Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Adli Tatil 3 Aya Çıkarılsın!!!

Yanıt
Old 03-08-2005, 17:15   #1
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Adli Tatil 3 Aya Çıkarılsın!!!

Selamlar,

Adli tatil başlamadan ve bugün dahil son olarak girdiğim 13 duruşmanın 12 tanesinde duruşmaya mahkeme hakimi izinli olduğu için bir başka hakim çıktı(bazılarında duruşmaya dahi çıkılmadan kalemden gün alındı)Bırakalım karar vermeyi, keşif günü dahi “asıl hakim versin” gerekçesiyle verilmedi. Kısaca davalar açısından hiç yol alınmadı. Bir nevi hakimler mazeretli sayıldı. Başımdan geçen olayı anlatayım: Aynı adliyede farklı asliye hukuk mahkemelerinde biri 9.30 diğeri 10.30 da olan iki duruşmam vardı. 9.30 daki duruşmaya 9.40 civarında girdim. Diğer mahkeme salonuna gittiğimde hakimin izinli olduğunu ve duruşmalara 9.30 da girdiğim mahkemenin bakacağını öğrendim. Geri dönüp mübaşire sordum “bizim duruşmalar bitince öğle tatilinden sonra alırız dedi. 3 saat orada beklemektense bir savcı arkadaşımı ziyaret ederim dedim. Saat 13.15 de tekrar duruşma salonuna geldiğimde duruşmanın yapılmış olduğunu öğrendim. Sağolsun meslektaş müracaata bırakmıştı. Mübaşir “bizim dosyalar erken bitti, hakim bey aldı”dedi. Ben de duruşmayı kesip hakime sormayı ve azar işitmeyi göze alamadığım için mübaşiri suçlamadım.

Bu duruşma günleri ortalama mart-nisan ayında belirlendi, aynı günlerde duruşması belirlenen başka davalarda ise yeni duruşma günü olarak eylül ayı içinde bir gün verildi. Haziran sonu ve temmuz ayına ertelenen sözünü ettiğim duruşmalarda ise yeni duruşma günleri genellikle kasım ayının sonlarına veya araalık ayına bırakıldı. Kısaca bu davaların mart-nisan ayındaki duruşmalarında eylül ayına erteleme sözkonusu olsaydı en az 2 ay zaman kazanılmış olacaktı.

Önerim şudur: Adli tatil 3 aya çıkarılsın. Böylece mayıs ayında son duruşmaya çıkılacak ve sonraki duruşma günü eylül ve ekim ayına verilebilecektir. Adli tatilin 3 aya çıkarılmasının diğer faydalarını aşağıya aktarıyorum. Dileyen katılımcı ekleme yapabilir:

1-)İş yoğunluğundan sıkılan hakim ve savcılarımız bol bol tatil yapabilecektir

2-) Biz avukatlar boşu boşuna duruşma kapısında sürünmeyeceğiz. Bazen Komisyon hangi hakimin dosyalara bakacağına karar verene kadar saatler geçmekte, bazen benim başıma gelen olay gibi zaten duruşması olan mahkemelere dosyalar gönderilmekte ve her mahkeme kendi dosyalarını bitirdikten sonra diğer mahkemenin dosyalarına baktığı için saatler boşa geçmektedir.

3-) Yedek hakim usuli işlemlerde dahi karar vermediğinden ve davada hiç yol alınamadığından bu durumu müvekkilere(mantıklı gerekçeler arama çabasıyla) izah etmekten kurtulmuş olacağız.

4-) Her davada en az 2 ay kazanılacaktır.

5-) Duruşmalara yetişmek için mide asidi salgılamayacağız. Benzin, otopark, cübbe ücreti ödemeyeceğiz.

6-) Duruşma günü veren mübaşirlerin tafralarından kurtulacağız.

Saygılarımla...
Old 06-08-2005, 22:17   #2
JUDAS

 
Varsayılan Kesinlikle katılıyorum..

Neresinden baksanız döküen bir adalet sşsteminde bu durumlar ne yazık ki çok yaygın ve normal karşılanıyor...
Örneğin, özellikle ceza mahkemelerinde duruşma saati 9.00 diye verilir. Ama gelirsiniz akşama kadar beklediğiniz olur. Nasıl olsa hemen almıyorlar diyip başka davalara koşarsınız o arada alacakları tutar. Avukatın zamanına ve emeğine ne büyük bir saygısızlık!!!
Adli tatil konusunu zaten yukarıda konyu açan meslekdaşım çok güzel izah etmiş. Altına imzamı atıyorum.
Mübaşir tafraları ise apayrı bir rezalet...
Başka bir durum da göstermelik haklar..
Mesela tutuklama kararlarına itiraz edersiniz, hakim aynı adliyedeki arkadaşının kararını bozmayı bir nevi ayıp olarak gördüğünden dilekçenizi okumaz bile.. Red!!...
Müvekkile bunları anlatmak gerçekten zor.. Zaten 4-5 ay gün atılması adamlara dokunuyor.. Bir de hiç bir şey yapılmadan bir 4-5 ay daha atması... Yani neredeyse bir yıl içinde adam gibi tek duruşma yapacak hale geiyorsunuz..
Ne diyeyim..
Şanssızlığımız böyle bir ülkede görev yapmak..
Old 08-08-2005, 15:49   #3
avşulegedik

 
Rahatsiz katılıyorum

Katılıyorum.Özellikle durumu müvekkile izah etme kısmına..insanlar birilerine para ödediklerinde sihirli çubukla tüm dertlerinin yok edileceğini zannediyorlar.Ayrıca 3 aylık tatil boyunca yeni iş alıp yeni dertler de edinmemiş oluruz değil mi...
Old 27-08-2005, 13:37   #4
Av.Kadir

 
Varsayılan Atam 'İzin' deyiz.

Bir dönem her taraf bu yazıl yapıştırılmıştı. Atam izindeyiz. Elbette bizler Türk Gençleri olarak atamızın izindeyiz. Ama maalesef ülke olarak Atamızın İzinde değil 'İZİN' deyiz. Her yıl 45 gün olan adli tatil (izin) bu yıl 36 güne indirildi. Gelin adli yılın çalışma süresini hep beraber hesaplayalım. 5 Eylül adli yıl açılışı. Hemen arkasından gelen Ramazan ayı dolayısıyla fiilen yarım güne inen çalışma günleri. 9 günlük ramazan bayramı tatili. Peşinden Kurban Bayramı yine 9 gün. 15 aralık 15 ocak yıl sonu dosya devir işlemleri nedeniyle fiilin duran adalet. 23 Nİsan 19 mayıs 29 Ekim milli bayram tatilleri. Bunlaraın arkasına ya da önüne eklenen 2 şer günlük extra izin. Yılbaşı tatili. Tayin dönemlerimde doğan fiili boşluklar. yaklaşık 20 gün.Her yıl yaklaşık 1 aylık hastalık izni. Geriye kalan sürede ise jet hızıyla dağıtılan adalet...! Atam sen rahat uyu. Bizler bu ülkeyi batırmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Kar tatilleri de cabası

saygılarımla
Old 06-10-2005, 17:39   #5
Av. Hasan SAKARYA

 
Varsayılan

Katılmıyorum !

Çağrı belgesi TEBLİĞ TARİHİ 16.09.2005, duruşma günü 24.05.2006 SEKİZ AY SEKİZ GÜN SONRA.
Bence, ADLİ TATİLİN HER YIL 12 AY olmasında, ya da
avukatların adliye binalarına girişlerinin, mesleklerini icra etmelerinin yasaklanmasında HİÇBİR MAHSUR YOK...
Hukuka saygılı, hakkını yargıda arayan, " BELLİ NESNELER İÇİN DUYDUKLARI ARZULARI SINIRLAMAYI ve GENELLİKLE KABUL EDİLMİŞ ADİL DAVRANIŞ KURALLARINA BOYUN EĞMEYİ ÖĞRENMİŞ " MEDENİ İNSANLARA sonsuz saygı ve hürmetlerimle...
Old 10-07-2007, 10:29   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

2 yıl önce konuyu açmışım. 2 yıl geçti aynı sorun devam ediyor. 20 yıl sonra da devam eder mi?

Sirkeci'de asliye hukuk mahkemesinde saat:9.30'daki duruşmaya can havliyle yetiştim. Hakime Hanım izne ayrılmış. Sulh hukuk hakimi duruşmayı 13.30 da başlatacakmış. Bu demektir ki, duruşmada hiç bir karar verilmeyecek; ertelenecekti. Ben söylenirken mübaşir telgrafla gelen mazeret dilekçesini okudu."Trafik yoğunluğu nedeniyle duruşmaya saatinde yetişemeyeceğim, bekletilsin..." Güldük; ağlanacak halimize...

Geçen hafta da aile mahkemesinde karara çıkacak davada, hakime hanımın izinli olması nedeniyle, kalemden duruşma günü verilerek ertelendi.Bu arada davalı vekili İzmir'den gelmişti. Duruşmaya çıkacak hakim, arada bir kalemi arayıp itirazı olan var mı diye soruyordu. "İsterlerse duruşma yaparız, ama sadece ertelerim." diyormuş. El mecbur duruşma gününü yazı işleri müdüründen alıyorduk.

İlk olaydaki duruşma günü,24.05.2007 tarihinde tespit edildi. Hakim adli tatilde nöbetçi olacağını ve iznini daha önce kullanacağını bilmiyor muydu? Bence biliyordu. En azından bilmek zorundadır. 24.05.2007 tarihinde duruşmayı adli tatil sonrasına ertelese; 15 eylül civarında bir duruşma günü verecekti. Şimdi ise kasım ayı ortalarına atılacak. Hem 2 ay boşuna gecikmiş olunacak...Hem de bugün boşuna gitmiş oldum.

Adli tatilde tatile gidecek hakimlerle, nöbetçi kalacak hakimlerin durumu ne zaman belli olmaktadır? Bilen var mı? Bu hususun düzenlenmesi çok zor mudur? Barolar bu konuda girişimde bulunamaz mı?

Son olarak ilk mesajda sorduğum soruyu tekrar sorayım.

Adli tatil 3 aya çıkarılsın mı?

Saygılarımla
Old 10-07-2007, 10:44   #7
Godfather

 
Varsayılan

Meslek yaşantımın 2. duruşmasında aynı olayı yaşadığım için ben de muzdaribim... Süre yönünden açıkça reddi gereken davamız 9. aya talik edildi. Vatana millete hayırlı olsun
Old 10-07-2007, 12:35   #8
uSaRe01

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat ERGİN
Adli tatil 3 aya çıkarılsın mı?

Bu sistem ve bu-kafadaki- hakim savcılarla devam edildiğinde adli tatili 3 aya çıkardığınızda 5 ay isterler. Değişen bir şey olmayacaktır. Bu kerre kasım ayına atılacak duruşma bir sonraki yıl şubat ayına kaydırılacaktır. Malum Ocak ayında da devir işlemleri bahane edilir ya . Hadi büyükşehirde elinde yüzlerce dosyası olanları anladık diyelim. Elinde yıllık en fazla yüz dosyası olan küçük yer hakimlerine ne oluyor ki aynı uygulamayı onlarda yapıyor . Galiba balık baştan kokuyor

Saygılar....
Old 10-07-2007, 15:18   #9
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Tüm sorunlara kökten çözüm olacak bir önerim var:

(Daha önce kimsenin aklına niye gelmemişse? Adalet bakanı olmalıyım ben yahu!)

Adli Tatili 12 aya çıkaralım, olsun bitsin!

Hatta

Adli Tatil 12 aya çıkacak! (Seçim vaadi versiyonu)
Old 10-07-2007, 16:53   #10
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Mesajlarda da belirtildiği gibi tatilimiz fazla.Dünya çapında genel bir istatistik yapılsa çalışılan gün açısından sonlarda yer alacağımızı, dünyanın en tembel ülkelerinden olacağımızı tahmin ediyorum.

Adli tatil hiç olmasa.Nasıl olsa hakimler ve diğer personel adli tatili beklemeden izinlerini alıyorlar. Kaldı ki az önce de belirttiğim gibi tatilimiz o kadar çok ki.

Geçici hakimin dosyaların esasına girmemesini de hiçbir zaman anlayabilmiş değilim.

Duruşmalara bir başka meslektaşımızın yerine arızi olarak katıldığımızda dosya kapsamı hakkında ayrıntılı bilgimizin olmadığı, bu nedenle esasa girilmemesi hakkındaki bir talebimiz "İnceleseydiniz" şeklinde bir cevapla karşılanır eminim.

Bu arada hakimlerin ne zaman izne ayrılacağı bildiğim kadarı çok önceden belli olmuyor.
Old 10-07-2007, 21:29   #11
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan osmaniye
...Geçici hakimin dosyaların esasına girmemesini de hiçbir zaman anlayabilmiş değilim.....

Katılıyorum. Aksi halin kabulü bir pandomim oluyor. Kanunda böyle bir düzenleme veya mazeret olabileceğini de sanmıyorum. "arızi, geçici çıkıldığından..?"

Saygılarımla...
Old 11-07-2007, 12:44   #12
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Ayıp, ayıp; Suat bey !

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Selamlar,

Adli tatil başlamadan ve bugün dahil son olarak girdiğim 13 duruşmanın 12 tanesinde duruşmaya mahkeme hakimi izinli olduğu için bir başka hakim çıktı(bazılarında duruşmaya dahi çıkılmadan kalemden gün alındı)Bırakalım karar vermeyi, keşif günü dahi “asıl hakim versin” gerekçesiyle verilmedi. Kısaca davalar açısından hiç yol alınmadı. Bir nevi hakimler mazeretli sayıldı. Başımdan geçen olayı anlatayım: Aynı adliyede farklı asliye hukuk mahkemelerinde biri 9.30 diğeri 10.30 da olan iki duruşmam vardı. 9.30 daki duruşmaya 9.40 civarında girdim. Diğer mahkeme salonuna gittiğimde hakimin izinli olduğunu ve duruşmalara 9.30 da girdiğim mahkemenin bakacağını öğrendim. Geri dönüp mübaşire sordum “bizim duruşmalar bitince öğle tatilinden sonra alırız dedi. 3 saat orada beklemektense bir savcı arkadaşımı ziyaret ederim dedim. Saat 13.15 de tekrar duruşma salonuna geldiğimde duruşmanın yapılmış olduğunu öğrendim. Sağolsun meslektaş müracaata bırakmıştı. Mübaşir “bizim dosyalar erken bitti, hakim bey aldı”dedi. Ben de duruşmayı kesip hakime sormayı ve azar işitmeyi göze alamadığım için mübaşiri suçlamadım.

Bu duruşma günleri ortalama mart-nisan ayında belirlendi, aynı günlerde duruşması belirlenen başka davalarda ise yeni duruşma günü olarak eylül ayı içinde bir gün verildi. Haziran sonu ve temmuz ayına ertelenen sözünü ettiğim duruşmalarda ise yeni duruşma günleri genellikle kasım ayının sonlarına veya araalık ayına bırakıldı. Kısaca bu davaların mart-nisan ayındaki duruşmalarında eylül ayına erteleme sözkonusu olsaydı en az 2 ay zaman kazanılmış olacaktı.

Önerim şudur: Adli tatil 3 aya çıkarılsın. Böylece mayıs ayında son duruşmaya çıkılacak ve sonraki duruşma günü eylül ve ekim ayına verilebilecektir. Adli tatilin 3 aya çıkarılmasının diğer faydalarını aşağıya aktarıyorum. Dileyen katılımcı ekleme yapabilir:

1-)İş yoğunluğundan sıkılan hakim ve savcılarımız bol bol tatil yapabilecektir

2-) Biz avukatlar boşu boşuna duruşma kapısında sürünmeyeceğiz. Bazen Komisyon hangi hakimin dosyalara bakacağına karar verene kadar saatler geçmekte, bazen benim başıma gelen olay gibi zaten duruşması olan mahkemelere dosyalar gönderilmekte ve her mahkeme kendi dosyalarını bitirdikten sonra diğer mahkemenin dosyalarına baktığı için saatler boşa geçmektedir.

3-) Yedek hakim usuli işlemlerde dahi karar vermediğinden ve davada hiç yol alınamadığından bu durumu müvekkilere(mantıklı gerekçeler arama çabasıyla) izah etmekten kurtulmuş olacağız.

4-) Her davada en az 2 ay kazanılacaktır.

5-) Duruşmalara yetişmek için mide asidi salgılamayacağız. Benzin, otopark, cübbe ücreti ödemeyeceğiz.

6-) Duruşma günü veren mübaşirlerin tafralarından kurtulacağız.

Saygılarımla...

Ayıp, ayıp; Suat bey !

Ayıp ayıp, 3 ay kime yeter; ben piyasayı kızıştırıyor ve 11 AY TATİL İSTİYORUM. Bu öneriyi düşünemeyen meslektaşım ve dostuma sitemlerimi yolluyor ve ARKADAŞLAR BU ÖNERİYİ DESTEKLEYİN diyorum.

Ya da, kibarca 'usulsüz rapor hakkı' konusunu unutmayın.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu olmaktan utanan
Old 11-07-2007, 16:34   #13
üye14540

 
Varsayılan

Bence adli tatil uygulamasının tamamen kaldırılması gereklidir. Adaletin tatili, aravermesi olmaz bana göre. Adalet toplum ve devlet için çok önemlidir, bu nedenle adliaraverme uygulaması tamamen kaldırılmalıdır. Ancak adli tatilin kaldırılması tek başına sorunların çözümüne yeterli değildir. Bunun için çok boyutlu değişiklik ve düzenleme gereksinimi vardır. Saygılarımla
Old 12-07-2007, 03:07   #14
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...62&postcount=3

Çağrışım yaptı.. Yazılı yargılama usulünde, bu kadar duruşmaya gerek var mı?
Old 12-07-2007, 07:39   #15
av.lorenzo

 
Varsayılan

KATILIYORUM...
Karara çıkmasını beklediğimiz ve yakın gün verildiği için sevindiğimiz dosyaların duruşmasına başka bir hakim çıkınca tüm beklentilerimiz boşa çıkıyor..
Örneğin geçenlerde bir dosyada mahkeme davacı tarafa eksik harcın ikmali için süre vermişti. Bu celse başka bir hakim çıkınca masrafını karşılayarak duruşma zaptını tebliğ ettirelim dememe rağmen hakim kesin süre vermeden duruşmayı başka bir güne verdi. Hakimler açıkça yapılması gereken şeyi dahi kendi hakimi karar versin düşüncesiyle yapmaktan kaçınıyorlar...
Bence adli tatil kaldırılmalı. Zaten hakimlerimiz hastalık izin, yıllık izin derken iki ay tatil yapıyorlar...
Old 12-07-2007, 08:15   #16
uSaRe01

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dr. Fuat ŞENOĞLU
Bence adli tatil uygulamasının tamamen kaldırılması gereklidir. Adaletin tatili, aravermesi olmaz bana göre. Adalet toplum ve devlet için çok önemlidir, bu nedenle adliaraverme uygulaması tamamen kaldırılmalıdır. Ancak adli tatilin kaldırılması tek başına sorunların çözümüne yeterli değildir. Bunun için çok boyutlu değişiklik ve düzenleme gereksinimi vardır. Saygılarımla


EKMEK, SU, AŞ BULMAK GECİKEBİLİR
TEMELE TAŞ BULMAK GECİKEBİLİR
DEVLETE BAŞ BULMAK GECİKEBİLİR
ADALET GECİKMEZ TEZ VERİLMELİ


diye dursun şair; biz duruşma salonlarında adliye koridorlarında bekleye duralım
Old 12-07-2007, 10:05   #17
naile

 
Varsayılan

Hala hukuk devleti değiliz. Devletin tüm kurum ve kurallarının hukuk devletinde olması gereken ilkeler doğrultusunda belirlendiğinden söz etmek olanaksız. Hala iktidarlar için hukuk çok gerekli değil. Ancak başları sıkıştığında etrafa karşı durum kurtarmak için sığındıkları bir gerekçe " hukuk devleti olduğumuz" .
Yani kısacası yaşadıklarımız bir sistem sorunu hepimizin bildiği gibi.Hukuk mesleği uygulamalarının gerek hakimlik mesleği icra edilerken gerekse avukatlık mesleği yerine getirilirken olsun yapılan işin el yordamıyla yürütülen çok kötü bir pratisyenlikten öte bir şey olmadığını hepimiz biliyor, yaşıyoruz.
Çözüm hukuk devletinin tum kurum ve kurallarıyla yerleşmesinde. Yoksa daha çok sızlanacağız.Acı çekeceğiz.
Bu anlamda bizlerin şikayetlerimizi dile getirmekte dahil örgütlü olarak taleplerimizi dile getirerek baskı unsuru olmayı başarmamız ve devamında hukukçuluğun gereği gibi yapılabildiği oluşumlara katkıda bulunmamız gerekir diye düşünüyoru. Yeteri kadar yapabiliyormuyuz? Emin değilim.
Saygılarımla.
Old 15-07-2007, 14:13   #18
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Sorun yine dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor. İşlerin geç yürümesi, Avukatların ve tarafların mağdur olması, Hakim, savcıların iş yükünün altından kalkılamaz boyutta olması v.s. Bu herkes tarafından bilinen ama ne yazıkki çözüm yolu üretilemeyen bir durum.





Çözüm yolu üretilmeme nedeni tamamen siyasilerin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Adalet Bakanlığı Hakim / Savcı sayısını yeterli düzeye getirse acaba bu sorunlar devam edermi ? Nitelikli Hakim / Savcıların Adliyedeki iş yükünü sırtlamasıyla bence kısa sürede yukarıda sayılan sorunların bir çoğunun önüne geçilir. Saygılarımla...
Old 15-07-2007, 16:59   #19
AV59

 
Varsayılan

Duruşma tutanaklarına başlama ve bitiş saati yazılmalıdır. Böylece Avukatın mazereti belgelendiği gibi Hakimin de duruşma idaresindeki kabiliyeti ortaya çıkacaktır.
Old 15-07-2007, 23:34   #20
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Sunay Gönenden
Duruşma tutanaklarına başlama ve bitiş saati yazılmalıdır...

Olması gereken nitelikteki öneri nedeniyle açık teşekkür ediyorum.

Ömer KAVİLİ
Old 17-07-2007, 08:50   #21
Av.EErdem

 
Varsayılan

Avukatların mağdur olmasını önlemek için adli tatil süresinin uzaması ya da hakimlerin ne zaman yıllık izin haklarını kullanacağını en az bir kaç ay öncesinden açıklama zorunluluğu gelmesi şart. Duruşmalar aynı gün aynı adliyede olduğu zaman belki bir nebze iyi ama şehir dışına duruşmaya gittiğimizde mağduriyet had safhada. Bundan iki ay önce İstanbul İş Mahkemesi'nde duruşmam vardı. Yargıtay'dan dönen bir dosya ve davacı vekili olarak bulunmam gerekiyordu. Duruşma saati 9.00 olarak verildiğinden sabahın köründe yola çıkıp Beyoğlu Adliyesi'ne gittiğimde hakimin izine ayrıldığını ve 14.30'dan sonra bir başka hakimin duruşmalara çıkacağı söylendi. Arkadaşlarımı aradım ancak hepsinin farklı adliyelerde işi vardı, mazeret vermeyi düşündüm ama mazerete yazabileceğim etik bir neden bulamadım, kaldı ki oraya kadar gidip duruşmaya girmeden dönmemi, zaten ters biri olan müvekkile izah etmekle uğraşmak deveye hendek atlatmaktan zor olacaktı. Saatlerce; baro odası, kantin, üst koridor, alt koridor arasında sıkıntı dağıtmaya çalıştım. Çıkıp dolaşmama rağmen zaman nedense geçmek bilmedi. İşin kötüsü hakim 15.30'da tenezzül etti. Bir hafta öncesinden kalemi telefonla aramama rağmen hakimin izine ayrılacağı söylenmediği için kendimi aptal gibi hissetmem de işin kreması oldu.
Adlında sorun hakimler ve avukatlar arasındaki (hakimlerden kaynaklandığını düşündüğüm) bir sınıf farkı anlayışı ve saygı eksikliği olmasa, ne adli tatil uzasın esprileri yapılacak, ne de avukatlar hakimin oyuncağı gibi hissedecek kendisini.
Old 17-07-2007, 23:19   #22
ali ümit aksu

 
Varsayılan

Görüş bana da uygun geldi.Mahkemeler bir programa göre tatile çıksın.Kalem işleri için bir memur nöbetçi kalsın.Tatile çıkacakları günler içine duruşma konulmasınBöylece avukatlar ve taraflar boşuna gelip gitmeyecekleri gibi boş geçen duruşma günü nedeniyle dava da uzamamış olur.Mahkemelerin teker teker izine çıkması şart değil.HİÇ BİR MAHKEME TATİLDE OLDUĞU GÜNE DURUŞMA KOYMASIN.Adalette ciddiyet de sağlanmış olur.Sayın Dr.Şenoğlu'nu destekliyorum
Old 18-07-2007, 20:39   #23
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Uyap sistemi ile, duruşmalara ofisten katılmamızı sağlamak ( sanal yargılama - duruşma ) teknik olarak mümkün olabilir mi diye düşündüğüm çok olmuştur.
Old 18-07-2007, 21:25   #24
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Bir varmış bir yokmuş. Bir avukatın günlerden bu gün, saatlerden sabah saatlerinde, adliyelerden S........ Adliyesi'nde duruşması varmış. Hem de dosya kararlık bir dosya imiş. Avukat duruşma saatinde adliyede hazırmış ve ancak o da ne! Duruşma salonunun kapısında bir not varmışmış: "Duruşmalar 14.00'de" (Daha sinirli bir yüz lazım buraya, bu yeterli değil.) Avukat bir hışım kaleme dalıp, sormuş:

Avukat:Neden?
Memur:Hakimimiz raporlu
Avukat:Neden?
Memur:....

Memur gülümsemiş, avukatın hakimin mazeretini sorgulaması, rapor nedenini öğrenmeye çalışması ona komik gelmiş, bu gülümsemeye kalemdeki diğer biçare avukatlar da katılmış.

Avukat:Sizin hakimleriniz de hep raporlu, hep raporlu. (Emekli olan bir önceki hakim de raporları çok severmiş.)

Memur:....

Yine gülümsemiş, yine diğer avukatlar iştirak etmişler.

Avukat devam edecekmiş ama faydasının olmadığını ve siniri espriye tahvil etmeye çalışmasının aslında örtülü bir acziyet olduğunun gizliden gizliye farkındalığı ile "amannnn" demiş ve kalemden çıkmış.

Sonra efendim, "oof bu dosya bitecek mi" diyen müvekkiline ne diyeceğini düşünmeye başlamış ve Allah'tan duruşma öncesi "dosya tamam, karara çıkar ama eğer hakim raporlu ise elimde bu ihtimal için çözüm yok" dediğini hatırlamış ve birazcık rahatlamış. İş uzayacakmış, ücretini daha geç alacakmış, bir daha gelecekmiş ne gam! Avukatın işi neymiş ki!?!

Adliyenin pek havadar!, pek serin! saray mekanında 14.00'ü etmiş.

(meraklısı için not:önceki hakimin ayağı kırılmış: rapor, kayınvalidesi ölmüş: rapor, emekli olmuş:hakim yok, geçici hakimler:ara karar yok, yeni hakim:yine rapor)

Bu arada hepi topu 13 ya da 15 dosya için iki ayrı hakim görevlendirilmişmiş. Saat 14.20 olmuşmuş ama her iki hakim de ortalarda yokmuş. Kendi duruşmalarından sonra duruşmasına girdiği ikinci mahkeme olarak dosyaların bir kısmına bakan hakim ile avukatlar kendi dosyalarının duruş(amama)larına da baksın diye pazarlık etseler de; hakim üçüncü mahkemenin dosyalarına doğru aç milaç yelken açmış.

Ufukta görülen ikinci hakim duruşmayı bitirdiğinde saat 16.30 imişmiş.

Gökten kocaman üç taş düşsün! Biri zırt pırt rapor tanzim eden mümzilere, diğeri adaleti oyuncağa dönüştüğü, hukuka/adalete karşı hileye başvurulduğu zannına neden olan lehdarlara, üçüncüsü de konu mankeni avukata! (Avukatın nasibi niye ki demezsiniz umarım, hani her türlü olumsuzluktan faidelenen olarak eksik kalmasın efenim.)

Saygılarımla.
Old 01-08-2007, 13:24   #25
üye18337

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
3-) Yedek hakim usuli işlemlerde dahi karar vermediğinden ve davada hiç yol alınamadığından bu durumu müvekkilere(mantıklı gerekçeler arama çabasıyla) izah etmekten kurtulmuş olacağız.

Evet bu çok doğru, yaz aylarında yapılan duruşmalarda bu sorun çok yaşanıyor. Hakimler diğer mahkemelerin davalarına bakarken meslektaşlarına saygısızlık(!) olmasın diye karar vermiyorlar. Burada inisiyatif kullanmaları gerekir. Müvekkil anlamıyor ki.. İşinin uzadığını görüyor sadece.

Dava yükü bu dönemde hiç azalmıyorsa, yargısal faaliyetlerde gelişme sağlanmıyorsa bu fikir mantıklı. Boşuna yazılan ara kararlar, boşuna kırtasiye masrafı.

Bir de hakimin izin günü neye göre belirleniyor? Bu dönem önceden bilinmiyor mu? Tatil günlerine neden duruşma veriyor ki hakim?
Old 01-08-2007, 14:11   #26
üye18337

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AkçadaĞ
Adalet Bakanlığı Hakim / Savcı sayısını yeterli düzeye getirse acaba bu sorunlar devam edermi ? Nitelikli Hakim / Savcıların Adliyedeki iş yükünü sırtlamasıyla bence kısa sürede yukarıda sayılan sorunların bir çoğunun önüne geçilir. Saygılarımla...


Şüphesiz en doğru çözüm bu. Peki bu hakim savcıları nereden bulalım? Hukuk fakültesinden mezun olan kaç kişi hakimlik ya da savcılığa yöneliyor ki? Yönelenlerin hepsi idealist mi? Rüşvet alan hakim,savcı, suça karışan hakim, siz bunları masal kahramanı mı sanıyorsunuz?

Zorlu bir eğitim döneminden sonra hukuk fakültesinden mezun olun, sonra ecel terleri döktüren bir sınavdan geçerli not alın, sonra da üç kuruş maaşa talim edin. Kaçımız yapabiliriz ki?

Bu yüzden hakimler ya avukatlıkta başarısız olmuş kimseler ya da idealist kimselerdir. Ancak hakimlik ücretini çok yüksek bir meblağa çekersek mevcut hakimler yerlerini sağlamlaştırmak için daha özenli görev yapacaklar, hukuk fakültelerinden mezun olanlar hakimliği öncelikli hedef olarak düşüneceklerdir.
Old 01-08-2007, 14:20   #27
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu yüzden hakimler ya avukatlıkta başarısız olmuş kimseler ya da idealist kimselerdir.

Bu cümlelerin doğru olmadığını düşünüyorum. Avukatlık yapanların çok başarılı olduklarından avukatlık yapmaya devam ettiklerini söylemek, inanın ki tatlı bir düşten öteye geçmez. Biz neler gördük neler...

Alıntı:
Ancak hakimlik ücretini çok yüksek bir meblağa çekersek mevcut hakimler yerlerini sağlamlaştırmak için daha özenli görev yapacaklar, hukuk fakültelerinden mezun olanlar hakimliği öncelikli hedef olarak düşüneceklerdir.

Buradaki görüşlerinize tamamen katılıyorum.
Old 01-08-2007, 14:37   #28
üye18337

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Avukatlık yapanların çok başarılı olduklarından avukatlık yapmaya devam ettiklerini söylemek, inanın ki tatlı bir düşten öteye geçmez. Biz neler gördük neler...

