Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Su Borcundan Dolayı Başlatılmayan Abonelik

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-07-2010, 16:35   #1
Avsibel

 
Varsayılan Su Borcundan Dolayı Başlatılmayan Abonelik

Sayın meslektaşlarım müvekkilin sabip olduğu iş yerinin 1999 yılına ait su borcu bulunmaktadır. Bu su borcu eski kiracılara olup bu gün itibariyle 3.250,0-TL'dır. Müvekkilin yeni kiracısı su abonesi olmak istemekte fakat abonelik işlemi gerçekleştirilmediği gibi su da açılmamamaktadır.Bu Sebeple;
a) Müvekkkil adına dava açabilir miyim (aslında kiracı abone olmak istemektedir.)
b) Bu davada görevli mahkeme neresidir?(Davaya konu yer kahvehane olması sebebiyle tüketici mahkemesi görevine girmez kanaatindeyim)
C)Tedbiren ivedilikle suyun açılması istenebilir mi? SAYGILARIMA
Old 03-07-2010, 12:38   #2
Avukat halil

 
Varsayılan

Yıllar önce Bizzat benim başıma bu geldi,avukatlık bürosu olarak kiraladığım iş yerinin daha önceki kiracıdan kalan su borcu vardı.Su idaresine başvuru yaptım,aboneliğimi kabul etmediler.Borcun ödenmesini istediler.Abonelik başvuru dilekçemi müdüre sundum,reddetmesini istedim.Rededemedi.Aynı abone numarası üzerinden su aboneliğim başlatıldı fakat /2 olarak işlem yapılıyor.Örnek, Abone no: 123456 / 2
Old 03-07-2010, 12:54   #3
pallanco

 
Varsayılan

Daha geçen yıl bizzat kendi evimle ilgili yaptım bu işlemi. Davayı da kazandım. Gidilebilecek iki yol var: Birincisi, yeni abonelik tesisi için başvuruyorsunuz ve eski abonenin borcu yüzünden yeni sözleşme imzalanmyacağı cevabını yazılı olarak alıyorsunuz. Sonra da şu Yargıtay Kararı'nda olduğu gibi muarazanın men'İ davası açıp su dağıtım şirketinin abonelik sözleşmesi imzalamasını sağlıyorsunuz:

T.C.YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2003/17444 K. 2004/7862 T. 24.5.2004

