalet bir kül ise aslı/asliyeti nedir?(kül olmadan önceki hal,durum,duruşu)
2-İmkan dahilinde olmak mekanda,vaziyette olmak demektir.Mekan ile aynı kökten.Varlık;yokluğun nispetinde vardır,varlık olur,varolabilir.Yokluk ise üç aşamada ele alınır.
Birincisi Aşama
yokolan varlık yokluk alemindedir geçmiş zamanda vardı.Şimdi yoktur.Bu varlık türünü insan aklı düşünülebilir.
İkinci Aşama
varlık,şimdi yokluk alemindedir.ama gelecekte varolacaktır.Buda düşünülebilen bir varlıktır.
Üçüncü Aşama
Ne varlık alemine dahildir ne de yokluk alemine dahildir ki bu duruma varlık da denilemez,yokluk da.müphem bir durumdur.Ayrıca insan aklı bu durumda düşünemez.Hakkında herhangi bir veri yoktur çünkü.
adalet kavramını bu üçüncü aşamaya koymuşsunuz ve adaleti düşünebilmişsiniz?Varlığı ve yokluğu müphem bir varlık/kavram hakkında epistomolojik olarak nasıl bilgiye sahip olabiliyorsunuz/düşünebiliyorsunuz?


Hamiş:Basitlikle bayağılıkla karıştırılmasın.Basit;yalın,düz,sade,arazsız demektir.Bayağı adi anlamına gelir.

Tartışılan konu nedir?

Allah iyiliğinizi versin!
Old 20-05-2008, 11:35   #50
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
Kavram ve hatta deger olarak Adaletin sansla ilgili oldugunu düsünmüyorum.
Adaletin gerceklesmesi sürecinde rol oynayabilecek tesadüfi etkenler dendiginde belki durup düsünmek gerekebilir. Ancak adalet idesi ile sans fikrinin biraradaligini düsünmek benim acimdan pek carpici degil, hele böyle kafkaesk bir yargilama bürokrarisi varken.

Saygilar

Ne kadar güzel açıklanmış. Şans süreklilik arz etmez ama adalet genel anlamda süreklilik arz eder.
Old 20-05-2008, 23:00   #51
RıFaT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Tartışılan konu nedir?

Allah iyiliğinizi versin!

Tartıştığımız konu adaletin ontolojik durumu.

Saygılarımla.

Kadim bir soru(n)dur;evren bir kaos mudur,kosmos mudur?

Adaletin nedenselliği,şans'ta(tesadüf) nedensizliği vardır.
Old 22-05-2008, 10:26   #52
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan RıFaT
Adaletin nedenselliği,şans'ta(tesadüf) nedensizliği vardır.

Sayın RıFaT,

tesadüfün 'nedensizliğini' hangi Filosof ve hangi felsefe akımı öne sürüyor?

Felsefede 'nedensiz' bir olgu veya varlık var mı?

Saygılarımla
Old 31-05-2008, 01:12   #53
RıFaT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın RıFaT,

tesadüfün 'nedensizliğini' hangi Filosof ve hangi felsefe akımı öne sürüyor?

Felsefede 'nedensiz' bir olgu veya varlık var mı?

Saygılarımla

Malum adalet bir mülk üzerinde tesis ve temininde gai,maddi,hukuki,siyasi,askeri,iktisadi ve ictimai nedenleri vardır.Bu nedenleri tespit ve tayin eden, anlayan,tanıyan ve tanımlayan işbu eylemler neticesinde adaleti arayan akıldır.
Bir insan Aramak fiilini yerine getirebilmesi için iki tane öncül şarta gerek duyar;
1-Kaybedilen veya eksikliği hissedilen şey bilincine varmak yani adalet için gerekli şartlar.
2-Bu bilinç neticesinde eyleme geçmek.

Tesadüf'ün kelime anlamı aramadan bulmaktır..Eylemin nedenlerine nedensizlik eklemektir.Tesadüf akıl yolundan sapmaktır.Materyalistler tesadüf dışında hiçbir şey bilimsel değildir derler.
Tesadüfi yaklaşımda fiil,failin fiili gerçekleştirmesi herhangi bir nedeni,arzu,isteği ve hiçbir surette bilinci de ihtiyacı yoktur.Salt fiil vardır.Nedeni olmayan bir fiil..

