Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlama Bağlı Yargılama Giderleri Ayrı Ayrı Takibe Konulabilir mi?

Yanıt
Old 01-09-2009, 15:39   #31
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İlama BaĞli Yargilama Gİderlerİ Ayri Ayri Takİbe Konulabİlİnİr Mİ?

İİK Md. 32:
"Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilinceicra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde ... hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir"

Bence burada yasa hükmü son derece açık.

Saygılar.
Old 01-09-2009, 16:02   #32
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Takiip ilama dayalı olsa bile İcra Müdürü Takip Talebine aykırı İcra Emri hazırlayamaz.Takip talebinde ne varsa İcra Müdürü buna göre hazırlaycaktır İcra emrini. Yani sorumluluk yine Avukattadır.
Old 01-09-2009, 18:01   #33
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İlama BaĞli Yargilama Gİderlerİ Ayri Ayri Takİbe Konulabİlİnİr Mİ?

Fatih bey;

Sonuç farketmiyor. İİK 35 gereğince takip ilamın icra dairesine tevdii ile başlar. Burada müracaat edenin bizim doldurduğumuz takip talebini doldurarak imzalayıp verme yükümü yoktur. İlamı alan icra müdürü onun taleplerini dinleyerek tutanak tutmak (takip talebi) ve onu başvurana imzalatmak zorundadır. Bunu yaparken de ilamın dışına çıkamaz.

Yani ialam aykırı bir takip talebi de düzenlenemez. İcra müdürü bunu kendiliğinden gözetmek zorundadır.

Saygılar.
Old 22-11-2009, 14:52   #34
soylu

 
Varsayılan ilamı bölerek takibe koyabilirmiyiz

İlamın maddi ve manevi tazminat kısımlarını ayırarak ayrı ayrı takibi yapabilir miyiz.?
Yargıtay kararı ve görüşlerinizi paylaşırsanaz sevinirim.
Old 22-11-2009, 15:42   #35
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Bunu hangi sebeple yapmak istiyorsunuz açıklar mısınız?
Old 14-09-2010, 09:56   #36
TRINITY

 
Varsayılan

Benim de taraf olduğum bir davada mahkeme vekalet ücreti ayrı, 200 TL yargılama gideri ayrı olarak takibe konuluyor. Mahkeme vekalet ücretini tahsil eden ve müvekkilin büyük bir şirket olmasından istifade eden karşı yan vekilleri sinekten yağ çıkarma çabasındalar. Sizce icra mahkemesine itiraz etmem bir sonuç verir mi?
Old 14-09-2010, 10:22   #37
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Bana göre; aynı ilamda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin ayrı ayrı takibe konulması usuli hakların kötüye kullanılmasıdır. Her iki takipte ayrı ayrı borçlu takip gideri, harç ve takip vekalet ücreti ödeyecektir ve yasal dayanağı olmadan borçlunun durumu ağırlaştırılacaktır.Böyle bir durumda borçlunun aleyhine olacak şekilde hakkın kötüye kullanılması sözkonusu olacaktır.

Geçmişte böyle bir uygulama nedeniyle Antalya Barosu'nun meslektaş hakkında soruşturma açtığını duymuştum.
Old 14-09-2010, 10:29   #38
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan TRINITY
Benim de taraf olduğum bir davada mahkeme vekalet ücreti ayrı, 200 TL yargılama gideri ayrı olarak takibe konuluyor. Mahkeme vekalet ücretini tahsil eden ve müvekkilin büyük bir şirket olmasından istifade eden karşı yan vekilleri sinekten yağ çıkarma çabasındalar. Sizce icra mahkemesine itiraz etmem bir sonuç verir mi?
Vermez. Verse verse, karşı taraf vekiline bir sinek ve ondan çıkacak yağ verir.
Old 14-09-2010, 10:32   #39
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Fatih KISA
Bana göre; aynı ilamda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin ayrı ayrı takibe konulması usuli hakların kötüye kullanılmasıdır. Her iki takipte ayrı ayrı borçlu takip gideri, harç ve takip vekalet ücreti ödeyecektir ve yasal dayanağı olmadan borçlunun durumu ağırlaştırılacaktır.Böyle bir durumda borçlunun aleyhine olacak şekilde hakkın kötüye kullanılması sözkonusu olacaktır.

.

"Ayrı takip yapılmayacağına dair" yasal dayanak gösterebilir misiniz? Yapılabileceğine dair, Yargıtay kararı var ama.

