Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ölü sigortalının maaşından çekilen paranın SSK tarafından mirasçılardan talebi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-05-2007, 18:02   #1
av.ersen

 
Varsayılan Ölü sigortalının maaşından çekilen paranın SSK tarafından mirasçılardan talebi

Ssk dan emekli aylığı almakta iken 1997 tarihinde ölen sigortalının 1997 - 2004 tarihleri arasında 7 yıla yakın süre emekli aylığı bankadan (atm'den)çekilmiştir. Ssk tarafından, ölen sigortalının iki mirasçısı aleyhine icra takibi yapılmış, itiraz üzerine kurum tarafından İş mahkemesinde itirazı iptali davası açılmıştır. Kurum, iş bu davada, sigortalının ölümünün mirasçılarca kuruma haber verilmesi gerektiği iddiasında. aynı zamanda mirasçıların ölümden önce sigortalı ile aynı adreste ikamet ediyor olmasını, ölenin maaşının mirasçılarca çekildiğine karine addetmekte. sigortalının ölümünün mirasçılarca kuruma bildirilmesi gerektiği şeklinde bir yasal zorunluluk olduğuna dair kanun hükmüne rastlamadım. Ssk nın bu talebinin kabul görmesi yasaya ve hakkaniyete uygun olur mu ?
Old 25-05-2007, 19:43   #2
süleyman zengin

 
Varsayılan

Ünlü bir yazar " Yazdığım yazıları okuması-yazması olmayan anneme okuyorum, annem dinledikten sonra beğenmediği yerleri şurada söyle demişsin ama günlük hayatta orası öyle olmazki " diye itiraz ettiğini belirtiyor.Yazar başarısını annesine borçlu olduğunu söylüyor. Ben bu konuyu bilmem ama yukarıda Allah var ben de SSK gibi düşünürüm.
Old 25-05-2007, 20:24   #3
av.ersen

 
Varsayılan

sayın meslektaşım
müvekkilimin babası hastanede ölmüş.bu sırada müvekkilimin ifadesine göre hastanede bir görevli ölü babasına ait kimlik,banka kartı vs. belgeleri kendisinden istemiş,kendiside bunları teslim etmiş; ama teslim tutanağı da almamış. nüfus müdürlüğünden soruşturdum.bu tür vakalarda hastane ölümü nüfus müdürlüğüne bildirmek zorunda, nüfus müdürlüğüde re'sen ilgili güvenlik kuruluşuna bilgi vermek mecburiyetinde.ayrıca burada 7 yıl süreyle ölen sigortalının maaşını ödemeye devam eden bankanın hiç mi kusuru yok; zira birçok banka her yıl sigortalının yaşadığına dair belge istiyor. saygılar, edebi cevabınız da ilginçti; ancak hukuki olarak mirasçının, ölü babasını bildirmesi gerektiğine dair kanuni yükümlülük yok en azından Sigortanın dayandığı 506 sayılı yasada rastlamadım.
Old 25-05-2007, 20:30   #4
av.ersen

 
Varsayılan

Sevgili İcra Müdürümüz Süleyman Bey, ilginize teşekkür ederiz. yeniden bu forumda görüşmek dileğiyle...
Old 26-05-2007, 02:40   #5
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Bence kurum, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hareket etmektedir. Zira sigorta, türüne göre olası riskleri tazmin amacı gütmektedir mantık olarak. Yaşlılık sigortası da; kişinin çalışamaz hale geldiği (emekli olduğu) dönemden sonraki yaşam giderlerini karşılama amaçlıdır. Kişi öldüğü taktirde, ortada sigorta edilebilecek bir yaşam da kalmadığından; kurumun işbu takibinde haklı olduğunu düşünüyorum. Yani cevap sigorta mevzuunun ana mantığında gizli. SSK'nda hüküm olup olmaması bu durumu değiştirmiyor. Ayrıca, maaş hangi yolla çekiliyormuş? Bu da çok önemli bir husus bence. Eğer müvekkilleriniz, parayı çekenin kendileri olmadığını kanıtlayamazlarsa; bu bedellerden sorumlu olacaklardır.

Belki, ödedikten sonra; ölümü nüfusa bildirmeyen hastanenin sorumluğundan ve rücuu imkanından bahsedilebilir. Ancak bildiğim kadarıyla sizin müvekkilinizin, ölenin yakını olarak ölümü belediyeye bildirmesi zorunlu. En azından defin esnasında belediyeden gerekli izinler için belediyenin ölümden haberdar olduğu; nüfusa bildirimi belediyenin yaptığını biliyorum.

