Işçi Alacaği - Iş Yerinin Muvazaali Devri

Değerli meslektaşlarım,

Müvekkil işçiler lehinde işçi alacakları davası kabul olunmuş ve kesinleşmiştir.

Ancak henüz icra takibi başlatılmadan yahut takip devam ederken borçlu/davalı iş yeri(gıda üzerine 30'a yakın şubesi bulunmakta), tüm şubelerini de kapatmış görünerek faaliyetlerini sonlandırmıştır.

Aynı iş yerinde yani eski şirketin 30'a yakın şubesinde ulusal başka bir iş yeri ticaret siciline yeni şube kuruluşu gibi bildirimde bulunarak faaliyetine başlamıştır.

Oysa iki şirket arasında klasik alım satım/devir ilişkisi olduğu halde muvazaalı olarak eski şirket kapatma yeni şirket açma bildiriminde bulunmuşlardır.(çalışanlar, iş kolu, iş yerlerinin şubeleri aynıdır)

Elimizdeki ilamlar (birden çok işçinin alacaklı olduğuna dair) eski şirket adınadır ve şirket batık durumdadır.

Bu halde yeni yani muvazaalı olarak devir alan şirkete karşı İş kanunu 6 ve borçlar kanunu 202 maddesi çerçevesinde müracaat edebilmek için izlenmesi gereken yol ne olmalıdır?

1- Yeni şirket aleyhine doğrudan takip başlatılabilir mi?
2- Yeni şirketin borçlu olduğuna/şirketin muvazaalı olarak devr edildiğine dair (ortada klasik bir devir yok) yeni bir dava mı açmak gerekir?
3- Böyle bir dava açılırsa görevli mahkeme neresi olmalıdır?
4- Şirketin daha önce devir ettiği mallarına ilişkin tasarrufun iptali istemi ile muvazaalı devir nedeniyle yeni şirketin borçlu olduğunun tespiti davası birlikte açılabilir mi?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür eder, saygılar sunarım.

Sayın Adalet2509
Muvazaadan emin iseniz boçluya karşı takip yapın, iş yerini devralan istihkak iddiasında bulunacak ve istihkak davası açacaktır. O davada iş yeri devrinin muvazaalı olduğunu ispatladığınızda sorun kalmayacak. Bununla birlikte karşı taraf istihkak davası açtığında siz de karşılık olarak tasarrufun iptali davası açabilirsiniz. İİK buna cevaz veriyor. Bununla ilgili Yargıtay kararını da sunuyorum. Saygılarımla...

Davacı ile davalı arasında işveren-çalışan ilişkisinin bulunduğu ve dava konusu aracın davacı tarafından takip borçlusunun kendisine olan borcuna karşılık olarak satın alındığı da belirlenmiş olup, bu durumda yapılan tasarruf, batıl sayılmıştır. Diğer yandan aralarındaki ilişkiler ve icra takiplerinden davacının, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklıdan mal kaçırma kastını bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, davacı tarafından açılmış olan istihkak davasının reddi ile davalı-karşı davacı tarafından karşılık olarak açılmış olan tasarrufun iptali davasının ise kabulüne karar verilmesi gerekir. (17. HD 2009/10583 E, 2010/7327 K)