Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tapusuz arazisi - köy senediyle satmak - kadastroya mirasçıların itirazı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-06-2007, 09:20   #1
Brusk

 
Varsayılan tapusuz arazisi - köy senediyle satmak - kadastroya mirasçıların itirazı

Bir baba 30 yıl önce tapusuz bir arazisini köy senediyle oğluna satıyor ve bedelini alıyor bu satıştan 30 yıl sonra bu yerler burayı satış senediyle alan evlat adına kadastro tespiti görünce diğer mirasçılar da buna itiraz edip babalarından kaldığını ve hisseleri oranında tespit görmesi gerektiğini belirterek dava açıyorlar. Bu 30 yıllık süreçte dava konusu yerler burasını babasından satış yoluyla devralan evladın ziylliyetliğinde kalmıştır
Old 01-06-2007, 13:23   #2
Brusk

 
Varsayılan

arkadaşların değerlendirmeerini bekliyoruz. iyi çalışmalar
Old 01-06-2007, 15:05   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Kural olarak taşınmazın miras bırakandan kaldığı kabul edilir,
Mirasçılar arasında kazandırıcı zaman aşımı süresi işlemez.
Bu durumun aksi, taşınmazı satın aldığını bildiren mirabçı tarafından ispat edilir.
Tapusuz taşınmazların harici satışları zilyet liğin teslim edilmesi koşuluyla geçerlidir.
Köy senedi satışı gösteren bir delildir. Varsa tanıklar, sağsa tastik eden muhtar dinlenir. Satımla zilyetliğin teslim edilip edilmediği, zilyedin kim olduğu, miras bırakanın ölümüne kadar bu yeri kullanıp kullanmadığı araştırılır.
Kurallar böyledir.Bunlar üzerinde durulmalıdır.
Saygılarımla.


T.C.
YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/11161

K. 2004/11647

T. 1.11.2004

• KADASTRO KOMİSYONU ( İbraz Edilen Adi Senetleri Değerlendirerek Tespit Yapmış Olması - Kural Olarak Taşınmazların Tarafların Ortak Miras Bırakanından Kaldığının Kabulü Gereği/Aksini İspat Yükü Satım Olgusuna Dayanan Davalıya Ait Olduğu )

• ADİ SENETLERE DAYALI KADASTRO TESPİTİ ( Kural Olarak Taşınmazların Tarafların Ortak Miras Bırakanından Kaldığının Kabulü Gereği - Aksini İspat Yükü Satım Olgusuna Dayanan Davalıya Ait Olduğu )

MİRASÇILAR ARASINDAKİ KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİNA DAYALI DAVA ( Kadastro Komisyonu İbraz Edilen Adi Senetleri Değerlendirerek Tespit Yapmış Olması - Kural Olarak Taşınmazların Ortak Miras Bırakanından Kaldığının Kabulü Gereği/Aksini İspat Yükü Satım Olgusuna Dayanana Ait Olduğu )

3402/m.13,14

ÖZET : Kadastro Komisyonu ibraz edilen adi senetleri değerlendirerek tespit yapmıştır. Dava mirasçılar arasındadır. Kural olarak taşınmazların tarafların ortak miras bırakanından kaldığının kabulü gerekir. Bu durumun aksini ispat yükü satım olgusuna dayanan davalıya aittir.
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
KARAR : Kadastro sırasında 113 ada 81, 87 parsel sayılı 2293.08 ve 3005.94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar komisyon tutanağı ile satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Abdullah adına tespit edilmiştir. Davacı Akça, yasal süresi içinde çekişmeli parsellerin müşterek kök muristen intikal ettiğini ve terekesinin paylaşılmadığını iddia ederek dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının verilen kesin süre içinde keşif giderlerini yatırmadığı, davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli parsellerin davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parsellerin edinme sebebi sütununda davalı Abdullah'ın satın alması nedeniyle tutanak düzenlenmiş ve malikhanesi belirlenmiş ise de; tutanak bilirkişilerinin 4.7.2001 tarihli beyanlarıyla taşınmazın öncesinin miras bırakan Süleyman'a ait olduğu meşruhatı verilerek tutanak imzalanmıştır.
Kadastro Komisyonu ibraz edilen adi senetleri değerlendirerek tespit yapmıştır. Dava mirasçılar arasındadır. Kural olarak taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı Süleyman'dan kaldığının kabulü gerekir. Bu durumun aksini ispat yükü satım olgusuna dayanan davalıya aittir. Bu nedenle davacıya keşif için kesin süre verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanmalı, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından kullanıldığı, ortak miras bırakan Süleyman'ın ölüm tarihine kadar bu taşınmazı kullanıp kullanmadığı, kesin olarak saptanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA 1.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI)
Old 16-09-2008, 13:19   #4
Av.Adem Süpçin

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım, Büyüklerim:
Yeni konu açmamak için buraya yazıyorum.
Müvekkil 19/03/1999 tarihinde kayınbabasından (kendisi satış-devir yapanın gelini oluyor.) muhtar senedi denen "Tarla İçinde Ev Alım Satım Senedi" ile satın alıyor. Zilyetliğin devredildiği de yazıyor. 2 adet aza ve muhtar ile 4 adet de şahitlerin imzası var. Cezai şart da öngörülmüş.
Ancak gerçek anlamda zilyetlik hiçbir zaman geçmemiş.
Bu taşınmaz o zaman tapusuz imiş. Daha sonra kadastro geçiyor. Ve taşınmazı devralan müvekkilimin üstüne değil devreden kayınbabasının üzerine tescilleniyor. Haricen öğrendiğimize göre de tapuda malik gözüken kayınbaba taşınmazı kendi eşine devretmek üzere imiş ya da etmiş...

