Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Konusuz Kalan Boşanma Davasında Tazminat Talebi İçin Nispi Harç Ödenmesi

Yanıt
Old 12-04-2021, 14:48   #1
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan Konusuz Kalan Boşanma Davasında Tazminat Talebi İçin Nispi Harç Ödenmesi

Değerli meslektaşlarım,

A'nın açtığı boşanma davası BAM'dayken B yeni bir boşanma davası ile boşanma, velayet, tazminatlar ve iştirak nafakası talep ediyor. Maktu harç ödeniyor.

İkinci dava görülürken ilk davadaki karar, temyiz aşamasını da tamamlayarak kesinleşiyor. Taraflar boşanmış oluyorlar.

İkinci davanın boşanma davası olduğu ve bu yönüyle konusuz kaldığı değerlendirilerek, sadece boşanmanın ekleri olan tazminat ve diğer taleplerin incelenecek olması nedeniyle nispi harç ödenmesi gerektiği ileri sürülebilir mi?
Old 12-04-2021, 20:30   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Bence de doğru düşünüyorsunuz. Tespitiniz üzerine yaptığım araştırmada;

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2018/7150 Esas 2018/14762 Karar 18.12.2018 Tarihli Kararı:

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin maddi tazminat talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.

2- Mahkemece; "Kesin hüküm" sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kesin hükümden söz edebilmek için; dava ile elde edilmek istenen sonucun, davada dayanılan olayların ve davanın taraflarının aynı olması gereklidir. Davalı kadın tarafından daha önce 12.11.2012 tarihinde açılan boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına hükmedilmiş, karar 23.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu temyize konu boşanma davası ise önceki boşanma davasında verilen hükmün kesinleşmesinden önce 28.01.2014 tarihinde açılmıştır. Davacı erkek önceki davanın açıldığı tarihten sonra davalı kadının başka erkekle ilişkisi olduğunu ileri sürerek bu yeni olaya dayandığına göre artık kesin hükümden söz edilemez. O halde davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddi doğru değildir. Önceki boşanma davasında verilen boşanma hükmü 23.12.2015 tarihinde kesinleştiğinden, erkeğin açmış olduğu eldeki boşanma davası konusuz hale gelmiştir. Bu sebeple mahkemece davacı erkeğin açmış olduğu eldeki boşanma davası konusuz kaldığından "Karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurmak ve davadaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

3- Boşanmaya sebep olan olaylar kusursuz veya az kusurlu tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde ise, manevi tazminatı gerektirir (TMK m. 174/2). Tarafların, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan sebeple boşanmalarına karar verilmiş, bu sebeple verilen boşanma kararı 23.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanma davasıyla isteyebileceği gibi, boşanmadan sonra da isteyebilir. Ya da boşanmaya bağlı olmaksızın "Hakların yarışması" çerçevesinde genel hükümlere göre de talep edebilir. Bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hakim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verebilir. (6098 Sayılı TBK m. 60) Davacı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayanan boşanma davasıyla birlikte manevi tazminat istemiştir. Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davaca erkek, davalı kadının başka erkekle ilişkisi olduğu iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanunu'nun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır. (EBK m. 544; 1098 Sayılı TBK m. 646) O halde, davacının manevi tazminat isteği "Aile hukuku" hükümlerine göre incelenemiyorsa, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümler çerçevesinde incelenebilecektir. Öyleyse davacının boşanma sebebinden bağımsız hale gelen manevi tazminat isteği yönünden nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması halinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18.12.2018

Hatta görevli mahkeme dahi değişiyor.

Saygılarımla,
Old 13-04-2021, 13:20   #3
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım çok teşekkür ederim.

Aslında sorunun cevabının "hayır" olduğunu düşünüyorum. Hakim, net olmasa da, "evet" olarak cevaplıyor.

Cevabın "evet" olması halinde karşılaşılacak birçok sorun aklıma geldi ancak daha yazıya dökmedim. Paylaştığınız karardan yola çıkarak karşı oy içeren kararlara şimdi ulaşabildim. Çok faydalı oldu yardımınız. Tekrar teşekkürler.

