Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Şirket Avukatı olarak çalışırken dışardan iş alabilir miyim?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-01-2009, 22:47   #31
AV.POYRAZ

 
Varsayılan

ayrıca tc kimlik numarasının veergi numarası olması ile vergi açılışının olması farklıdır. yıkarıdaki bazı cevaplarda ---tc kimlik numarası aynı zamanda vergi numarasıdır vekaletname çıkartılabilir sorun olmaz denilmektedir--- iş alabilmek ve vekaletname çıkarabilmek için mutlaka vergi açılışı yapılmak zorunludur...
Old 22-06-2009, 16:27   #32
Salut

 
Varsayılan

Bu nasıl bir iştir aklım ermedi. cevabı hem çok basit hem de bir o kadar zor. Yanıtları incelerken gözüme çarptı! Sigortalı olarak çalıştığı şirket vekalet ücretini alıyormuş. Bu nasıl oluyor? İlginç çok ilginç şeyler oluyor.
Old 02-02-2010, 11:00   #33
Engin YILMAZ

 
Varsayılan

Aslında soru basit, özetlenmesi için soruyorum:
Sigortası özel hukuk tüzel kişisi tarafından yatırılan bir avukat vergi numarası alıp dışarıdan alıp baktığı davalar için serbest meslek makbuzu kesebilir mi?
Old 03-02-2010, 14:44   #34
Evren Osman

 
Varsayılan

Bence
Bir SMMM olarak benim fikrim sigortalı olarak gözüktüğü şirkette 30 gün değilde daha az gözükmesi bu konudaki sıkıntıların önüne geçecektir.

Zaten Vekaletname çıkarmak için bile sigortalı çalıştığınız yerden ayrılmıyor musunuz ? Demek ki gerçekten 30 gün hizmet vermiyorsunuz. Bu nedenle Vergi dairesinde de sıkıntı yaşamamanız için kendinizi sgk lı olduğunuz yerde 5 -10 gün eksik gösterin. Böylece ofis olarak gösterdiğiniz yere arada sırada gelen yoklama memurlarınada boş ofis ile muhatap bırakmazsınız. Çünkü bir kaç kere gelip kimseyi bulamazsa mükellefiyeti kapatıyorlar uğraşırsınız.

İyi Çalışmalar
Old 03-02-2010, 22:20   #35
Av Murat AN

 
Varsayılan

Vekalet çıkarmanız sorun olmaz. Noter vekalet çıkarırken avukatın vergi levhasını istemez. Dava alıp vekaletnameyi de sunabilirsiniz. Ancak ücret tahsili yapmak için vergi mükellefi olmak ve serbest meslek makbuzu bastırmak zorundasınız. Bunda da sorun yaşamazsınız, bir iş yerinde tam gün sigortalı çalışan bir kişinin (yani avukatın) hem sigortalı, hem serbest meslek kayıtlı olmasında sorun yok. Vergi dairesinden yoklama için adresinize geleceklerdir. Orada adınıza kayıtlı bir iş yeri ve kira kontratı ibraz etmeniz gerekir. Şirketin yerini gösterirseniz ilk yoklamada sorun yaşarsınız, şirketin bir odasını kiralamış gibi gösterip kira kontratı ibraz etmeniz ve üç ayda bir kiranın stopajını yatırmanız gerekir. Ayrıca her yıl gelir vergisi beyannamesinde ayrıca ücret gelirlerinizi de ibraz etmek durumundasınız(bunların vergisi işverence stopajla kesilmiş olsa da ibraz edeceksiniz). Bütün bu sorunlarla uğraşırken vergi dairesi sizi ya da şirketi sıkıştırıp ticari ilişkiyi çekilmez hale geirecektir. Bu sebeple ya şirket sizden ya da siz şirketten kurtulmaya karar verirsiniz. Böylece sorun çözülmüş olur
Old 06-02-2010, 13:51   #36
AV.POYRAZ

 
Varsayılan

Özel Bİr Şİrkette Ssk Li Olarak ÇaliŞan KİŞİ Özel Vekaletname Alamaz, Vergİ AÇiliŞi Yaptiramaz. Buna RaĞmen Kendİ Adina Vekaletname Alir Sa Vergİ Daİresİ Bunu Tespİt Ederse Kİ, Tespİt Edİyor Artik Uyap Var.cezasi AĞir. 30 GÜnÜn Bİr Kismi Özel Şİrkette Ssk Li GÖrÜnÜp DİĞer Kisimlar İÇİn Vergİ AÇiliŞi Olabİlİyor. Bu YaŞanan Olay Avukat ArkadaŞimin AbŞina Geldİ. Özel Bİr Fİrmada Ssk Li İdİ. Vekalet Aldi Dava AÇti, Vergİ Daİresİ Ceza Verdİ . 30 GÜnlÜk Ssk Li GÖrÜnmesİnİ 15 GÜne DÜŞÜrdÜ , Vergİ AÇiliŞi Yapti Vergİ Daİresİ Kabul Ettİ Ve Sorun ÇÖzÜldÜ.....
Old 06-02-2010, 13:58   #37
abay

 
Varsayılan

Sayın Av.Poyraz;
Cevabınız kendi içinde çelişkili. Çünkü ilk cümlenizde vergi açılışı yapamaz demişsiniz sonra vergİ açılışı i Yaptı Vergi Dairesi kabul ettİ ve sorun çÖzüldü. İlk cümldeki hükmünüz yanlış. Çalıştığın şirket müsade ettiği ve vergisini verdiğiniz müddetçe çalışabilirsiniz.
Old 06-02-2010, 14:12   #38
Av.Kamil Mercan

