Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Yargıtay, telekulak kocaya vize verdi

Yanıt
Old 05-01-2009, 22:31   #31
Gemici

 
Varsayılan


Alıntı:
Türk Medeni Kanunu
MADDE 1.- Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.

Anayasa:
I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
MADDE 12. – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

Ceza Kanunu:
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
MADDE 133 - (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Özel hayatın gizliliğini ihlal
MADDE 134 - (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.



1. Yasanın (Anayasa ve Ceza Kanunu) sözü a) herkes ve b) kişilerdir. Yasa koyucu burada eşlerden herhangi birisi söz konusu olunca ‘herkes’ ve ‘kişiler’ söz konusu değildir türünden herhangi bir ayırım yapmamıştır, Böyle bir imtiyaz söz konusu olmayınca da ihlal eden kim olursa olsun yapılan eylemin adı suçtur. Alınan yasa maddelerindeki ‘herkes’ ve ‘kişiler’ tanımlamaları yoruma yer bırakmıyacak derecede açıktır; bu açıklıktan dolayı da diğer ülkelerin yargı organları özel hayatın gizliliğini bozan kim olursa olsun cezalandırıyor.

2. Yargıtay verdiği kararla ‘telekulak’a, eğer özel hayatın gözliliğini bozan kişi eşlerden birisi ise, vize vermiş oluyor. Yargıtay’ın gerekçesi: ...Bu alanla ilgili de, eşlerin tek tek özel yaşamlarını değil, bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, evliliğin, yasal yükümlülükler alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekanı olan konuta eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde, bu suretle sadakat yükümlülüğü ile de bağdaşmayan davranışlarını tespit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz...

2. a) Bu gerekçeden çıkan sonuç: Bir eş belirli koşullar altında diğer eşin özel hayatının gizliliğini bozacak ve bu bozmadan dolayı Anayasa’nın ve Ceza Kanunu’nun açık hükümlerine rağmen herhangi bir yaptırımla karşılaşmıyacak.

Aynı eşin, Yargıtay’ın belirlediği tüm koşulların gerçekleştiği bir durumda(sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmıyan davranışların, ses kayıt cihazı ile tespit edilmesinde), diğer eşin özel hayatını ilgilendiren bazı gizli şeyleri tespit etmek için bir dedektif firmasını görevlendirdiğini farzedelim. Ses kayıt cihazını yerleştirerek diğer eşin aleni olmayan konuşmalarını kaydeden firma suç işlemiş midir?

a) Yargıtay’ın ‘bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır’ gerekçesine bakarsak, ortada bir suç yoktur demek zorundayız, çünkü aileden birisi, burada diğer eş, eşinin sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmıyan davranışlarını tespit için görev vermiştir firmaya, eşin muvafakati vardır ve bu muvafakat olayı şuç olmaktan çıkarır.
b) Burada diğer eşin özel hayatı söz konusudur ve bu diğer eşin muvafakati olmadan ses kayıt cihazı yerleştirilmiştir dersek, ortada bir suç vardır.

Yargıtay burada söz konusu olan kararı ile, aile söz konusu olunca kişilere tanınmış olan özel hayatın gizliliği temel hakkının, ihlaline öncülük ve kanun koyucunun yapması gereken bir işi yapmış olmuyor mu?

Saygılarımla
Old 05-01-2009, 22:37   #32
agah

 
Varsayılan

Alıntı:
Peki işveren işçisinin özel iletişimini tespit etme hakkına sahip midir, anne baba çocuğunun mektuplarını okuma hakkına sahip midir, dernek yöneticisi dernek üyelerinin kimlerle çalıştığını anlamak için özel mektuplarını okuma ya da konuşmalarını dinleme hakkına sahip midir?

Evlilik kurumu ile ilgili verdiğiniz benzer örnekler konuya daha iyi yaklaşmama sebep oldu.

