Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İçin Yeni Bir Araç: Avrupa Konseyi Sözleşmesi

Yanıt
Old 05-06-2010, 18:17   #1
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İçin Yeni Bir Araç: Avrupa Konseyi Sözleşmesi

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN YENİ BİR ARAÇ:
AVRUPA KONSEYİ SÖZLEŞMESİ

Avrupa Konseyi tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele için uluslararası bağlayıcı bir sözleşme yapılması için çalışmalar başlamış ve bu amaçla bir komite kurulmuş olup komitede Türkiye'yi Prof. Dr. Feride Acar temsil etmektedir. Sayın Acar, sözleşme taslağı hakkında sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir toplantı yaparak bilgi vermek ve tartışmak istemiştir. Bu amaçla bir toplantı düzenlenmiş ve KAHDEM de davet edilmiştir. CEDAW-Türkiye Sivil Toplum Yürütme Kurulu tarafından Ankara'da düzenlenen toplantı, Prof.Dr. Feride Acar koordinatörlüğünde yapılmıştır. Toplantıya KAHDEM adına katıldım ve görüşlerimi belirttim. Toplantı notlarım aşağıdaki gibidir.

Prof. Dr. Feride Acar, kadına yönelik şiddetle mücadelede devletin yükü sivil toplum örgütlerine ihale ettiğini belirterek cinsiyetçi alışkanlıkların, adli sürecin yeniden mağduriyet yaratma olasılığını taşıyan durumda olmasının, kolluk güçlerinin, adalet ve sağlık personelinin bilinç ve eğitim eksikliğinin, hukuksal ve psikolojik destek mekanizmalarının eksik olmasının şiddetle mücadele önünde engel oluşturduğunu vurguladı. AİHM’nin kararlarında CEDAW ve 19 no.lu Genel Tavsiyeye atıf yapıldığını ve bu atfın büyük önem taşıdığını söyledi. Söz konusu Genel Tavsiyeye göre kadına yönelik şiddet, kadın oldukları için ya da kadına karşı orantısız şiddet kullanımı biçiminde tanımlanabilir. Avrupa’da bölgesel düzeyde kadına yönelik şiddetle mücadeleye özgü hukuksal bağlayıcılığı olan bir araç (sözleşme) olmadığını söyledi. Bu bağlamda Latin Amerika ülkelerinin taraf olduğu Inter-American (Belem do Para) Convention 1995 ve Afrika ülkelerinin taraf olduğu African Charter 2005 örneklerine değindi. Mayıs 2005’te devlet ve hükümet başkanlarının yaptığı üçüncü zirve toplantısında Avrupa Konseyi Eylem Planı kabul edildi. Bu planla uluslararası sözleşme de içerecek şekilde öneriler getirilmesi için mücadele planı yapılması kararlaştırıldı. Haziran 2006’da Uluslararası Görev Gücü oluşturuldu. Ekim 2006’da Yerivan’da yapılan Avrupa Adalet Bakanları Toplantısında ev içi şiddetle mücadele için çağrı başlatıldı. 2006-2009 arasında Prof. Dr. Feride Acar, Uluslararası Görev Gücünde görev aldı. Kasım 2006’da Uluslararası Görev Gücü tarafından Madrid Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Kampanyası başlatıldı. 2006-2008’de Avrupa Konseyi Kampanyası yürütüldü. Haziran 2008’de kampanya sona erdi. Strazburg’da kapanış toplantısı yapıldığında kadına yönelik şiddetle mücadele için bağlayıcı bir Avrupa sözleşmesi yapılmasına karar verildi. Alternatif yaklaşım “Ev İçi Şiddetle Mücadele Sözleşmesi” yapılması yönünde ortaya çıktı. Ekim 2008’de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa Konseyi Kadınlara Karşı Şiddetle (Ev İçi Şiddet Dahil) Mücadele Sözleşmesi yapılmasına karar verdi. Aralık 2008’de Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele İçin Geçici Komite (CAHVIO) kuruldu. Her devletten bir iki temsilcinin, uluslararası kurumların katıldığı, sivil toplum örgütlerinden gözlemcilerin katıldığı bir komite ortaya çıktı. Kadına yönelik şiddet ve/veya ev içi şiddetle mücadele için bir ya da birden çok hukuksal olarak bağlayıcı araç yapılması için talimat verildi. Buradaki ikilem muhafazakâr tutum takınan devletlerin temsilcilerinin toplumsal cinsiyeti öne çıkaran bakış açısı doğrultusunda kadına yönelik şiddetle mücadele sözleşmesi yerine daha dar bir bakışın ürünü olan ev içi şiddetle mücadele için sözleşme yapma isteğinden kaynaklanmıştır. Aralık 2008-Nisan 2010 arasında CAHVIO taslak metin müzakerelerinin ilki yapılmış, Haziran 2010’dan bu yana ise ikincisi yürütülmektedir. Bu müzakerelere katılım için ceza hukuku ya da kadın-erkek eşitliği konusunda uzman bir kişinin seçilmesi koşuldu ve Prof. Dr. Feride Acar uygun görüldü.