Ayrıca bence ilk yapılması gereken; müvekkillerinizin ölen kişiye ait evrakları kişi hakkında suç duyurusunda bulunmak. İtirazın iptali davasında ileri süreceğiniz savlarınız için soruşturma dosyası ve toplanan deliller delil teşkil edecektir.

Bu arada bir karar da buldum ve bilginize sunuyorum. Kolay gelsin..

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/9764
Karar: 2002/10286
Karar Tarihi: 27.12.2002
(818 S. K. m. 61)
Dava: Davac
ı, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 126.455.414 liranın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Karar: Dava, yaşlılık aylığı almakta iken 15.08.2000 tarihinde vefat eden sigortalının 21.08.2000-21.09.2000 döneminde hak etmediği yaşlılık aylığı tutarının sigortalının banka hesabından haksız olarak çekildiği iddiası ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak davalılardan istirdatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, dava konusu meblağın 21.08.2000-21.09.2000 dönemine ilişkin yaşlılık aylığı olduğu, sigortalının ölümünden sonraki bu döneme ait yaşlılık aylığının hak edilmediği, hak edilmediği halde sigortalının banka hesabından çekerek mamelekinde haklı bir nedene dayanmaksızın artma meydana gelen mirasçının davalı N... olduğu anlaşıldığından; davalı N... mamelekinde meydana gelen bu artışı Borçlar Kanununun 61 v.d maddelerinde düzenlenen haksız zenginleşme hükümlerine göre iade ile yükümlüdür.
Ne var ki, banka hesabından çekilen meblağ davalı N... tarafından 26.06.2002 tarihinde Kurum hesabına yatırılmıştır. Buna göre paranın sigortalının banka hesabından çekildiği tarihten davalı tarafından Kurum hesabına yatırıldığı tarihe kadar ki işleyen faizin hesap edilerek davalı N...'den tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.12.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.


Old 26-05-2007, 02:49   #6
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Çok uygun bir karar daha..

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/10291
Karar: 2003/299
Karar Tarihi: 27.01.2003
ÖZET: Kurum tarafından davalıların murisinin ölümünden sonra hesabından para çekildiği iddiasıyla ve bu paranın yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle dava açılmıştır.Doğal olarak hayatta iken sigortalının bu kartın yanında bulunması, öldükten sonra da birlikte oturan yakınlarının eline geçmesi asıldır. Bu durumda, davada ispat yükünün davalılara ait olduğunda kuşkuya düşülmemelidir. O nedenle davalıların, murise ait bankamatik kartına sahip olmadıklarını inandırıcı delillerle ispat etmeleri gerekir. Örneğin davalılar murisle birlikte oturuyorsa ve bankamatik kartının bir başkasının elinde olduğunu kanıtlayamamış ise aylıkların kendilerince tarafından çekildiği kabul edilmelidir. Ancak açıklanan doğrultuda davalıların sadece mirasçılık sıfatına dayanılarak hüküm kurulamaz. Kuşkusuz muris sigortalının ölümünden sonra tahakkuk eden aylığı terekeye dahil bir mal olmadığından mirasçıların halefiyet yoluyla müteselsilen sorumlu oldukları ilkesinin bu davada uygulama yeri bulunmamaktadır.
(4721 S. K. m. 6)
Davac
ı, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 1.033.917.542 liranın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Fatih Arkan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı Kurum davalılar murisi Mehmet A.'ın ölümünden sonra hesabından çekildiğini iddia ettiği 23.06.1997-22.04.1999 dönemine ait aylıkların davalı mirasçılardan tahsilini istemekte olup, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Banka tarafından gönderilen mevduat kartlarının farklı hesap numaraları taşıması, ölüm tarihi konusunda Kurum tarafından Bankaya farklı tarihler bildirilmiş olmasına ve davalıların, muris Mehmet A. ile aynı adı taşıyan bir başka sigortalının daha bulunduğunu belirtmiş olmaları karşısında mahkemece, öncelikle murisin ve aynı adı taşıdığı iddia olunan sigortalının açık kimlik kayıtları saptanarak Kurumdan ve ilgili Bankadan iddia olunan yönde araştırma yapılması, keza çekildiği iddia olunan aylıkların Bankanın ATM cihazları kullanılarak mı, yoksa vekaletname ile mi çekildiği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekirken, ayrıca bir gelir bağlama kararından Mehmet A.'nın ölümü üzerine eşi Fitnat A.'a ölüm aylığı bağlandığının saptanması karşısında davacı Kurumun hangi nedenle Mehmet A.' hesap numarasına yaşlılık aylığını yatırmaya devam ettiği hususlarının araştırılarak neticelerinin dikkate alınmaması isabetsizdir.
Ne var ki, tüm bu araştırmalar sonucunda bankamatik kartının kullanıldığı saptanırsa doğal olarak hayatta iken sigortalının bu kartın yanında bulunması, öldükten sonra da birlikte oturan yakınlarının eline geçmesi asıldır. Bu durumda, davada ispat yükünün davalılara ait olduğunda kuşkuya düşülmemelidir. O nedenle davalıların, murise ait bankamatik kartına sahip olmadıklarını inandırıcı delillerle ispat etmeleri gerekir. Örneğin davalılar murisle birlikte oturuyorsa ve bankamatik kartının bir başkasının elinde olduğunu kanıtlayamamış ise aylıkların kendilerince tarafından çekildiği kabul edilmelidir. Ancak açıklanan doğrultuda davalıların sadece mirasçılık sıfatına dayanılarak hüküm kurulamaz. Kuşkusuz muris sigortalının ölümünden sonra tahakkuk eden aylığı terekeye dahil bir mal olmadığından mirasçıların halefiyet yoluyla müteselsilen sorumlu oldukları ilkesinin bu davada uygulama yeri bulunmamaktadır.
4-Davalılardan Fitnat A.'ın (ölü olduğunun) bildirilmiş olması karşısında, lüm tarihi saptanarak, dava tarihinden önceye ait olduğu saptanırsa, ölümle kişiliğin sona ereceği ve bu nedenle de davada taraf olamayacağı nedenle 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 28.maddesi ve 1978/4 Esas, 1978/5 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı dikkate alınarak hakkında açılmış olan davanın reddine karar vermek gerekecektir.
Mahkemece yapılacak iş; belirtilen yönde araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde, davalılar Kemal, Şakir, Hayri, Birgül ve Niyazi A.'ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.01.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