Alıntı:
Özgürlükleri daraltıcı yorumlar demokratik ve laik sistemlere değil otoriter ya da totaliter sistemlere özgü bir alışkanlıktır.
Burada olay otoriter veya totaliter sitemlerle, liberalizm veya sosyalizmle değil evlilik kurumunun bizatihi kendisi ile ilgilidir.Anayasada çerçeve halinde belirtilen kamu düzeni, genel ahlak, güvenlik vb. sebeblerle temel haklarla ilgili, nasıl kanunla sınırlama yapılabiliyorsa bu konuda da yapılabilir-yapılmalı.Yoksa özgürlükleri genişletmeye çalışan yaklaşımlar anarşizm ve kaos yanlılarının alışkanlıklarıdır mı desek.
Old 05-01-2009, 22:58   #33
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

3 yaşındaki kızım, bir yaramazlık ettiğinde, o kadar saçma ve komik bahaneler bulur ki yaptığına, kızamaz, gülümseriz.
Erkek kıskançlığının, pozitif hukuku hiçe sayıp, evrensel hukuk kurallarını da görmezden gelerek, böyle eğip/büküp/bin dereden su getirip "olmaz"ı "olur", "yasadışı"nı "yasal", "hukuksuz"u "hukuka uygun" göstermeye çalışması da aynı.
Old 05-01-2009, 22:59   #34
agah

 
Varsayılan

Özellikle verileri kaydetme suçu noktasında şikayet şartı aranmıyor. Acaba hakim, bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunmuş mudur.
Old 05-01-2009, 23:02   #35
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan agah
Anayasada çerçeve halinde belirtilen kamu düzeni, genel ahlak, güvenlik vb. sebeblerle temel haklarla ilgili, nasıl kanunla sınırlama yapılabiliyorsa bu konuda da yapılabilir-yapılmalı.Yoksa özgürlükleri genişletmeye çalışan yaklaşımlar anarşizm ve kaos yanlılarının alışkanlıklarıdır mı desek.

Sayın agah,

bahsettiğiniz sınırlamalar ve düzenlemeler yasayla yapılıyor. Aileyi korumak için bu türden bir düzenlemeye gereksinim olup olmadığı bir tartışma konusu olabilir; Burada söz konusu olan Yargıtay'ın yasalarla suç olduğu belirlenmiş bir eylemi kanıt olarak kabul etmesi, bir temel hakka bir sınırlama getirmesi ve kendisini bir yerde yasa koyucu yerine koyması.

Saygılarımla
Old 05-01-2009, 23:03   #36
Nur Deniz

 
Varsayılan

Ayrıntısını bilmediğimden yazıyorum dediğim gibi acaba bu telekulak kocanın attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmiş mi? ( Sadece atasözü , kusura bakmayın.)

Şahsen ben yüzüme söylenmeyen ya ifade edilmeyen hiç bir şeyi araştırmaya kalkmam. Çünkü şüphenin hataya neden olduğunu bilirim.

Kendine güvenmeyenin de başkasına güvenmeyeceğini de bilirim, özellikle evlilikte.
Old 05-01-2009, 23:19   #37
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Tartışmanın devamını okuyunca aklıma geldi Bir soru:

A şahsı evinin penceresinden dışarıyı izlemekte iken, aniden karşı binanın kendisi ile aynı katındaki evin yarı açık perdesinin ardında, iki kişinin (İkisi de erkek olsun ) hararetle tartışmakta olduğunu görür ve ilgisini çeker. Kamerasını alır ve tartışanların bilgisi ve şüphe yok ki rızası haricinde, ikilinin tartışmasını kaydetmeye başlar. Kayıt sürerken tartışma kavgaya ve kavga taraflardan birinin silahına davranmasına dek uzanır. Tartışan ikiliden biri, diğerini tabancası ile vurur ve vurulan düşerek kayıt alanından kaybolur.

A şahsı ertesi gün günlük bir gazeteden öğrenir ki, aynı sokak ve caddede, gazetedeki fotoğrafı kamera kaydındaki kişi ile uyumlu bir şahsın, vurularak öldüğü ve failin bilinmediği haberini okur.

Kavga ve devamındaki adam öldürme eylemi, A tarafından, bilgi ve tarafların izni haricinde kayda alınmıştır.

