Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesi karşı tarafın muvafakatine mi bağlıdır?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-12-2006, 15:58   #1
Av.Abdulkadir Yıldız

 
Varsayılan Tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesi karşı tarafın muvafakatine mi bağlıdır?

Sayın Meslektaşlarım;
Tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesinin, karşı tarafın muvafakatine bağlı olup olmadığı konusunda (benim olayım boşanma davası) çelişkili yargıtay kararları olduğunu duydum.
Bu konudaki net durumun ne olduğu konusunda yardımcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Saygılar.
Old 03-12-2006, 16:45   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/4522
K. 2003/10139
T. 17.9.2003
• AYNEN İADE VEYA BEDELİN TAZMİNİ DAVASI ( Tarafların Kanıtlarının Tamamı Toplanmadan Eksik İnceleme İle Karar Verilememesi )
• TANIK DİNLENMESİNDEN VAZGEÇME ( Davalının Vazgeçtiği Tanık İçin Davacıya Vazgeçmeyi Kabul Edip Etmediği Hususunun Sorulmamasının Usul Hükümlerine Aykırı Olması )
• KANITLARIN TOPLANMASI ( Davalı Tanıkları Dinlenerek ve Davacıya Yemin Kanıtına Dayanma Hakkı Hatırlatılarak Kanıtların Tamamı Toplanması ve Buna Göre Karar Verilmesinin Gerekmesi )
• MAHKEMENİN TANIK DİNLENMESİNDEN VAZGEÇMESİ ( Dosyadaki Kanıtlar İtibari İle Mahkemenin Yeterli Gerekçe Göstermeden Tanık Dinlenmesinden Re'sen Vazgeçmesinin Doğru Olmaması )
818/m.43
1086/m.179
ÖZET: Dosyadaki kanıtlar itibari ile mahkemenin yeterli gerekçe göstermeden tanık dinlenmesinden re'sen vazgeçmesi doğru olmadığı gibi, davalının vazgeçtiği tanık için davacıya vazgeçmeyi kabul edip-etmediği hususunun sorulmaması da usul hükümlerine aykırıdır. Ayrıca davacı tüm kanıtlar yanında yeminede dayanmıştır.

Şu durumda mahkemece yapılacak iş, davalı tanıkları dinlenmeli ve gerekirse davacıya yemin kanıtına dayanma hakkı hatırlatılmalıdır. Tarafların kanıtlarının tamamı toplanmadan, eksik inceleme ile karar verilmiş olduğundan karar bozulmalıdır.

DAVA : Davacı Şaziye vekili tarafından, davalılar Cafer ve Elveda aleyhine 19/4/2002 gününde verilen dilekçe ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa bedellerinin tazimininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 23/10/2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı, davalıların elinde bulunan ziynet eşyalarının aynen veya olmadığı takdirde bedellerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı dava dilekçesinde tanıkların açıklamasına, bilirkişi raporuna ve yemin deliline dayanmıştır. Yargılamanın devam ettiği aşamada taraflar tanıklarını göstermişlerdir. Davalı tarafından gösterilen tanıklardan İbrahim'in dinlenilmesinden davalının istemi üzerine vazgeçilmiş, diğer tanık Muharrem'in ise mahkemece re'sen dinlenmemesine karar verilmiştir. Dosyadaki kanıtlar itibari ile mahkemenin yeterli gerekçe göstermeden tanık dinlenmesinden re'sen vazgeçmesi doğru olmadığı gibi, davalının vazgeçtiği tanık için davacıya vazgeçmeyi kabul edip-etmediği hususunun sorulmaması da usul hükümlerine aykırıdır. Ayrıca davacı tüm kanıtlar yanında yeminede dayanmıştır.

Şu durumda mahkemece yapılacak iş, davalı tanıkları dinlenmeli ve gerekirse davacıya yemin kanıtına dayanma hakkı hatırlatılmalıdır. Tarafların kanıtlarının tamamı toplanmadan, eksik inceleme ile karar verilmiş olduğundan karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-12-2006, 16:54   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Yıldız,

Sorduğunuz hususta sadece yukarıdaki kararı bulabildim. Uygulamada ise hiç başıma böyle bir sorun gelmedi. Taraflardan birisi tanık dinletmekten vazgeçtiği zaman, hakim diğer tarafa bir şey sormadan tanık dinletilmekten vazgeçildiğini zapta geçmektedir.

Kararda "usul hükümlerine aykırıdır" denilmesine rağmen, HUMK'ta buna yönelik bir düzenleme göremedim. Şahsi fikrim ise, takdiri delil olduğuna göre taraflar karşı tarafın muvafakatına bağlı olmaksızın, tanık dinletmekten vazgeçebilmelidir.

Saygılarımla
Old 03-12-2006, 17:51   #4
ibreti

 
Varsayılan

HUMK.m.307 hükmünde "Delil ibraz eden taraf hasmın muvafakatı olmadıkça ona isnattan sarfınazar edemez." denilmektedir.

Tanık dinlenmezden önce; tanık bildiren taraf, bildirdiği kişinin dinlenmesinden karşı tarafın muvafakatı olmadan vazgeçebilir. Ancak, karşı taraf bildiren tarafça vazgeçilen tanığın tanık olarak dinlenmesini isteyebilir. Böyle bir halde ikinci tanık listesi verme yasağı uygulanmaz. Bu durumun karşı tarafın muvafakatına bağlıymış gibi algılanması yanılsamadır. Vazgeçen taraf bu iradesi ile bağlı olduğu halde, şart olmadığı halde karşı tarafın muvafakatının olup olmadığının sorulması karşı taraf aleyhine hukuk dışı bir uygulamadır.

"Tanık dinlendikten sonra O'nun şehadetine istinattan sarfınazar diğer tarafın kubulüne metevakkıf bulunmuş olmasına bağlıdır. 2.HD.29.03.1951, 1778/2402"...
Prof. Baki Kuru - Hukuk Muhakemeleri Usulü - 5.Baskı-1990 - Cilt:2 Sayfa:1786)

EK NOT:
Prof.Baki Kuru'nun kitabındaki durumu özetledim. Yasa Metninin içinde bir dipnot yazılı ve bu yasa hükmünün senetlere ve yazılı delillere münhasır olduğu yazılı dipnotta.

Kolay gelsin.
Old 03-12-2006, 18:10   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın ibreti yasa maddesini yazınca, Kazancı'da yasa maddesiyle bir arama yaptım. İlginç bir karar buldum. Sayın Yıldız galiba haklısınız:Net bir karar yok...

Saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1949/11-177
K. 1949/93
T. 28.11.1949
• MEZKUR PARANIN TAHSİLİ İSTEMİ ( Tarafların Gösterdikleri Şahitlerin Dinlenmesinden Vazgeçmeleri )
• TANIKLIK ( Tarafların Gösterdikleri Şahitlerin Dinlenmesinden Vazgeçmeleri )
• MUVAFAKAT ( Tarafların Gösterdikleri Şahitlerin Dinlenmesinden Diğer Tarafın Muvafakati Olmadan Vazgeçebilmeleri )
1086/m.307
ÖZET : Taraflar gösterdikleri şahitlerin dinlenmesinden diğer tarafın muvafakatı olmadan vazgeçebilir.

DAVA : Davacı vekili davalının Mustafa ve Hüseyin adlarındaki şahıslara borçlu bulunduğu ( 3000 ) lirayı kendilerinin parası olmadığından bahisle müvekkilinin vermesini teklif etmesi üzerine müvekkili de bu parayı adları geçen Mustafa ve Hüseyin’e ödemiş olduğu halde davalı bu parayı vaki talebe rağmen müvekkiline ödemediğinden bahisle mezkur paranın tahsilini istemiştir.Tafsilatı tutanak ve ilamında yazılı olduğu üzere; Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı Müddeabih parayı davalının namına ödemiş olduğu davacının dinlettiği tanıkların şahadeti ve Ziraat Bankasının cevabi yazısı ile anlaşılmış olmasına mebni fikri geçen ( 3000 ) liranın yargılama giderleri ve takdir olunan 66,5 lira vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hüküm ticaret dairesince toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçelere göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde değilse de davacının tanık olarak gösterdiği Salih’in dinlenmesinden sarfınazar etmesine rağmen davalının bu hususta muvafakat etmemesi dolayısı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesinin kesin ve mutlak bulunan hükmüne tevfikan şahidin davet edilerek dinlenmesi ve ifadesi toplanan diğer delillerle beraber takdir edilerek hüküm verilmesi gerekli iken bu madde hükmünün yalnız senet ve bu mahiyetteki delillere münhasır bulunduğundan bahisle tanığın dinlenmesinden sarfınazarla noksan yargılama ile karar verilmesi yolsuz olduğu beyan ile bozulmuş olmakla yeniden yapılan yarılama sonunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesindeki ibraz tarihinin senetten başka deliller kullanılamayacağından ve mezkur maddenin kanunun ikinci babının bütün delillere ait fazlasına yer olmadığından ve şahit dinlenmesinden vazgeçmeyi meneden bir hüküm de olmadığından ve saireden bahisle evvelki hükümde ısrar olunmasına karar verilmiştir.