Temel Tartışma Konuları

• İnsan hakları X Ceza hukuku eksenli sözleşme yapma (Özellikle Adalet Bakanlığından gelen delegeler ceza hukuku eksenli yapılmasını istemektedir.)
• Toplumsal cinsiyetin sözleşmeyle bütünleştirilmesi
• Aynı cinsten eşler arasındaki şiddetin sözleşme kapsamına alınması
• Çocuk ve yaşlılara karşı şiddetin sözleşme kapsamına alınması
• Çatışma durumlarında kadına yönelik şiddeti sözleşmenin kapsaması



Prof. Dr. Feride Acar’ın Sözleşmeye İlişkin Diğer Aktarımları

Sözleşme tek hukuk aracı olacak.
İnsan hakları sözleşmesi olarak görülmesi yönünde eğilim var, ceza hukuku eksenli olması yeterli ve uygun olamaz.
Sözleşme ceza hukuku, medeni hukuk, usul hukuku boyutlarını da kapsayacak.
Ceza hukuku hükümlerinde suçların açık ve net olarak tanımlanması, belli suç türlerine ilişkin özel hükümlere de yer verilebileceği kabul görüyor.
Özgün sosyal ve ekonomik politikalar izlenmesi, önlem ve hizmetlerin gerçekleştirilmesi gerektiği düşünülüyor.
Sözleşmede Avrupa Konseyi’nin 2002/5 ve CEDAW 19 no.lu Genel Tavsiye Kararı çerçevesinde geliştirilecek kadına yönelik şiddet tanımı ile hareket edilecek.
Toplumsal cinsiyete dayalı yaklaşım izlenecek.
4P yaklaşımı kabul ediliyor, 4P şunlardan oluşuyor: Prevention (Önleme), Protection (Koruma), Prosecution (Kovuşturma) ve Policy (Siyasa).
Devletlere özen yükümlülüğü çerçevesinde hareket etme zorunluluğu getirecek sözleşme hükümlerinin yer alması düşünülüyor.
Ekonomik şiddet tartışmalı durumdadır, şiddet kavramı içinde yer alması netlik kazanmadı.
Fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet, evlilik/aile ile sınırlı olmayan cemaat/topluluk düzeyinde şiddet kapsanacak.
Kırılgan gruplara yönelik şiddete karşı özel hükümler getirilecek.
Cinsel şiddet, taciz, takip (musallat olma, bilgi toplama) gibi eylemleri, cinsel şiddet tehdidini de kapsayacaktır.
Zorla evlilik, özgürlük kısıtlaması, kadın sünneti, namus adına işlenen suçlar ve kadına yönelik şiddet içeren diğer geleneksel uygulamaları kapsar.
Sözleşme kapsamına çatışma durumlarında kadına yönelik şiddet alınacak.
Aynı cinsten eşler arasındaki şiddet sözleşme kapsamına girecek.
İlkeler arasında ulusal uygulamaların uluslararası denetim organı eli ile gerçekleştirilmesi gereği bulunmaktadır.

Sözleşme Düzeni

Birinci Bölüm: Genel Yükümlülükler

Madde 1: Amaç ve Kapsam
Madde 2: Tanımlar (Kadına yönelik şiddet, ev içi şiddet, toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, mağdur, kadın, çocuk vb.)
Madde 3: Temel Haklar, Eşitlik ve Ayrım Yapmama İlkesi
Madde 4: Özen Yükümlülüğü İlkesi, Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Politikalar

İkinci Bölüm: Bütünleşmiş Politikalar

Madde 5: Kapsamlı Politikalar
Madde 6: Parasal Kaynaklar, Hükümet Dışı Kuruluşlar, Sivil Toplum
Madde 7: Ulusal Eşgüdüm Kurumu

Üçüncü Bölüm: Önleme

Madde 8: Genel Yükümlülükler
Madde 9: Farkındalık Yaratma
Madde 10: Eğitim
Madde 11: Profesyonellerin Eğitimi
Madde 12: Önleme, Müdahale ve Rehabilitasyon Programları
Madde 13: Özel Sektör ve Medya

