Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Gebeliği Önleyici Yöntemlerde Hedef Cinsiyet Tartışması.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-01-2007, 19:03   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Mesaj Gebeliği Önleyici Yöntemlerde Hedef Cinsiyet Tartışması.

Merhabalar,

Gebeliğin önlenmesi için bir çok etkin yöntem geliştirilmiş durumda.
Alıntı:
KORUNMA YÖNTEMLERİ
1. Hap ve Mini Hap
2. Aylık İğne
3. Üç Aylık İğne
4. Deri Altı Kapsülleri
5. Rahim İçi Araç
6. Kondom (Prezervatif, Kılıf, Kaput)
7. Diyafram
8. Kadın Kondomu
9. Spermisitler (Sperm Yok Ediciler)
10. Kadında Tüplerin Bağlanması (Tüp Ligasyonu)
11. Erkekte Kanalların Bağlanması (Vazektomi)
12. Doğal Yöntemler
a. Doğurganlık Belirtilerine Dayalı Yöntemler
b. Emzirme İle Korunma (Laktasyon Amenoresi)
c. Geri Çekme (Dışarı Boşalma)
13. Acil Korunma

http://www.ikgv.org/gebelikten_korunma.htm

Dikkat çekici biçimde yöntemler daha çok kadın bedeni hedeflenerek geliştirilmektedir.Özellikle hormonal kontrole dayalı yöntemler buna örnektir.

Yine hormonal olmayan bir diğer yöntem cerrahi yöntemle tüplerin bağlanmasıdır.Sıklıkla kadınlara uygulanmaktadır.

Oysa:

Gebeliğin önlenmesi sadece kadınların değil her iki cinsin birlikte sorumluluk üstlenmesi gereken bir alandır.

Yukarıda görüleceği gibi Araştırma-Geliştirme çalışmalarında hedef kitlenin sadece kadınlar olarak seçilmesi çok da doğru değildir.Her iki cinsin birlikte düşünülmesi ,erkeklere yönelik gebelik önleyici yöntemlerin sayısının ve etkinliğinin arttırılması gerekmektedir.

Ne dersiniz ?

Saygılarımla
Old 02-01-2007, 20:30   #2
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Kayar
Gebelik kadına has bir olaydır. Bu nedenle kadın benedi üzerinde korunma yöntemlerinin çok olması doğal. Erkeler için olası yöntemler zaten sayılmış. Başkaca bir yöntem olması mümkün değil. kaldı ki yukarda yazılı yöntemlerden yarıdan fazlası erkekler için de uygulanabilen yöntemler
Gebelikten korunmak için burda sayılmayan tek yöntem var. Erkeğin gebe kalması
Old 02-01-2007, 20:58   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Ragıp,

Alıntı:
Gebelik kadına has bir olaydır.
Elbette haklısınız,ben de bunun fazlasıyla farkındayım.Farkında olduğum diğer bir konu,gebeliğin kadınlarda kendi kendine oluşmadığı.

Öyleyse şu çümleyi de ekleyebiliriz.

Dölleme yetenegi de erkeklere has bir olaydır.

Öyleyse gebelikten korunma da erkeğin bedeni üzerinde olabilir ve bu daha öncelikli olmalıdır.

Alıntı:
kaldı ki yukarda yazılı yöntemlerden yarıdan fazlası erkekler için de uygulanabilen yöntemler
Sn.Ragıp ikimizden biri sayı saymayı bilmiyor.
Belirtilen 13 yöntemden 3 tanesi erkekleri hedeflemiş.

Bu durumda ya yarısından fazlası sözünü düzeltmeniz ,ya da sayılan yöntemlerden hangileri ile en az 7 ye ulaştığınızı açıklamanız beklenmektedir.

Saygılar
Old 02-01-2007, 22:59   #4
mutlakadalet

 
Varsayılan

Cahilliğimi mazur görün.
Alıntı:
Yazan Av. Habibe Yılmaz Kayar

Yukarıda görüleceği gibi Araştırma-Geliştirme çalışmalarında hedef kitlenin sadece kadınlar olarak seçilmesi çok da doğru değildir.Her iki cinsin birlikte düşünülmesi ,erkeklere yönelik gebelik önleyici yöntemlerin sayısının ve etkinliğinin arttırılması gerekmektedir.

Serzenişte bulunduğunuz konuda önerilerinizi de yazarsanız soyut iddialardan uzaklaşmış oluruz. Yani erkeklere yönelik gebelik önleyici yöntemlerden -listede olmayanlardan- bildiklerinizi buraya yazarsanız, hem gerekçeli bir iddiada bulunmuş hem de bu konuda benim gibi cahil olanları bilgilendirmiş olursunuz. Aksi takdirde serzenişte bulunduğunuz konudaki iddialarınız benim için soyut bir iddiadan öteye geçemeyecek.