1-A şahsı kamera kaydını faili meçhul hazırlık dosyasına sunduğunda, şikayet edilmesi halinde, cezalandırılacak mıdır?

2-Bilgi ve izin harici, bir diğer hanenin yarı açık penceresinden izinsiz yapılan kamera kaydını, dosyayı inceleyen savcı (ve yargılama başladığında yargıç), hükmüne gerekçe kılabilecek "Yasal bir delil" olarak takdir edebilecek midir?

*

Son olarak, yukarıdaki sorudaki kavramların dışında, Hukuk yargılamasının en temel prensipleri arasında yer alan, "Hakkın kötüye kullanımı" ve "Hukuken himaye edilememesi" , ya da, "Kimsenin haksız eyleminden lehine hukuki kazanım elde edemeyeceği" ilkesiyle ilgili düşünceniz?

Saygılarımla...
Old 05-01-2009, 23:30   #38
Nur Deniz

 
Varsayılan

-A şahsı görüntülediği evde bir cinayet işleneceğini nerden biliyordu?

-A şahsı neden iki kişiyi görüntüleme ihtiyacı hissediyor?

-A şahsının çektiği görüntülerde bir cinayet değil de diğer iki kişinin (ikisi de kadın olsun) özel hayatına dair (cinsellik mesela) görüntülemeyeceği ya da olayın o yöne kaymayacağının ve bunun savcılık dosyasına değil de, magazine ya da internete gitmeyeceği garantisi kimdedir?

- A şahsının bir diğer insanı koruması ya da , savcılığın ya da adliyenin yapması gereken bir soruşturmayla ilgili yetkilendirilmesi var mıdır?

- Eğer kamu vicdanı diye düşünürsek, zaten savcılık makamı olayın görgü tanığı olup olmadığını araştırmayacak mı? Savcılık makamı böyle bir olayla ilgili herhangi bir bilginiz var mı diye A şahsına sormuşsa ve de A şahsı elindeki görüntüleri vermişse bence ceza almaması gerekir.

Sadece benim fikrim.
Old 05-01-2009, 23:31   #39
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Geçmiş Zaman Olur Ki....

Yargıdan delil dersi
Yargıtay'dan 'Neşter' dosyasında sürpriz karar: Suçlananların telefonları izinsiz dinlenmiş. Deliller hukuka aykırı, soruşturmanın devamı imkânsız

30/06/2004

RADİKAL - ANKARA - Yargıtay, kimi üyelerinin davaları etkilemeye çalışmakla suçlandığı Neşter-2 soruşturmasını sürprizle noktaladı. Öncelikle 'üyelerin telefonlarının izinsiz dinlendiği ve bunun insan haklarına aykırı' olduğu gerekçesiyle üyelerine dava açılamayacağını kararlaştıran Yargıtay Başkanlık Divanı, "Kanıtlar yasal kabul edilse bile, üyelere atılı suçların unsurları oluşmamıştır" gerekçesini de kullandı.

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, kararın çarpıcı gerekçelerini şöyle açıkladı:

Haberleşme özgürlüğü: Ulusal ve evrensel kurallarla güvence altındaki haberleşme özgürlüğünün gizliliği, ancak yasaların öngördüğü sınırlarla aşılabilir. Bu olaylardaki suçlamanın esasını telefon dinlemeleri oluşturuyor.

Dinleme izinsiz: Telefon dinlemelerinde sadece tek yönlü karar var, bir kişi hakkında karar alınmış, ancak bu kişiyle konuşanlar da böyle dinlenmiş. Yargıtay üyelerimizin telefonlarının dinlenmesi için, bizden izin talebinde bulunulmamış. Oysa izin şarttı.

Kanıt olamaz: Yasal olmayan yollardan elde edilen delil, kovuşturmaya esas alınamayacağı için sekiz Yargıtay üyesi hakkında dava açılmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verdik. Kararımızda AİHS, AİHM kararları ve Anayasa'ya dayandık. Karar verirken yasal olmayan delillerin temel alınması insan hak ve özgürlüklerinin çiğnenmesine yol açar. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=120813
Old 05-01-2009, 23:39   #40
Nur Deniz

 
Varsayılan

Teknoloji ile her şeyin yapılabildiği bir dönemde, fotoğraflarla, bilgisayar kayıtları ile, seslerle, oynandığını , değiştirildiğini hepimiz biliyoruz.

