kamulaştırma - kamulaştırmasız el atma ve 6745 sayılı Kanun

Merhabalar. Söz konusu iptal edilen hüküm sebebiyle 5 yıllık süre göz önüne alınarak karar verilmesine yer olmadığı kararı verilen ve mağduriyete sebep olan davalarda bu iptal kararının nasıl bir etkisi olacak acaba ?

Hukuki garabet...Maalesef diyecek başka bir şey yok..Yeni açılacak davalar açısından eski hükümler uygulanmaya devam edecek..Daha önce açılıp da işbu yasa engeline takılan ve tekrar açılacak davalar açısından önceki uzlaşma ve idareye başvuru şartı yeniden zorunlu hale gelir mi göreceğiz..

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş 1.) Hukuki el atmalarda, bugüne kadar gelen uygulamaya göre ;idari yargıda dava açılmadan önce uzlaşma için idareye başvuru gereklidir. Bu kural dava tarihi esas alınarak, EK 1.m.nin yürürlüğünden önceki olaylara da uygulanır. İstisnası dosyanın görevsizlik kararı ile adli yargıdan gelmiş olması veya ilgilinin başka nedenlerle kısıtlılık halinin kaldırılmasını istediği halde kısıtlamanın devam etmiş olması halleridir. 2.) 1956-1983 arası fiili el atmalarda harç ve vekalet ücreti maktu 1983 sonrasındakiler de nisbidir. Fakat hukuki el atmalar için Danıştay 6.dairesi ayırım yapmadan maktu harç ve vekalet ücreti uygulamasını sürdürmektedir. 3.) İYUK.nda belirsiz alacak davası yer almamıştır.Yalnız 16/4 m.deki "tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” hükmü hukuki el atma davaları da uygulanır. Diye düşünüyorum.

üstad cevabınız için teşekkürler. Bir de şunu merak ediyorum;
A) 1983 sonrası taşınmazın bir kısmından yol geçirip bir kısmına da çocuk bahçesi şerhi konulması halinde yani hem fiili hem hukuki el atma varsa ve bunların bedelleri ödenmediyse;

1-Bu durumda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi oluyor sanırım.
2-Dava açmadan önce uzlaşma başvurusunda bulunmam gerekiyor mu?
3-Asliye Hukuk da görüleceğinden Belirsiz alacak davası şeklinde açabiliyorum?
4-Dava harç ve vekalet ücreti de nispi oluyor sanırım.
5-Bir de taşınmazın bilirkişilerce tespit edilecek değeri dava tarihine göre gerçek değeri mi tespit ediliyor (tapudaki değeri, vergi beyan değerinin burada önemli rolü olur mu?), yoksa el atma tarihindeki değer mi tespit ediliyor?
6-Mahkeme kararı verdikten sonra karar kesinleşmeden davalı belediye aleyhine icra takibi yapıp haciz yoluna gidebiliyor muyum?
7-İcra vekalet ücreti nispi mi oluyor?

B) İmar planında yol ve çocuk bahçesi olarak belirtilen yerlerde, yol yapmak suretiyle fiilen el atılan yerin bedeli ödenirken imar planında çocuk bahçesi olarak gösterilen yer ile ilgili bir bedelin ödenmemesi halinde (çocuk bahçesi ile ilgili fiilen yapılan bir şey yok) proje bütünlüğünden yola çıkarak çocuk bahçesi için asliye hukuk mahkemesinde dava açabilir miyim? Yoksa fiilen el atılan yerin bedeli ödendiği için çocuk bahçesini tek başına hukuki el atma olarak kabul edip önce idareye uzlaşma başvurusunda bulunarak idare mahkemesinde dava mı açmalıyım?

Alıntı: Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar Daha önce açılıp da işbu yasa engeline takılan ve tekrar açılacak davalar açısından önceki uzlaşma ve idareye başvuru şartı yeniden zorunlu hale gelir mi göreceğiz..

Bu hususta son durum nedir?

Yasa nedeniyle derdest davası düşürülüp yeniden dava açanlar ne yaptı, tekrar idareye başvuru yapıldı mı? İdareye uzlaşma için başvuru yapmadan dava açanlarda herhangi bir sorun oldu mu?

Merhabalar meslektaşlarım, konu ile alakalı olduğu için yeni bir başlık açmaya gerek duymadım:
Müvekkilin satış yolu ile 2005 ve 2010 yıllarında edindiği 2 parsel olan bitişik tarlalarından kanalizasyon boruları geçmektedir. Ancak borular müvekkilin tarlaları satın almasından önce, 1985 yılında belediye tarafından döşenmiştir. Müvekkil ise tarlayı satın alırken durumdan haberdar olmayıp sonradan öğrenmiştir. Tapuda herhangi bir kamulaştırma veya irtifak hakkı olduğuna dair şerh de bulunmamaktadır. Tarlayı yatırım olarak alan ve bir süre devlet desteği ile ekim yapan müvekkil devlet teşviki kesilince ekim de yapamaz hale gelmiş, biçerdöver makinesinin bozulma ihtimaline karşı tarlaya sokulmamasından dolayı yıllardır ekim yapamamaktadır. Durumla ilgili Kanalizasyon borularının idaresi sonradan su ve kanalizasyon idaresine geçtiğinden kuruma karşı müdahalenin men'i, eski hale iade ve ecrimisil davası açma hazırlığındayız. Müvekkilin tarlaları çok uzun zaman önce edinmiş olması ve söz konusu boruların, kendisi tarlalara malik değil iken döşenmiş olması bir problem teşkil eder mi? Şimdiden teşekkürler.