Duruşma icrası için tayin olunan 28.10.1949 tarihine rastlayan Çarşamba günü muayyen zamanda temyiz eden davalı vekili avukat Aziz Tahsin Berkent aleyhine temyiz olunan davacı vekili Avukat Mirsat Yamaç gelerek hazır olup aleyhine temyiz olunan vekilinin bir diyeceği olmadığı sorularak ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verilip kayıt edildiği incelenerek anlaşılmakla Hukuk Genel Kurulunca tarafların şifahi izahları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanmasının başka bir güne bırakılması tensip kılınmıştır.

Bu gün Hukuk Genel Kurulunca dosyada mevcut kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü,

KARAR : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi kanunun deliller ve ikamesi hakkındaki 8. faslının senede müteallik dördüncü kısmının da yerleşmiş bir hüküm olması ve maddenin münhasıran mahkemeye ibraz olunabilen ve bu mahiyetteki delillere ait hükmü ihtiva etmesi itibariyle mezkur maddenin tanıklar hakkında tatbik kabiliyeti bulunmadığı cihetle taraflardan her biri göstermiş olduğu tanıkların dinlenmesinden hasmının muvafakatına lüzum olmaksızın vazgeçebilir.

SONUÇ : Davacının bir kısım tanıkları dinlettikten sonra sonuncu tanık Kamil’in dinlenmesinden vazgeçilmiş ve mahkemece bu vazgeçme kabul edilmiş ve mevcut deliller takdir edilerek hüküm verilmiş olmasına göre Kamil’in dilenmesinden vazgeçilmesinin hasmın muvafakatına bağlı bulunduğuna ve daireye mütedair itirazlarda isabet bulunmadığından reddine ısrar kararının ONANMASINA ve aşağıdaki müfredatı yazılı 620 kuruş temyiz ilamı harcının temyiz edenden alınmasına 12.10.1949 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Old 03-12-2006, 18:37   #6
Av.Abdulkadir Yıldız

 
Varsayılan

Sayın Ergin;
Öncelikle değerli katkılarınız için çok teşekkür ederim. Sizin yaptığınız katkılar ışığında araştırmaya devam ederek aşağıdaki sonuca ulaştım. Bu arada, " artık bu Yargıtay kararlarından bıktım" demekten de kendimi alamayacağım.

HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU:
DÖRDÜNCÜ KISIM :SENET
1 -UMUMİ HÜKÜMLER:
Madde 307 - Delili ibraz eden taraf hasmın muvafakati olmadıkça ana istinatten sarfınazar edemez.




HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TASARISI18 Mayıs 2006)
DÖRDÜNCÜ KISIM
İspat ve Deliller

BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler

Delilden vazgeçme
MADDE 200- (1) Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez.
GEREKÇESİ : Bu madde, 1086 sayılı Kanundaki benzer düzen*le*menin genelleştirilmiş hâlidir. 1086 sayılı Kanunda delilden vazgeç*meye ilişkin hüküm, senetlere ilişkin olarak düzenlenmişti ve uygulama ile dokt*rinde bu çerçevede yorumlayan görüşler olduğu gibi aksine gö*rüşlerde mev*cuttu. Bu madde ile duruma açıklık getirilerek, herhangi bir delili gösteren tarafın, bu delilden vazgeçmek istemesi durumunda, bu*nun ancak karşı tara*fın açık izni ile mümkün olduğu belirtilmiştir.

KANAATİM: Yargıtay kararında bahsi geçen usul hükmü sanırım "humk 307. madde"dir. Fakat burada kanunun kast ettiği yazılı belgedir. Yazılı belgenin, bir kez dosyaya sunulduktan sonra geri alınamayacağı doğrudur. Zira karşı tarafın, dosyadan anlaşılabilen itiraz sebeplerine dayanabileceği genel bir kuraldır.
Fakat bizim asıl tartışma konumuz tanık ile ilgilidir. Sayın Ergin'in de belirttiği gibi, "tanık" takdiri delil olduğundan ve de tanığı "dosyadan anlaşılabilen itiraz sebebi olarak" algılayamayacağımızdan dolayı; tanık dinletilmesinden vazgeçilmesi karşın tarafın iznine bağlı olmamalı düşüncesindeyim.
Bence Yargıtayın yukarıdaki kararı ve varsa benzerleri külliyen yanlış kararlardır.
Saygılar
Old 03-12-2006, 18:46   #7
Av.Abdulkadir Yıldız

 
Varsayılan

Sayın İbreti;
Değerli katkılarınız için teşekkürler.
Old 04-12-2006, 01:08   #8
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