• MUARAZANIN MEN'İ TALEBİ ( Su Tekelini Elinde Bulunduran Kamu Kurumunun Borcu Bulunmayan Kişiyle Abonelik Sözleşmesi Yapması Mecburiyeti - Önceki Kiracının Su Borcunun Bulunmasının Yeni Kiracıyla Sözleşme Yapılmasına Engel Olamayacağı)
• SU ABONELİK SÖZLEŞMESİNİ YAPMA MECBURİYETİ ( Su Dağıtım Tekelini Elinde Bulunduran Kamu Kurumunun Önceki Kiracının Su Borcu Nedeniyle Yeni Taşınan Kişiyle Sözleşme Yapamayacağına İlişkin Yönetmelik Hükmünün Geçersiz Olması)
• KİRACININ SU BORCUNU ÖDEMEDEN TAŞINMASI ( Yeni Taşınan Kiracının Su Aboneliği Talebi - Su Tekelini Elinde Bulunduran Kamu Kurumunun Borcu Bulunmayan Yeni Kiracıya Su Vermek Zorunda Olması) • BORÇTAN DOLAYI SUYU KAPATILAN DAİRE ( Abone Olan Kiracının Tahliye Ettiği Daireye Taşınan Yeni Kiracının Abonelik Sözleşmesi Talebi - Su Tekeline Sahip Kamu Kurumunun Borcu Olmayan Kişiyle Sözleşme Yapması Mecburiyeti)
ÖZET : Su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu olan davalının abonelerle yaptığı abonelik sözleşmesi iltihaki sözleşme niteliğinde olup, somut olayda olduğu gibi su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu, alacağını kendi abonesinden isteyebilir. Sözleşme yapma tekeli elinde bulunan bu gibi kamu kurumlarının borcu olmayan kişilerle abonelik sözleşmesi yapması zorunludur. Davalı kurumun çıkardığı yönetmelikte aksine bir hüküm bulunması da sonucu değiştirmez. Aksine bir durumun kabulü borcu bulunmayan şahsın, tekeli elinde bulunduran kurumun sözleşme yapmaması nedeniyle mağduriyeti sonucunu doğurur ki bunun da kabulü mümkün değildir. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. DAVA : Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 57/A numaralı işyerinin maliki olduğunu, taşınmazın uzun zamandır kirada bulunduğunu ve taşınmazda kullanılan su aboneliğinin de dava dışı 3. şahıs adına yapıldığını, davalının taşınmazda kullanılan suyu abone olan kiracının borcunu ödememesi nedeniyle kapattığını, ancak kiracının taşınmazı tahliye etmesine rağmen davalının önceki kiracının su borcundan dolayı suyu vermediğini ileri sürerek muarazanın meni ile suyun açılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yönetmeliğin 31/3 maddesi uyarınca önceki su borcu ödenmediği için davacının yeni abone olamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, BUSKİ tarifeleri yönetmeliğinin 31/3 maddesi gereğince abonelik sözleşmesi devam ederken borç tasfiye edilmeden aboneliğin feshi veya yeni bir abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava konusu taşınmazın maliki olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Abone olan kiracının mecuru tahliye ettiği kiracının ve ondan sonraki kiracıların su parasını ödemediği davalının da kiracılar aleyhinde icra takibi yapıp bir kısım su bedelini tahsil ettiği ancak taşınmazın suyunun kesik olduğu dosya içindeki belgelerden ve taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazda bulunan kiracılar tarafından kullanılan suyun bedelinin ödenmemesi sebebiyle kendisinin abone yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalının su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu niteliğinde bulunduğunda duraksama yoktur. Su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu olan davalının abonelerle yaptığı abonelik sözleşmesi iltihaki sözleşme niteliğinde olup somut olayda olduğu gibi su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu alacağını kendi abonesinden isteyebilir. Sözleşme yapma tekeli elinde bulunan bu gibi kamu kurumlarının borcu olmayan kişilerle abonelik sözleşmesi yapması zorunludur. Davalı kurumun çıkardığı yönetmelikte aksine bir hüküm bulunması da sonucu değiştirmez. Aksine bir durumun kabulü borcu bulunmayan şahsın, tekeli elinde bulunduran kurumun sözleşme yapmaması nedeniyle mağduriyeti sonucunu doğurur ki bunun da kabulü mümkün değildir. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yarama ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 24.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir diğer yol da (ki bu daha pratik), eski kiracının borcunu ödemeden önce kuruma bir dilekçe verip bu parayı zorunluluktan ödediğinizi, aslında borcunuzun olmadığını, sırf suyu açtırabilmek için ödediğinizi belirten bir beyanda bulunuyorsunuz. Sonra parayı ödeyip, suyu açtırıp ardından da istirdat davası açıyorsunuz. Ben bu yolu denedim ve tek celsede lehime karar aldım. İcraya koyup avukatlık ücretiyle tahsil ettim. Dikkat etmeniz gereken, belirttiğim şekilde bir itirazi kayıt dilekçesi vermeden sakın ödeme yapmayın. Yoksa geri alamazsınız. Buna ilişkin Yargıtay Kararı da şu: T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 1994/8173 K. 1994/9655 T. 7.11.1994
• BAŞKASINA AİT BORCUN ÖDENMESİ ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )
• HAKSIZ İKTİSAP ( Elektrik Abonmanlığı İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesi )
• ELEKTRİK ABONELİĞİ ( Abonmanlık İçin Önceki Abonenin Borçlarının Ödenmesinin Haksız İktisap Teşkil Etmesi )
818/m.62
ÖZET : Her sözleşme kural olarak, yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur. Sözleşmede taraf olmayan davacının ihtirazi kayıt ileri sürerek başkasına ait olan borcu ödemesi zorunda bırakılması halinde; ödeme rıza ile olmadığından davacı, BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. Bu nedenlerle haksız iktisap gerçekleşmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, satınaldığı dükkan için elektrik abonman sözleşmesi yapılması amacıyla davalı TEK Genel Müdürlüğü Karşıyaka Şubesi'ne müracaatta bulunduğunu, eski abonenin borcunun ödenmesi koşulu ile kendisi ile sözleşme kurabileceklerini bildirdiklerini, zorunluluk altında ve ihtirazi kayıt dermeyan ederek eski abonenin borcunu ödeyip, sözleşmenin düzenlenmesini sağlıyabildiğini öne sürerek, ödediği 32.673.048 TL. ödeme tarihi 3.2.1994'den itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurum'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan evvel abone bulunan kişinin kaçak ve normal elektrik tüketiminden borçları olduğunu, bu borç ödenmeden abone olunmasının mümkün olmadığını, ihtiyariyle borcu ödeyen davacının eski aboneden alacağını istemesi gerektiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, BK.nun 62. maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ödeyen kimsenin hataen borçlu olduğunu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu geri alamayacağını, davacının ihtiyari ile ve bir hataya dayanmadan kendisine ait olmadığını bildiği borcu ödediğini kabul etmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, yeni maliktir, adına elektrik abonman sözleşmesi yapılmasını istemiştir. Bu istem; bireylere eşit bir şekilde yararlandırılması zorunlu kamu hizmetlerinden biri olan elektrik dağıtımına dayanmaktadır. Gerçekte Kamu Kuruluşlarının, Kamu hizmetlerini vatandaşlara yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde, eşit ve farklılık yaratılmaksızın sunması doğrudan görevidir. Davalı Kurum elinde olanak bulundukça kendisinden istenen hizmeti yerine getirmeye zorunludur.
Her sözleşme kural olarak yalnız kendi tarafları için haklar ve borçlar doğurur. Bu kurala sözleşmelerin nisbiliği denmektedir. Borçlar Hukukuna hakim olan temel ilke, sözleşmelerin nisbi hükmün doğurmasıdır. O nedenle davacı yeni malik ile elektrik abonman sözleşmesi yapılabilmesinin davalı Kurumun akdinin borcunun ödenmesi koşuluna bağlanması hukuki dayanaktan yoksundur ve az yukarıda açıklanan hizmetin amacına tamamen terstir. Davacının eski abonenin borcunu üstlendiği veya ona katıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Borç ilişkisinden doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur, borç ilişkisi üçüncü kişiler için hüküm doğurmaz, sözleşme ile meydana getirilen alacak ya da borç şeklindeki hükümlerin hukuki sonuçlar meydana getirmesi sadece sözleşen taraflarla ilgilidir.