Ses kaydının acaba gerçek olup olmadığının araştırılması yapılmış mıdır?
Old 05-01-2009, 23:39   #41
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:

....Yargıtay Başkanlık Divanı, "Kanıtlar yasal kabul edilse bile, üyelere atılı suçların unsurları oluşmamıştır" gerekçesini de kullandı.


Kanıtlar yasal kabul edilse "Bile", atılı suçun unsurlarının oluşmaması...

*

Faili ve mağduru kamerada kayıtlı, adam öldürme suçunun tüm unsurları tam. Kamera kaydı delil kabul edilebilecek mi? Yoksa fail yasal olmayan yollardan elde edilen delil gerekçesi ile beraat mi etmeli?

Mesela...
Old 05-01-2009, 23:42   #42
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Teknoloji ile her şeyin yapılabildiği bir dönemde, fotoğraflarla, bilgisayar kayıtları ile, seslerle, oynandığını , değiştirildiğini hepimiz biliyoruz.

Ses kaydının acaba gerçek olup olmadığının araştırılması yapılmış mıdır?

Sanırım iyi okumamışsınız. Haberde şu ibare var: "Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu CD'deki ses kayıtlarının orijinal olduğu, üzerinde ekleme, çıkarma, kesinti ve kopyalama bulunmadığı tespit edilmiştir."
Old 05-01-2009, 23:44   #43
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sanırım iyi okumamışsınız. Haberde şu ibare var: "Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu CD'deki ses kayıtlarının orijinal olduğu, üzerinde ekleme, çıkarma, kesinti ve kopyalama bulunmadığı tespit edilmiştir."

Teşekkür ederim.
Old 06-01-2009, 08:53   #44
agah

 
Varsayılan

Ciddi bir yanlışlık üzerinde ısrar etmişim.Temel insan hakları vazgeçilemez ve devredilemez haklar olmaları münasebetiyle her zaman korunmaya muhtaçdır.Bir kez bile bu haklar ihlal edilirse telafisi mümkün olmayan zararları da beraberinde getirir.Nitekim evlilik içinde bile olsa insanların bireysel anlamda özel hayatı söz konusudur.Kişinin ses kayıt cihazı ile eşinin konuşmalarını rızası olmaksızın kayıt altına alması ve delil olarak kullanması hiç bir norm tarafından kabul edilemez bir fiildir.Yargıtay'ın kararı hukuka aykırıdır.
Düzeltir ve özür dilerim.
Old 06-01-2009, 08:57   #45
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Habere konu Yargıtay kararı (adalet.org sitesinden alınmıştır):

Alıntı:

DAİRE : 2. HUKUK DAİRESİ
ESAS : 2007/17220
KARAR : 2008/13614
TARİHİ : 20.10.2008

…..Olayda davacı -davalı koca tarafından mahkemeye delil olarak sunulan ses kayıtlarına ilişkin CD’nin davalının özel hayatının gizliliği ihlal edilmek suretiyle hukuka aykırı yolla elde edildiği, bu nedenle delil olarak kullanılamayacağı ileri sürülmüş, mahkemece de davacı eşin delil olarak sunduğu ses kaydının davalının bilgisi dışında özel hayatın gizliliği ihlal edilerek hukuk dışı yollardan oluşturulduğu, bu sebeple itibar edilemeyeceği kabul edilerek davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunduğunu gösteren başkaca bir delil de getirilmediği gerekçesiyle davacı-davalı kocanın açtığı boşanma davacısının reddine karar verilmiştir.
Sunulan delil eşlerin birlikte yaşadığı konutta davalının bilgisi dışında koca tarafından hazırlanan bir sistemle elde edilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu CD’deki ses kayıtlarının orijinal olduğu, üzerinde ekleme, çıkarma, kesinti ve kopyalama bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı-davacı kayıt altına alınan konuşmaların kendisine ait olmadığına ilişkin bir iddia ileri sürmemekte bu delilin özel hayatın gizliliği ihlal edilerek elde edildiğini belirterek karşı çıkmaktadır.
Bir delilin elde edilişi kişilerin Anayasa ile tanınmış haklarının ihlali suretiyle gerçekleşmiş ise, onun hukuka aykırı olarak elde edildiğinin kabulü gerekeceğinde duraksama bulunmamaktadır. Delilin elde edilişinde hukuka uygunluk nedenleri varsa o zaman kanuna aykırılık ortadan kalkar. Kuşkusuz, Anayasaya göre herkes özel hayatına ve Aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Anayasa: Madde:20/1) Ancak evlilik birliğinde eşlerin evliliğin devamı süresince birbirlerine sadık kalmaları da yasal bir zorunluluktur. Eşlerden birinin bu alana ilişkin özel yaşamı evlilikle bir araya geldiği ve birlikte yaşadığı hayat arkadaşı olan diğer eşi de en az kendisininki kadar yakından ilgilendirir. O nedenle, evlilikte, evlilik birliğine ilişkin yasal yükümlülükler alanı eşlerin her birinin özel yaşam alanı olmayıp, aile yaşam alanıdır. Bu alanla ilgili de, eşlerin tek tek özel yaşamlarını değil, bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, evliliğin, yasal yükümlülükler alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekanı olan konuta eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde, bu suretle sadakat yükümlülüğü ile de bağdaşmayan davranışlarını tespit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz. Aksine, aile birliğine ilişkin ortak yaşanılan mekana davalının meşru olmayan bir amaç için arkadaşları kabul etmesinde aile hayatının gizliliğini ihlal söz konusudur. Bu bakımdan sözü edilen delilin elde edilişinde hukuka aykırılık bulunduğundan söz edilemez. O halde yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı-davacının meşru olmayan bir amaç için karşı cins te dahil olmak üzere arkadaşlarını müşterek konuta aldığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerçekleşmiştir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu koşullar altında eşleri –birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davacı- davalı koca tarafında açılan boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken isteğin reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davacı-davalı kocanın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına, ………..


Old 08-01-2009, 15:31   #46
Av.Kaan

 
Varsayılan

Benim aklıma takılan bir soru var.

Eşi tarafından aldatıldığını düşünen/bilen biri, boşanma davası açmak istiyorsa, bu hususu ispatlaması için ona ne önerirsiniz?

1-ses kaydı (ve dolayısıyla kamera kaydı) ? - tartışmalı diyelim.
2-bir ahbabına/komşusuna rica edip "şu saatte bize gel, eşimi beni aldatırken yakalayacam sen de şahit ol" mu diyecek? -
3-suç olmadığından polise bastıramaz.
4-noter bu işe karışmaz.

Yanılıyor muyum?
e o zaman?

Benim aklıma gelen bir yol, bir başka suç için polisi eve çağırıyormuş gibi yapıp laf arasında "en azından" evde "o" kişinin de bulunduğunu belgelemek. Olur mu ki?

Olursa böyle yollara başvurmak ve başvurmak zorunda bırakılmak ne derece hoş?
Old 08-01-2009, 21:19   #48
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Benim aklıma takılan bir soru var.

Eşi tarafından aldatıldığını düşünen/bilen biri, boşanma davası açmak istiyorsa, bu hususu ispatlaması için ona ne önerirsiniz?

1-ses kaydı (ve dolayısıyla kamera kaydı) ? - tartışmalı diyelim.
2-bir ahbabına/komşusuna rica edip "şu saatte bize gel, eşimi beni aldatırken yakalayacam sen de şahit ol" mu diyecek? -
3-suç olmadığından polise bastıramaz.
4-noter bu işe karışmaz.

Yanılıyor muyum?
e o zaman?

Benim aklıma gelen bir yol, bir başka suç için polisi eve çağırıyormuş gibi yapıp laf arasında "en azından" evde "o" kişinin de bulunduğunu belgelemek. Olur mu ki?

Olursa böyle yollara başvurmak ve başvurmak zorunda bırakılmak ne derece hoş?