 
Varsayılan

iyi.. hazine avukatı kendine serbest avukatlık mesleği icra edebileceği ofis açsın...
Old 06-02-2010, 14:22   #39
abay

 
Varsayılan

Sayın Av.Kamil Mercan;

İyide hazine avukatının bunu yapmasını engelleyen mevzuat var. Şirket izin verdikten sonra avukat bu tür işlemler yapabilir.
Old 08-02-2010, 09:59   #40
netya

 
Varsayılan

Merhabalar,
ben şirket bünyesinde SSK lı olarak çalışıyorum.
Şirket tarafından adıma çıkan vekalette genel müdürler, eşleri ve çocuklarının isimleri de var ve şahsi davalarına iş bu vekalet ile bakıyorum.
Hatta bazen şirket çalışanlarının bazı sorunlarına şirketin talebi üzerine bakıyorum bu durumda adıma ayrıca vekalet çıkarıyorlar vekalette SSK numaram yazıyor. (Bir keresinde Noter SSK numarasına vekalet çıkarmam diye sorun çıkarmıştı,bizde başka bir noter bulmuştuk.)
Bir iki personelin davalarını açıp takip ediyorum ancak herhangi bir vekalet ücreti almıyorum.
a) şirket tarafıından adıma çıkan vekalette müdürlerin isimleri yazması ve bu vekalet ile şahsi davalarına bakmam açısından
b) şirket çalışanlarının SSK lı olmama rağmen adıma vekalet çıkarması ve davalarını takip etmem açısından,

İlerde bir sorun çıkarmı dersiniz??
Teşekkürler
Old 08-02-2010, 10:20   #41
Av Murat AN

 
Varsayılan

Evet, sorun çıkar. Öncelikle meslek kuralları gereği ücretsiz iş takibi yapamazsınız, ücretsiz almadan iş takibi yapılacak istisnai hallerde bağlı bulunduğunuz baroya bilgi vermelisiniz. Şirket dışındaki kişilerin işleri için karine olarak ücret aldığınız kabul edilir. Bunlara serbest meslek makbuzu kesmediğinize göre, yasaya muhalefet ediyor, vergi kaçırıyorsunuz demektir. Bu kişilerden ücret almasanız bile bu işler esnasında çıkacak karşı taraf vekalet ücretini aldığınız anda ne bu kişilere ne de karşı tarafa makbuz kesemeyeceksiniz, yine vergi kaybı var, vergi kaçakçısı oldunuz bile (Vergi Usul Kanunu genel tebliğ 356 ya aykırılık). Size bu gayri yasal durumdan bir an önce çıkmanızı öneririm. Hem maaş alıp hem serbest avukatlık yapmak yerine, bırakın o işleri de ofis açıp riske giren piyasada tutunmaya çalışan meslektaşlarınız yapsın!.. Hep bana derseniz bir gün size de bir şey kalmaz. Nasıl mı? Her işi siz aldınız, başka avulatlara iş kalmadı, onlar para kazanmadıkları için tüketim yapıp ekonomiye alım gücü sunamadılar, onlar alışveriş yapamadığı için, sizin ücretli çalıştığınız şirket satış gelirlerini artıramadı ve satışı artıramayan şirketler tasarruf tedbiri olarak işçi çıkarmaya başladı, işçiler çıktı, çıktı sıra bir maaşlı avukata geldi, bilin bakalım o avukat kim????
Old 08-02-2010, 10:51   #42
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, baroya kayıtlı avukat olduğunuz sürece bir şirkette hem sigortalı avukat hem de serbest avukatlık yapabilinmekte. BUna dair aksine sözleşmede hüküm yoksa kanune engel bir durum yok. Nihayetinde vergi mükellefiyeti de devam etmektedir.

Buna ilişkin örneklendirilecek bir çok avukat tanıyorum ve yıllardır bir sorunla karşılaşmamışlardır.
Old 08-02-2010, 11:09   #43
av.g.yıldırım

 
Varsayılan

Merhaba;
bende benzer şekilde çalışıyorum, bir şirkette sigortalı olarak kadrodayım ,fakat şirket sahiplerinin adına yürüttüğüm iki tane davam var, davaları konu hakkında bilgim olmadan açtım ve devam ettirmek zorunda kaldım şimdi vergi dairesi tarafından bir problemle karşılaşırım diye endişeleniyorum.
Old 08-02-2010, 11:12   #44
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.g.yıldırım
Merhaba;
bende benzer şekilde çalışıyorum, bir şirkette sigortalı olarak kadrodayım ,fakat şirket sahiplerinin adına yürüttüğüm iki tane davam var, davaları konu hakkında bilgim olmadan açtım ve devam ettirmek zorunda kaldım şimdi vergi dairesi tarafından bir problemle karşılaşırım diye endişeleniyorum.

Sayın meslektaşım, şirketle ilgili hiçbir davada "sözleşmeli ve sigortalı olduğunuz" için mali yönden sorumlu tutulmazsınız. Ancak şahısların özel işlerine baktığınızda mali problemleriniz olur. Yani serbest meslek makbuzu ile vergilendirmeniz gerekecektir.
Old 08-02-2010, 11:28   #45
Av Murat AN

 
Varsayılan

Alıntı:
Merhaba;
bende benzer şekilde çalışıyorum, bir şirkette sigortalı olarak kadrodayım ,fakat şirket sahiplerinin adına yürüttüğüm iki tane davam var, davaları konu hakkında bilgim olmadan açtım ve devam ettirmek zorunda kaldım şimdi vergi dairesi tarafından bir problemle karşılaşırım diye endişeleniyorum
Arkadaşlar şüpheye düştüğünüz konularda Maliye bakanlığından görüş alabilirsiniz(YASAL DÜZENLEME VUK Md 413),
Bu konuda mukteza vermeye yetkili birim Defterdarlıktır.
Bir yazı yazıp görüş sorun, onların vereceği cevaba göre işinizi düzenlerseniz. İleride bu iş yanlış çıksa bile cezalı duruma düşmez, usulsüzlük vs ceza almazsınız. Verdikleri cevap işinize gelmez ve yasal olmadığını düşürseniz, onlar dedi diye de öyle yapmayın, sonuçta hukukçusunuz, cevabı mantık ve hukuk süzgecinden geçirin derim.
Vergi Usul Kanunu’nun 413.maddesine göre, “mükellefler, Maliye
bakanlığından veya Maliye Bakanlığının bu hususta yetkili kıldığı makamlardan
vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddütü mucip
gördükleri hususlarda izahat” isteyebileceklerdir
Vergi Usul Kanunu’nun 413.maddesine göre, “mükellefler, Maliye
bakanlığından veya Maliye Bakanlığının bu hususta yetkili kıldığı makamlardan
vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddütü mucip
gördükleri hususlarda izahat” isteyebileceklerdir.
(*) Yrd.Doç.Dr., D.E.Ü. İ.İ.B.F. Maliye Bölümü
127
Page 2
Vergi Hukukunda Mukteza Hakları
Bu hüküm gereğince, mükellefler, Bakanlık Merkez ve Taşra
Teşkilatından bilgi isteyebilmekteydiler. Ancak, Bakanlık Merkezinden bilgi
istenilmesi durumunda çok büyük gecikmeler doğmaktaydı. Çünkü
mükelleflerin vergi kaydının bulunduğu ilin defterdarlığı ile de yazışma
yapılması gereği vardı. Böylece, gereksiz yazışmaların önlenmesi ve Bakanlığa
intikal eden sorunların daha kısa sürede çözümlenebilmesi için Bakanlık
VUK’un 413.maddesindeki yetkisine dayanarak yayınladığı 188 seri nolu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği ile mükelleflere “... vergi durumları ve uygulaması
bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında....” bilgi
vermeleri konusunda 1 Ocak 1989 tarihinden itibaren Defterdarlıkları yetkili
kılmıştır. Bu tebliğe göre;
- Mükellefler, Bakanlıktan değil, doğrudan doğruya Defterdarlıklardan
bilgi isteyeceklerdir.
- Defterdarlıklar tereddüt ettikleri konularda veya çözümleyemedikleri
hususlarda Bakanlığa başvuracaklardır.
- Mükelleflerce Defterdarlıklar yerine doğrudan Bakanlıktan bilgi
istenmesi halinde, bu dilekçeler Bakanlıkça cevaplandırılmadan, doğrudan
açıklanmaya yetkili Defterdarlıklara gönderilecek ve mükelleflerin istekleri
Defterdarlıkca incelenerek cevaplandırılacaktır.
- Defterdarlıkca verilen cevabı yetersiz bulan mükellefler tekrar
Defterdarlığa başvurarak Bakanlıktan görüş alınmasını isteyeceklerdir. Bu
durumda Bakanlık, Defterdarlık aracılığıyla mükellefe cevap verecektir.
Diğer taraftan Vergi Dairelerinin mukteza tayin görev ve yetkileri yoktur.
Vergi Dairesi Başkanlıkları ise “Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev
Yönetmeliği’ne dayanarak mukteza verme yetkilerini kullanmaktadırlar. Ancak,
vergi dairesi vergisel uygulama yönünden, yetkisi olmamasına karşılık,
mükellefe yazılı bilgi vermişse, bu bilginin de ceza uygulaması dışında kalması
gerekir. Çünkü Vergi İdaresini bir bütün olarak düşünmek daha doğru olur.
3. MUKTEZA İSTENİRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN
HUSUSLAR
Mükellefler ya bağlı bulundukları vergi dairesi başkanlıklarından ya da
defterdarlıklardan mukteza isteyebileceklerdir.
128
Page 3
Zeynep Arıkan
3.1. Mükellefler Açısından
Mükellefler mukteza isterken bazı hususlara özen göstermelidirler. Buna
göre;
- Bilgi istenilen olay ya da konu açık bir şekilde ve tüm maddi
unsurlarıyla ortaya konmalıdır.
- Bilgi istenilen olay ya da konu karşısında gerçekten kuşkuya düşülmüş,
vergi kanunları ve tebliğlerde açıkça düzenleme yapılmamış olması
durumunda yetkili makamlara başvurmalıdır. Oysa ki mükellefler kuşkuya
düştükleri bir konu hakkında aydınlatılmak amacıyla değil de, kendi
uygulamalarını idareye onaylatmaya ya da doğrulatmaya ya da bir dayanak
elde etmeye yönelik olarak mukteza isteğinde bulunmaktadırlar.
- Mükelleflerin, yetkililerce kanunun doğru bir şekilde aydınlatılabilmesi
için gerekli sürecin tanınması bakımından zamanında harekete geçmeleri
gerekir (KARAARSLAN, 1990:23).
3.2. Gelir İdaresi Açısından
Mükellefler tarafından kendilerinden mukteza istenilen yetkili
makamların son derece titiz davranmaları gerekir. Mukteza verilirken şu
hususlara dikkat edilmelidir. Buna göre;
- İstenilen bilgi mükellefe zamanında ulaştırılmalıdır. Vergi kanunlarında
olayla ilgili olarak öngörülen süreler geçtikten sonra verilen bilginin değeri
azalır ya da hiç kalmayabilir.
- Yetkililer mükelleflere; “kanunlar, genel tebliğler, iç genelgeler, genel
yazılar ve daha önce aynı konuda bildirilen Bakanlık görüşleri doğrultusunda