Dördüncü Bölüm: Koruma ve Destek

Madde 14: Genel Yükümlülükler
Madde 15: Bilgilendirme
Madde 16: Genel Destek Hizmetleri
Madde 17: Uzman Destek Hizmetleri, Sığınmaevleri, Acil Yardım Hattı, Kriz ve Danışma Merkezleri
Madde 18: Çocuk Tanıkların Korunması ve Desteklenmesi
Madde 19: İhbar (Tanıklar, Profesyoneller)

Beşinci Bölüm

Birinci Kısım: Medeni Hukuk ve İdare Hukuku

Madde 20: Medeni Hukuk Davaları ve Çareleri
Madde 21: Önleme ve Koruma Emirleri
Madde 22: Tazminat
Madde 23: Velayet, Ziyaret ve Koruma, Zorla Evliliğin Medeni Hukuk Açısından Sonuçları

İkinci Kısım: Ceza Hukuku

Madde 24: Psikolojik Şiddet
Madde 25: Takip
Madde 26: Fiziksel Şiddet
Madde 27: Cinsel Şiddet
Madde 28: Cinsel Taciz
Madde 29: Zorla Evlilik
Madde 30: Kadın Sünneti, Namus Adına İşlenen Suçlar, Zorla Düşük Yaptırma ve Kısırlaştırma
Madde 31: Suça Yardım, Azmettirme ya da Kalkışma
Madde 32: Suçların Geçerliliği (Davranışın suç kabul edilmesinde mağdurun uygulayıcı ile ilişkisi göz önüne alınmaz.)
Madde 33: Hükümranlık
Madde 34: Yaptırım ve Önlemler
Madde 35: Ağırlaştırıcı Koşullar
Madde 36: Başka Devlette Verilen Hükümler, Alternatif Süreçlerin Yasaklanması

Altıncı Bölüm: Araştırma, Kovuşturma, Usul Hukuku, Koruma Önlemleri

Madde 37: Genel Yükümlülükler
Madde 38: Acil Müdahale Önleme, Koruma
Madde 39: Risk Değerlendirmesi, Yönetimi
Madde 40: Uzaklaştırma, Koruma Emirleri (Acil Dahil)
Madde 41: Araştırma, Deliller
Madde 42: Tek Taraflı ve Resen Uygulama
Madde 43: Koruma Önlemleri
Madde 44: Yasal Yardım
Madde 45: Zorunlu Alternatif Çözüm ve Hüküm Süreçlerinin Yasaklanması
Madde 46: Zamanaşımı

Yedinci Bölüm: Göç ve Sığınma

Madde 47: İkamet Konumu
Madde 48: Toplumsal Cinsiyete Dayalı Sığınma Talepleri

Sekizinci Bölüm: Uluslararası İşbirliği

Madde 49: Genel İlkeler
Madde 50: Risk Altındaki Kişilere İlişkin Önlemler
Madde 51: Bilgi
Madde 52: Bilgi Değişimi

Dokuzuncu Bölüm

Madde 53: Veri Toplama ve Araştırma
Madde 54: Araştırma ??

Onuncu Bölüm: Denetleme Mekanizmaları

Madde 55: Uzmanlar Grubu
İlk seçenek Madde 56: Taraflar Komitesi
İkinci seçenek Madde 56: Raporlama Usulü, Genel Tavsiyeler, Yerinde Ziyaret
Madde 57: Usul (Kişi, grup şikayetleri, şikayet usulleri)
Madde 58: Denetlemede Parlamentonun Katılımı

On Birinci Bölüm: Diğer Uluslararası Araçlarla İlişkiler

On İkinci Bölüm: Sözleşmede Değişiklik

On Üçüncü Bölüm: Son Hükümler


Katkılar/Sorular

• Ensestin özel şiddet türleri arasına girmesi önerildi.
• Tazminat, uluslararası denetimin parçası olarak görülmüyor ama kişisel şikayet yolu kabul edilirse tazminat gündeme gelebilir. Sözleşme taslağının 22. maddesine göre taraf devletler şiddet mağdurlarına tazminat isteme hakkı tanımakla yükümlüdür.