**************
DELİLLER, TESBİTİ, İKAMESİ, TANIKLIK, KEŞİF
Karar Tarihi : 05.03.1979
Karar No : 1731
Karar Yılı : 1979
Esas No : 239
Esas Yılı : 1979
Daire No : 2
Daire : HD
**************
DAVA : Usulün 307. maddesine karşı tarafın muvafakatını öngören hüküm
tanıklar hakkında uygulanmaz. bu kural senet ve öteki yazılı belgelerle ilgilidir. Bilimsel görüşler ve kazai içtihatlar aynı doğrultudadır. (Prof. Baki Kuru, Hukuk Mahkemeleri Usulü, 1974 S.401; Yargıtay Genel Kurulnunun 12.10.1949 gün ve 177/93 sayılı kararı) bu bakından taraf hasmın muvafakatı olmadan listesinde adı yazılı tanığın dinlenmesinden vazgeçebilir. onun için bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir:
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA ve duruşma için takdir olunan bin dörtyüz lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine 5.3.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.

Konu HUMK'da "Senet"' başlıklı bölümde ve 287-336. maddeler arasında. Bu nedenle bence de doğru olan vazgeçmenin (tanık) karşı tarafın muvafakati olmaksızın yapılabileceğidir. Dava evlenmenin butlanı olsa idi belki tartışılabilirdi..
Old 04-12-2006, 11:44   #9
özgürölmez

 
Varsayılan

evet benzer bir davada ben davalı yanın delil listesinde bildirdiği halde,dinletmekten vazgeçtiği tanığının ücretini yatırmak şartıyla benzer bir boşanma davasında dinletmiştim. uygulamada olan bir husustur. bana yararlı olmuştu. umarım sezin dosyada da yararlı olur. saygılarımla...
Old 08-12-2011, 00:38   #10
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

6100 Sayılı yasa

Delilden vazgeçme

MADDE 196 - (1) Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez.

Madde gerekçesi
(TASARININ 200. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 196. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.)
MADDE 200 - Bu madde, 1086 sayılı Kanundaki benzer düzenlemenin genelleştirilmiş hâlidir. 1086 sayılı Kanunda delilden vazgeçmeye ilişkin hüküm, senetlere ilişkin olarak düzenlenmişti ve uygulama ile doktrinde bu çerçevede yorumlayan görüşler olduğu gibi aksine görüşler de mevcuttu. Bu madde ile duruma açıklık getirilerek, herhangi bir delili gösteren tarafın, bu delilden vazgeçmek istemesi durumunda, bunun ancak karşı tarafın açık izni ile mümkün olduğu belirtilmiştir.

Saygılarımla.
Old 08-12-2011, 10:50   #11
ATARAS

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, önceki yasa döneminde görülen boşanma davamızda karşı taraf tanığından vazgeçti. Biz kabul etmedik ve masrafını yatırarak dinletmek istedik. Mahkeme reddetti. Tekrar talep ettik, tekrar reddetti. Dava lehimize bittiği için bu husus temyiz konusu yapılmadı... İyi çalışmalar.
Old 08-12-2011, 11:32   #12
av.ankarahukuk

 
Varsayılan

Mahkemeye isimlerini bildirdiğiniz tanıkların dinlenilmesinden vazgeçebilirsiniz; ancak karşı taraf tanıklarınızın dinlenilmesini isterse bu durumda o tanıklar dinlenir.
Old 07-03-2013, 18:07   #13
egemen48

 
Varsayılan

1-duruşmada dinletilmesinden vazgeçilen kendi tanığımız daha sonra dinletilebilir mi?
2-tanık listemizdeki tanıklardan başka bir tanığın dinletilmesinden feragat etmek için dilekçe vermek yeterli midir,yoksa feragatin duruşma esnasında yapılıp karşı tarafın rızası mı aranır?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Davayı kaybeden tarafın ödemesi gereken harçtan kazanan tarafın sorumluluğu ilava Hukuk Sohbetleri 27 14-06-2011 17:20
Talep Olmadan Davalı Tarafın Ticari Defterlerinin İncelenmeye Karar Verilmesi omerkostelekoglu Meslektaşların Soruları 3 06-01-2007 22:18
mahkemeye gelemeyen tanığın dinlenilmesi nasıl olacak barisugan Meslektaşların Soruları 1 27-12-2006 14:29
Kıbrıs'ta Bulunan tanığın İfadesi Talimatla Alınabilir mi? aqua Meslektaşların Soruları 3 30-11-2006 23:56
velayete sahip olan tarafın çocuğu yurt dışına çıkarması Av.tuncer Meslektaşların Soruları 3 09-11-2006 19:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06566191 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.