Felsefede 'nedensiz' bir varlık;Filozofun ezeli olarak tanımladığı varlıktır.Varoluşsal ezeli olanın nedeni yoktur.Tanrı da olabilir,madde de,ruh da,evren de v.s

Felsefede 'nedensiz' bir olgu;

Ayn’ü ‘şin’ü kaf’a düşdi gönlümüz
San ki küh-i kaf’a düşdi gönlümüz

Seyyid Nesimi
Old 31-05-2008, 18:09   #54
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan RıFaT
Tesadüfi yaklaşımda fiil,failin fiili gerçekleştirmesi herhangi bir nedeni,arzu,isteği ve hiçbir surette bilinci de ihtiyacı yoktur.Salt fiil vardır.Nedeni olmayan bir fiil..

Sayın RıFaT,

o kadar olağan bir şekilde olağan olmayan iddialarda bulunuyorsunuz ki, konu hakkında bilgisi olmayanların yazdıklarınıza inanmaması olanaksız bir yerde.

Ben size ileri sürdüğünüz fikri hangi felesefe akımı ve hangi filosof öne sürüyor diye bir soru yöneltmiştim. Bu soruya açık bir cevap vermediniz ve eklemek istiyorum, veremezsiniz de, çünkü felesefede ilk olarak Gottfried Wilhelm Leibniz tarafından açık olarak ifade edilen ve fikir olarak çıkış noktası Eflatun ve Aristoteles'e varan bir cümle vardır.

Bu temel cümle şu dur: hiçbir şey nedensiz gerçekleşmez.

Almanca'da buna 'Der Satz vom zureichenden Grund' (latincesi :lat. lex rationis determinantis sive sufficientis) deniyor. Bu cümleyi Türkçe'ye 'yeterli neden cümlesi' olarak çevirebiliriz. Bu cümle klasik formal mantığın dört temel cümlesinden birisidir.

Ontolojik olarak Demokrit bu cümleyi şöyle açıklıyor:
'Hiçbir şey nedensiz gerçekleşmez, herşeyin yeterli bir nedeni vardır' ve devam ediyor: „Tek bir şey bile bir neden olmadan gerçekleşmez, herşey herhangi bir nedenden dolayı zaruri olarak gerçekleşir.“

Aynı cümle Artur Schopenhauer ve Martin Heidegger tarafından da tekrarlanmıştır.

Felsefede var olan bu düşünce dinlerde de vardır. Herşeyin Tarı'nın iradesine nağlı olarak gerçekleştiğini kabul eden dinler 'nedensiz' bir olguyu kabul etmezler.

Saygılarımla


Not: 'Adalet Ve Şans' başlığı altındaki tartışmanın, 'Tesadüf'ün bir nedeni olup olmadığı tartışmasına dönüşmesi bizi asıl konudan biraz uzaklaştırdı ama 'nedensiz olarak' değil. Bu yazdıklarım da 'nedensiz' ve durup dururken değil, aslında durup dururkenin de bir nedeni var; hiçbir şey durup dururken olmaz çünkü.
Konu hakkında yazılacak birçok şey var, çünkü filosoflar bu konuda bir hayli kafa yormuşlar. Bu yüzden konuyu başlı başına ele alıp incelemek gerekir.
Old 31-05-2008, 20:18   #55
RıFaT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın RıFaT,

o kadar olağan bir şekilde olağan olmayan iddialarda bulunuyorsunuz ki, konu hakkında bilgisi olmayanların yazdıklarınıza inanmaması olanaksız bir yerde.

Felsefenin kıstası ve ölçüsü inançlar değil akıldır.Felsefede inançlara yer yoktur,makul olana yer vardır.Eğer inançsallaşırsa dinselleşir.

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın RıFaT,

Ben size ileri sürdüğünüz fikri hangi felesefe akımı ve hangi filosof öne sürüyor diye bir soru yöneltmiştim. Bu soruya açık bir cevap vermediniz ve eklemek istiyorum, veremezsiniz de, çünkü felesefede ilk olarak Gottfried Wilhelm Leibniz tarafından açık olarak ifade edilen ve fikir olarak çıkış noktası Eflatun ve Aristoteles'e varan bir cümle vardır.

Bu temel cümle şu dur: hiçbir şey nedensiz gerçekleşmez.

Almanca'da buna 'Der Satz vom zureichenden Grund' (latincesi :lat. lex rationis determinantis sive sufficientis) deniyor. Bu cümleyi Türkçe'ye 'yeterli neden cümlesi' olarak çevirebiliriz. Bu cümle klasik formal mantığın dört temel cümlesinden birisidir.