KAHDEM Adına Sorduğum Sorular

1-4320 sayılı yasada “eş” kavramından yola çıkıldığı için sözel yorum sonucunda evlilik dışı ilişki yaşayan ya da boşanmış kadınların ilişki yaşadığı kişiden ya da eski eşlerinden şiddet görmesi durumunda koruma kararı verilmemesi ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Sözleşme taslağında bu konu nasıl değerlendirilmektedir?
YANIT: Sözleşme taslağında şimdi ya da eski partnerlerin, devamlı ya da ara sıra partnerliklerden kaynaklanan şiddeti sözleşme kapsamındadır.
2-Koruma kararının izlemesinde uygulamada sıkıntılar yaşanmaktadır. Kolluk ve savcılık edilgen bir tutum takınmaktadır. Kimileri bu konuyu her evin kapısına bir polis mi koyacağız diyerek sulandırmaktadır, tabii ki bu olanaklı değildir. Ama örneğin izleme için acil telefon hattı oluşturulabilir, düzenli aralıklarla denetim yapılabilir. Sözleşme taslağında buna yönelik bir hüküm var mıdır?
YANIT: Uygulayıcıların 7 gün 24 saat acil olarak müdahale etmesini sağlayacak düzenlemeler getirilmesi taraf devletlere yükümlülük olarak öngörülmektedir.
3-Sözleşme taslağı müzakerelerinde kimilerinin zamanaşımının hiç olmaması gerektiğini ileri sürdüğünü belirttiniz. Sizin bu konudaki düşüncenizi merak ediyorum. Bir hukukçu olarak zamanaşımının hiç olmamasını uygun görmüyorum, belki uzun bir zamanaşımı öngörülebilir.
YANIT: Sözleşme taslağına göre kovuşturma yapılmasına olanak veren etkili zamanaşımı öngörülmesi yükümlülük olarak getirilmektedir, mağdurun reşit olmasından itibaren zamanaşımının işleyeceği de belirtilmiştir.
4-Bu sözleşmeye taraf olabilecek devletler Avrupa Konseyi üyesi olanlarla sınırlı mı?
YANIT: Avrupa Konseyi üyesi olmayan devletler bu sözleşmeye taraf olamaz.
5-Mesai saatleri dışında koruma kararı alınamaması uygulamadaki ciddi sıkıntılardan birini oluşturmaktadır. KAHDEM olarak daha önce basın açıklamalarımızda nöbetçi aile mahkemelerinin kurulması gerektiğini belirtmiştik. Sözleşme taslağında bu konuda bir düzenleme var mıdır?
YANIT: Daha önce yanıt verildiği gibi uygulayıcıların 7 gün 24 saat müdahale etmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması zorunludur. Uygulayıcılar kolluk güçlerini, yargıyı kapsamaktadır.
6-Devletin yükümlülüklerini ihlal durumunda AİHM gibi tazminat ödenmesine karar verilemeyeceğini belirttiniz. Bununla birlikte sözleşmenin ihlali durumunda AİHM’ye gidilmesini sağlayacak bir hüküm getirilebilir mi, yani AİHM AİHS yanında Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Sözleşmesine aykırılık durumunda da başvuru kabul edebilir mi?
YANIT: AİHM’ye gidilebilmesi için üzerinde çalışma yapılan sözleşmeye bir hüküm getirilmesi olanaklı değil. (Ek soru: AİHS’de değişiklik yapılamaz mı?) (Ek yanıt: Bu çok zor…)
7-4320 sayılı yasanın uygulanması sırasındaki diğer bir sorun darp raporunun aranmasıdır. Delil yetersizliğine dayanarak koruma kararı başvuruları reddedilmektedir. Ankara’da yargıcı kadın olan aile mahkemelerinde bile bu uygulama ile karşılaşılmaktadır. Yasanın uygulanmasına ilişkin yönetmelikte darp raporunun aranmayacağı belirtilse de uygulamada aranmaya devam edilmektedir. Avukat değilim ama avukatlardan bu yönde bilgi alıyorum. Sözleşme taslağında bu konuda bir düzenleme bulunmakta mıdır?
YANIT: Sözleşme taslağında kolaylaştırıcı, uygulama amaçlı bir sistem kurulması öngörülmektedir. Kolaylaştırıcı, uygulama amaçlı sistem delil aranmadan müdahaleyi gerektirmektedir.

Saygılarımla,
Özge Yücel
Old 05-06-2010, 18:18   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Prof. Dr. Feride Acar'a bizi bilgilendirdiği için teşekkür ederken kendisi de sorularım için teşekkür etti, not aldığını belirtti. Ayrıca bütün katılımcılara, 28 Haziran'a kadar görüşlerinizi yazılı olarak bildirirseniz yapılacak toplantıda dile getirebilirim dedi. Dolayısıyla KAHDEM olarak yazılı, derli toplu bir görüş açıklaması oluşturmamız olanaklı. Görüşlerinizi bekliyoruz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avrupa konseyi tarafından oluşturulan kadınlara yönelik şiddetle mücadele Av.Nilay TOPRAK Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 03-03-2008 14:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04986811 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.