Bu durumda tescilin iptali sağlanabilir mi?
Ya da zarar ziyana ve cezai şarta bağlı olarak alacak davası açılabilir mi? Bizim gerçekte istediğimiz alacak davasında alacak hak edebilmek. Tapunun müvekkil adına tescilini sağlamak çok önemli değil.

Yardımcı olursanız sevinirim...
Old 17-09-2008, 08:56   #5
sumeyra

 
Varsayılan

[quote=Yücel Kocabaş]
Alıntı:

Kural olarak taşınmazın miras bırakandan kaldığı kabul edilir,
Mirasçılar arasında kazandırıcı zaman aşımı süresi işlemez.
Bu durumun aksi, taşınmazı satın aldığını bildiren mirabçı tarafından ispat edilir.
Tapusuz taşınmazların harici satışları zilyet liğin teslim edilmesi koşuluyla geçerlidir.
Köy senedi satışı gösteren bir delildir. Varsa tanıklar, sağsa tastik eden muhtar dinlenir. Satımla zilyetliğin teslim edilip edilmediği, zilyedin kim olduğu, miras bırakanın ölümüne kadar bu yeri kullanıp kullanmadığı araştırılır.
Kurallar böyledir.Bunlar üzerinde durulmalıdır.

Sayın Yücel Kocabaş....
Benim de bunun benzeri bir davam var. Muris, ölmeden önce kendi yanında kalan evladına bazı tapusuz taşınmazlarını el senedi ile satıyor. Aslında bağış yapıyor. Diğer mirasçılar zaten dışarıda olduğu için murisin aşağı yukarı bütün taşınmazları köyde kalan oğlu zilyet ediyor. Bu zilyetlik bu yerleri kadastroda kendi adına tesbit yaptırmaya yeterli midir. Kadastro tesbitine itiraz davasında satılan yerlerin aslında satış değil bağış olduğunu ileri sürüp ispat edebilirmiyiz. Saygılarımla
Old 17-09-2008, 22:14   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan (Sumeyra) nın sorusuyla ilgili

El senedi satışı gösteren bir delildir. Fakat aksi ispat edilebilir. Bunun için tanık gösterilebilir. Satımla zilyetliğin teslim edilip edilmediği, zilyedin kim olduğu, miras bırakanın ölümüne kadar bu yeri kullanıp kullanmadığı araştırılır. Diğer mirasçıların uzun süre ses çıkarmaması , bir hak iddia etmemesi zilyet lehine karine kabul edilebilir. Senetdeki imza murise ait değise bunun üzerinde durulabilir.Diğer mirasçılara kullanım bedeli ödenmiş veya mahsulden pay verilmişse zilyatliğin tereke adına sürdürürldüğü kabul edilebilir. Tabii ki bunlar varsayım örnek olarak söylüyorum.

Bu yerlerin satılmayıp bağışlandığı konusu bana göre kadastro mahkemesindeki durumu değiştirmez. Bağışta da zilyetlik teslim edilmiş ve alan zilyetliğini sürdürmüş ise zilyet olan mirasçı kazandırıcı zaman aşımı koşullarından yararlanabilir. Yalnız bağış yapılmışsa genel mahkemede tenkis davası açılabilir.

Diye düşünüyorum
Old 02-11-2010, 15:30   #7
üye29234

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,benimde buna benzer bir davam var fakat ortada herhangi bir köy senedi falan yok.Murisin vefatından önce tapusuz taşınmazı üzerinde bir oğluna bağış yaptığı görülmektedir kadastro kayıtlarında.Fakat asıl olarak vefatından sonra kendi üstüne kayıt yaptırmış olup babam bana sağlığında bu yeri bağış yapmştr demektedir.Aralarında herhangi bir sözleşmee yapılmamıştır murisin sağlığında.O memurlar hakkında suç duyurusunda bulundum.Haliyle şimdi diğer mirasçılarda (yani müvekkillerim) haklarını talep etmektedirler bunun bir bağış olmadığını iddia etmekteyiz..Bu konuya benzer bir durumu içerien bir içtihata ihtiyacım var.Yardımcı olabilirseniiz çokk sevinirim,Teşekkür ederim şimdidenn..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yemin metni nasıl olmalıdır? ares139 Meslektaşların Soruları 8 25-01-2012 11:22
Avukatlar Nasıl Kurtulur? avukatlıkta Kalite Nasıl Artar? işte Bana Göre Çözümü: ibrahimbey Hukuk Sohbetleri 87 26-05-2010 22:11
Anlaşmazlıkların Hakem Yoluyla Çözümü Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 1 12-08-2002 23:54
Avukatlık Stajı Yeterli Mi? yetersiz İse Çözümü. Av.Şevket TUTULMAZ Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 3 26-03-2002 00:42
Bir Apartmandaki Yöneticinin İstifa Etme İşlemi Nasıl Olmalıdır? nurdan duman Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 23:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05807590 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.