Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İki Boşanma Davası, İki Velayet Kararı, Tek Çocuk

Yanıt
Old 11-11-2010, 12:25   #1
avarzu

 
Varsayılan İki Boşanma Davası, İki Velayet Kararı, Tek Çocuk

Öncelikle herkese iyi çalışmalar diliyorum. Müvekkil davacının eşine karşı şiddetli geçimsizliğe dayalı kendi ikametgahının bulunduğu Akyazı A.M boşanma davası açtım. Boşanma ile birlikte babanın yanında kalan 8 yaşındaki müşterek çocuğun geçici velayetinitalep ettim. Mahkeme velayete tensiben karar vermedi ve ilk duruşma günü geçici velayeti müvekkil davacıya verdi. Biz elimizde olan kararı icraya koymak ve çocuğu teslim almak üzere çocuğun bulunduğu Ümraniye'ye gittik. Burada biz davayı açtıktan ve karşı tarafa dava dilekçemizin tebliğ edilmesinden 1 hafta sonra davalı tarafça Ümraniye A.M ikinci bir boşanma davası açıldığını öğrendik. Üstelik Ümraniye A.M tensiben çocuğun velayetini davacı babaya vermiş. Buna rağmen çocuğu elimizdeki kararla teslim aldık. Ben Ümraniye A.M, Akyazı A.M açılan davanın öncelikli açılan dava olduğunu bu sebeple dosyaların Akyazı A. M birleştirilmesi ilk itirazında bulundum ve bununla birlikte velayete ilişkin verilen tensiben verilen karardan rücu edilmesini talep ettim. Hemen eretsi günü davalı taraf Ümrani A. M aldıkları kararı icra etmek ve çocuğu teslim almak üzere Akyazı'ya geldiler. Çocuğu evde bulamadıklarından ötürü teslim almadan gittiler. Ayrıca karşı taraf vekili Akyazı A.M gecici velayete ilişkin kararına itiraz etti. Her iki mahkeme ara celse açtı. Akyazı A.M dosyayı bilirkişiye tevdii etti.( alanında uzman psikolog) Ümraniye A. M ise Akyazı A. M verdiği velayete ilişkin kararın sonraki tarihli olması sebebiyle yok sayılması gerektiğini buna rağmen icra edildiği için tarafların dinlemesi için duruşma gününü daha erken bir tarih olarak değiştirdi. Ayrıca birleştirme ilk itirazıma yönelik karar vermedi. Hukuk bilgimden emin olmak adına sormak istediğim soru şu; bir mahkeme kararı salt sonraki tarihli olması bahsiyle yok sayılabilirmi? İkinci olarak ikinci mahkeme birleştirme kararı vermezse( ki hislerim vermeyeceği yönünde, umarım yanılırım.) o zaman ne olacak?? Yanıt veren meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkürler..
Old 12-11-2010, 09:38   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Sonraki tarihli olması velayete ilişkin tedbir kararını geçersiz kılmaz. Ancak önceki tarihli tedbir kararı da geçerlidir. Sonra açılan boşanma davasının önce açılan boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekiyor. Davalar ilk açılan dosyada birleştiğinde de velayete ilişkin tedbir kararlarının yeniden ele alınıp yeni bir karar verilmesi çözüm yoludur.

Yalnız şu da var : Çocuk 8 yaşında olduğuna göre görüşlerini açıklama olgunluğuna kavuşmuştur,idrak çağındadır. Velayetiyle ilgili kararların yeniden gözden geçirilmesi sırasında çocuğun dinlenmesi de gerekmektedir.
Bu hususta mahkemeden (birleştirme kararından önce her iki mahkemeden,birleştirme kararı verildikten sonra ise dosyaların birleştiği mahkemeden ) talepte bulunulabilir.

İdrak çağında olan çocuğun isteğinin ve tercihinin kendisinden sorulması gerektiğine dair çok sayıda yargıtay kararı vardır.