bilgi vereceklerdir. Bütün bu kaynaklarda soruya çözüm bulamıyorsa yorum
ilkelerini esas olarak çözüm üretmelidirler. Çözüm yine de bulunamıyorsa kendi
görüşleri ile birlikte konuyu Bakanlığa ileteceklerdir.
- Verilen bilgilerin mükellef tarafından genişletilerek konu dışındaki
olaylara da uygulanmasını önlemek için, kanunun tüm maddi unsurlarına
değinerek açık cevap verilmelidir.
- İdarede bütünlük ve devamlılık ilkesi uyarınca, aynı kanunlar
yürürlükteyken aynı olaylara aynı muktezalar verilmesi zorunludur. Aksi
takdirde idare ve mükellef eninde sonunda karşı karşıya kalmakta ve
muktezaların objektifliği hakkında kuşkular ortaya çıkmaktadır (TANRIKULU,
1995:23).
129
Page 4
Vergi Hukukunda Mukteza Hakları
Mukteza verilirken bu hususlara dikkat edilmesi gerektiği halde
yetkililerden ya hiç cevap alınmamakla ya da kanuni süre geçtikten sonra cevap
alınabilmektedir. Aynı konuda mükelleflere birbirine zıt muktezalar verilmesi
de önemli bir eksikliktir.
Vergi idaresinin karşısında aynı bilgi ve aynı öğrenim düzeyinde, devlet,
vergi ve vergi potansiyeli konusunda aynı düşünceye sahip bir mükellef
topluluğu yoktur. Bunun tamamen aksi olarak, toplumun çeşitli kesimlerinden
kültür seviyeleri, terbiye ve incelikleri, siyasal görüşleri birbirinden çok değişik
olan bir kitle bulunmaktadır. Bu durum, vergi potansiyelinin muhatap olduğu
mükellefin kültür seviyesini, sosyal durumunu ve bilgisini dikkate alma
zorunluluğunu ortaya koymaktadır (TOSUNER, 1991:12). Bu nedenle vergi
idaresi mukteza verirken gereken özeni göstermeye önem vermelidir.
4. MUKTEZALARIN BAĞLAYICILIĞI
Vergi hukukunun kaynakları bağlayıcı ve emredici nitelikteki asli
kaynaklar ile yardımcı, yol gösterici nitelikteki tali kaynaklardan oluşur.
Mukteza vergi hukukunun tali kaynakları arasında yer alır. Vergisel işlemlerin
yürütülmesi konusundaki izahatlar olan muktezalar kesin ve yürütülmesi
zorunlu bir işlem niteliği taşımazlar. Bu nedenle asli kaynaklar gibi bağlayıcı
değildirler. Ancak belli bir konuda mukteza isteyen mükellef kendisine yapılan
izahata göre hareket etmek durumundadır. Yapılan izahat doğru yapılabileceği
gibi, yanlış bir izahat (hiç karşılaşılmayan bir durum değildir) da yapılabilir.
VUK’nun “Yanılma” başlıklı 369/1 maddesinde “yetkili makamların
mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları” halinde bunun
mükellefi bağlamaması, vergi idaresini ise bağlaması söz konusudur. Çünkü
VUK’nun 413. Maddesinde genel olarak, 369/1 maddesinde de özel olaraka yer
alan mevcut düzenlemeler çerçevesinde, mükelleflere yetkili makamlarca
verilen yazılı bilgilerin (mukteza - özelge) hatalı olması durumunda, bu
cevaplara uygun olarak hareket eden mükelleflerin, sonradan bu hareketlerinin
vergi kanunlarına aykırı olduğu anlaşılsa bile ceza (kaçakçılık, ağır kusur, kusur
ve usulsüzlük cezalarından hiçbiri) kesilmeyecektir.
Ceza kesilmemesi için önem arzeden hususlar bulunmaktadır. Buna göre;
- Mükellefe bilgi yazılı olarak verilmiş olmalıdır. Sözlü olarak verilen
bilgiler ceza kesilmesini önlemez.
- Bilgi yetkili makamlar tarafından verilmiş olmalıdır. Mükellefler 188
seri No’lu VUK Genel Tebliği’ne uygun olarak Defterdarlıklardan bilgi
istemelidirler. Vergi Dairesi Başkanlıkları da Mukteza verebilir.
130
Page 5
Zeynep Arıkan
- Yetkili makamlar görüşünü belli bir hadisenin, kendisine intikal ettiriliş
tarzına göre bildirir. Yanılmadan bahsedebilmek için, bilgi verilen konudaki
maddi unsurların, o bilgiye göre uygulamaya yapılan olaylarda da aynen
bulunması gerekir.
- Yetkili makamlarca verilen yazılı yanlış bilgi, bizzat mükellefin
kendisine verilmiş olmalıdır. Başka bir mükellefe verilmiş bilgiye dayanarak
hareket edenler bilginin yanlış olması durumunda cezaya muhatap olacaklardır
(ÖZBUDAK, 1996: 94-95).
Mükellefler, vergi kanunlarının karmaşıklığından, sık sık değişmesinden
ve kanunlardaki boşluklardan şikayet etmektedirler. Vergi sistemimizdeki bu
aksaklıklar karşısında mükelleflerin uygulamada tereddüte düştükleri konularda
ne şekilde hareket edecekleri yönünde bilgilendirilmeleri gerekir. İstenen
muktezanın en kısa zamanda verilmesi zorunluluğu vardır. Bu mukteza
doğrudan doğruya mükellefe tebliğ edilmekle birlikte bilgi edinilmesi için bir
örneğinin ilgili vergi dairesine gönderilmesi gerekir.
1995 yılında “Lokanta” işletmeciliği ile uğraşan bazı mükellefler İzmir
Defterdarlığından yaptıkları faaliyet türü ile bunlara ilişkin tabi olacakları KDV
oranlarının belirlenmesi hususunda görüş istemişlerdir. Defterdarlığın konuya
ilişkin verdiği muktezaya göre;
- Farklı isimler altında hizmet veren işletmelerde uygulanacak katma
değer vergisi oranlarının tesbiti için vergi dairesince bir yoklama yaptırılması ve
işletmelerin “Gazino, bar, pavyon, gece kulübü, taverna, diskotek, dansing ve
benzeri eğlence yerleri”nde verilen hizmetlere benzer nitelikte hizmet
verdiklerinin tesbiti halinde bu hizmetler için %23 oranında katma değer vergisi
hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
- Söz konusu işletmelerde bir program dahilinde ve fiks menü
uygulanmak suretiyle canlı müzik yapıldığının tesbiti halinde, işletme
ruhsatlarında faaliyet konusu Lokanta veya kafeterya olarak belirlenmiş olsa
dahi bu yerlerde verilen hizmetler için %23,
- İşletme ruhsatlarında faaliyet konusu Lokanta veya kafeterya olarak
belirlenen yerlerde sadece yemek müziği şeklinde ve bir veya iki sanatçı
çalıştırmak suretiyle hizmet verilmesi halinde %15,
- İşletme ruhsatında faaliyet konusu “özel eğlence yeri” olarak belirlenen
Carnavale Cafe Pub-Bar unvanlı işletmenin verdiği hizmetler için %23,
oranında katma değer vergisi uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu sonuç sadece muktezayı isteyen mükellef ya da mükellefleri bağlar, bunun
131
Page 6
Vergi Hukukunda Mukteza Hakları
dışındaki mükellefler tarafından kullanılması mümkün değildir. Yani
muktezayla ilgisi olmayan mükellefler açısından hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Gelir İdaresinin, mükelleflerin vergi kanunlarını yanlış ve eksik
yorumlamasını önlemek amacıyla mukteza yayınlamaları vergi kanunlarının
daha etkin bir şekilde uygulanması sürecine katkıda bulunacaktır.
Ancak vergilendirme sürecinin daha etkin olabilmesi için mükelleflerce
en çok mukteza talebinde bulunulan konulara ilişkin örnek muktezaların vergi
mahremiyetini ihlal etmeyecek şekilde bülten yayın şeklinde Bakanlık
tarafından yayınlanmaları uygun ve son derece yararlı olacaktır. Muktezaların
yayınlanması ile birbirine zıt-özelgeler verilmeyecek, benzer sorunlarla karşı
karşıya olan mükellefler aydınlanacak ve subjektif değerlendirmeler ortadan
kalkacaktır.
Muktezalardan sadece muktezayı isteyen mükellefler yararlanmaktadırlar.
Ne var ki bunlar şeffaf toplum gereklerine uygun olarak belli bir zümrenin
değil, tüm toplumun yararına sunulmalıdırlar. Bu şekilde muktezalar vergi
hukukunun tali kaynağı olma fonksiyonunu çok daha iyi bir şekilde yerine
getirebilecektir.
VUK’nun 148. maddesine göre, nasıl ki Vergi İdaresi mükelleften söz ile
bilgi isteme hakkına sahipse, mükelleflerde Vergi İdaresi’nden daha kolay ve
daha hızlı bilgi (mukteza) isteyebilmelidirler. Muktezaların yazılı olması zaman
alıcılık yönünden önemli bir konudur. Bu nedenle yazılı izahat isteme şartının
kaldırılması gerekir. Yazılı izahat yerine Vergi İdaresi bünyesinde kurulacak
danışma merkezleri ile işlemler hızlandırılabilir ve etkinleştirilebilir. Zira
zamandan tasarruf hem vergi idaresi ve hem de vergi mükellefleri açısından
ulaşılması arzulanan önemli bir hedeftir.
ABSTRACT
It is important and necessary for taxpayers to get from the responsible
government offices information about issues on which they are not sure what to
do with in application. Only in this way can the gaps in tax Laws be filled. For
this reason, it is a necessity of contemporary concept of service that during
taxation period, both the taxpayers and responsible government offices fulfil
completely the tasks they have. In this way, attention was given to bring about
the points of particular attention in terms of taxpayer and revenue department.
132
Page 7
Zeynep Arıkan
KAYNAKÇA
KARAASLAN, Ali (1990), “Mukteza ve Yanılma”, Vergi Dünyası Dergisi,
Mayıs, S:105.
ÖZBUDAK, Mehmet (1996), “Vergi İdaresinden Yazılı Görüş (Özelge) İsteme,
Yaklaşım Dergisi, Mart, S. 39.
TANRIKULU, Lütfi (1995), “Özelgeler (Muktezalar) Üzerine...”, Vergi
Dünyası Dergisi, Mart, S: 163.
TOSUNER, Mehmet (1991), “Vergi İdaresi - Mükellef İlişkisi”, İzmir Ticaret
Odası Dergisi, Aralık, S. 12.
133
Old 08-02-2010, 13:38   #46
netya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av Murat AN
Evet, sorun çıkar. Öncelikle meslek kuralları gereği ücretsiz iş takibi yapamazsınız, ücretsiz almadan iş takibi yapılacak istisnai hallerde bağlı bulunduğunuz baroya bilgi vermelisiniz. Şirket dışındaki kişilerin işleri için karine olarak ücret aldığınız kabul edilir. Bunlara serbest meslek makbuzu kesmediğinize göre, yasaya muhalefet ediyor, vergi kaçırıyorsunuz demektir. Bu kişilerden ücret almasanız bile bu işler esnasında çıkacak karşı taraf vekalet ücretini aldığınız anda ne bu kişilere ne de karşı tarafa makbuz kesemeyeceksiniz, yine vergi kaybı var, vergi kaçakçısı oldunuz bile (Vergi Usul Kanunu genel tebliğ 356 ya aykırılık). Size bu gayri yasal durumdan bir an önce çıkmanızı öneririm. Hem maaş alıp hem serbest avukatlık yapmak yerine, bırakın o işleri de ofis açıp riske giren piyasada tutunmaya çalışan meslektaşlarınız yapsın!.. Hep bana derseniz bir gün size de bir şey kalmaz. Nasıl mı? Her işi siz aldınız, başka avulatlara iş kalmadı, onlar para kazanmadıkları için tüketim yapıp ekonomiye alım gücü sunamadılar, onlar alışveriş yapamadığı için, sizin ücretli çalıştığınız şirket satış gelirlerini artıramadı ve satışı artıramayan şirketler tasarruf tedbiri olarak işçi çıkarmaya başladı, işçiler çıktı, çıktı sıra bir maaşlı avukata geldi, bilin bakalım o avukat kim????

Sn Av. Murat An,
Öncelikle son mesajınızdaki bilgiler için teşekkürler,
Ancak ortada hep banalık bir durum yok açıkcası ben de çok meraklı değilim bu davalara bakmaya,
ancak takdir edersiniz ki maaşlı olarak çalıştığım iş yerinin genel müdüründen gelince bu talep, ricadan daha fazlası oluyor!!
Benimde vergilendirme konusunda endişelerim olduğu halde kesin bir bilgim olmadığından ve gerekçe sunamayacağımdan reddedemedim.
O dönem önce baroyu aradım. Barodan bir yetkili; "SSK lı olanlara da vekalet çıkıyor bir sorun olmaz" gibi bir cevap verdi, tabiki bu yazılı bir cevap değildi
yine de fazla üzerine düşmedim.
Şimdi konuyu okuyunca aydınlanmak istedim
Anlaşılan dediğiniz gibi bu konuda iligili birimden yazılı bir cevap almak lazım
Ancak dikkatleri üzerime çekipte bir ceza uygulamasına maruz kalırsam diye endişeleniyorum
Saygılarımla.
Old 09-02-2010, 21:51   #47
AV.POYRAZ

 
Varsayılan

sayın abay ! çelişki yok... belki yanlış anladınız. bir ayın tüm zamanı yani 30 günü bir şirkette sigartalı avukatlık yapan kişi serbest iş alamaz ( mali müşavir veya vergi dairesine sorun anlatsınlar.) ikincisi ; bir ayın 30 günü yerine 15 günü şirkette sigortalı göründüğünüz zaman işler değişiyor. bu konuda sorun yok , siz bu takdirde vergi açılşı yapabilirsiniz. bunun muhasebe sistemide farklıdır......

sayın av.kamil mercan ; hazine avukatlarının serbest avukatlık yapması mümkün değil. çünkü ; 30 günün 15 günü hazine tarafından ssk lı 15 günü serbest avukatlık gibi birşey sözkonusu değildir. . . bu sebeple kamu kurumlarında çalışan avukatlar için böyle bir durum sözkonusu değildir.
Old 09-01-2012, 21:51   #48
baharerkan

 
Varsayılan

Arkadaşlar size başka önemli bir soru daha sormak istiyorum: bir avukat olarak aynı evde yaşadığım aile üyelerimin davalarına bila-ücret bakabildiğime göre, böyle bir hak avukatlık kanunu ile bana tanınmış olduğuna göre; bir şirkette SSKlı olarak çalışan bir avukat olsam dahi ailemin davalarına bakabilirim değil mi? Bu durum "dışardan dava alamaz." kuralına uyan bir durum değildir. ailemden ücret almayacağıma göre dışarıdan dava almam durumundaki gibi serbest meslek makbuzunu kesmek zorunda değilim ve vergi mükellefi de olmam gerekmez. Bunun kesin olarak böyle olduğunu düşünüyorum ancak bu konuda hukuki dayanaktan yoksunum. mesleki tecrübelerinizi bu anlamda paylaşmanızı ve katkılarınızı bekliyorum.
Old 11-01-2012, 01:16   #49
peling

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan baharerkan
Arkadaşlar size başka önemli bir soru daha sormak istiyorum: bir avukat olarak aynı evde yaşadığım aile üyelerimin davalarına bila-ücret bakabildiğime göre, böyle bir hak avukatlık kanunu ile bana tanınmış olduğuna göre; bir şirkette SSKlı olarak çalışan bir avukat olsam dahi ailemin davalarına bakabilirim değil mi? Bu durum "dışardan dava alamaz." kuralına uyan bir durum değildir. ailemden ücret almayacağıma göre dışarıdan dava almam durumundaki gibi serbest meslek makbuzunu kesmek zorunda değilim ve vergi mükellefi de olmam gerekmez. Bunun kesin olarak böyle olduğunu düşünüyorum ancak bu konuda hukuki dayanaktan yoksunum. mesleki tecrübelerinizi bu anlamda paylaşmanızı ve katkılarınızı bekliyorum.
Sayın Baharerkan,
Ben de ailemin davalarına bila bedel bakıyorum. Ancak bu konuda bildiğim Baroya bildirimde bulunmak gerekiyor, bir de çok sık olmaması gerektiğini okuduğumu hatırlıyorum. Yani sürekli iş mahiyetine girmesi halinde baro ücret alınması gerektiğini düşünüyor (mesleğin saygınlığı anlamında bir görüş olabilir)
Burada sizin durumunuzla ilgili kafamı kurcalayan tek nokta nasıl vekalet alacağınız.. Ücret konusunu dediğim gibi aşabiliyorsunuz ancak SSK'lı olup vekalet alabilecek misiniz? Başka meslektaşlarımla çalıştığım dönemde de ailemin davalarına bakıyordum ancak vergi açılışım bulunmadığından onlar üzerinden vekalet alıp yetki belgesi ile işlem yürütebiliyordum. Bu haliyle sorunuzun cevabını verdiğimi ümit ediyorum
Old 18-04-2012, 15:58   #50
feyzaday

