Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

40...:)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-10-2003, 20:43   #1
ege

 
Varsayılan 40...:)

Sevgili Sibel;
Can Dündar'dan bir alıntı yapmış 35 yaş diyerek..

Eh benim yaşıma gelince de yazmış Can Dündar,
bu yazı benim için çok şey ifade eder.
Bende buraya 40+ yaş diyerek ekliyeyim.
Nasılsa 35 ten sonra sırası gelen okur

hem de biraz 40+ lıkların yorumlarını da dinleriz belki?

Sevgiler
-------------------------------------------

40..

20 li yaşlara kadar iyilikle kötülüğün ülkesi,kalın sınır çizgileriyle ayrılıyordu birbirinden...Sıkı dostları ve düşmanları oluyor insanın.Onları ölesiye seviyor ya da öldüresiye nefret ediyor onlardan....

30’larında yalanı hakikatten ayırt etmeye başlıyor.İyi sandıklarının hiyaneti ile tanışıyor,sırtında dost işi hancer darbeleriyle; ve en kötü zannettiği,şefkatle imdadına yetişiveriyor.Hasımlarının sardığı dost yaraları,ezberini bozuyor.

Zaman kanatlanıp da 40’ına yaklaştığında insan ,iyiyi kötüden ayıran hudut çizgileri birbirine karışıyor.İyilere nakşolmuş kötüyü ve kötülerin içindeki iyiliği de keşfediyor ademoğlu...Anlıyor ki, iyi insan/kötü insan yok;insanın içinde iyilik ve kötülük var.

...Kötü ile iyi panzehiri değil birbirinin;kankardeşi...
iyilerle kötüler çekiştirmiyor ipi..iyilik ve kötülükten örülmüş ibrişimin kendisi...

Bunu anlayınca şaşmıyorsun nefretin birden şehvete dönüşmesine; acı girdaplarının içinde hazzın raksetmesine...
Tevazuyla gurur,haysiyetsizlikle onur elele yürüyor.
İnsan şuuraltındaki isyankarla sahtekarı, günahkarla tövbekarı birarada farkediyor.
Benim, hükmeden ve boyueğen; zulmeden ve acı çeken...
Bunca şiddet kadar, onca merhamette benim eserim...
Minneti nefrete, korkuyu cesarete, zaferi hezimete bulayan benim...
Kundaktaki bezime tıpatıp benziyor kefenim;
Hayatım muhteşem ve sefil, mağrur ve rezil, hayasız ve asil...
Ben, hem örs hem çekicim...

İşte bu keşif kolaylaştırıyor yaşamı...
Anlıyorsun ki toplumlar gibi insanlarda kanlı iç savaşlarına borçlu ilerlemesini...

O zaman , iyileri kötülerden ayırmak gibi nafile bir uğraşı bırakıp –başta kendin olmak üzere – insanların içindeki iyiliğin peşine düşüyorsun: kıymet bilmeyi ve -yine başta kendin olmak üzere- herkesi hoş görmeyi öğreniyorsun...

Tükendikçe pahalanıyor zaman; günler azaldıkça uzuyor.

Saçların gibi seyreldikçe değerleniyor dostların...

Günahları ve zaaflarıyla da övünüyor insanlar; sevapları ve zaferleri kadar...

Önemli değil kaç kez yenildiğin, önemli olan; kaç yenilgiden sonra yeniden doğrulabildiğin...
Bu paramparça ruhlardan, çelişik duygulardan, çatışmanın açtığı yaralardan mucizevi bir ahenk çıkıyor ortaya...

Ki “olgunluk” diyorlar adına...

Can Dündar

( Nereye?- İmge kitapevi))
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03461909 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.