(Mesleki Hukuk Rehberi Yargı İçtihatları,Boşanma ve Velayetle İlgili Kararlar kısmında iki örnek karar numarası yazılıdır)
Old 12-11-2010, 10:28   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2003/2-513
K. 2003/521
T. 1.10.2003

• BOŞANMA ( Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle )

• VELAYET ( Boşanma ve Velayet Davasında Çocuğun Annesinin Yanında Kalmak İstemesine Rağmen Bu Hususun Dikkate Alınmaması )

• ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ ( Adli veya İdari Kovuşturmalarda Çocuğun Doğrudan Doğruya ya da Temsilci Vasıtası ile Dinlenilmesinin Gerekmesi )

4721/m.182

ÖZET : Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinde "Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını, çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar. Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır." hükmü yer almakla; velayeti düzenlenen çocuğun kendisini ilgilendiren, velayetin annesine verilmesi, isteğini ortaya koyan açık beyanının dikkate alınması gerekmektedir.

DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma-velayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesince velayetin davalı babaya verilmesine dair verilen 30.05.2000 gün ve 1999/422-2000/409 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 02.03.2001 gün ve 1902-3529 sayılı ilamı ile; ( ...Ortak çocuk "annemin yanında daha rahatım, annemin yanında kalmak istiyorum" demiş. Çocuk 1989 doğumludur. Nerede kalması gerektiğini idrak edecek yaştadır. Velayetin düzenlenmesinde çocuğun ruhsal yönden rahat olacağı ortamı esas alınır. Babanın anneyi sık sık ve en son sokak ortasında dövdüğü tartışmasızdır.

Babanın bu davranışı çocuğun ruhsal yapısını etkilemiştir. Bu etkilenme nedeniyle anne yanında kalmak istemektedir. Velayetin düzenlenmesinde çocuğun bu arzusunun dikkate alınması gerekir. Çocuk için anne yanında kalması o ortamda yetişmesi ruhsal yönden gelişmesine olumlu yönde etkileyecektir. Velayetin anaya verilmesi gerekir. Bu yönün ilk incelemede gözden kaçtığı ve hükmün onandığı anlaşılmakta, davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne ve hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda onaylanarak 02 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren ve Türkiye Cumhuriyeti'nce de kabul edilip, 27 Ocak 1995 gün ve 22184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin "Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar. Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır." Hükmünü içeren 12. maddesi kapsamı da nazara alınarak velayeti düzenlenen çocuğun kendisini ilgilendiren velayetin anneye verilmesi isteğini ortaya koyan açık beyanına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 01.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.



Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır.


--------------------------------------------------------------------------------

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/1779
K. 2003/2976
T. 6.3.2003


• VELAYETİN NEZ'İ ( Çocuk Haklarının Kullanılmasına Ait Avrupa Sözleşmesinin Uygulanması - Çocuğun Dinlenilmesi )

• ÇOCUK HAKLARINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ ( Velayetin Nezi Davalarında Uygulanması - Çocuğun Dinlenilmesi )

• ÇOCUĞUN DİNLENİLMESİ ( Velayetin Nez'i Davası - Çocuk Haklarının Kullanılmasına Ait Avrupa Sözleşmesinin Uygulanması )

4721/m.182, 337, 348

ÖZET : Velayetin nez'i davalarında, 25.01.1996 tarihli çocuk haklarının kullanılmasına ait Avrupa Sözleşmesinin 3. Maddesi gereğince çocuğun da dinlenilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1-25.1.1996 tarihli Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. maddesi gereğince küçük 1992 doğumlu Büşra dinlenmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

2-Küçüğün okula kayıt tarihi ile öğrenim durumunun kayıtlı olduğu okuldan sorulup tetkik edilmeden karar verilmesi de usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma davası öncesi velayet Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 09-08-2010 14:30
Boşanma kararı/ çocuk ile kişisel ilişkinin tesisi / temyiz Av. Şerif Bilgehan Öztürk Meslektaşların Soruları 4 27-06-2010 20:19
Boşanma Velayet Ve polis tarafından aranma kararı Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 18-12-2009 11:59
Velayet davası boşanma davası kesinleşmeden mi açılmalı? Av.ZAFER İŞERİ Meslektaşların Soruları 2 16-04-2009 14:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05098605 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.