Saygılarımla

----------------------- ------------------------------ -----------------

Hukukçu gerekçeli düşünür, gerekçeli yazar-Av.Can Doğanel-
Old 02-01-2007, 23:58   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.mutlakadalet,

Alıntı:
Serzenişte bulunduğunuz konuda önerilerinizi de yazarsanız soyut iddialardan uzaklaşmış oluruz.


Gebeliği önleyici ve listede olmayan yeni yöntemler önermek bu alanda üretim ve pazarlama yapan ve kar eden şirketlerinin yapması gereken bir iş.

Ben sadece konuya dikkat çekmek istedim.Listede yer alan ve kadınların gebelikten korunmak için uyguladıkları yaygın yöntemlerin başında organizmanın normal işleyişini etkileyen,değiştiren hormonlar gelmektedir.

1. Hap ve Mini Hap
2. Aylık İğne
3. Üç Aylık İğne
4. Deri Altı Kapsülleri
5. Rahim İçi Araç
13.Acil Korunma

sıralarında belirtilen yöntemler hormon içermektedir.Yani müdahaledir.

9. Spermisitler (Sperm Yok Ediciler) ise yine kadın organizmasında etki gösteren bir kimyasal-biyolojik müdahaledir.

Neden hormon içerikli yöntemlerde sadece kadınların bedeni uygulama alanı olsun ki?

Şöyle düşünelim:

İlk 4 sırada yöntemler erkekler içinde geliştirilse,yani erkekler hap ,iğne,üç aylık iğne ve deri altı kapsülleri kullanabilseler,taraflardan hangisi biyolojik olarak daha uygunsa ,en uygun yöntemi çoklu seçenek içinde ve belki dönem dönem değişerek seçseler,daha iyi olmaz mı?

Saygılar
Old 03-01-2007, 00:35   #6
mutlakadalet

 
Varsayılan

Sayın Av.Habibe Yılmaz Kayar, o zaman şöyle yapsak nasıl olur? Yani erkeklere yönelik gebelik önleyici önlemlere ilişkin ne sizin ne de benim teknik bilgimiz var. Böyle teknik bilgi gerektiren bir alanda bilgimiz olmadan ilgililere bazı sorumlulukları yüklemeden önce bu konuda bilgi edinelim. Örneğin, erkekler için de aynı şekilde önlemlerin alınabileceği ya da daha farklı ve listede yer almayan önlemlerin alınabileceğini tespit edelim. Sonra da ilgililere, "Neden bu konuda yalnızca kadınları hedef kitle olarak ele alıyorsunuz?" şeklinde eleştirimizi yöneltelim.

Kadın haklarını, sizin kadar aktif ve özverili bir biçimde olmasa da ben de savunuyorum; ancak birilerinin haklarını ihlal ederek kadın haklarını savunmaktan da korkarım. Bu bakımdan teknik bilgi gerektiren bu alanda -belki de yaptığımız eleştiri de haklı değilizdir- ilgili kurumu da zan altında bırakmamak için olaya temkinli yaklaşmak istedim.

Bu konuda beni düşünmeye ittiğiniz için teşekkür ederim. Erkeklere yönelik olarak gebeliğin önlenmesine ilişkin daha farklı önlemlerin uygulandığına dair veriler elde edersem, seve seve bu alanda paylaşırım. Ondan sonra, yapmış olduğunuz eleştiriye canı gönülden destek olurum; ancak şu aşamada ilgililerin hakkını çiğnememek açısından olaya temkinli yaklaşmak istiyorum.

Saygılarımla
Old 03-01-2007, 10:39   #7
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.mutlakadalet,

Listede bulunan yöntemler konusunda çok basit bir çaba ile bilgi edinmek mümkün.İlk mesajda verniş olduğum link bu bilgileri içeriyor.

Bu konunun konuşulması,düşünsel bir alışveriştir.Zan altında bırakılan bir kurum olmadığı gibi bir hak ihlali endişesi de bence gerekmemektedir.

Saygılarımla
Old 03-01-2007, 13:06   #8
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Kayar
Saydığınız gebelikönleyici yöntemlerden
1- Hap (Hem erkekler hem kadınlar için mrvcuttur
2- İğne henüz erkekler için plduğunu duymadım. Avcak aylık ve üç aylık olarak ayırmanıoz yerinde değil.
3- 2. yöntem ile aynı
4-Deri altı kapsülü: Erkek ve kadınlar için kullanılabilen bir yöntem
5- Rahim içi araç: Adı üstünde erkekler için olması mümkün değil
6-Prevervatif: Doğal olarak erkeklerin kullanması gerekir
7-Kadın prezervatifi: Rahim içi araç sayılabilir
8-Diyafram: Rahim içi araç sayılır
9- Sperm yokediciler de kadın için kullanılır. Diğper yöntemler de erkek ve kadınlar için ortaktır.

Ancak, kadınlar için doğum kontrol yönteminin daha çok uygulanması, sanıldığı gibi kadın hakları açısından değil, karlılık açısından değerlendirilmelidir.
Bilindiği gibi, kadınlar üreme için ayda tek yumurta üretirken, erkekler, her gün milyonlarca sperm üretmektedir. Bu nedenle, tek yumurtayı hedef almak, maliyet açısından daha ucuzdur.
Old 03-01-2007, 16:47   #9
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Ragıp

Dili doğru kullanma ve yazma konusunda başkalarını uyaracak kadar özenli olduğunuzu bildiğimden, yazınızda bazı sözcükleri alışılmadık biçimde ve yanlış yazmanıza şaşırdım.Kadın Hakları Çalışma Grubu alanı özeni haketmiyor mu?

Alıntı:
mrvcuttur
Alıntı:
plduğunu
Alıntı:
Avcak
Alıntı:
Prevervatif
Alıntı:
Diğper

Şimdi asıl konuya dönüyorum:

Gebelik önleyici yöntemlerden hap(hormon içermektedir) şu anda yaygın olarak sadece kadınlarda kullanılmaktadır.

Erkeklere yönelik olarak ve "hormon içermeyen" hap çalışmaları her ne kadar bazı gazete haberlerine konu oluyorsada yaygın kullanıma ilişkin bir çalışmaya ben rastlamadım.2005 de piyasaya sürülmesi beklenen ve Organon Firması tarafından geliştirilen hap ın akıbeti ve kullanıcı sayıcı mechul henüz.
Bu konuda bilgilerinizi bizimle paylaşmanızı rica ediyorum.


Dikkat çekici bir konu hapların erkekler söz konusu olduğunda "hormon içermeyen" türde geliştirilmeye çaba sarfedilmesi.Kadınların yıllardır hormon içerikli haplar kullanmaları ve başkaca içerikte yani hormonsuz hap konusunda önemli çabaların gösterilmemiş oluşu da dikkat çekici.Oysa kadınların da fizyolojilerine zarar vermeyen,doğal dengelerini bozmayan yöntemler kullanmaya hakları var.

Son olarak:Kadınlarda ayda bir yumurtanın olması,ayda bir kez hap almayı gerektirmiyor.Hap yolu ile korunmayı seçen kadınlar her gün hap almak zorunda.Bu nedenle hedefin bir tek yumurta olması alınacak gün sayısını etkilememektedir.

Günde milyonlarca sperm üretilirken de her gün bir hap alınarak gebeliği önleyici yöntem kullanılabilir.

Bütün sorun böyle bir yöntemi kullanmakta erkeklerin ne kadar katılımcı ve istekli olacakları sanırım.

Saygılar
Old 03-01-2007, 17:35   #10
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Kayar
dil konusundaki eleştirilenizde sonuna kadar haklısınız. F klavye ile yazdığım için bazı hatalar oldu. Ancak düzeltmek istediğimde, böyle bir mesajın sitede kayıtlı olmadığı uyarısını aldığım için düzeltemedim.
Benim anlatmak istediğim olay farklı. Elbette ki, doğum kontrol yöntemlerinin, yalnızca kadınlar üzerinde uygulanması, dehşet verici bir durum. Ancak, kadınlar üzerinde uygulanıp, erkekler için de uygulanması muhtemele olan yöntemler, çok pahalı.

