Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

vergi dairesinde dosya inceleme

Yanıt
Old 11-09-2009, 14:17   #1
Hukukçu55

 
Varsayılan vergi dairesinde dosya inceleme

Arkadaşlar Merhaba,

2000 yılı 10. ayında limited şirketteki hissesini devredip müdürlük görevini de bırakan ve ticaret sicil gazetesi ile yayınlatan bir kişiye dokuz yıl sonra vergi dairesi 6183/ek 35 ve geçici 1. madde hükümlerine istinaden ödeme emri tebliğine hazırlanmaktadır.Gerekçe 2005 yılında yapılan karşıt inceleme sonucu resen tarh edilen kurumlar vergisinin 2000 yılının 11 ve 12. aylarına isabet eden kısmından 2008 yılında yapılan düzenlemeyle sorumlu olduğu. Ödeme emrine karşı dava açacağız. Ancak 9 yıl önce hukuki ve fiili irtibatını kestiği ve vergi dairesince de mükellefiyet kaydı adreste bulunamama nedeniyle terkin edilen şirket. Dava dilekçemizi haezırlayabilmemiz için şirketin tarh dosyasını incelememiz ve bilgi edinmemiz lazım. Yasal olarak şirket borcu nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilen şirket eski müdürünün yada avukatının vergi dairesine başvurarak şirketin dosyasını inceleme ve bazı belgelerden örnek istemesi mümkün müdür? bu konuda uygulama yapan arkadaşlar var mı? konunun esasına ilişkin görüşleriniz neler? Geçici 1. maddenin iptali ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nden çıkan bir sonuç var mı? Herkese Kolaylıklar dilerim.
Old 11-09-2009, 21:34   #3
Hukukçu55

 
Varsayılan

vergi alacağının doğduğu zaman kavramı ile ilgili Danıştay içtihatı gönderen ve fikir beyan eden arkadaşlara şimdiden teşekkürler...
Old 12-09-2009, 17:38   #4
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

7 gün içinde açılması gereken "Ödeme emrine karşı dava"larda

Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE 1989 314 1989 214 20/02/1989

KARAR METNİ

VERGİ VE CEZA TAHAKKUK ETTİRİLİP TEBLİĞ EDİLDİKTEN VE İTİRAZ EDİLMEYEREK KESİNLEŞTİKTEN SONRA VERGİ VEYA CEZANIN TAHSİLİ AMACIYLA DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİ ÜZERİNE AÇILACAK BİR DAVADA TAHAKKUKA İTİRAZ AŞAMASINDA ÖNE SÜRÜLMESİ GEREKEN "VERGİ TAHAKKUK ETTİRİLEMEYECEĞİ" VEYA "CEZA KESİLEMEYECEĞİ" YOLUNDAKİ İDDİALARIN İNCELENMEYECEĞİ HK.<

"Ödeme emrine karşı dava" kaybedilir ise 6183/58 e göre, %10 haksız çıkma tazminatı ödenir.
Old 12-09-2009, 22:16   #5
Hukukçu55

 
Varsayılan

Sayın Önder,
Öncelikle ilginize teşekkür ederim. Sitemiz çok sessiz. İştirakçi sayımızı az görüyorum. Şirket borcundan dolayı müdür ve ortaklar hakkında takibat biliyorsunuz ödeme emri tebliği suretiyle başlamaktadır. Bu nedenle açılacak davalarda ise ödeme emri muhatabının ortak ya da müdür olduğu dönem itibariyle sorumlu tutalamayacağını iddia etmek hakkı saklıdır sanırım. Benim sorduğum husus yıllık vergilerde örneğin kurumlar vergisinde vergi alacağının doğduğu zaman tabiriyle yılın son günü mü ifade edilmiş oluyor? Buna dönük içtihat var ise ya da fikirlerinizi öğrenmek isterim.Saygılarımla
Old 12-09-2009, 23:41   #6
önce adalet

 
Varsayılan

Sayın hukukçu55 vergi dairesinde dosyayı inceleyebilir hatta fotokopisini talep edebilirsiniz.2. sorunuza gelince vergi alacagının dogdugu zaman tabiri ile kastedilen sizin konunuzda inceleme sonrası delillerin bulunması vardır sanırım.Ve 5 yıllık zaman aşımını geçirmemişler görünüyor,ancak inceleme zaman aşımını kesmez şayet matrah takdiri yapılmamışsa kolaylıklar dilerim,saygılar.
Old 25-09-2009, 18:24   #7
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Hukukçu 55,

Size Maliye ve Hukuk Yayınlarından Danıştay 7. Daire Başkanı Turgut Candan'ın Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun (açıklamalı) kitabını incelemenizi öneririm.