Sayın meslektaşım, madem olayı hukuksal açıdan tartışmayıp, hukuk dışı "hoş/hoş değili" tartışacağız, bir de şöyle bakalım:
Eşlerden birinin, kendisini aldattığını düşündüğü eşini gizli ses kayıt cihazı ile dinlemesi ne derece hoş?
Kendinizi dinleyen eşin yerine koyun önce: Eşinizin sizi aldatmadığını, sadece kuruntu/gereksiz kıskançlık yaptığınızı anladığınızda yüzünüz kızarır mı? Eşinizi yüzüne utanmadan bakabilir misiniz? Suçluluk duymaz mısınız?
Dinlenen eş yerine koyun sonra. Dinlendiğinizi, eşinizin size güvenmediğini anladığınızda ne düşünürdünüz? Bu, eşler arası güveni, dolayısıyla evlilik birliğini yıkmaz mı?
Soruları arttırabilirim ve hepsinde yasadışı dinleme yapan eşin yüzü kızarır, kızarması gerekir, birazcık utanma duygusu varsa eğer.
Hukuksal bir yanıt istiyorsanız; tanık deliline ne dersiniz? Aklınıza mı gelmedi yoksa?
Old 09-01-2009, 10:19   #49
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Soruları arttırabilirim ve hepsinde yasadışı dinleme yapan eşin yüzü kızarır, kızarması gerekir, birazcık utanma duygusu varsa eğer
Sizin cevabınız şüphe üzerine hareket edip haksız (şüphesi yersiz) çıkan eş için geçerli, peki ya kesin eminse ve gözüyle de görmüşse?

Alıntı:

Hukuksal bir yanıt istiyorsanız; tanık deliline ne dersiniz? Aklınıza mı gelmedi yoksa?
Alıntı:
Yazan Av.Kaan

2-bir ahbabına/komşusuna rica edip "şu saatte bize gel, eşimi beni aldatırken yakalayacam sen de şahit ol" mu diyecek? -
Demek ki gelmiş de bunun nasılını ve dahası mümkünatını sormuşum? Bahsettiğiniz yüz kızarıklığının diğer şahıslara karşı da gerçekleşeceğini ima etmek adına.

Şunu da belirteyim, ilk iletim Yargıtay'ın görüşünü desteklediğim anlamında yorumlanmış ama ben bu konuda bir görüş ortaya koymadım.
Old 09-01-2009, 13:28   #50
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Av.Kaan, nasıl bir sonuca ulaşmak istediğinizi anlayamıyorum. İspat güçlüğü olan hususlarda, hukuk dışı delillere itibar etmek mi gerekir?
Old 10-01-2009, 15:54   #51
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Sayın Av.Kaan, nasıl bir sonuca ulaşmak istediğinizi anlayamıyorum. İspat güçlüğü olan hususlarda, hukuk dışı delillere itibar etmek mi gerekir?

Yine ilk iletimle cevap vereyim.
Alıntı:

Benim aklıma gelen bir yol, bir başka suç için polisi eve çağırıyormuş gibi yapıp laf arasında "en azından" evde "o" kişinin de bulunduğunu belgelemek. Olur mu ki?

Olursa böyle yollara başvurmak ve başvurmak zorunda bırakılmak ne derece hoş?


Böyle olmaması gerektiğini zaten söylemişim.
Umarım anlatabilmişimdir.

Old 10-01-2009, 17:08   #52
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Evvelce bir kaç öneride bulunmuştum, yukarıdaki bir kısım soruyu da önermeler ile yanıtlayan. Ancak kayda değer bulan olmadı herhalde ki, tartışmadık.

Ve maalesef tartışma hukuk platformundan çok, vekillerin meclisteki faydalı (...) tartışma görüntülerine tanık olduğumuz, bir meclise dönüşüyor giderek.

Soru iki hukuka aykırı kavramın karşı karşıya kalması halinde, hangisinin tercih edileceği.Ki seçenekler de, üyelerin oylarını hangi seçenekten yana kullandıkları da, aşağı yukarı belli.