Elbette ki, doğum kontrol haplarının sürekli kullanılması gerektiğini biliyorum. Ama ekonomik olarak, erkeklerin spermini öldürmekle, kadının yumurtasının engellenmesi arasında çok maliyet farkı var. İlaç firmaları bunun bilincinde.Yani sorun cinsiyet değil, ekonomi.
Ancak son cümleniz, işin sosyal boyutunu gündeme getiriyor. Erkeklerin ne kadar katılımcı olacakları sorusuna yanıtım, ne yazık ki olumsuz olacak. kendi açımdan söylemiyorum. Bu sorun -zaten çözülmüş durumda.
Ancak, bilindiği üzere doğanın dengesi üreme üzerine kurulmuştur. Erkekler, neslinin devamı için milyonlarca sperm üretir. Dişiler ise, neslinin sağlıklı devamı için gerekli düzenlemeyi yapar ve tek yumurta üretirken, en sağlıklı spermin döllemesine izin verir.
Sırf bu nedenle, doğada az üreyen canlılar uzun yaşar. Fazla üreyen canlıların ise ömürleri kısadır.
Ama doğal içgüdülerden, sosyal yaşama geçmeyi hala kabul edemeyenler, hala yaşantılarını üreme üzerine kurmakta ne yazık ki! "Allah rızkını verir", "kader ne yapalım" gibi mistik yalanlar ile birlikte; "Ben erkeğim, karı düşünsün" "zevk almıyorum sonra çaresine bakarız" gibi sosyal yalanların birleşmesi ile, ne yazık ki doğum kontrolü, kontrolden çıkmaktadır. Bu konuda aynı şeyleri düşündüğümüze eminim. Ancak, forumun başındaki tartışma konusu farklı olduğu için başka türlü yazdım.
Ancak ısrar ediyorum ki; Doğum kontrol yöntemlerinin kadınlar üzerinde uygulanmasının en önemli sebebi ilaç firmalarının kar kaygısıdır
Old 04-01-2007, 10:47   #11
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Kayar yine çok güzel bir konuyu gündeme taşımış, kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Gerçekten de "gebelik kadına has bir olay" olarak görüldüğünden istenmeyen gebelik bir kadın "problemi" olarak algılanmaktadır. Dolayısıyla, kadın bedeni üzerinden "ucuz maliyetle" çözümler üretilmektedir.

Sn. ragıp, bu durumun karlılık açısından değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş. Ben kendi adıma böyle bir gerekliliği hiç hissetmiyorum, doğrusu. Zira, modern zamanların yeni tanrısı tıp biliminin o kadar da insancıl olmadığını , gözünü yeşil yeşil paracıkların bürüdüğünü, kelamından sual olunmaz ilaç firmalarının bire mal ettiklerini bine sattıklarını bilmiyor değilim. Bu "kar" güdülenmesinin getirilerinin kadın bedeni üzerinden "halledilmesi" işi ise çok can yakıcı. Tıbbın karlılık anlayışının gebelik kadın sorunudur yanlış-bilinci ile desteklenmesine karşı çıkıyorum.

Bilinen en güvenli doğum kontrol yöntemi vazektomi ya da kadında tüplerin bağlanmasıdır. Ancak, bu yöntemlerin geri dönüşü yoktur. Bunun dışında %99 oranında prezervatifin koruyucu olduğu söylenmektedir ( ki prezervatif aynı zamanda cinsel hastalıkların bulaşmasına karşı da önerilmektedir.)

Ben üniversitedeyken AIDS'e karşı bir kampanya vardı, Sağlık Bakanlığının yaptığı. Bir ölünün ayağından sarkan bir morg numarası fotoğrafının altında "Tek çare tek eşlilik" yazardı. Halbuki tek çare prezevatif denmeliydi. Bu tür bir kampanya bir muhafazakarlığı işaret etmektedir, aslında. Cinselliği hastalık korkusuyla bastırmaya çalışan bir tutuculuğu...

Bunun gibi, tüm gebelik kontrolü "pratiğinin" kadın bedeni üzerinden yürütülmesi de haksızdır. Cinslerin üzerinde konuşmaya yanaşmadığı, prezervatifle seks yapmanın "yağmurlukla duş almaya" benzetildiği ve şaka olarak geçiştirildiği bir coğrafyadayız. Kadının aldığı önlemlerin çoğu hormonal kontrolleri gerektirmekte ve bilinçli kullanılmadığı takdirde birçok yan etkiye sebep olmakta. (Bunu bilmek için jinekolog olmanın gerekmediğini söylememe de izin verin. ) Birçok kadının bu tür hapları kullanmak için doktora danışma imkanın olmadığını, iyi bir doktora görünmenin lüks sayıldığı ve bir vizitenin yaklaşık 100-150 YTL olduğu memleketimizde, hapın karlı oluşunun ne anlamı var?

Kadınların beden sağlığı ve bedenleri üzerindeki hakları herhangi bir ilaç firmasının karlılığının çok daha ötesinde önemlidir.

Karlılık dışında bir konu daha var ki o da kadın bedeni üzerinden yürütülen politikalarla ilgilidir. Bu gerek namus meselesinde gerekse gebelik "sorununda" aynı noktayı işaret etmektedir. Kadın bedeni "yeterince" değerli değildir.

Saygılar.
Old 05-01-2007, 09:02   #12
Av.Nebi

 
Varsayılan

Gebeliği önlemede kadınların etkeni daha çok olduğu için bence bu yöntemler kadınlar üstünde yoğunlaşmakta sanırım. Yoksa bir art niyet aranmamalı diye düsünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06178594 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.