|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-04-2008, 12:00 | #1 |
|
sebepsiz zenginleşme temerrüt ve zamanaşımı
merhabalar,
dava konusu iş asliye ticaret mahkemesinde görülmekte ve gayrimenkul satım sözleşmesinde bedelin ödenmesine karşın sözleşmeye konu binanın inşa edilmemesi ve edilemeyecek olmasının anlaşılması üzerine sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olarak açılmıştır. 1-bildiğim kadarı ile sebepsiz zenginleşme davalarında borçluyu ayrıca temerrüde düşürmeye gerek kalmaksızın haksız iktisabın gerçekleştiği tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülür konuyla ilgili yargıtay kararlarıda bu yönde. ancak söz konusu husutan emin olmak için sizin görüşlerinizi almak istiyorum. söz konusu davada bastıra bastıra temerrtü faizi itirazı var. gerekçe olarak borçlunun temerrüde düşürlmediği ileri sürülmekte. 2- Sebepsiz zenginleşme davasında zamanaşımı itirazı ilk celse bildirilmemiş ve cevap dilekçesinde yer almamaktadır. daha sonra zamanaşımı iddiasında bulunulabilirmi ? veya hakimin re'sen gözetmesi mümkünmü? ancak cevap dilekçesinde husumet itirazıda var söz konusu husustada henüz karar verilmemiş. teşekkür ederim iyi çalışmalar |
22-04-2008, 13:23 | #2 |
|
1. Sebepsiz zenginleşme davalarında borçluyu ayrıca temerrüde düşürmeye gerek kalmaksızın sebebsiz iktisabın gerçekleştiği tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülür .
2. Zamanaşımı def'i 10 günlük cevap süresi dışında ileriye sürülmesi halinde, buna muaafakat edilmediğinin açıklanması gerekir. Muaafakat edilmezse zamanaşımı dikkate alınmaz. Fakat alacaklı açıkca zamanaşımının 10 günlük cevap süresi içinde ileriye sürülmesine izin verilmediği bildirilmezse veya cevapsız bırakılırsa yada izin verilmesi durumuna değinmeden zamanaşımı yoktur gibi bir savunmada bulunulursa; o takdirde zamanaşımı def'i dikkate alınır. Saygılarımla. T.C. YARGITAY ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ ESAS KARAR 2001/4464 2001/7553 YARGITAY KARARI MAHKEMESİ : Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesi GÜNÜ : 27.02.2001 SAYISI : 2000/205 - 2001/85 Taraflar arasında görülen davada Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.02.2001 tarih ve 2000/205 - 2001/85 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, kamu kurum ve kuruluşlarının vadesiz mevduat hesaplarına 12.07.1997 tarihine kadar Başbakanlığın ilgili genelgeleri uyarınca uygulanmakta olan % 50 oranındaki faiz oranının, daha sonra yürürlüğe giren genelge uyarınca bu tarihten itibaren % 5 oranında tahakkuk ettirilmesi gerekirken, davalının müvekkili banka şubesindeki vadesiz mevduat hesabına, sehven 12.07.1997 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar % 50 oranında faiz işletildiğinin sonradan anlaşıldığını, davalının bu süre içerisinde 133.045.382.-TL anapara tutarında haksız iktisapta bulunduğunu, 01.01.1998 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizi ile bunun BSMV'si toplamı olan 194.589.140.-TL ile asıl alacak olmak üzere toplam 327.634.522.-TL alacaklarının olduğunu ileri sürerek, bu meblağın dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, dolayısıyla hükmün kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, fazla ödenen faiz miktarının 126.061.782.-TL olduğu, bu tür davalarda gecikme faizinin yürümesi için ihtar veya dava gerektiği, oysa davalıya ihtar gönderilmediği gerekçeleriyle, davanın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin 6.983.600.-TL ile talep edilen işlemiş faizi ve BSMV'si toplamı 194.589.140.