araç satışında noterin ve içişleri bakanlığının sorumluluğu

Sayın meslekdaşlarım;
A adlı kişi X adlı kişiden noter satışıyla bir araba alıp trafikte tescilini yaptırıyor. Bir süre sonra bu aracı B adlı kişiye satıyor.Bir kaç ay sonra bu aracın başka bir aracın ikizi olduğu ortaya çıkıyor ve yapılan incelemede A adlı kişinin alıp sattığı aracın chance olduğu tüm evraklarının da sahte olduğu ortaya çıkıyor.Savcılık araştırmasında sahteliğin iğfal kabiliyeti olduğu da ortaya çıkıyor.B nin elindeki araca el konuluyor ve gerçek sahibine teslim ediliyor.B de A ya dönerek dava açıp ödediği araç bedelini istiyor.A aleyhinde açılan bu davayı notere ve Hazineye ihbar ediyor.Noter davaya katılmıyor,hazinede kusurlarının olmadığını savunuyor.(bu arada noter başka işlemler nedeniyle açığa alınıyor) Dava kabul ediliyor ve A mahkeme ilamına göre aldığı satış bedelini B ye geri ödemek zorunda kalıyor.Ancak X adlı kişi sahte kimlik ve evraklarla işlem yaptığından gerçek kimliği tesbit edilemediğinde o da dönüp parasını ondan isteyemiyor.X adlı kişinin noter satışı sırasında ibraz ettiği kimlik üzerinde bulunan TC.Kimlik nosu hiç olmayan bir numara.yani noter işlem sırasında kontrol etse sahteliği anlayabilecekken etmiyor.Ancak yaptığım araştımada noterlerin beyan esasına göre çalıştıkları ve de kimlik no kontrol etme zorunlulukları olmadığını öğrendim.
Ayrıca bu sahte kimliğin arka tarfında bulunan nüfusa kayıtlı olduğu il ilçe ninde kimliğinin sahtesi yapılan gerçek malikinkinden farklı olduğu,aracın trafikteki dosyasında işlem yapılırken memurlarca bu durumun gözden kaçırıldığı ?? da ortaya çıkıyor.
(Ceza soruşturması faili meçhullere bırakılmış durumda.)
B nin A ya açtığı davada verilen kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık sürenin dolmasına az bir zaman kaldı ama açacağım dava/davalar ve kimlere karşı açacağım hakkında hala bir netlik oluşturamadım.Çünkü A nın araç bedelini ödediği yetmezmiş gibi bir de üstüne mahkeme masrafları ve vekalet ücretleri ödemesi gibi bir ihtimal de var.Düşünceme göre İçişleri Bakanlığı hakkında tam yargı davası açmak,noter hakkında da adli yargıda dava açmak.Bu konudaki fikirlerinizi benimle paylaşırsanız memnun olurum.

NOTERLERİN HUKUKİ SORUMLULUKLARI

Madde 162 – Stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar.

Trafik memurları için de İçişleri bakanlığı tüzel kişiliği var olduğundan,bu durumda kararınız doğrudur diye düşünüyorum.Yalnız Noterlik kanununa göre noterler işledikleri suçlar için ''devlet memurları'' gibi işlem görürler ,yani onların işleyecekleri suçlardan TCK.MD.247-267 arasındaki hükümler tatbik olunacaktır,bunu da ayrıca savcılık soruşturmalarında göz önünde bulundurmanız gerektiğini düşünüyorum.

Merhaba

aşağıaki linklerdeki yazıları okursanız yardımcı olabilir. saygılar

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=30481
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...1013#post61013

Bu Sitede Meslektaşların Soruları alanında, “Trafik kaydı ve Sahtecilik” başlığı altında,12.06.2006 tarihinde buradaki konunun benzeri irdelenmiştir.Noterlerin, farkına varmadıkları sahte belgeleri (kimlik, vekaletname, tescil belgesi vb.) esas alarak düzenledikleri işlemler (Satış senedi, vekaletname vb.) yüzünden uğranılan zararlar için kimleri (noter, banka, trafik idaresi, ticaret sicil vs) sorumlu tutacağız?Konuyu açıklığa kavuşturmuş içtihadı –Yargıtay içtihatlarının halen sürmekte olan kapalılığı nedeniyle- bulamamaktayız.