Alıntı:
Geçmişte böyle bir uygulama nedeniyle Antalya Barosu'nun meslektaş hakkında soruşturma açtığını duymuştum

Mümkündür. Benzer forumlarda yazdığım gibi, ayrı takip yapmak yasaldır ama etik değildir.
Old 14-09-2010, 10:39   #40
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Ben yasallıkla meşruluğun aynı şey olduğunu iddia etmiyorum Üstadım!

Yargıtay'ın öyle kararları var ki, saç baş yoldurur.
Old 14-09-2010, 15:09   #41
Av.Kaan

 
Varsayılan

Av. Suat Ergin'in de belirtmiş olduğu gibi Yargıtay, ilamın bölünerek icra edilmesine ses çıkarmıyor. Mahkemeler de bu görüşe uygun karar veriyor.

Nedense MK 2. maddesi akıllarına gelmiyor.

Geçerli bir mazeret/sebep yokken ilamdaki kalemlerin ayrı ayrı icraya konması bence hakkın kötüye kullanılmasıdır. Böylece borçlu daha fazla masraf ve vekalet ücreti ödemek suretiyle zarara uğratılır.

Akla şu soru gelebilir: O zaman borçlu borcunu -hele de ilama bağlanmışsa- vaktinde ödesin... Borçlunun da kusuru yok mu? Bence bu bile geçerli bir mazeret sayılamaz. Belki de o an için ödeyememiştir ancak sonradan ödeme gücüne kavuşmuştur...

İcra takibi, ödenmeyen borcun tahsili için bir yoldur. Yoksa borçluyu biraz da cezalandırmak için kullanılamaz...
Old 14-09-2010, 15:20   #42
TRINITY

 
Varsayılan

Tüm meslektaşlarıma cevapları için teşekkür ediyorum. Galiba meslek etiğini hiçe sayan bu meslektaşları şikayet etmekten başka çare yok.
Saygılarımla...
Old 14-09-2010, 15:41   #43
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan TRINITY
Tüm meslektaşlarıma cevapları için teşekkür ediyorum. Galiba meslek etiğini hiçe sayan bu meslektaşları şikayet etmekten başka çare yok.
Saygılarımla...

Karara katılmamakla birlikte belki işinize yarayacaktır diye düşünerek :

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...05&postcount=7

Saygılar...
Old 14-09-2010, 23:51   #44
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Sn Öksüz;
Karara katılmadığınızı belirtmişsiniz. Bence doğru bir düşünce. Kararın temelinde avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilemeyeceği görüşü var.Bu karar onanmış. ilginç!

1- Daha önce bu konu tartışılmıştı ve HGK genel kurulu kararı ile avukatlık ücretinin müvekkil adına hükmedilmesi gerektiği, Avukatlık Yasası gereğince ücretin avukata ait olmasının taraflar arasında bir iç ilişki olduğu şeklindeki düşünce kabul edilmişti. Yanlış anımsamıyorsam o tartışmada da avukatlık ücretine avukatlık ücreti istenip istenemeyeceği tartışılmıştı ve sonuçta istenebileceği sonucuna varılmıştı.

Şimdi HUMK gereğince müvekkile ait bir alacağı takip konusu yaptığımda neden avukatlık ücretine hükmedilmeyecek? HUMK gereğince alacak avukata değil müvekkile ait.Buna avukatlık ücreti taktir edilmeme nedenini açıklayabilecek bir arkadaş var mı?

2- Karar alacağın bölünerek takip konusu yapılmasına ilişkin değil.Avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilmesine ilişkin. Bu nedenle konu ile doğrudan ilişkili değil. Bu nedenle avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilmeyeceğineilişkin bu karar "ilamda yazılı alacağın" bölünerek takip konusu yapılıp yapılmayacağı hakkında bir fikir vermez.

Karar özü açısından da yanlış bir karardır.

3- Bu konuda dava arkadaşlığı veya müşterek ve müteselsil sorumluluk kurumlarını anımsamakta yarar var.

İlamda davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğuna hükmedildiğinde tek bir avukatlık ücretine hükmedilir. Çünkü dava aynı nedenle kabul edilmiştir. Bazen öyle durumlar olur ki hakim ortaya çıkan zarar nedeni ile herkesin sorumluluk sınırını belirler. Bu durumda ilamı tek bir takip konusu yapabileceğiniz gibi ayrı ayrı takip konusu da yapabilirsiniz. Çünkü herkesin sorumluluk sınırı bellidir. Ama müşterek sorumlulukta herkese karşı ayrı bir takip yapılamayacağı kanısındayım.