Görüşümü metne dökünce buraya da ekleyeceğim.

Ekleme:

Dilekçede özetle şu hususlara değindim:


1- Anayasa 36'ya göre hak arama hürriyetini kullanabilmek için dava sürecinde sorumlulukların değişmemesi gerekir. Aksi halde karşılaşılabilecek yeni sorumluluklar kişinin dava açmaktan çekinmesine sebep olur. Hukuk, öngörebilmek demektir. Öngörülemeyen yükümlülük hukuki değildir.
2- Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır ve açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Bu şartlar dava açıp açmamayı belirler.

3- Davanın şartları, sulh ile de ilgilidir. Dava yükümlülüklerinin fazla olduğu hallerde tarafların dava açılmadan sulh olma imkanı daha yüksektir. Bu olayda, bu imkan da tarafların elinden alınmıştır.

4- Boşanmanın kesinleşmesi, ikinci davadaki boşanmayı konusuz bıraksa da, yargılama giderlerinin belirlenmesi amacıyla ikinci davada boşanmaya konu olaylar kusur tespiti için incelenecektir. Yani, sanki boşanma konusuz kalmamış gibi bir dava görülecektir. Harcı ödenmiş dava zaten incelenecekken, mecbur olunmadığı halde yeni harç alınması usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmaz.
5- İkinci davadaki olayların boşanma sebebi sayılmaması TMK 4'deki hakkaniyet ifadesine aykırıdır.
6- TMK 174/1, 174/2'den farklı olarak "Boşanmaya sebep olaylar yüzünden..." değil, "... boşanma yüzünden ..." demekte. Dolayısıyla ikinci davada boşanmanın konusuz kalması, maddi tazminatı hiç etkilemiyor.

Nispi harç halinde şu sonuçlar ortaya çıkacaktır:

1- Boşanma ile beraber istendiği takdirde tazminat miktarlarında herhangi bir sınır bulunmuyor. Kişi davasında 10 milyon TL tazminat isteyeseydi, nasıl ödeyecekti nispi harcı?
2- Nispi harç ödeneceği belli olsa, maddi tazminat kısmi dava olarak talep edilebilirdi. Bu hak da elinden alınmış olur.
3- İkinci davanın, ilk davadan önce sonuçlanması ve dolasıyla ilk davadaki boşanma talebinin konusuz kalması mümkün. Bu durumda, temyiz aşamasındaki ilk davanın davacısına, nispi harç ödemesi gerektiği nasıl izah edilecekti? Hatta ilk davanın davacısı, nispi harcı talep miktarı üzerinden yatırmak zorunda kalacaktı.
4- Boşanma davasında avukatlık sözleşmesi tarifenin ikinci kısım ikinci bölümüne göre düzenlenebilecekken, nispi harç ödenmesi halinde üçüncü bölüme uygun hale getirilmelidir. Hem davacı hem davalı, avukatlık sözleşmesine güvenmiş ve davalarına başlamışlardır. Nispi harç hainde avukatlık ücretlerinin artırılması gerektiği nasıl izah edilecek? Avukatlık sözleşmesine de mi güvenmesin insanlar?

Sonuç belli olunca tekrar düzenlerim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma ile birlikte istenen tazminat ve nispi harç Av.heren Meslektaşların Soruları 1 12-04-2021 14:32
Konusuz Kalan İpoteğin Fekki Davasında Vekalet Ücreti mihenk78 Meslektaşların Soruları 3 02-07-2018 15:39
İpotek bedelinin artırılması davasında harç maktu mu nispi mi? NİLGÜN Meslektaşların Soruları 2 04-03-2016 10:07
Boşanma Davasında Tazminat Talebi/Harç Konuk Emel Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 21-05-2012 08:47
manevi tazminat ,nispi harç ve karşı vekalet ücreti BORATAN Meslektaşların Soruları 2 16-12-2009 13:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03832507 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.