-TL.ya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yanlışlıkla yapılan ödeme nedeniyle davalının haksız iktisap ettiği ileri sürülen alacağın BK.nun 61 vd. maddeleri uyarınca istirdadına ilişkindir. Taraflar arasındaki çekişme, dava konusu alacağa istenilen faizin hangi tarihten itibaren başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Dairemiz'in yerleşik uygulamasına göre, bu tür davalarda haksız iktisapta bulunan tarafın temerrüte düşürülmesine gerek olmaksızın, haksız iktisap tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmelidir. Gerçekleşen sebepsiz zenginleşme hallerinde, zenginleşme anından iade anına kadar açık kredi ilişkisi nedeniyle davalılardan bu para için faiz istenebileceği, bu faizin BK.nun 63 ncü maddesinde öngörülen "zenginleşmede iade" kapsamı içinde olduğunun kabulü gerektiği doktrinde genellikle benimsenmektedir. (Bkz.Dr.H.Becker, İsviçre MK.şerhi, BK.madde 63 şerhi, sh.392, A.Von Tuhr, Borçlar Hukuku Umumi Esasları, çeviri, sh.438. Dr.M.Turgut Öz Öğreti Ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme, İst.1990, sh.173-175) Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesinde; 01.01.1998 tarihinden itibaren faiz istemiş ve bu tarihin davalının haksız iktisaba başladığı tarih olduğunu temyiz dilekçesinde ileri sürmüştür. Oysa, dava dilekçesindeki anlatımdan 12.07.1997 - 31.12.1998 tarihleri arasında kalan dönem için davalıya % 5 yerine % 50 oranında kapital faizi uygulanarak, ödeme yapıldığı anlaşılmakta olup, iddia edilen fazla ödemenin hangi tarihte yapıldığı dava dilekçesinde belirtilmediği gibi, bu noktada dosyada ve bilirkişi raporunda da bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece, faizin başlangıcına esas haksız iktisap tarihinin hangi tarih olması gerektiği üzerinde durulmak, davacı taraftan açıklama ve delil istenilmek, talep edilen tarih de dikkate alınarak, tesbit edilecek tarihten itibaren geçmiş günler faizine hükmedilmek gerekirken, ihtarda bulunulmadığından bahisle dava tarihinin faizin başlangıcına esas alınması doğru olmamış, bu şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
22-04-2008, 14:36 | #3 |
|
öncelikle ilginize teşekkür ederim ilk konu emin olmak istediğim bir konuydu .
zafanaşımı def'i e gelince 10 günlük süre zarfı dışında verilmiş bulunan cevap dilekçesine süresi bakımından itiraz etmedik ancak söz konusu dilekçede zamanaşımı itirazı mevcut değil belirtmiş olduğunuz husulardan muvafakat vermeme halinde ayriyetten zamanaşımı itirazının yapılamayacağını anlıyorum bu konu hakkında elinizde mevcut karar örneği varmı? söz konusu husus humukta açıkça belirtimişmi ? |
22-04-2008, 15:11 | #4 |
|
tabiiki; şimdiden muvafakat edilmediğinin açıklanmasına gerek yok.
Davalı taraf cavap süresi geçtikten sonra ilerki aşamada zamanaşımı def'inde bulunduğu takdirde,süresi dışında ileri sürülmesine muvafakat edilmediğinin açıklanması gerekir. saygılarımla. |
22-04-2008, 15:37 | #5 |
|
teşekkür
ilginize çok teşekkür ederim üstad saygılar
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
sebepsiz zenginleşme mi? | iözkurt | Meslektaşların Soruları | 4 | 28-06-2012 17:34 |
Sebepsiz zenginleşme mi? | Av. Caner Arıcı | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-08-2011 20:04 |
sebepsiz zenginleşme | sakgoz79 | Meslektaşların Soruları | 6 | 06-03-2008 17:09 |
sebepsiz zenginleşme | avslh | Meslektaşların Soruları | 9 | 04-02-2008 13:33 |
Sebepsiz Zenginleşme | Av.Murat Bölükbaş | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-05-2007 11:34 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |