Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İmar uygulmasının iptali

Yanıt
Old 01-04-2007, 21:11   #1
lokmantemur

 
Varsayılan İmar uygulmasının iptali

Merhaba Arkadaşlar;
Bir belediye imar uygulaması yaparak tescil harici bir alanıda kendisine arsa olarak uygulama yapıyor ve tapuya tescili bu şekilde yapıldıktan sonra belediyeden alacağı olan işçilerin dosyalarından dolayı icra yoluyla ihale ile sattırılıyor ve ihale alıcıları adına kesinleşip tapuya tescil oluna bu yeri müvekkilimiz alıyor. Şu anda bu belediyece yapılan imar uygulaması hakkında idare mahkemesince Yürütmeyi Durdurma kararı verilmiş.Sorunumuz bu imar uygulamasının iptal olması halinde müvekkilimizin aldığı bu yerin hukuki durumu ne olur?? teşekkürler.........
Old 02-04-2007, 14:19   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın lokmantemur,
İdare Mahkemesi,imar uygulamasını iptal eder ise bu takdirde tesciliniz yolsuz tescil halini alır ve Belediye'ye ödediğiniz bedeli faiziyle birlikte geri alma hakkınız doğar.
Belediye sınırları içinde Hazine adına kayıtlı gayrımenkullerden ise bu gayrımenkul,hazine imar planında yol-park-bahçe olarak görünen yerleri bedelsiz ve bu şekilde kullanılmak üzere ilgili Belediye'ye terkeder.Bu terkten sonra eğer Belediye bu yeri Hazineden park-bahçe-vs olarak kullanılmak üzere aldığı (Hazinenin bedelsiz terk ettiği) gayrımenkulü plan değişikliği ile arsa haline getirirse bu takdirde hazinenin hem bu plan aleyhine hemde belediyeye tescile karşı dava açma hakkı doğar.Çünkü tescil şartlıdır.Zannediyorum böyle bir problem var.Farklı ise cevabımı düzeltmek isterim.
Saygılarımla





T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/1066

K. 2005/4429

T. 12.4.2005

• TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI ( Taşınmazın İmar Planında Katlı Otopark Niteliğinde Olduğu ve Tescilin Yolsuz Yapıldığı İddia Edilmek Suretiyle Mülkiyetin Aidiyetinin İstenilmesi )

• KATLI OTOPARK ( Bu Alanlarda Bu Tesislerin Gerçekleştirilebilmesinin Büyükşehir Belediye Meclis Kararına Bağlı Olması-Bu Yerlerin Mülkiyetinin Yine Büyükşehir Belediyeleri Üzerinde Kalması )

• HUKUKİ SONUÇ DOĞURAN KARAR ( Yasaların İdareliren Kendilerine Tanıdığı Yetkiler Çerçevesinde Oluşturdukları Kararların Hukuki Sonuç Doğurması )

• YOK HÜKMÜNDE KARAR ( İdarelerin Yasaların Kendilerine Tanıdığı Yetkiler Çerçevesinde Oluşturdukları Kararların Hukuki Sonuç Doğurması-Aksi Halde Bu Kararlara Hukuki Geçerlilik Tanınamaması )

• BELEDİYEYE AİT TAŞINMAZ ( Belediyelerin Malik Oldukları Taşınmazların Mülkiyetinin Naklinin Belediyeler Yasası Hükümleri Gereği Belediyelerin Meclis Kararı ile Mümkün Olması )

• YOLSUZ TESCİL ( Çekişmeli Parselin Davalı Adına Oluşturulan Sicilinin Dayanağı Bulunmaması ve Sicilin Yolsuz Tescil Niteliği Taşıması )

3030/m.6,14,Geç.2


ÖZET : 3030 Sayılı Yasanın 6. maddesi ve geçici 2. maddesi hükümlerine göre, katlı otopark alanlarında bu tesislerin gerçekleştirilebilmesi Büyükşehir Belediye Meclis Kararına bağlı kılınmış olup, bu yerlerin mülkiyetlerinin yine Büyükşehir Belediyeleri üzerinde kalması öngörülmüştür. Diğer bir anlatımla söz konusu alanlar, mülkiyetinin ilçe belediyelerine devredilmesi, söz konusu değildir. Diğer taraftan, belediyelerin malik oldukları, taşınmazların mülkiyetinin nakli Belediyeler Yasası hükümleri gereği, Belediyelerin Meclis Kararı ile mümkündür. Bilindiği üzere, idarelerin yasaların kendilerine tanıdığı yetkiler çerçevesinde oluşturdukları kararlar hukuki sonuç doğurur. Aksi halde bu kararlara hukuki geçerlilik tanınamaz. Bu suretle oluşturulan kararlar yok hükmündedir. Hal böyle olunca, çekişmeli 78 parsel sayılı taşınmazın davalı adına oluşturulan sicilinin dayanağı bulunmadığı ve sicilin yolsuz tescil niteliği taşıdığı gözetilmek suretiyle, davanın kabul edilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; Davacı; tapuda davalı adına kayıtlı bulunan çekişmeli 78 nolu parselin, imar planında katlı otopark niteliğinde olduğunu, tescilin yolsuz yapıldığını ileri sürerek, taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunu tesbiti ve tapu iptal isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.4.2005 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili Av.Doğan Çöplü ile temyiz edilen Eminönü Belediye Başkanlığı vekili avukat Yadigar Gönüllü geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi A.Sevil Çalıkoğlu tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, mülkiyetinin aidiyetinin tesbiti ve tapu iptal isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın 66 kadastral parsel iken, kamulaştırma yoluyla davacı Büyükşehir Belediye adına yeşil alan niteliğiyle sicilden terkin edildiği, daha sonra aynı belediyece yapılan 2.11.1990 tarihli imar planıyla bu yerin katlı otopark alanı olarak özgülendiği bu yerin davalı Eminönü Belediyesinin 27.3.1997 tarihli Encümen Kararı uyarınca yine katlı otopark alanı olarak ihdasen tesciline karar verildiği ve bu kararın tapu siciline gönderilmesi ile çekişme konusu yerin Eminönü Belediyesi adına 78 parsel nosu ile ihdasen ve arsa niteliğiyle tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu işlemler sırasında Eminönü Belediye Meclisi 16.6.1997 tarihli kararıyla anılan yerde çok katlı otopark yapılması için 3030 Sayılı Yasanın 14. maddesi hükmü gereği Büyükşehir Belediye Başkanlığına tebliğ yapılmasına karar verildiği, bu karara karşın Büyükşehir Belediye Meclisinin de isteği uygun görerek 9.12.1997 tarihli kararıyla katlı otopark yapılması konusunda davalı belediye isteğini kabul ettiği görülmektedir. Gerek Eminönü Belediyesinin 16.1997 tarihli Meclis Kararı, gerekse Büyükşehir Belediye Meclisinin 9.12.1997 tarihli kararının çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin devrine değil, bu yerde katlı otopark yapılmasına ilişkin bulunduğu açıktır. Gerçekten de, 3030 Sayılı Yasanın 6. maddesi ve geçici 2. maddesi hükümlerine göre, katlı otopark alanlarında bu tesislerin gerçekleştirilebilmesi Büyükşehir Belediye Meclis Kararına bağlı kılınmış olup, bu yerlerin mülkiyetlerinin yine Büyükşehir Belediyeleri üzerinde kalması öngörülmüştür. Diğer bir anlatımla söz konusu alanlar, mülkiyetinin ilçe belediyelerine devredilmesi, söz konusu değildir. Diğer taraftan, belediyelerin malik oldukları, taşınmazların mülkiyetinin nakli Belediyeler Yasası hükümleri gereği, Belediyelerin Meclis Kararı ile mümkündür. Somut olayda Büyükşehir Belediyesinin mülkiyet devrine ilişkin bir kararı yoktur. Her ne kadar, çekişmeye konu taşınmazın ihdasen davalı belediye adına tesciline dayanak yapılan 27.3.1997 Tarihli Eminönü Belediye Encümen Kararının iptali hususunda davacı tarafından idari yargı yerine götürülen dava süresinde olmadığından bahisle reddedilmiş ise de, anılan Encümen Kararının yukardan beri açıklanan düzenlemeler karşısında mülkiyetin nakli için yeterli bir dayanak olduğu söylenemez. Bilindiği üzere, idarelerin yasaların kendilerine tanıdığı yetkiler çerçevesinde oluşturdukları kararlar hukuki sonuç doğurur. Aksi halde bu kararlara hukuki geçerlilik tanınamaz. Bu suretle oluşturulan kararlar yok hükmündedir. Hal böyle olunca, çekişmeli 78 parsel sayılı taşınmazın davalı adına oluşturulan sicilinin dayanağı bulunmadığı ve sicilin yolsuz tescil niteliği taşıdığı gözetilmek suretiyle, davanın kabul edilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400,00 YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/488

K. 2004/1294

T. 18.2.2004

• İPTAL VE TESCİL DAVASI ( Davacıların Maliki Bulundukları Taşınmazı İmar Uygulaması Sonucunda Davalı Adına Tescil Edildiği İddiasıyla Açmış Oldukları Tapu İptali ve Tescil Davası Olması )

• YOLSUZ TESCİL ( Hukuki Dayanağı Olmayan ve Yolsuz Tescil Niteliğini Taşıyan İmar Parsellerinin Tapudaki Kaydının İptali ile İmar Öncesi Kadastral Parsele Dönüştürülmesinin Gerekmesi )

• TAPU KAYDININ HÜKÜMSÜZ HALE GELMEMESİ ( Tapu Kaydını Oluşturan İşlemin Kesinleşen İdari Yargı Kararıyla Ortadan Kaldırılması Halinde Tapu Kaydının Kendiliğinden Hükümsüz Hale Gelmemesi )

• İDARİ YARGI KARARI ( Tapu Kaydını Oluşturan İşlemin Kesinleşen İdari Yargı Kararıyla Ortadan Kaldırılması Halinde Tapu Kaydının Kendiliğinden Hükümsüz Hale Gelmemesi )

• KADASTRAL SİCİLİN İHYASI ( Tapu Kaydını Oluşturan İşlemin İdari Yargı Kararı İle Ortadan Kaldırılması Halinde Bu Durumun Sicilin İhyası İmkanını Tanıdığının Gözetilmesinin Gerekmesi )

4721/m.1025


ÖZET : Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası ( kadastral duruma dönülmesi ) için talep ve dava hakkı verir. Bu durumda hukuki dayanağı kalmayan ve bu sebeple yolsuz tescil niteliğini taşıyan imar parsellerinin tapudaki kaydının iptali ile imar öncesi kadastral parsele dönüştürülmesine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, maliki bulundukları 1445 ada 4 nolu parselin, imar uygulaması sonucu davalılardan Hüseyin adına 1446 ada 6-7 nolu imar parselleri olarak tescil edildiğini ileri sürüp; iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılardan Hüseyin; duruşmalara katılmamış, bir cevap da vermemiş, diğer davalılar ise, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı idare tarafından yapılan imar uygulamasının iptal edildiği, davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili ve davalılardan Tapu Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı.
Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, imar uygulaması sonucu oluşan imar parsellerinin iptal ve tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğinden sözedilerek, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur.
Bilindiği üzere, kadastral parsellerin imar uygulamasına tabi tutulması halinde kadastral kayıtların iptal edilerek imar parsellerine dönüştürüldüğü ve yeni sicillerin oluşturulduğu kuşkusuzdur. Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası ( kadastral duruma dönülmesi ) için talep ve dava hakkı verir.
O halde, hukuki dayanağı kalmayan ve bu sebeple yolsuz tescil niteliğini taşıyan imar parsellerinin tapudaki kaydının iptali ile imar öncesi kadastral parsele dönüştürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Ayrıca, imar şuyulandırma işlemine herhangi bir katılımı bulunmayan Tapu Sicil Müdürlüğüne davada husumet yönetilmesi de doğru değildir.
Davacı ve davalılardan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.2.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2524

K. 2004/3027

T. 17.3.2004

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( İmar Parsellerinin Oluşmasına Dayanak Teşkil Eden İdari Kararların İdari Yargı Yerinde İptal Edilerek Ortadan Kalkması Üzerine İmar Öncesi Kadastral Hak Durumunun Geri Döneceği - Dava Konusu İmar Parsellerinin Belediye Meclis Kararı Olmadan Davalı Kooperatife Temlik Edilemeyeceği )

• YOLSUZ TESCİL ( Hukuki Dayanağı Olmayan ve Yolsuz Tescil Niteliğini Taşıyan İmar Parsellerinin Tapudaki Kaydının İptali ile İmar Öncesi Kadastral Parsele Dönüştürülmesinin Gerekmesi - Tapu İptal ve Tescil Davası )

• İMAR ÖNCESİ KADASTRAL HAK DURUMU ( İmar Parsellerinin Oluşmasına Dayanak Teşkil Eden İdari Kararların İdari Yargı Yerinde İptal Edilerek Ortadan Kalkması Üzerine İmar Öncesi Kadastral Hak Durumunun Geri Döneceği - Tapu İptal ve Tescil Davası )

• İMAR PARSELİ ( İmar Parselinin Dayanağını Teşkil Eden İdari Kararın İdari Yargı Yerinde İptal Edildiği Anlaşıldığından İdari Karar Öncesi Hak Durumuna Geri Dönülmesi - Tapu İptal ve Tescil Davası )

• İDARİ KARAR ( İmar Parselinin Dayanağını Teşkil Eden İdari Kararın İdari Yargı Yerinde İptal Edildiği Anlaşıldığından İdari Karar Öncesi Hak Durumuna Geri Dönülmesi - Tapu İptal ve Tescil Davası )

1580/m.70

2577/m.12


ÖZET : Somut olayda; iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumu geri döner ve dava konusu imar parsellerinin Belediye Meclis Kararı olmaksızın davalı Kooperatife temlikine değer verilemez.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Belediye, dava konusu taşınmazları ihale suretiyle davalı Kooperatife satarak devrettiğini ancak Kooperatifin ihale şartnamesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle Belediye Encümen kararıyla ihalenin bozulduğunu, tescilin hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek; iptal ve adına tescillerini istemiştir.
Davalı Kooperatif, bu yerde 5 kat imar izni verilecek iken bu yapılmadığı gibi imar planının İdari Yargıda iptal edildiğini, kaldı ki belediyece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra dosyasına borcun tamamının yatırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davaya müdahil olanlar, imar uygulaması yapılması koşuluyla kadastral parsellerinden hibe biçiminde belediyeye pay verdiklerini, belediyenin de bu paylara dayanarak imar uygulamasında davalı kooperatife sattığı taşınmazları oluşturduğunu, imar uygulaması İdari Yargıda iptal edilmekle hibe koşulunun ortadan kalktığını belirterek taşınmazları payları oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davalı kooperatifin ihale yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, ticari faizi ile birlikte Belediyeye yapılan ödeme üzerinden hapis hakkı tanınarak taşınmazların iptal ve belediye adına tescillerine, belediyece yeni bir imar planı yapıldığından bahisle de müdahillerin davasının reddine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 3.11.1998 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden S.S. Ü Yapı Koop. vk.;v.s. vekili ile yine temyiz eden K. Belediye Başkanlığı vekili geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davalı Kooperatifin ödediği bedeller üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle taşınmazların kayıtlarının iptaline ve davacı belediye adına tesciline, belediyece yeni imar planı yapıldığından bahisle müdahillerin davasının reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı belediye adına kayıtlı 17 adet imar parselinin encümen kararına dayalı ihale suretiyle davalı Kooperatife satıldığı, aralarındaki anlaşmaya göre ilk taksidinin peşin ödendiği, bakiye alacak için belediyenin değişik tarihlerde ihtar çektiği, kooperatifin bakiye borcunu eldeki dava açıldıktan sonra icra dosyasına yatırdığı; çekişmeli parsellerin oluşumuna esas olan imar işleminin İ Büyükşehir Belediyesinin başvurusu üzerine İdari Yargı yerinde iptal edilmesi üzerine davacı Belediyece önceki imar planında ısrar edilerek yeni imar uygulamasına gidildiği; bunun yanında davada asli müdahil sıfatıyla yer alanların da dava konusu imar parsellerine gittiğini ileri sürdükleri bir kısım kadastral parsellerdeki paylarını imar uygulaması yapılması koşuluyla davacı belediyeye hibe ettikleri; noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen dosya ve belgelerden de, çekişmeli taşınmazların satışına ilişkin Belediye Meclis Kararı bulunmadığı, ayrıca son imar uygulamasınında İstanbul Büyükşehir Belediyesince İdari Yargıda açılan davada ( eldeki davanın sonuçlanmasından sonra ) iptaline karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan süreç gözönünde tutulduğunda, iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumunun geri döneceği; öte yandan dava konusu imar parsellerinin Belediye Meclis Kararı olmaksızın ( 1580 Sayılı Yasası 70. maddesi ) davalı Kooperatife temlikine değer verilemiyeceği de kuşkusuzdur. Ayrıca davaya katılanların önceki kadastral parsellerdeki paylarını "imar düzenlemesi koşuluna" bağlı olarak K Belediyesi'ne temliklerindeki rücu koşulunun gerçekleştiği de muhakkaktır.
Mahkemece bu olgular kabul edilmek suretiyle imar düzenlemeleri önceki kadastral hak durumuna dönülmesi biçiminde bir karar verilmesi gerekirken İdari Yargı kararlarıyla ortadan kalkan imar parselleri üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ : Tarafların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-04-2007, 14:22   #3
eras

 
Varsayılan

İmar uygulamasının iptal edilmesi ile taşınmaz eski haline gelir ve tekrar tescil harici alan olur. Artık kişiye ait belirli bir alan bulunmamaktadır. Bu durumda yapılabilecek tek şey satışın iptal edilmesini ve bedelin geri ödenmesini sağlamak olacaktıar.
Old 03-04-2007, 21:51   #4
lokmantemur

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eras
İmar uygulamasının iptal edilmesi ile taşınmaz eski haline gelir ve tekrar tescil harici alan olur. Artık kişiye ait belirli bir alan bulunmamaktadır. Bu durumda yapılabilecek tek şey satışın iptal edilmesini ve bedelin geri ödenmesini sağlamak olacaktıar.

Merhabalar Gamze Hanım;
Öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşkkür ediyorum. Ancak bizim olayımızda belediye imar uygulaması nedeniyle tescil harici yerden belediye adına tescil edilmiş bulunan arsa tapuya tescil edilmiş. Tescil edilmesini müteakiben işç alacakalrından dolayı belediye arsasına haciz konuluyor ve ihale ile satılıyor. İcra kanalı ile ihaleden satın şahıstan müvekkilimiz satın alıyor. Bu durumda aynı sonuçlar doğarmı? Kamuya açık ihaleden satın alınan arsayı satın alan şahsın durumu ne olacak?
Saygı ve selamlar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şehir İmar Planı Bahri Cabi Meslektaşların Soruları 7 21-03-2011 20:26
İmar Hukuku Erdal1 Ticari Duyurular 1 21-12-2006 20:28
İmar planı yapılmış arazinin kiralanması nefise Meslektaşların Soruları 3 11-11-2006 17:56
İmar Bankası Avukatları hukukcu Meslektaşların Soruları 8 21-02-2006 16:35
İmar Planı kendil Hukuk Soruları Arşivi 1 30-08-2003 12:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05379105 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.