ilamsız tahliye takibinde usulsüz tebligat

Değerli meslektaşlarım,kira alacağı ve tahliye için ilamsız takip başlattık. Tebligat borçlunun birlikte sakin oğluna yapılmış. Ancak PTT görevlisi tebliğ yapılanın reşit olup olmadığını tebliğ mazbatasına yazmamış. Yasal sürede kira bedelinin ödendiğine dair bir itiraz ve 30 gün içinde ödeme yapılmayınca tahliye talebi ile icra hukuk mahkemesine dava açtım. Hakim tebliği alanın yaşını araştırınca borçlunun oğlunun reşit olmadığını, 16 yaşında olduğunu öğrendik. Tebligat Yasasının ilgili maddesinde yaş koşulu aranmadığını ve "görünüşüne nazaran 18 yaşını tamamlamış olmak" koşulunun göreceli bir kavram olduğunu, tebligatı alanın 18 yaşından büyük görünüşlü olabileceğini belirttikten ve bunun posta görevlisinden sorulmasını istedikten sonra, ayrıca icra dosyasındaki tebligatın usulsüz olduğunu kabul etsek dahi ,tahliyeye ilişkin dava tebligatının usulüne uygun tebliğ edildiğini ve bu tebligat ile borçlunun icra takibini de öğrenmiş olacağını ve tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti varsa dava dilekçesini aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde şikayet etmesi ve aynı zamanda icra dosyasına bir itirazı var ise de yine 7 gün içinde itirazını icra dosyasına yapması gerektiğini belirttim. Ancak netice itibarı ile ne çocuğun görünüşüne göre yaşının sorulması talebim ve ne de diğer hususlar kabul görmedi ve dava reddedildi. Kararı temyiz ederek vakit kaybetmektense icra dosyasından yeniden tebligat çıkarıp davayı tekrar açmayı düşünüyorum. Buna yasal bir engel var mıdır?Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.

Sayın altıokebru,
Haciz ve tahliye talepli icra takibine ilişkin ödeme emrini usulsuz olarak tebellüğ sözkonusu olduğunda durum ayrıca şikayet konusu yapılmamışsa merci tarafından resen nazara alınmayacaktır.Muhatabın bir şikayeti sözkonusu değilse tebligat usulüne uygun olarak yapılmış sayılacakatır.Bu yönde lehinizde yargıtay kararları mevcut.Bu sebeple yeni bir takip yeni bir dava açarak derdestlik itirazı ihtimali olan riskli bir yol yerine aleyhinizdeki kararı temyiz etmeniz daha pratik bir çözüm olcakatır.




T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/29087
K. 2003/1755
T. 3.2.2003
• ÖDEME EMRİ ( 51 Örnek - Ayrıca Şikayet Konusu Yapılmamışsa Tebliğ İşleminin Usulsüzlüğünün Mercice Re'sen Dikkate Alınmayacağı )
• USULSÜZ TEBLİGAT ( 51 Örnek Ödeme Emri - Ayrıca Şikayet Konusu Yapılmamışsa Tebliğ İşleminin Usulsüzlüğünün Mercice Re'sen Dikkate Alınmayacağı )
• 51 ÖRNEK ÖDEME EMRİ ( Ayrıca Şikayet Konusu Yapılmamışsa Tebliğ İşleminin Usulsüzlüğünün Mercice Re'sen Dikkate Alınmayacağı )
2004/m.61
ÖZET : Ayrıca şikayet konusu yapılmamışsa, borçluya gönderilen 51 Örnek ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğü mercice re'sen dikkate alınmaz.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Ayrıca şikayet konusu yapılmadığı sürece borçluya çıkarılan örnek ( 51 ) ödeme emri tebliği işleminin usulsüzlüğü Mercice re'sen nazara alınamaz. Bu nedenle Mercice işin esasının incelenip itiraz ve ödemenin yasal sürede yapılmadığı hususu da nazara alınarak tahliyeye karar vermek gerekirken tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle alacaklı isteminin reddine karar vermek isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kararı veren mahkemeye hayret ettim.

Yargıtay kararını veren meslektaşıma katılmakla beraber, yok illa ben temyiz etmeyecem diyosanız, herhangi bir tebligat yapmaksızın yeniden tahliye davası açın. Tebligat tarihini kabul etmeyen mahkenin tebligatı ve icra dosyasından usulüne uygun olmayan tebligatla haberdar olan ancak tebligatın usülsüzlüğü yönünde davacı olmayan bu hakkını açılacak yeni davada kullanamaz. Ayrıca derdestlik veya kesin hüküm defisi de ileri sürülemez. Zira önceki red kararı esastan değil, usuüldendir.Saygılarımla

[quote=özgür]Sayın altıokebru,
Haciz ve tahliye talepli icra takibine ilişkin ödeme emrini usulsuz olarak tebellüğ sözkonusu olduğunda durum ayrıca şikayet konusu yapılmamışsa merci tarafından resen nazara alınmayacaktır.Muhatabın bir şikayeti sözkonusu değilse tebligat usulüne uygun olarak yapılmış sayılacakatır.Bu yönde lehinizde yargıtay kararları mevcut.Bu sebeple yeni bir takip yeni bir dava açarak derdestlik itirazı ihtimali olan riskli bir yol yerine aleyhinizdeki kararı temyiz etmeniz daha pratik bir çözüm olcakatır.