 
Varsayılan SSK lı avukatın dışarıdan iş alması

merhaba,
SSK lı olarak çalışıyorum, ancak patronun ve bir arkadaşının özel vekaletlerini aldım. Bunlara dayanarak ihtarnameler çektim. Bu işten maaşım hariç ekstra bir ücret almadım. Sizce vergi açısından sıkıntıda mıyımdır?
Old 18-04-2012, 16:16   #51
feyzaday

 
Varsayılan aynı durum

aynı durumdayız, zira patrona ben başkasının ve sizin şahsi vekaletinizi alamam diyemedim.
Old 18-04-2012, 19:17   #52
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan feyzaday
merhaba,
SSK lı olarak çalışıyorum, ancak patronun ve bir arkadaşının özel vekaletlerini aldım. Bunlara dayanarak ihtarnameler çektim. Bu işten maaşım hariç ekstra bir ücret almadım. Sizce vergi açısından sıkıntıda mıyımdır?

Evet ne yazık ki bence sıkıntıdasınız.
Zira serbest meslek makbuzu kesemeyeceksiniz.
İşi Bila bedel aldığınızı bildirseniz dahi bu kez baro disiplin kurulundan ceza almanız kuvvetle muhtemeldir.
Old 26-12-2012, 17:42   #53
censor86

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlar,
"Şirket avukatlığı" kavramında yeni olduğumdan bu konuya benzer bir sıkıntı da bende mevcuttur. Yardım ve görüşlerinizi bekliyorum.

İşe başladığım şirketler grubunun bünyesinde birden fazla şirket var. Ve herbiri "a inşaat ve sanayii a.ş", "b gıda ticaret a.ş" gibi ayrı bir tüzelkişiliğe haizdir. Şu an "a inşaat ve sanayii a.ş" bünyesinde ssk'lı avukat olarak gözüküyorum ve buradan bir vekaletnamem var. Sıkıntılı olan durum ise gruba bağlı diğer şirketlerin ("b gıda ticaret A.Ş." gibi) işlerini de yürütebilmem için onlardan çıkartacağım vekaletname yeterli midir ? Yoksa bu durum "dışarıdan iş alma" gibi mi görülür? Bu halde sorunun çözümü nasıl olabilir?
Old 26-12-2012, 18:03   #54
feyzaday

 
Varsayılan

Bordrosunda gözükmediğiniz şirketin vekaletini alamazsınız zira avukat ücretsiz iş yapamaz. Bu halde A şirketinde 20 gün B şirketinde 2 gün C şirketinde 2 gün şeklinde gösterilmeniz gerekir. Toplamda 30 gün olacak şekilde SSK lı olmalısınız. Bu durumu muhasebe müdürü ile görüşmelisiniz.
Old 27-12-2012, 12:36   #55
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan SGK açısından bakış...

Arkadaşlar olayın SGK açısından engeli yoktur. 5510 SK/53. maddesinde 01.03.2011 tarihli değişiklikle sigortalılığın üstünlüğü prensibi getirilmiştir. Yani avukat hem sigortalı hem bağkurlu olabilir. Sadece sigortalılığı sayılır. İsterse bağkur primlerini de ödeyebilir. Ödediği Bağkur primleri SSK kazançlarına ilave edilir.
Bir avukatın bir yerde hizmet akdi ile çalışırken kendi adına vekalet alması için vergi kaydı olması zorunludur. Ücretinin vergisi zaten işveren tarafından kesilerek ödenir. Serbest meslek kazançlarının vergisini de kendisi öder. Burada da sorun yok.
Fakat bu durumda neden bir şirketin sigortalı avukatı olmak zorunda olmak istendiğini anlamadım. Vergi açılışı yapıldıktan sonra sigortalı çalışmanın hiçbir yararı kalmıyor. Üstelik Sayın Konyalı'nın söz ettiği büro edinme zorunluluğu da var. Kendi bürosunu açıp şirketle sözleşme yapıp makbuz karşılığı aylık vekalet ücreti şeklinde alması daha mantıklı geliyor...
Sonuç olarak eğer soruyu soran meslektaşımızın emekliliğine 3,5 yıldan fazla varsa bu maceraya hiç gerek yok. Ama SSK'dan emekli olması için son 3,5 yıl sigortalı çalışmasının faydası olabilir.
Old 28-12-2012, 09:34   #56
feyzaday

 
Varsayılan

Sayın Evran Kırmızı, bazı şirket yöneticilerinin veya YK üyelerinin, avukatın şayet kendi işlerini alması durumunda, şirket işlerini yavaşlatacağı, işlerin yeterince hızlı gitmeyeceği, avukatın tüm mesaisinin kendi işlerinde harcanması isteği olduğundan, bazı avukatlar sadece şirket avukatlığı yapmaktadırlar. İç ilişkileri gereği böyle anlaşabiliyorlar.
Old 28-12-2012, 11:20   #57
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın feyzaday, söylediklerinize katılıyorum. Fakat soruyu soran arkadaş, çalışacağı şirketin başka vekalet lama ve iş takip etmeye izin verdiğini söylüyor. Bu durumda vergi açılışı yapmak zorunlu. Bunu yaptıktan sonra da hizmet akdiyle şirket avukatı olmanın bir avantajı kalmıyor. Anlatmak istediğim buydu.
Old 28-12-2012, 11:33   #58
feyzaday