Şöyle bir örnek vereyim:
Bir trafik kazası, mahkeme karar verdi, ortada 1000 TL zarar var. Sigorta poliçesi 500 TL ile sınırlı olduğu için şirketin 500 TL, diğer davalının 1000 TL ile sorumlu olduğuna karar verdi. Burada ayrı takip yapılabilir. Yasal bir engel yok. Peki yaptığınız bu iki ayrı takipte herkesten 1000 TL isteyebilrmisiniz? İki ayrı takibi nasıl yaparsınız? ... sigorta asıl borç 500TL. ve devamı. Diğer Takip; asıl borç 1000 TL vd. Burada avukatlık ücreti yasal alacağa göre belirleneceğinden sorun çıkmaz. Burada bölünebilir (kişi/taraf anlamında) bir borç var. Ama aynı ilamda olan avukatlık ücretinin ayrı, yargılama giderinin ayrı, alacağın ayrı, takip konusu yapılması iyi niyet kurallarına aykırıdır ve hukukça korunmaz.

O zaman ben de 8.000 tl lik bir alacağı 1 TL ye bölerek 8000 takip yapayım. Bu hukuken korunabilecek bir çıkar mıdır?

4- Burada kısmi davanın koşullarını anımsamak gerekir.
Kısmi dava açılmasında bir hukuki menfaatin olması gerekir. Bu menfaat alacağın netleşmemiş olması nedeni ile harç kaybı, avukatlık ücretinin fazla ödenmesi korkusu olabilir. Bunlar birer hukuki menfaattir. Peki ilama bağlanmış, belirlenmiş bir alacağın tümünü bölerek takip konusu yapmaktaki hukuki menfaati bana kim açıklayabilir? Buradaki hukuki menfaat başkasının aleyhine çıkar sağlamak mı? Kuşkusuz ki bu da hukuki (hukuk kurallarına uygun) bir menfaat olarak gözükebilir ilk bakışta. Ama kısmi dava konusundaki hukuki menfaatle çelişir.

Kaldi ki Sn. Kısa'nın mesajından anımsadığım bir şey var: Mahkemece hükmedilen avukatlık ücreti yargılama gideri değil midir? Bunu hangi gerekçe ile ve nasıl ayırıyoruz?

Ben böyle bir davranışın meslek kurallarına aykırılık oluşturacağı ve şikayet halinde baronun ceza vermesi gerektiği kanısındayım. Avukatlar adaletin yerine getirilmesi için uğraşırlar, yukarıda verdiğim örnekteki gibi 8.000 TL alacağı 8000 takip konusu yaparak kendilerine haksız çıkar sağlamak için uğraşmazlar.

Ne son mesajda verilen karar ne de aradaki tartışmalar benim bu konudaki düşüncelerimi değiştirmedi.

Saygılar
Old 15-09-2010, 09:50   #45
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN
Sn Öksüz;
Karara katılmadığınızı belirtmişsiniz. Bence doğru bir düşünce. Kararın temelinde avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilemeyeceği görüşü var.Bu karar onanmış. ilginç!

...2- Karar alacağın bölünerek takip konusu yapılmasına ilişkin değil.Avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilmesine ilişkin. Bu nedenle konu ile doğrudan ilişkili değil. Bu nedenle avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilmeyeceğine ilişkin bu karar "ilamda yazılı alacağın" bölünerek takip konusu yapılıp yapılmayacağı hakkında bir fikir vermez.

Karar özü açısından da yanlış bir karardır...

Sn ERDOĞAN,

Koyulaştırdığım bölümü (mesajınızın başında adımı zikretmeniz sebebiyle) üzerime alındım

Sayın TRINITY nin sorusu:

Alıntı:
Yazan TRINITY
Benim de taraf olduğum bir davada mahkeme vekalet ücreti ayrı, 200 TL yargılama gideri ayrı olarak takibe konuluyor. Mahkeme vekalet ücretini tahsil eden ve müvekkilin büyük bir şirket olmasından istifade eden karşı yan vekilleri sinekten yağ çıkarma çabasındalar. Sizce icra mahkemesine itiraz etmem bir sonuç verir mi?

şeklinde yargılama giderlerinden vekalet ücretinin ayrı ve diğer yargılama giderlerinin ayrı takibe konu edilmiş olmasına dair olmakla; verdiğim linkteki karar, meslektaşımın sorusuyla doğrudan ilgilidir.

Diğer taraftan evet, karara katılmadığımı belirtmiştim

Saygılar...
Old 26-11-2010, 12:01   #46
Av.Gök

 
Varsayılan örnek karar

Sayın meslektaşlarım,

İlamdaki asıl alacak ve yargılama giderlerinin ayrı ayrı icra takip konusu yapılabileceği konusunda herkes hem fikir ki ben de bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.Hatta daha önce yapmıştım ve şikayet gelmemişti.İş mahkemesinden aldığım bir ilamı aynı şekilde takibe koymak istiyorum ancak bunu Yargıtay kararı ya da doktrinsel görüşle doğrulama ve emin olmak istiyorum.Bunun somut örneği elinizde bulunmakta ise benimle paylaşmanızı rica ederim.

Teşekkür ederim
Old 29-11-2010, 18:52   #47
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Alıntı:
İlamdaki asıl alacak ve yargılama giderlerinin ayrı ayrı icra takip konusu yapılabileceği konusunda herkes hem fikir ki ben de bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.Hatta daha önce yapmıştım ve şikayet gelmemişti.İş mahkemesinden aldığım bir ilamı aynı şekilde takibe koymak istiyorum ancak bunu Yargıtay kararı ya da doktrinsel görüşle doğrulama ve emin olmak istiyorum.Bunun somut örneği elinizde bulunmakta ise benimle paylaşmanızı rica ederim.

Ben yukarıda fikir beyan etmiş bir kişi olarak bu görüşe katılmadığımı, ben, tek ilamda yer alan tek kişiye karşı bir alacağın parçalara bölünerek takip konusu yapılmasının iyiniyet, hukuk ekonomisi ve avukatlık meslek kurallarına (Avukat, hukukun yerine getirilmesine, hakkın sağlanmasına yardımcı olur) aykırı olduğunu düşünüyorum. Engelleyen açık bir kural yok. Ama bana böyle bir takip gelirse kesinlikle şikayet yoluna gideceğim.

Saygılar
Old 29-11-2010, 22:28   #48
tangela

 
Varsayılan

Bu durum usul ekonomisi açısından da doğru değil. Bence kimse hakkını kötüye kullanmamalı.
Old 30-11-2010, 10:38   #49
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Tartışmayı okuduğumda başka bir soruda tartışılan ve konuyla ilgili olarak Sayın Hülya Özdemir tarafından aktarılan karar aklıma geldi.

Soruya yeteri kadar açıklık getireceği ümidiyle


Alıntı:
T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/5188

K. 2008/645

T. 29.1.2008

• TASARRUFU TEŞVİK ALACAĞI ( Alacağın Küçük Parçalara Bölünmesi Suretiyle Ayrı Davalara Konu Yapılıp Birden Fazla Vekalet Ücreti Edinilmesine Yol Açar Şekilde Hüküm Verilmesinin Dava Hakkının Kötüye Kullanılması Niteliğinde Olduğu )

• KISMİ DAVADA VEKALET ÜCRETİ ( Hakim Tarafından Re'sen Uygulanması Gereken İyiniyet Kuralına Taraflar ve Avukatların da Uyma Yükümlülüğü Gözetildiğinde Alacağın Küçük Parçalara Bölünmesi Suretiyle Ayrı Davalara Konu Yapılmasının İsabetsiz Olduğu )

• İYİNİYET KURALLARI ( Hakim Tarafından Re'sen Uygulanması Gereken İyiniyet Kuralına Taraflar ve Avukatların da Uyma Yükümlülüğü Gözetildiğinde Alacağın Küçük Parçalara Bölünmesi Suretiyle Ayrı Davalara Konu Yapılmasının İsabetsiz Olduğu )

• DAVA HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI ( Alacağın Küçük Parçalara Bölünmesi Suretiyle Ayrı Davalara Konu Yapılıp Birden Fazla Vekalet Ücreti Edinilmesine Yol Açar Şekilde Hüküm Verilmesinin Dava Hakkının Kötüye Kullanılması Niteliğinde Olduğu )

