Menfi Tesbit-Bono

Sayın Meslektaşlarım;
Müvekkil aleyhine başlatılan takip(bono) sonucu taahhüt edilen miktar taksitler halinde ödenip alacaklıdan da imzalı belgeler alınmıştır. Taahhüte ferilerde dahil edilmiştir.Kapak hesabında halen borç gözükmektedir. Taahhüt bitimine kadarki faiz ve diğer feriler.
1- Temeldeki ilşkiye değilde borcun alacaklıya haricen ödendiğine dair menfi tespit davasında görevli mahkeme neresidir?

Bedel haricen ödenmiş dahi olsa kıymetli evraka ilişkin borcun itfası için ödenmiştir ve kıymetli evraktan kaynaklanan tüm davalar aradaki temel ilişkiye bakılmaksızın ticaret mahkemelerinde görülür.

Alıntı: Yazan Av. Fırat BİLBAY temel ilişkiye bakılmaksızın ticaret mahkemelerinde görülür.

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/143
Karar: 2013/3504
Karar Tarihi: 25.02.2013


ÖZET: Somut olayda, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

(2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki çekin iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ürettiği fideleri satın alarak karşılığında çek ile ödeme yaptığını, ancak fidelerin ayıplı çıktığını ve çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespiti ve çekin iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı A... Ltd. Şti. vekili, satım konusu ürünlerde ayıp olmadığı gibi süresi içinde yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığını, ayrıca davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın esas veya yetki yönünden reddini istemiştir.

Davada ihbar olunan A. İ., çekin ciro yolu ile hamili olduklarını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.

Mahkemece davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 15.02.2012 tarih 16015-2167 sayılı karar ile davanın yetkili mahkemede açıldığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Bozmaya uyularak bu kez mahkemece, davanın çek iptali istemine ilişkin olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davanın, İİK.nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, hükmüne uyulan 15.02.2012 tarih 16015-2167 sayılı bozma ilamında açıkça belirtilmiştir.

Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

Paylaştığım kararda çek olmasına rağmen Asliye Hukuk denmiş. Kaçırdığım bir husus mu var acaba?

Yargıtay'ın bu kararı ve görüşü yanlış. Bu kararın ittihazından sonra gerçekleşen Kasım 2013 tarihli HSYK müzakeresi sonuç raporuna göz atınız.

http://hmt.hsyk.gov.tr/konular/adli-...t-hukuku/5.pdf

(Sayfa 2. son bölüm)