Birçok meslektaşımız mesleği hakkıyla icra etmiyor, bu konuda haklısınız ancak başarı ölçütüm avukat olarak hayatını idame ettirecek kadar para kazanabilmesi. Bu açıdan baktığımızda yine de başarılı sayılırlar ne dersiniz?
Old 02-08-2007, 09:17   #29
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Adli Tatil konusu ve bu hususta yapılan tartışmalar, yıllara sari olarak devam etmektedir.

Adli Tatil uygulaması konusunda bunca yıllık tecrübeme istinaden benim de bir çift sözüm var.

Yukardan itibaren yazılan yazıların tamamını okudum. Bir çoğunda sinirlilik, kızgınlık ifadesi var. Ortak iddia olarak yansıyan ise, davaların uzamasının, duruşma günlerinin geç verilmesine bağlandığını görüyoruz.

Sayın Can Doğanel Üstadımız ise, sisteme atıfta bulunarak yön göstermiştir.Gerçekten, anlaşılan o ki en çokta hukuk mahkemelerinden yakınılmaktadır. Oysa kural olarak yazılı yargılama usulünün uygulandığı yerde bu sürekli duruşma, ertele tekrar duruşmanın anlamı nedir? –Müzekkereye cevap yok beklenmesine, duruşma. Böyle mi olmalıdır?
Şu halde öncelikle hastalığı belirlemek gerek. Hastalığın ise gene büyük çoğunluk hatta kahredici bir ekseriyetle hakimlerde olduğu belirtilmektedir. Hakim neden izin aldı? Neden rapor aldı? Niye hastalandı? Kaynanası neden öldü?( not: Adamın kaynanası ölmüşse üzülmez mi yani? İddianız bu mudur? Bu üzüntüye dayalı rapor alamaz mı? ) Sonuç olarak, hakimlerin izin almaması, rapor kullanmaması ve başkalarının yerine duruşmaya çıkınca karar vermeleri gerektiği düşünülmektedir?

Elbette ülkemiz nüfusu ve dava sayısı ile karşılaştırdığımızda 6000 hakim sayısıyla bu iş yükünün altından kalkılması mümkün değildir. 15 yıl öncede hakim sayısı 6000 idi şimdi de 6000. Bu sayı yeterli midir? İkinci olarak, ne ekerseniz onu biçersiniz. Bu ülke hakimlerine uzmanlaşmak uygun görülmemektedir. Ne iş olsa yaparım hesabı her mahkemeye bakmalıdır görüşü hakimdir. Sonuçta ortadır. Görüldüğü gibi, suç tek tek ele alındığında elbette bir kısım hakimlerde de bulunsa da asıl suçlu onlar değildir.

Buraya kadarki açıklamalardan edindiğim kanaate göre, öncelikle hakim sayısını artırmak, nitelikli hale getirmek, uzmanlaşmayı kabul etmek ve uzmanlaştırmak, usul kanununu düzenlemek, duruşma yoğunluğunu en aza indirmek , dava çeşidini azaltmak, bir kısım ihtilafları mahkemelere götürmeden çözmek.

Adli tatil uygulaması ise şu haliyle çok yanlıştır. Adli Tatil ile ilgili görüşüm özetle şöyledir.
1- Adli tatil uygulamasına devam edilmelidir
2- Adli Tatilin süresi 40 gün olmalıdır
3- Adli Tatilde tıpkı TBMM gibi Adliye kapatılmalıdır, sadece sorgu ve çok acil işler nöbetçiler tarafından görülmelidir.
4- Adli tatil haricinde hakimlerin izin kullanmaları mümkün olmamalıdır.
5- Usulsüz raporlardan söz edilmektedir. Bu tamamen insanlık, vicdan ve başka şeylerle ilgilidir. Bu konuda şunu derim: eğitim şart mirim, eğitim. ( eğitinde görün sonucu)
6- Mümkünse Adalet Bakanı ben olmalıyım
Old 09-08-2007, 05:01   #30
Yazılım Mühendisi

 
Varsayılan

doktorların tatili de 4 aya çıksın bence
biz de halk olarak adaletsiz ve sağlıksız yaşamaya alışalım gitsin...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Tatil Av. Hulusi Metin Hukuk Sohbetleri 8 29-08-2011 12:57
Adli Biyoloji Adli Genetik ve Gen Hukuku Derneği (ABGEDER) Av.Ali Osman Özdilek Hukuk Haberleri 2 30-09-2006 22:44
Adli Tatil renata Hukuk Soruları Arşivi 0 21-07-2003 08:55
Adli Tatil Kaldırılmalı aristo Hukuk Sohbetleri 18 14-07-2003 23:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08511806 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.