Old 26-05-2007, 10:48   #7
av.ersen

 
Varsayılan

Yeliz hanım, gönderdiğiniz kararı okudum.Teşekkür ederim.
ölen sigortalının parası, vakıfbank bankamatik kartı ile atm den çekiliyor.Uygulamayı araştırdım.Hastane yetkilileri ölüm olayı gerçekleştiğinde bunu kendilerine en yakın Nüfus Müdürlüğü'ne bildirmek zorunda.Olayda da böyle olmuş, hastane durumu bildirmiş,ölümün gerçekleşmesinden 2 gün sonra bildirilmiş. Nüfus müdürlüğü kayıtlarından araştırdım bu konuda " mernis ölüm tutanağı " adı verilen tutanak kayıtlarda gözüküyor.Yani ölümden iki sonra kayıtlara geçmiş,yine yaptığım araştırmada Nüfus Müdürlüğü'ndeki sistem gereği bu durum kişinin bağlı bulunduğu güvenlik kuruluşuna bildirilmekte, fakat bildirim zamanında oradaki memurca yapılmış mı bilemiyoruz. Yargıtay'ın benzer olaydaki kararından anladığım kadarı ile davanın aleyhimize bitme olasılığı yüksek. ancak takdir edersiniz ki, herkes iddiasını ispat etmeli şeklindeki genel hukuk normunun aksi bir durumla karşı karşıyayız.Yargıtay bu olayda ve demek ki benzer olaylarda bir karineden yola çıkarak, sosyal güvenlik kuruluşunu da koruyucu bir yaklaşım içerisinde.ama unutmamak gerekir ki, burada bu şekilde bir olayın gerçekleşmemesi için gerekli önlemleri almayan bankanın kusursuz olduğundan söz edilemez. birçok banka bu şekildeki olayları önlemek için ya kartlara süre koyuyor, yahut da kart sahiplerinin hayatta olup olmadığını araştırıyor. (müvekkilimin ölen sigortalı babasına ait evrakları kime teslim ettiğini net bilemiyoruz, bu konuyu kendisi ile görüştüm,yani bahsettiğiniz durumu bende düşündüm.Bu şahsı tespit edemedik, ama yine de araştırıyoruz.)
saygılarımla...
Old 25-12-2009, 15:41   #8
avscetin

