izin gününde İş kazası hakkında bir soru!

Sayın meslektaşlarım merhaba! Müvekkilim izmir'de bir yemek fabrikasında çalışmaya başlamıştır.İşe başlayalı henüz 1 hafta olmuştur.İzinli oldukları bir gün, işverenin böyle bir talebi olmadığı halde, kendisi diğer arşlarına yardım ederken, arabaya parmağını sıkıştırmış ve kullandığı eli olan sağ alinin paş parmağı kopmuştur.daha sonra cerrahi bir müdahaleyle parmak dikilmiştir.Hasatna masrafları 2.700 YTl tutmuştur.Ayrıca müvekkilim hastanede iken , içeriğini tam bilmediği fakar işten ayrılmasını gerektirecek bir yazı imzalatılmıştır.Bu durumları göz önüne alarak, iş kazası ve ihbar tazminatı ile ilgili yapılabilecekler nelerdir? teşekkür ederim..

506/
Madde 11 - A) İşkazası, aşağıdaki hâl ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça ârızaya uğratan olaydır:
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısiyle, vs..

T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Esas No.1977/10-484Karar No.1979/330Tarihi28.03.1979
ÖZET
İŞVEREN, İŞÇİLERE HER TÜRLÜ GÜVENLİK OLANAKLARI SAĞLAMAK, ONLARI DENETLEMEK, ÇALIŞMA KOŞULLARI İLE İLGİLENMEK ZORUNDADIR.

T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 9
Esas No.1967/2341Karar No.1967/1970Tarihi13.03.1967
ÖZET
İŞÇİNİN İŞVERENİN OTORİTESİ ALTINDA BULUNDUĞU BİR ZAMANDA MEYDANA GELEN HER KAZA İŞ KAZASIDIR...

(Değerli meslektaşım, olaya uygun bir karar ne yazık ki bulamadım. Ancak işverenin, izinli işçinin çalışmasından haberi var da göz yummuş ise -ve olay işyerinde meydana gelmişse- bence bir iş kazasıdır. Yoruma açık...İş kazası olup olmadığının idari yönden tesbiti talebiyle işe başlanabilir. Saygılarımla...)

Sayın Demiroğlu'na katılıyorum. Kanunda ve Yargıtay uygulamasında işkazası gayet açık tanımlanmıştır.

HD 21 <> E: 2003/1600 <> K: 2003/2290 <> Tarih: 20.03.2003


"506 sayılı yasanın 11/A maddesine göre, iş kazası a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıya hemen veya bedence veya ruhca arızaya uğratan olaylardır.
Zararlandırıcı sigorta olayının, iş kazası sayılması için, 1-sigorta olayına maruz kalan kişinin, SSK´nın 2.maddesi anlamında sigortalı olması 2-sigorta olayının, maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılması için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur."

Bence öncelikle işkazasının SSK'ya bildirilerek işkazası teftişi yapılması sağlanmalı.

İşverenlerin maalesef en çok sığınmak istedikleri mazeretlerden birisi de 'işçi izinliydi. Arkadaşlarına yardım amacıyla gelmişti' şeklindeki ifadelerdir. Şu soruyu sormak lâzım: 'İşyeri, bir hayır kurumu mu ki yardım edilsin?'. Türk Ticaret Kanunun tabiriyle, her tüccar / işveren basiretli bir işveren gibi davranmalı, işyerinde kimlerin çalıştığını, kimlerin bulunduğunu bilmelidir. İzinli bir kimseyi işyerinde çalıştırıyor ise, artık bu durum 'işçi izinliydi' kılıfının yersizliği ortaya çıkar.
Diğer yandan sorunuzdan işçinin ne tür bir izinli olduğu da açık değil: örneğin, bir hafta önce işe girmiş işçi yıllık izinli olamaz. En az bir yıl çalışmış olması gerekir. Hafta tatili ise, işyerinde çalışma süreleri araştırılması gerekir. İşçilerin hafta tatilini hangi sisteme göre kullandıkları belirlenmelidir. Bize, işçi izinli de olsa işyerinde çalışrken kaza yapmış ise iş kazası olarak değerlendirilmesi gereği vardır. Zura 506 sayılı yasanın 11'inci maddesinde bir ayrıma gidilmeksizin 'işçinin işyerinde bulunduğu sırada' geçirdiği tüm kaza olaylarını iş kazası olarak saymıştır. Yukarıda Sn. Yüksel Eren'in de ifade ettiği gibi konunun Sosyal Güvenlik Müfettişlerince de soruşturma yapmasına yönelik SSK'ya ihbar dilekçesinin verilmesi sorunun sonuçlandırılmasında yardımcı olacaktır.

Sayın egemen, iş kazasında en temel faktör İŞÇİNİN İŞVERENİN OTORİTESİ ALTINDA BULUNDUĞU BİR ZAMANDA MEYDANA GELEN HER KAZA İŞ KAZASIDIR,izinli olduğu bir zamanda çalışması işveren otoritesinde olmadığını gösterir, diğer yandan SSK müfettişlerinin tutacağı tutanak ve diğer deliller yoruma açıktır.

Sn.Güven Solmaz'ın yorumu da yoruma açıktır. Yasa hükümleri, lafzıyla, ruhlarıyla bir bütündür. Sosyal Güvenlik Hukukunda ve İş Hukukunda en temel ilkelerden birisi 'işçi lehine yorum ilkesi'dir. Tabiatıyla bu ilke gözönüne alnımadan yapılan yorumlar da, hukuki dayanağı olmayan nakıs görüş niteliğindedir. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 11'inci maddesi irdelendiğinde, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada geçirdiği tüm kaza olayları iş kazası sayılmıştır. Bu açık hükmün, hukuki dayanaktan yoksun yorumlara da ihtiyacı yoktur. Kaldı ki, SSK Müfettişlerinin, tanzim ettiği tutunak, tanzim ettiği raporun hukuki olarak yorumlanabilmesi için öncelikle 506 sayılı yasanın 79 ve 130'uncu maddelerinin irdelenmesinde fayda görmekteyiz.