Karşı karşıya gelerek çatışan hukuka aykırılıklar:

1-Zina
2-Hukuka aykırı dinleme, kayıt alma.

Seçenekler:

1-Zinanın ispat güçlüğü olsa da, hukuka aykırı bir delille ispatı yoluna gidilemez. İzinsiz dinleme, kayıt alma, insanlık suçudur, bireyin özgürlüğünü, temel hak ve hürriyetlerini zedeler.

2-Bir hukuka aykırılığın, diğer bir hukuka aykırılık ile delillendirilmesi halinde, konuyu inceleme yetkisini haiz olan, delil hukuka aykırı olsa bile, yasa dışı delilin ispatladığı hukuka aykırı diğer durumu göz ardı edemez. (Yargıtay kararı da aşağı yukarı bu durumda)

3-Taciz gibi, zinanın da ispat güçlüğü gözetilerek, zinaya dayalı boşanma nedenine özgü, yeni yasal düzenlemelere gidilmelidir.

Saygılarımla...
Old 11-01-2009, 22:12   #53
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Aldatmanın nasıl kanıtlanacağı ayrı konudur, hukuk dışı delillere dayanıp karar verilmesinin hukuka aykırılığı ayrı konudur. "Zehirli ağacın meyvesi yenmez" ise iyi bir amaç için kötü araçlara başvurmaya demokratik hukuk devletlerinde izin verilemez.
Old 11-01-2009, 22:29   #54
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Aldatmanın nasıl kanıtlanacağı ayrı konudur, hukuk dışı delillere dayanıp karar verilmesinin hukuka aykırılığı ayrı konudur.

Peki. Hadi o zaman, sadece, aldatmanın nasıl ispatlanacağını konuşalım.

Söz gelimi:

X bey eşini mütemadiyen aldatmaktadır. Biraz titiz, biraz paranoyak, az da aklı bulunduğundan, ardında yazılı delil bırakmamakta, öte yandan fütursuzca, kendi evi dahil olmak üzere bilumum mahalde, eşinin bilmediği bir telefon numarası ile haberleşmekte ve her defasında ayrı bir yerde sevgilisiyle buluşmaktadır.

Eşi bu telefon görüşmelerine defalarca kulak misafiri,hatta zamanz aman yüze karşı şahit olmuştur. Aldatma sabittir, ancak kendi kulağı ile duyduğu iletişimi kanıtlayamamaktadır.

Eşi kendisiyle alay etmekte, isterse gitmekte özgür olduğunu, ancak metelik vermeyeceğini, kendisini sevmediğini, ne hali varsa görmesini istediğini dile getirmekte, evhanımı kadın çaresizlik içinde acı çekmekte, boşanma davası açsa dahi delili bulunmadığı, belirtilen nedenlerle elde etme şansı olmadığını da bilmektedir.

Adamın görünürde başka bir kusuru, dolayısıyla izafe edilebilecek başka bir boşanma nedeni yoktur.

Bu kadın, boşanma ve tazminat istediğini beyanla büronuza geldi.

Ne önerirsiniz?
Old 11-01-2009, 22:31   #55
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Bence bu konuyu farklı bir başlıkta tartışmak gerekir, hukuk dışı delillere itibar edilen kararın değerlendirildiği bir başlık altında bunu tartışmak konunun dışına çıkmaya yol açar.
Old 11-01-2009, 22:32   #56
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Bence bu konuyu farklı bir başlıkta tartışmak gerekir, hukuk dışı delillere itibar edilen kararın değerlendirildiği bir başlık altında bunu tartışmak konunun dışına çıkmaya yol açar.


Ben üyelerin, "Hukuka uygun çözüm yolu" önerisini soruyorum.
Old 11-01-2009, 22:51   #57
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Ben üyelerin, "Hukuka uygun çözüm yolu" önerisini soruyorum.

Bunun cevabını ben de çok merak ediyorum.

Hoş bu durumda zaten şiddetli geçimsizlik vardır zaten onun dışında aldatma olayı sadece bir cephe daha gibi görünüyor .
Old 11-01-2009, 23:50   #58
erkanaga

 
Varsayılan

Hukuka uygun bir çözüm yolunu daha önce de yazmıştım:

Benim çözümüm şöyle; eşlerden birinin aldatıldığına dair ciddi şüphesi varsa ve belli tarihte belli yerde bunun tekrarlanacağını öğrenmişse bunu kanıtlamak için hukuka aykırı olarak kabul ettiği delil kabul edilmelidir.Çünkü bu durumda eşinin özel hayatı kendi özel hayatını da kapsamaktadır.
Old 12-01-2009, 06:51   #59
Gemici

 
Varsayılan

  • Anayasalar ve buna bağlı olarak diğer yasalar tarafından korunan ‘temel hak ve özgürlükler’ bir tarafta ve
  • Yine Anayasalar ve buna bağlı olarak diğer yasalar tarafından korunan, mülkiyet hakkı, ailenin korunması gibi diğer hak ve menfaatler diğer tarafta.
Bir kişinin mülkiyet hakkının diğer kişi ve kişilerce ihlal edildiğini düşünelim.
Soru: Hakkı ihlal edilen kişi bu ihlali, hukuka uygun olup olmadığına bakmadan bulabildiği tüm yollardan kanıtlamak hakkına sahip midir ve gerektiğinde hukuka aykırı olabilen bu yollar mahkeme tarafından kabul görür mü?

Olayı sadece zina ile sınrılandırırsak ister istemez hisler giriyor işin içine ve hukuk biraz geride kalıyor gibime geliyor. Aslına bakarsak personeli tarafından malı çalınan dükkan sahibi, bahçesinden meyveleri çalınan bahçıvan, çocukları komşu tarafından dövülen kişiler için de geçerli delillerin hukuka uygunlukları veya hukuka aykırılıkları. Zinada her ispatlama yol kabul görür görüşünden hareket edersek, diğerlerinde de aynı mantığı yürütmek zorundayız.

Soru aslında yeni değil ve temel hakların gelişmesi ile yakından ilgili. İnsanların insan olarak sahip oldukları temel hak ve hürriyetler gerçeği bulma yolunda feda edilmiştir tarihte. Bu gerçeği bulma yolunun en başında işkence gelir. Enkizisyon Mahkemeleri ve diğer mahkemeler işkenceden çokça yararlanmışlardır. Nasıl ki gerçeği bulmada işkence yasaktır, çünkü hukuka aykırı bir yoldur diyorsak, aynı şekilde temel hak ve hürriyetlerin hiçe sayılması pahasına elde edilen kanıtların da yasak olduğunu kabul etmek zorundayız.

Bir tarafta bir hakkın diğer kişilerce ihlali, diğer tarafta bu hakkın ihlalini ispatlamak için ihlal edilen temel hak ve özgürlükler. Ben hakkın özünün ispat uğruna zedelenmemesinden yanayım.

Saygılarımla
Old 12-01-2009, 11:16   #60
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan erkanaga
Hukuka uygun bir çözüm yolunu daha önce de yazmıştım:

Benim çözümüm şöyle; eşlerden birinin aldatıldığına dair ciddi şüphesi varsa ve belli tarihte belli yerde bunun tekrarlanacağını öğrenmişse bunu kanıtlamak için hukuka aykırı olarak kabul ettiği delil kabul edilmelidir.Çünkü bu durumda eşinin özel hayatı kendi özel hayatını da kapsamaktadır.

Sizin ki hukuka uygun bir çözüm değil.

Bir görüş, bu durumda hukuk, delil elde etme yöntemini kabul etsin diyorsunuz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay, maaşıyla geçinemeyen anne ve baba için nafaka kararı verdi. av.sally Hukuk Haberleri 2 18-01-2009 00:23
Yargıtay, hastasını taciz ettiği iddia edilen doktora tazminat ödenmesine karar verdi Y£LİZ Hukuk Haberleri 3 17-01-2009 23:58
Telekulak yasasında boşluk ahmetsacit Hukuk Haberleri 2 28-03-2007 07:20
Yargıtay, asılsız şikâyete tazminat cezası verdi ahmetsacit Hukuk Haberleri 2 29-09-2006 20:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06865597 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.