 
Varsayılan

Sayın ersen bey belirttiğiniz gibi bir davayla karşı karşıyayım. Müvekkilin ölen annesinin 4 yıl boyunca maaşı çekilmiş. ölenin müvekkilden ayrı kendi evinde yaşamakta iken akli dengesinin bozulması sebebiyle ölümünde 1 hafta önce müvekkilin evine getirilmiş. Bu sebeple parayı müvekkilden talep ediyorlar. Nüfusa,belediyeye bildirimler yapılmış, veraset ilamı alınmış.... vs araştırdığım üzere kuruma ölümü beyan yükümlülüğü yok keza 2003 yılında imzalanan bir hrotokol ile nüfus müdürlüğü ile o dönem ssk olan kurum arasında bilgi paylaşım ve güncelleme çalışmaları söz konusu. Ayrıca davanın benim gireceğim davada maaşın ödenmesinin durdurulmasından 15 ay sonra icra takibi yapılmış olması sebebiyle zamanaşımı itirazında da bulunacağım.Bununla birlikte sizin davanızın akıbeti veya kararını paylaşırsanız çok sevinirim iyi günler diliyorum
Old 26-12-2009, 13:43   #9
av.araf

 
Varsayılan

Ben bankanın da sorumluluğu olduğu görüşündeyim.
Yaşadığım bir olayla ilgi kurmak istiyorum.Babam x bankasından emekli aylığı almakta.Yaklaşık 2 yıl önce yaşadığı şehri değiştirdi.Emekli maaşını bankamatik kartı ile ATM den çekmeye gittiğinde maaşına bloke konduğunu öğrendik.Telefon ve faks ile yaptığımız bilgi alışverişinde hesabının bulunduğu banka yetkilileri kendisinin yaşayıp yaşamadığını tespit etmek amacı ile bu blokeyi koyduklarını en yakın şubelerine giderek kimliği ile müracat ettiğinde blokenin kaldırılacağını söyledi ve öylede oldu.
Olayda da görülüyorki banka sorumluluğundan kurtulmak için bu tür bir uygulama yapıyor.
Yine elimde olan benzer bir davada, Ödenen tutarın iadesi için banka da taraf olarak gösterilmiş.Ancak ceza davasında bu şekilde bir taraf teşkili sağlanmamış.Ben bankanın kamera kayıtlarını istedim ve ATM den parayı kimin çektiğinin tespitini talep ettim.Davalarımız halen devam etmekte.
Old 28-10-2011, 08:31   #10
av.eduss

 
Varsayılan

bu konuda kurumlar arasında fark varmı acaba? yani ssk -bağkur-emekli sandığı maaşlarında ..yani memurların maaşlarını peşin ancak ssk lıların ise ay sonunda alabilmeleri gibi.
bağkur emeklisi bir kişi maaşının yatmasının üezrinden 5 gün geçince vefat ediyor, geriye hak sahibi olarak kimse kalmıyor.hastalığı döneminde bankamatik kartıyla maaşını 40 yaşındaki oğlu çekiyor yıllarca..şimdi oğlu soruyor; babamın ölmesinden 5 gün önce yattı maaşı..çekeyimmi?? yani o maaş ölümden önce çekilseydi kabuldu ama araya 5 gün girdi diye sebepsiz zenginleşmemi oluyor???
Old 28-10-2011, 16:43   #11
av.tugba

 
Varsayılan

Peki ya murisin ölümü nedeniyle mirascılarına bağlanacak olan aylık ne oluyor? 4 senelik süre içerisinde bunlarda faizi ile birlikte talep edilemez mi?Bence ölümü kuruma bildirmek gibi bir yükümlülük olmamalı.Kaldı ki nüfus müdürlüğü ile SSK nın böyle bir paylaşımı varken. Bankanın da sorumluluğu vardır bence. Rahmetli babam maaşını Ziraat bankasından alırdı. Sene de bir şubeye gidip kimliğini ibraz eder ve yaşadığını ispatlardı. ATM kartı bu işlemden sonra 1 sene sorunsuz olarak kullanılırdı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kiracıya çekilen yeni dönem kira bedelini bildiren ihtarname Av.Abdülkadir ÖZ Meslektaşların Soruları 5 18-09-2015 07:02
boşanma öncesi çekilen ihtarname ayranci Meslektaşların Soruları 2 31-08-2008 22:29
İşyerinde İzin Alınmadan Çekilen Klip - Durdurma İstemi Av.Turan Meslektaşların Soruları 2 24-04-2007 22:54
Paranın Denetimi Ve Yasalar Av. Hulusi Metin Hukuk Sohbetleri 2 11-11-2006 15:40
Mirascılardan Biri Bir Mülkiyeti Tek Başına Kiralayabilirmi? ahmetbenli Hukuk Soruları Arşivi 2 27-02-2002 16:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05427909 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.