4721/m.2

1136/m.164


ÖZET : Davacı, tasarrufu teşvik alacağı ve nemasının, yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Kısmi dava açılmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamakla birlikte; hakim tarafından re'sen uygulanması gereken iyiniyet kuralına, taraflar ve avukatların da uyma yükümlülüğü gözetildiğinde; alacağın küçük parçalara bölünmesi suretiyle ayrı davalara konu yapılıp, Birden fazla vekalet ücreti edinilmesine yol açar şekilde dava, hakkının kötüye kullanılmasının, yukarıdaki hukuksal ilkeler ışığında korunmasına olanak bulunmadığı ve bu yönün kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilmeksizin, davalı Kurumun toplam borcun çok üzerinde vekalet ücreti ve yargılama gideriyle sorumluluğuna yol açılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
DAVA : Davacı, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, tasarruf teşvik alacağı ve nema tutarlarının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davacı tarafından. fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşuluyla, 20.00 YTL'nin tahsili istemiyle açılan cava sonuca verilen kabul kararı, 16.11.2006 tarihinde kesinleşmiş olup; saklı tutulan haklar tutarını oluşturan 163,94 YTL'nin tahsiline yönelik eldeki dava ise. 22.06.2006 tarihinde açılmış ve her iki dava sonucu kurulan hükümde de, davacı taraf yararına. karar tarihinde geçerli tarife uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
"Medeni Kanunda yer alan dürüstlük ilkesi ( MK m. 2 ) genel bir hukuk ilkesi olup usul hukukunda da geçerlidir. Devletin bir kurumu olan mahkemenin haksız, hileli ve kanuna aykırı şekilde bir yargılama ile uyuşmazlığı çözümlemesi düşünülemez. Ayrıca dürüstlük kuralı, kamu yaran açısından da dikkate alınmayı gerektirir. Çünkü, davanın usul ekonomisine uygun şekilde sonuçlanması, ancak dürüstlük kuralının medeni usul hukukunda da geçerli olması ve hakim tarafından kendiliğinden nazara alınmasıyla mümkün olur." ( Prof Dr. Hakan Pekcanıtez/Prof. Dr. OGUZ Atalay/Doç. Dr. Muhammet Özekes. Medeni Usul Hukuku. 6. Bası. Ankara 2007. s. 275-277 )
Kısmi dava açılmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamakla birlikte; hakim tarafından re'sen uygulanması gereken iyiniyet kuralına, taraflar ve avukatların da uyma yükümlülüğü gözetildiğinde; alacağın küçük parçalara bölünmesi suretiyle ayrı davalara konu yapılıp, birden fazla vekalet ücreti edinilmesine yol açar şekilde dava hakkının kötüye kullanılmasının, yukarıdaki hukuksal ilkeler ışığında korunmasına olanak bulunmadığı ve bu yönün kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilmeksizin, davalı Kurumun toplam borcun çok üzerinde vekalet ücreti ve yargılama gideriyle sorumluluğuna yol açılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının yargılama gideriyle vekalet ücretine ilişkin ( 3 ) ve ( 4 ) numaralı bentlerinin hüküm fıkrasından silinmesine, yerine "3-Vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına," ibaresinin yazılmasına ve kararın bu ektiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-12-2010, 11:42   #50
Pınar

 
Varsayılan

Küçük bir örnek,

Bu konuda,borçlunun şikayeti ile karşı karşıya kalmıştım. Birikmiş nafaka için icra takibi başlatıp, bir yıl sonra işlemiş(biriken) ve işleyecekler için ayrı takip yapmıştım. Borçlunun , şikayeti üzerine, Baro disiplin Kurulu " didiplin kovuşturması açmaya yer olmadığı" gerekçesi ile şikayeti reddedince, Barolar Birliğine şikayet etti, TBB de,haksız kazanç elde etme ve çıkar sağlama olmadığından şikayeti reddetti.
Old 21-12-2010, 16:03   #51
TRINITY

 
Varsayılan

Yukarıda konu açarak baroya şikayet ettiğim meslektaşım bana ilamdaki alacakların ayrı ayrı icra takibine konu edileceğine dair HGK kararını isimsiz postayla gönderdi sağolsun. Ben de bunun üzerine kendisini arayarak yaptığının hukuki olduğunu, zaten bu nedenle icra mahkemesine başvurup şikayet hakkımı kullanmadığımı fakat meslek kuralları açısından etik olmadığını söyledim. Bunun üzerine Sayın Meslektaşım ne yüzle onu aradığımı, bir avukatın bu nedenle nasıl başka bir avukatı şikayet edebildiğini söyleyerek beni daha çok şaşırttı.
Neredeyse onu şikayet ettiğim için beni şikayet edecek.
Old 21-12-2010, 19:03   #52
av.ankarahukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan TRINITY
Ben de bunun üzerine kendisini arayarak yaptığının hukuki olduğunu, zaten bu nedenle icra mahkemesine başvurup şikayet hakkımı kullanmadığımı fakat meslek kuralları açısından etik olmadığını söyledim.

Mesele tam da bu zaten.
Old 25-12-2010, 08:23   #53
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Meslek kurallarını bizim çalışmalarımız sonucu oluşan tecrübeler, yani biz yaratırız.

Ben bir ialm ile hüküm altına alınmış alacakların (tek bir kişi hakkında verilmiş bir hüküm) ayrı ayrı takibe konulmasının MK 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması bu anlamda da meslek kurallarına aykırı olduğu şeklindeki düşüncemde direniyorum

Şunu anlarım: Birden fazla davalı vardır ve müşterek sorumlu değildir. A.300 TL ile, b 3000 TL ile sorumludur. bu durumda ayrı ayrı sorumluluk sınırı ile takip yapılabilir. Bu durumda A ya 3000 TL den sorumlu olduğuna ilişkin bir icra emri gönderemezsiniz. ayrı takip veya ayrı icra emri düzenlenmek zorundadır. Çünkü kişiler (taraflar) ve sorumluluk miktarları farklıdır.

Ama bir kişi hakkında verilmiş bir hükmün parçalanarak takip konusu yapılmasının doğru olmadığı kanısındayım.

Mehmet arkadaşımız bu konuda bir Yargıtay kararı vermiş.Karara katılıyorum

Bir de burada karşımıza ilamın bütün olarak değerlendirilmesi şeklindeki bir sorun çıkacak:
İlam; gerekçesi ve hüküm fıkrası ile bir bütündür. Aynı gerekçeye dayanıp, aynı hükmü parçalayarak icra etmek bana (bu açıdan) çok mantıklı, veya iyi niyet kurallarına uygun gelmiyor.

Doğru yasada engel hüküm yok.

Ama her hak iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanılmalıdır.

Buradaki iyiniyetli menfaat açıklanırsa sevineceğim.

Bu çerçevede sadece meslek kurallarına değl, iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeni ile MK. ya da aykırı olduğu kanısındayım

Saygılar.

Not: Size gönderilmiş olan genel kurul kararını koyabilirseniz gerekçelerine bakma ve buna göre tartışma şansımız olur. Saygılar
Old 27-12-2010, 17:24   #54
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Cengiz Aladağ,
Diğer arkadaşların da haberdar olması açısından kararı yayınlıyorum.
Saygılarımla...
Alıntı:
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2010/12-138
Karar: 2010/169
Karar Tarihi: 24.03.2010

ŞİKAYET DAVASI - İLAMDA YAZILI OLAN ASIL ALACAK VE YARGILAMA GİDERLERİ İLE VEKALET ÜCRETİ YÖNÜNDEN TEK BİR TAKİP YAPILABİLECEĞİ - ŞİKAYETİN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 429)

Dava: Taraflar arasındaki <Şikayet> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 22.09.2008 gün ve 2008/922 E., 2008/840 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 09.03.2009 gün ve 2008/24958 E., 2009/4787 K. sayılı ilamı ile onanmış, alacaklı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.10.2009 gün ve 10422-18967 sayılı ilamı ile;

(...Takip dayanağı Antalya 2. İdare Mahkemesi'nin 25.04.2008 tarih ve 2005/833 Esas 2008/827 Karar sayılı ilamında, <240.000.-YTL maddi, 10.000.-YTL manevi tazminatın, 17.500.-YTL nispi vekalet ücretinin, ayrıca toplam 13.791,90.-YTL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine> karar verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafça mahkemece hükmedilen bu kalemlerin her biri ayrı ayrı ilamlı icra takibinin konusu yapılmıştır. Borçlu idare, ilamda hükmedilen kalemlerin üç ayrı ilamlı icra takibine konu edilmesini, mükerrer takibe sebebiyet verildiğinden dolayı şikayet konusu yapmıştır.

Dairemizin müstekar içtihatları gereği ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 24.03.2010 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)
Old 27-12-2010, 17:41   #55
AV.SEDAT

 
Varsayılan

Toplu iş sözleşmesindeki sabun için ayrı, kışlık bot için ayrı, ramazan erzakı için ayrı davalar açan, bir koyundan 23452345 post çıkarma yolunda azimle ilerleyen meslektaşlarımız var maalesef...