Ontolojik olarak Demokrit bu cümleyi şöyle açıklıyor:
'Hiçbir şey nedensiz gerçekleşmez, herşeyin yeterli bir nedeni vardır' ve devam ediyor: „Tek bir şey bile bir neden olmadan gerçekleşmez, herşey herhangi bir nedenden dolayı zaruri olarak gerçekleşir.“

Aynı cümle Artur Schopenhauer ve Martin Heidegger tarafından da tekrarlanmıştır.


Nedensellik Yasasını Leibinz'den yaklaşık 800 sene önce yaşamış olan Farabi,Maba'de't-Tabiat(metafizik) adlı eserinde hem açıklama getirir hem de şahsına münhasır bir felsefi sistemini de oluşturur.Yine aynı argümanı İbn-i Sina'da Maba'de't-Tabiat(metafizik) kullanır.

Nedensellik yasasını da ilk ciddi saldıyı da Gazali Tehafetü-l Felasife(Filozofların Tutarsızlığı) adlı eserinde yapar.Sözkonusu esere İbn Rüşd Tehafüt et-Tehafüt (Tutarsızlığın Tutarsızlığı) bir karşıeleştiri olarak telif eder.Bu eserde en dikkat çekici unsur bir karşıeleştiri olmasına rağmen İbn Rüşd’ün Gazali’ye göstermiş olduğu saygıdır.Düşünene yani düşünceye verilen değer.

Hem felsefenin tarihi hem de felsefenin bu topraklardan gitmesinin kabaca tarihi de budur.

Tesadüf ve şans kelimeleri anlamı arasında bir yoktur.Mefhum olarak vardır.Köken olarak şans Fransızca tesadüf ise Arapça'dır.Anlaşamamızın sebebi budur.Şans Fransızca talih,kader,baht anlamına gelir.Arapça tesadüf de aynı anlamları taşır.

Saygılarımla

Hamiş:1-Genel olarak uslubum kes(k)inlik içerir..Sebeb,felsefenin içeriğindedir.Anlamak için de yazılarımın yavaş yavaş okunması gerekir.
2-Alıntı yapmış olduğunuz cümle lafzen olmasa da manen İbn Rüşd’e aittir.
Old 31-05-2008, 23:32   #56
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Adalet temel değerdir.Ulaşılması gereken son noktadır.

Adalet için çabalarsınız, kurallar koyarsınız, emek verirsiniz. Kişiler arasında ayrım gözetmeden aynı tip olaylara aynı kanun maddelerini uygulayarak ve aynı gibi gözüken olaylarda farklılıklarını tespit edip bunlara ilişkin hükümler kurararak adaleti yakalamaya çalışırsınız. Adalet iradidir.

Adalet bu gün yaşadığımız şekli ile bir kurumdur.Yani ilahi adaleti tartışacak akılcı bilgiye sahip değiliz.

Şans da ise emek yoktur, kural yoktur, ihtimal vardır, ön göremezsiniz.

Bir de şunu söylemek istiyorum, şans hep iyi anlamlı mıdır? Değil aslında bu sebeple şansın sürekliliğini savunuyorum.Şans bir oluştur, durumdur ve süreklidir.Yine amorti bile çıkmadı dediğinizde kötü şansınızın devam ettiğini anlarız.

Haklı olanın şanssızlıkla davayı kaybetmesi mümkün değildir. Haksızlıkla kaybeder.

Bir de tesadüf ve şans sözcüklerine bir karşılık da benden olsun "denk gelmek" .

Konuyu baştan sona okusam da, böyle karışık bir şey çıkmasını engeleyemedim, çünkü dağınıklığa denk geldim

Hiç bir şey tesadüf değil midir, belki tesadüftür ama sana ulaşan kısmını anlama çevirdiğin için, üzerinde sonucu oluştuğu için dışında kalamazsın...

Saygı ile.
Old 31-05-2008, 23:38   #57
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Bir haksızlığa uğrar, haksızlığı yapanı şikayet edersiniz. Davaydı, temyizdi derken zamanaşımı süresi doluverir.
Şans işte; adalet sistemine yeterli bütçe, personel, araç-gereç sağlayabilen bir ülkede yaşasaydınız böyle olmazdı.
Old 01-06-2008, 00:36   #58
Gemici

 
Varsayılan

Sayın RıFaT,
Düşüncelerini bir önceki mesajımda belirttiğim, Milattan önce 460 senesinde ve Farabiden önce aşağı yukarı 1300 sene önce yaşamış olan Demokrit'e ne dersiniz?