Sayın Meslektaşım, ilettiğiniz yargıtay kararı düşüncelerimi desteklediği için temyiz etmek konusunda beni harekete geçirdi açıkçası. Yeniden teşekkür ederim Ancak şunu da sorayım, daha önce temyizi düşünmediğim için üstünde durmamıştım. Borçlunun yasal sürede yapılmış bir ödeme itirazı yok. En geç dava dilekçesinin tebliği tarihinde ödeme emrini de öğrendiği varsayılarak itiraz ve tebligatın usulsüzlüğüne lişkin şikayet haklarını kullanması gerekirdi, şeklinde kararlar da mevcut. Ancak kafamı karıştıran, dava dilekçesinin tebliği ile duruşma günü arasında 30 günlük bir süre yok,dilekçe tebliğ tarihinden yaklaşık 26-27 gün sonra duruşma günü geliyor. Bu sorun olabilir mi? Zira en geç dava dilekçesi tebliğ edildiği tarihte ödeme emrini öğrenmiş sayıldığına göre, 30 günlük ödeme süresi dolmadan ilk duruşma yapılıyor. Görüşlerinizi bekliyorum. Saygılarımla.

Sayın Özgür ün eklemiş olduğu Yargıtay Kararına katılıyorum. Temyiz etmeniz halinde bozulma ihtimali çok yüksektir. Gerçekten tahliye istemli takiplerde borçlunun süresinde Tebligat Kanunu 32 maddeye göre usulsüz tebligatı itiraz yolu ile ileri sürmemiş ise , İcra Hakimliği bundan sonra resen tebligatın usulsüz olup olmadığını araştıramaz.

Diğer bir yol da icra dosyasından ikinci bir ödeme emri çıkartmanızdır. Yasal hiç bir engel yok. Bu halde zorunlu olarak ilk tebligatın usulsüz olduğunu kabul etmiş olacaksınız. Eski davayı unutacaksınız. Yalnız ikinci ödeme emri borçluya ikinci bir itiraz hakkı tanır. Herhangi bir nedenle itiraz edebilir. İkinci Ödeme emrine itiraz etmemiş olsa bile tekrar aynı takip yolu ile İİK 269 vd maddelerine göre İcra Hakimliğin de yeniden İtirazın kaldırılmasına ve Tahliyeye gidip gidemiyeceğiniz hususunda şüpheliyim. Kanaatimce İcra Hakimliği kararları maddi anlamda kesin hüküm sonucu doğurmadığından ve ikinci ödeme emri ile borçlunun savunma hakları kısıtlanmamış bulunduğundan tekrar İcra hakimliğinden tahliyeye yönelik karar alabileceğiniz yönündedir.

İKİNCİ ÖDEME EMRİNİN YENİ BİR İTİRAZ HAKKI VERECEĞİNE DAİR YARGITAY KARARI

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/10873
K. 2005/14019
T. 28.6.2005
• İŞLEMİŞ FAİZ HESABI ( Hata Yapıldığından Bahisle Alacaklının Talebi Üzerine Tebliğ Edilen İkinci Ödeme Emri Borçluya Yeni Bir İtiraz Hakkı Verdiği )
• İKİNCİ KEZ ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ( İşlemiş Faiz Hesabında Hata Yapıldığından Bahisle Alacaklının Talebi Üzerine - Borçluya Yeni Bir İtiraz Hakkı Verdiği )
• ÖDEME EMRİNE İTİRAZ HAKKI ( Alacaklının İşlemiş Faiz Hesabında Hata Yapıldığından Bahisle Tebliğ Edilen İkinci Ödeme Emri Borçluya Yeni Bir İtiraz Hakkı Verdiği )
• SÜRE YÖNÜNDEN ŞİKAYET ( İşlemiş Faiz Hesabında Hata Yapıldığından Bahisle Alacaklının Talebi Üzerine Tebliğ Edilen İkinci Ödeme Emri Borçluya Yeni İtiraz Hakkı Vermesi Nedeniyle Reddi Gereği )
2004/m. 168, 169
ÖZET : Alacaklı başlatmış olduğu icra takibinde işlemiş faiz hesabında hata yaptığından bahisle bu hatanın düzeltilmesi için yeniden ödeme emri tebliği talebinde bulunmuş; talep kabul edilerek borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmiştir. İkinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı verir. Eldeki davada da borçlu ikinci ödeme emri üzerine itirazda bulunmuştur. İtiraz incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken süre yönünden şikayetin reddine karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından başlatılan takip nedeniyle borçluya 18.02.2005 tarihinde 163 örnek ödeme emrini tebliğ edilmesinden sonra alacaklı, işlemiş faiz hesabında yanlışlık yaptığından bahisle bu hatanın düzeltilmesi için borçluya yeniden 163 örnek ödeme emri gönderilmesini İcra dairesinden talep etmiş ve adı geçenin bu istemi üzerine düzenlenen ikinci ödeme emri borçluya 11.03.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Her ne kadar, ilk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş ise de, ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe karşı itirazlarını ileri sürebilecektir. Nitekim, borçlunun 16.03.2005 tarihinde mahkemeye başvurduğu ve İcra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmektedir. O halde, mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süre yönünden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle t.t.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx

Saygılarımı sunarım. AV.ERDAL