 
Varsayılan

Sayın Av.Evran Kırmızı, şayet şirket avukatının maaşı yüksek ise SGK payı da o oranda yüksek yatırılacaktır şirket tarafından. Avukat aynı zamanda vergi açılışını da yapacaksa SGK sını düşükten gösterecektir veya mali açıdan bu daha makul olacaktır. O nedenle ilerde emeklilik açısından yüksek prim yatırma avantajı ve dolaysıyla yüksek emeklilik maaşı açısından, şirkete bağlı kalmayı tercih edebilir.
Old 21-04-2014, 10:10   #59
Senatus

 
Varsayılan

Sn. Saim Dikici, 'Madem vekalet ücretini çalıştığı şirket alıyormuş! Dava almasının kendisine ne faydası var?'diye sormuş yıllar önceki bir mesajında. Herhalde şirketin aldığı söylenen ücret denirken kazanılan davalardan elde edilen karşı vekalet ücreti kastedilmiştir sayın Dikici. Yoksa şirket dışı işlerden şahıslardan tahsil edilen avukatlık ücreti şirketin olamasa gerek, yani 'olmaz öyle şey' demek istiyorum
Old 12-11-2015, 18:12   #60
UNLUTURK

 
Varsayılan

Olay soğumuş ama ben de bir şeyler söyleyerek ısıtayım yine.
İşle sadece Avukatlık Yasası, Vergi Mevzuatı, SGK mevzuatı alakalı olmadığını İş Kanununun da alakalı olduğunu düşünmek lazım.
Vergi ve SGK görevlilerinin direnci biraz da ondan.
Tam zamanlı çalışıyorsanız kendi (adınıza) davanızı nasıl götüreceksiniz? Cevap "izinli olduğum sürelerde" derseniz ya sizden ücretsiz izin kesintisi yapılmalı ya da ücretli izinde çalışma yasağı dolayısıyla bunu yapamazsınız. Buna rağmen yaparsanız işveren o davadan elde ettiğiniz gelirin kendine ödenmesini isteyebilir. Mevzuat buna müsait.
Yoksa şirketten elde ettiğiniz geliri (kısmi çalışma ile birlikte özel büro durumunda) beyannamenizde gösterir, ödenen gelir vergisi ödemelerinizi de toplam vergi borcunuzdan düşülmenizi isteyerek vergi mevzuatında sorun yaşamazsınız. Zaten bu yapılagelen birşey. Hatta yılın bir kısmını SGK'lı diğer kısmını özel büronuzda çalışarak tamamladıysanız kesin olarak bunu tavsiye ederim.
O nedenle SGK ve vergi ilgilileri kısmi çalışma anlaşmasında ısrarlı.
Kamuda çalışanlar hatta kamu iştiraklerinde çalışanlar için bu Av.K. madde 12 sonda "Bir kadroya bağlı olarak aylık veya ücreti Devlet, il veya belediye bütçelerinden yahut Devlet, il veya belediyelerin yönetimi ve denetimi altındaki daire ve müessese yahut şirketlerden verilen müşavir ve avukatlar, yalnız bu daire, müessese ve şirketlere ait işlerde avukatlık yapabilirler." dendiğinden imkansızdır.
Şirkete "bakarken aileye de el atmak" tamamen soruna gebe işlemdir. Sorun yaşamak için şikayet veya kontrol yeterli. Belki tek istisnası (ki bu da tartışmalıdır) davanın şirket işlerinden kaynaklanması olabilir. Örneğin ithalat dolayıyla "kaçakcılık" davası yönetim kurulu üyelerine açılmışsa vekalet şahsın makbuz/hizmet şirketin olabilir.
Şirketler gurubunda "haydi arkadaşlar ne varsa bekliyorum" olmaz. Kim parayı öderse onun dilekçesi öter. Diğerlerinden "vekalet sözleşmesi" zaman aşımı olan 5 sene dikkate alınarak (kesinleşme tarihi dikkate alınabilir) vekalet ücreti talebi mümkündür. Asla ödenen ücretin mahsubu söz konusu olamaz. Çünkü zaten ücret ödemediğinden mahsup edemez. Bu aile bireyleri, patronun kendi işi, patronun kankisinin işi de geçerlidir. Vekalet ücretinizi alın. Sözleşme yoksa Asgari Ücret Tarifesi esas alınır ki akçeli işlerde nispi olanı tatmin edici olabilir.(Her ne kadar 9 Kasım 2015 de kısıtlandıysa da fena değil)
Avukatın bürosu olmaması imkansız ama dolanılabilir. Ama birden fazla büro avukat ortaklıklarında bile mümkün değil.
Bilmiyorum ısıtabildim mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
"eminönü" Adını Marka Olarak Tescil Ettirebilir Miyim ? Armağan Konyalı Meslektaşların Soruları 8 16-09-2008 15:12
Limited şirket ortakları ayrıldıktan sonra şirket borçlarından sorumlu tutulablir mi? senemü Meslektaşların Soruları 1 22-12-2006 02:45
mevsimlik olarak çalışırken kadroya geçen işçinin yıllık izin süresi karya Meslektaşların Soruları 4 13-12-2006 19:00
Fazladan Ödenen Faizi Geri Alabilir Miyim? dancan Meslektaşların Soruları 1 01-06-2005 16:51
Kizimin Velayetini Alabilir Miyim ? Kuzey Hukuk Soruları Arşivi 5 01-08-2003 14:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09478593 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.