Görüşlerinize karşı bir karşı görüş geldiğinde ilk söylediklerinizi söylenmemiş gibi geçiştirmeyin lütfen, tesafüf nedensiz midir? Eğer belirli bir konu üerinde tartışıyorsak o konuyu belirli bir sonuca vardıralım ve ondan sonra diğer konuya geçelim, ne dersiniz?

Nedir örneğin bir İbn i Rüşt"ün, bir Farabi"nin , bir Gazali"nin tesadüf konusundaki fikirleri?

Hem tesadüf'ün nedensiz olduğunu savunup hem de Alıntı: 'Nedensellik Yasasını Leibinz'den yaklaşık 800 sene önce yaşamış olan Farabi,Maba'de't-Tabiat(metafizik) adlı eserinde hem açıklama getirir hem de şahsına münhasır bir felsefi sistemini de oluşturur.' demenin anlamı ne sizce? Bir mesaj önce yazdıklarınızı okumuyor musunuz?
Bir karar verin lütfen; tesadüf 'nedensiz' midir, yoksa bir nedeni var mıdır?


Saygılarımla
Old 05-06-2008, 03:18   #59
RıFaT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın RıFaT,

Düşüncelerini bir önceki mesajımda belirttiğim, Milattan önce 460 senesinde ve Farabiden önce aşağı yukarı 1300 sene önce yaşamış olan Demokrit'e ne dersiniz?



Görüşlerinize karşı bir karşı görüş geldiğinde ilk söylediklerinizi söylenmemiş gibi geçiştirmeyin lütfen, tesafüf nedensiz midir? Eğer belirli bir konu üerinde tartışıyorsak o konuyu belirli bir sonuca vardıralım ve ondan sonra diğer konuya geçelim, ne dersiniz?



Nedir örneğin bir İbn i Rüşt"ün, bir Farabi"nin , bir Gazali"nin tesadüf konusundaki fikirleri?



Hem tesadüf'ün nedensiz olduğunu savunup hem de Alıntı: 'Nedensellik Yasasını Leibinz'den yaklaşık 800 sene önce yaşamış olan Farabi,Maba'de't-Tabiat(metafizik) adlı eserinde hem açıklama getirir hem de şahsına münhasır bir felsefi sistemini de oluşturur.' demenin anlamı ne sizce? Bir mesaj önce yazdıklarınızı okumuyor musunuz?

Bir karar verin lütfen; tesadüf 'nedensiz' midir, yoksa bir nedeni var mıdır?

Saygılarımla



Alıntı: 'Nedensellik Yasasını Leibinz'den yaklaşık 800 sene önce yaşamış olan Farabi,Maba'de't-Tabiat(metafizik) adlı eserinde hem açıklama getirir hem de şahsına münhasır bir felsefi sistemini de oluşturur.'



Nedensellik yasasını ilk defa ortaya attığını demedim,açıklama getirdiğini ifade ettim.Sizin Lebinz hakkında idda ettiğiniz gibi.


Alıntı:Tesadüfi yaklaşımda fiil,failin fiili gerçekleştirmesi herhangi bir nedeni,arzu,isteği ve hiçbir surette bilinci de ihtiyacı yoktur.Salt fiil vardır.Nedeni olmayan bir fiil..

İbn Rüşd’e ait olduğunu söylemiştim.Lafzen olmasa da manen olarak

Son olarak;tesadüf ve şans kelimeleri anlamı arasında bir yoktur.Mefhum olarak vardır.Köken olarak şans Fransızca tesadüf ise Arapça'dır.Anlaşamamızın sebebi budur.Şans Fransızca talih,kader,baht anlamına gelir.Arapça tesadüf de aynı anlamları taşır.
Saygı ve sevgilerimle
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adalet Sarayı Terimi Av. Hulusi Metin Hukuk Sohbetleri 8 28-09-2011 08:34
Sözde adalet yetmez, gözde adalet de lazımdır... üye3578 Hukuk Sohbetleri 7 08-03-2008 11:47
AB'den son şans Seyda Hukuk Haberleri 0 09-11-2006 11:33
Yine Şans Oyunu, Yine Tazminat.. Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 1 24-09-2002 10:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09183311 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.