Mesleğin saygınlığına, toplumun avukata bakışına çok ciddi darbeler indiren hareketler bunlar...

Kısmi takip/davadaki "hukuki menfaat" ve çok genelinde de "MK. 2" gibi iki silah da varken, hâla bu tip davranışlara caydırıcı bir önlem alınamıyor olması; hatta bu konuda cesur davranan bir-iki hakimimizin kararlarının da yukarıdaki gibi yargıtayca bozulması daha da ilginç...
Old 27-12-2010, 17:51   #56
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Uygulamada ayrı ayrı alacak kalemlerini ayrı takibe konulmasına engel yok. Gerçek manada unutulan bir alacak kalemi var ise, bunun ayrı takibe konulmasının şahsi düşüncem açısından başka takibe konu yapılabilmesini doğru bulurum.

Bu durumu, bir alacakta faiz talebinde bulunulmaması halinde, faizin daha sonra dava konusu yapılabilmesine benzetiyorum.

Ancak, bir iş yaparken çoğu zaman Empati kurmakta fayda var. Zira ayrı ayrı kalemlerin ayrı ayrı takibi, karşı taraf asili zor durumda bırakacağı gibi, bu tür davranışın, karşı taraf asile karşı vekili olan meslektaşımızı da zor durumda bırakabileciğini unutmamamız gerekiyor.

Saygılarımla...,
Old 27-12-2010, 19:38   #57
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan TRINITY
Sayın Cengiz Aladağ,
Diğer arkadaşların da haberdar olması açısından kararı yayınlıyorum.
Saygılarımla...

Alıntı:
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2010/12-138
Karar: 2010/169
Karar Tarihi: 24.03.2010

ŞİKAYET DAVASI - İLAMDA YAZILI OLAN ASIL ALACAK VE YARGILAMA GİDERLERİ İLE VEKALET ÜCRETİ YÖNÜNDEN TEK BİR TAKİP YAPILABİLECEĞİ - ŞİKAYETİN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 429)

Dava: Taraflar arasındaki <Şikayet> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 22.09.2008 gün ve 2008/922 E., 2008/840 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 09.03.2009 gün ve 2008/24958 E., 2009/4787 K. sayılı ilamı ile onanmış, alacaklı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.10.2009 gün ve 10422-18967 sayılı ilamı ile;

(...Takip dayanağı Antalya 2. İdare Mahkemesi'nin 25.04.2008 tarih ve 2005/833 Esas 2008/827 Karar sayılı ilamında, <240.000.-YTL maddi, 10.000.-YTL manevi tazminatın, 17.500.-YTL nispi vekalet ücretinin, ayrıca toplam 13.791,90.-YTL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine> karar verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafça mahkemece hükmedilen bu kalemlerin her biri ayrı ayrı ilamlı icra takibinin konusu yapılmıştır. Borçlu idare, ilamda hükmedilen kalemlerin üç ayrı ilamlı icra takibine konu edilmesini, mükerrer takibe sebebiyet verildiğinden dolayı şikayet konusu yapmıştır.

Dairemizin müstekar içtihatları gereği ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 24.03.2010 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Karar için teşekkür ederim.
Re'sen gözetilecek MK 2'yi çöpe atan bu "yasal engel yok" mantığının çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
Old 30-12-2010, 14:56   #58
Av.Gök

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,

Hukuk fakültesini çok isteyerek kazandım ve çok isteyerek de okudum.Ancak avukat olduktan sonra meslekte dönen işleri, avukatların kendi meslektaşını arkadan vurmasını, adliyelerde yaşadığımız sorunlar vs. gibi sizinde bildiğiniz bir çok problemi yaşadım ve şu anda yaptığım işten nefret eder duruma geldim. Konu ilamlı icrada ayrı ayrı takip konusu yapılabilir mi?Her olayda etik ve meslek kuralları kendi içinde değerlendirilmelidir diye düşünüyorum. Ben ayrı ayrı konu yapılabileceğini savunuyorum zira yaşadığım ve gördüğüm olaylar bunu yapmamız gerektiğini söylüyor. Müvekkilimiz kimi zaman bize husumet duyuyor, haksız yere görevini iyi şekilde ifa ettiğin halde suçlamalara ve azillere maruz kalıyorsun. İlamı ayrı ayrı icra takip konusu yapmazsan oldu ya müvekkille aranız bozuldu bu durumda müvekkil gidecek ve sizin tek dosya ile başlattığınız ilamlı icrada dosyadan paranızı çekecek ve yaptığınız masraflar ve vekalet ücretiniz de öyle gitmiş olacak.Bazı icra daireleri sadece asile de ödeme yapıyor. Ben kendimi garantiye almak için böyle yapıyorum üç kuruş fazla para kazanmak için değil.Ama bunu bana yaptıran yine bu meslek ve yine insanlardır. Artık fazlaca şüphelenmeyi ve insanlara güvenmemeyi bu meslek bana yeterince öğretti.