Davacı, ihtirazi kayıt dermeyan ederek borcu ödemiştir. O nedenle BK.nun 62. maddesinde anlamını bulan borçlu olmadığı şeyi özgür iradesi ile veren kişi durumunda kabul edilemez. O halde ödeme rıza ile değildir. Belli bir amacın sağlanması için zorla ödetme durumu bulunduğundan isteğin hüküm altına alınması gerekir.
Mahkemenin hükmüne dayanak tuttuğu Dairemizin 1994/317 esas, 1958 karar sayılı ilamının dayandığı uyuşmazlıkta beliren maddi olgular bu davadaki maddi olgularla benzerlik arzetmediği, özellikle bu davada olanın aksine ihtirazi kayıt dermayan edilmeksizin ihtiyari ile bir ödeme yapıldığı tesbit edilmiştir. O nedenle, anılan ilam bu dava için emsal kabul edilip hükme gerekçe yapılamaz.
Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 7.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kolay gelsin.
Old 19-08-2011, 12:29   #4
davuterkan

 
Varsayılan

Tecrübenizi paylaştığınız için teşekkürler, iyi çalışmalar...
Old 19-08-2011, 20:15   #5
avbilgen

 
Varsayılan

Görevli mahkeme dava konusu abonelik işyeri olduğu için asliye hukuk mahkemesidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vergi borcundan dolayı SSK aylığına haciz myilmaz Meslektaşların Soruları 16 03-07-2012 18:55
Ltd. Şti. Borcundan dolayı Ortrakların Sorumluluğu Av.Nuri YENİÇERİ Meslektaşların Soruları 5 06-01-2009 16:56
kooperatifin borcundan dolayı üyelerin sorumluluğu ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 4 15-11-2008 02:01
Şirket borcundan dolayı ortaklarına haciz av.alperdogan Meslektaşların Soruları 3 16-10-2008 15:14
Eşlerin Borcundan Dolayı Haciz MEHMET BİROL ŞAHİN Meslektaşların Soruları 5 19-08-2008 10:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05051899 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.