Ayrıca yeni kararlasrı da incelemeniz gerekebilir.

Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE 2007 584 2007 92 22/02/2007

KARAR METNİ
DAVACININ, KANUNİ TEMSİLCİLİK SIFATININ SONA ERMESİNDEN SONRA, BORÇLU ŞİRKETİN YENİ YÖNETİCİLİLERİNİN DEFTER VE BELGE İBRAZ ETMEMESİ EYLEMİNDEN SORUMLU TUTULAMAYACAĞI HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar : 1) ?
Vekilleri : 1) Av. ? - Av?
2) Av. ?
2) Merter Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : ? Yağ Çeltik ve Gıda Sanayi Ticaret A. Ş.nden tahsil edilemeyen vergi borçlarının, bu şirketin kanuni temsilcisi olan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacıdan istenilen vergi borçlarının 1996/Mart-Aralık dönemlerine ilişkin olduğu, davacının ise 28.11.1996 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketteki kanuni temsilciliğinin sona erdiği, bu tarihten itibaren sözkonusu şirket ile herhangi bir ilişkisinin ve sorumluluğunun kalmadığı, ancak daha önceki dönemlere ilişkin olarak 213 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunduğu, borçlu şirket nezdinde yapılan araştırmalar sonucu herhangi bir mal varlığına, hak ve alacağına rastlanılmadığından ve tüm takip yolları tüketilmesine rağmen kamu alacağının ilgili şirketten tahsil edilemediği açık olduğundan, ödeme emirlerinin 1996/Mart-Ekim dönemlerine ait vergi borçlarına ilişkin kısmında davacının sorumluluğu bulunduğundan isabetsizlik görülmediği, ancak, davacı 28.11.1996 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketteki kanuni temsilciliği görevinden ayrıldığından ve bu tarihten sonra şirket adına beyanname verme ve ödeme yapma hak ve yetkisi kalmadığından, ödeme emrinin 1996/Kasım, Aralık dönemlerine ait vergi borçlarına ilişkin kısmında isabet görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul eden İstanbul 4. Vergi Mahkemesi'nin 13.9.2006 tarih ve E:2006/454, K:2006/1860 sayılı kararının; davacı tarafından; kendisinin şirketin kanuni temsilci liği görevinden 28.11.1996 tarihinde ayrıldığı, dava konusu ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının, asıl borçlu şirketin 1996 yılına ait defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle istenildiği, ancak defter ve belgelerin yeni yönetimden 21.1.1998 tarihinde istenildiği, yeni yönetimin bu belgeleri ibraz etmemesi fiilinden kendisinin sorumlu tutulamayacağı, kaldı ki borçlu şirketten vergi borçlarının tahsili amacıyla tüm takip yollarının da tüketilmediği, davalı idare tarafından ise; ödeme emirlerinin aynen onanmasının icap ettiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından savunma verilmemiştir. Davacı tarafından ise; karşı taraf temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı Yakup Kaya'nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Güneş Kurtoğlu Karacık'ın Düşüncesi : Davacı kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonraki yöneticilerin defter belge ibraz etmeme eyleminden sorumlu tutulamayacağından, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Davacının duruşma istemi, 2577 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek incelemeye geçildi
... Yağ Çeltik ve Gıda Sanayi Ticaret A. Ş. nden tahsil edilemeyen 1996 yılına ilişkin vergi borçlarının, bu şirketin 28.11.1996 tarihine kadar kanuni temsilcisi olan davacıdan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükellef veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun yukarıda anılan 10. maddesi hükmüne göre kanuni temsilci sıfatıyla ilgili kişilerin takip edilebilmesi için, vergi borcunun usulüne uygun bir biçimde tarh, tahakkuk, tebliğ, safhalarından geçerek borcun kesinleştirilmesi, vergi borçlusu hakkında tüm takip yollarının tüketilmesi ve amme alacağının vergi borçlusundan kısmen veya tamamen tahsil imkanının bulunmadığının somut biçimde ortaya konulması, 6183 sayılı Yasa ile belirlenen takip ve cebren takip yollarının tüketilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, ... Yağ Çeltik ve Gıda Sanayi Ticaret A. Ş.nin 1996 yılına ait defter ve belgelerinin ibrazının 21.1.1998 tarihinde, bu tarihteki şirket yönetiminden istenildiği, zayi olduğundan bahisle ibraz edilmemesi üzerine bu yılda indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin indirimi kabul edilmeyerek aynı yılın Mart-Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edildiği, davacı şirketin anılan cezalı tarhiyatın kaldırılması istemiyle açtığı davanın, İstanbul 7. Vergi Mahkemesi'nin 20.4.1999 tarih ve E:1998/1059, K:1999/427 sayılı kararı ile reddedildiği, ret kararına göre düzenlenen ikinci ihbarnamenin şirketin vekiline 14.7.1999 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde de düzenlenen ödeme emirleri ile cezalı tarhiyatın tahsil edilmeye çalışıldığı, ödeme emirlerinin şirkete tebliğ edilememesi sonucu ilanen tebliğ edilerek kesinleştirildiği, herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine de vergi borçlarının borçlu şirketin 28.11.1996 tarihine kadar kanuni temsilciliğini yapan davacıdan tahsili amacıyla dava kanusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesine ekli 18.12.1996 tarih ve 4190 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nin incelenmesi sonucu şirketin yönetim kurulu başkanı olan davacının 28.11.1996 tarihli yönetim kurulu kararı ile istifa ederek şirket yönetiminden ayrıldığı tespit edilmiş olup, dava konusu ödeme emirleri içeriği vergi borçları ise, asıl borçlu şirketin 1996 yılına ait defter ve belgelerinin davacı, şirket yönetiminden ayrıldıktan sonra yeni yönetim tarafından ibraz edilmemesi nedeniyle yapılmış bulunmaktadır. Bu durumda, ödenmesi istenilen vergi borçlarının büyük bir kısmı her ne kadar davacının yöneticilik yaptığı dönemi kapsamakta ise de, davacının sorumluluğu yöneticiliği döneminde beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde sözkonusu olabileceğinden, davacının, kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonra görev yapan yöneticilerin defter belge ibraz etmeme eyleminden sorumlu tutulamayacağı açık bulunmaktadır. Bu nedenle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesi uyarınca borçlu şirketten alınamayan vergi ve cezaların tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde ve bu ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Kaldı ki, kanuni temsilcilerden şirketin ödenmeyen vergi borçlarının istenilebilmesi için öncelikle şirketten bu borcun alınamadığının kesin olarak ortaya konulması gerekmektedir. Dosyada mevcut şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin alındının incelenmesi sonucu tebliğ zarfının Vergi Usul Kanununun 102. maddesine uygun şekilde düzenlenmediği, tebliğin usulüne uygun şekilde yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, şirket hakkında tüm takip yollarının tüketildiğinden bahsedilemiyeceğinden, bu yönüyle de davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde ve Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin kabulüne, İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 tarih ve E:2006/454, K:2006/1860 sayılı kararının bozulmasına 22.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI: 116)
BŞ/Aİ

http://www.danistay.gov.tr/kerisim/container.jsp
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatların dosya inceleme usulü ! Av.Ergün Vardar Hukuk Haberleri 2 21-01-2011 23:30
Akhisar 2.İcra Dairesinde dosya kontrolü oz_zy35 Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 1 14-07-2009 17:14
Şişli İcra Dairelerinde dosya inceleme av.fundasin Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 3 12-12-2008 18:03
vekaletname aranmaksızın dosya inceleme hakkı asstarrr Meslektaşların Soruları 4 28-10-2008 12:49
Hatay İcra dairesinde dosya! avdyg Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 1 27-12-2007 15:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04683590 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.