Herkese iyi yıllar dilerim
Old 30-12-2010, 15:10   #59
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Raşit Bey,
Sistemin işleyişi büyük çoğunluğun hoşuna gitmiyor ve şikayetçi; ama ilginç olan buna karşı mücadele etmek, direnmek yerine Sizin gibi pes edip sisteme ayak uydurulmaya başlanılması. Bu durumda da sistem aynen işlemeye devam edecektir.

Müvekkilerle ilişki, vekileden ile avukat arasında iç ilişkidir ve bu iç ilişkiden kaynaklanan sorunlar diğer 3. kişileri- örneğin davalı veya borçluyu-etkilemez, etkileyemez. Bu nedenle müvekkilin avukatı azletme olasılığı nedeniyle ilama bağlı alacakların ayrı ayrı takibe konulması doğru değildir. Kaldı ki ilama bağlı tüm alacakları -buna harçlar, keşif ücretleri, posta giderleri, bilirkişi masrafları ve hüküm ile birlikte hükmedilen avukatlık ücreti de dahil- vekalet ilişkisi/yasal zorunluluk nedeniyle müvekkil adına takibe konulmak zorundadır. Bu nedenle müvekkiliniz Sizi azlettiğinde, bahsettiğiniz ayrı icra takibinin bir espirisi olmayacaktır, vekalet ilişkisi bittiği için tüm dosyalardan işlem ve tahsilat yapamaz duruma geleceksiniz.

Belirtilen Yargıtay HGK Kararına da pes diyorum.Ya Bize Hukuk Fakültesinde yanlış şeyler öğrettiler veya Yargıtay Hakimleri ile aynı okullardan mezun olmadık. Bu kararla borçlunun durumu ağırlaştırılmış olmakla kalınmıyor, ilam gerekçe gösterilerek fazladan borçluya takip giderleri, harç ve vekalet ücreti yükletilmek suretiyle infazı istenen ilamın kapsamı da aşılmış oluyor.

Mutlu Yıllar Dileklerimle....
Old 30-12-2010, 16:27   #60
Av.Gök

 
Varsayılan

Fatih bey diyelim ki ben pes ettim ki bu pes etmek anlamına gelmez bence,çünkü ben de mesleğin haysiyetini korumaya çalışıyorum, siz pes etmediniz de ne yapıyorsunuz ya da biz avukatlar olarak neler yapıyoruz. Borçlunun durumunu ağırlaştırmaktan bahsediyorsunuz, bunun tek sorumlusu benim ayrı ilamlı icra takibi yapmam değil,devletin aldığı harç,yolluk vs dir.O zaman neden hacze taksiyle gidiyoruz da borçlunun 100 liralık borcu için yeri geliyor bi o kadar daha yol masrafı yapılıyor.Kaldı ki bu ülke de borçlunun hakları kimi uygulamalarla daha çok korunuyor. Bunların temelinde devletin çıkardığı yasalarla sistemi nasıl işlettiği sorunu yatıyor.HUMK da ayrı ayrı takibe konulamaz diye bir hüküm yok.Olmayan bir şeyi de uygulamaya koymak da hukuki olmuyor bu durumda. Kaldı ki ben borçlu haklarını değil kendi alacaklımın haklarını savunmak zorundayım.
Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Doktora Ve BaĞli BulunduĞu Devlet Hastanesİne AÇilacak Davada GÖrev olgun Meslektaşların Soruları 7 16-11-2006 18:34
İsteĞe BaĞli Sİgorta Prİmlerİnİn İadesİ mslmklvz Meslektaşların Soruları 1 15-07-2006 18:11
Mal Ayrimi/birligi Ve Ayri Yasama koko Hukuk Soruları Arşivi 2 17-04-2002 23:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09992695 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.