Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Soyadı değişikliği kararının tenfizi sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-03-2006, 03:35   #1
JUDAS

 
Varsayılan Soyadı değişikliği kararının tenfizi sorunu

Sevgili dostlarım...
Bir müvekkilim ABD'de mahkemeye başvurarak Türkçe olan soyadını İngilizce bir soyadına çevirmiş.. Buna ilişkin Amerikan Mahkemesi kararı kesinleşmiş... Türkiye'de bu kararın tenfizi mümkün müdür? Bu müvekkil yaklaşık 18 yıldır ABD'de yaşıyor. Orada tahsil görmüş, orada çalışıyor ama Türk vatandaşı.. Soyadını ABD'de yabancı hale getirdiğinden ve bu soyadı değişikliğini Türkiye'de kayıtlara geçiremediğinden gümrükte sorun yaşıyor... Türkiye'ye giriş-çıkış yapamıyor..
Yaptığım araştırmalarda, doğrudan Türk mahkemelerinde açılan -tenfiz olmayan- davalarda yabancı soyadı istemenin Soyadı Kanunu'na aykırı olduğunu tespit ettim. Bu hükmün tenfize etkisi nedir? Yani Türk Mahkemelerinde doğrudan ileri sürülemeyecek bir talep, yabancı bir ülke mahkemesi kararının tenfizi yoluyla -müvekkilin yukarıda sözünü ettiğim özel şartları da gözetilerek- ileri sürülebilir mi?
Aslında tenfiz müessesesi niteliği itibarıyla yabancı bir mahkeme kararının Türk hukukuna uygunluğunun denetimidir. Bu nedenle tenfiz de olayı çözmeyecek kanaatindeyim ama kesin bir bilgiye ihtiyacım var...
Ayrıca konunun çözümü hakkında farklı yöntem ve görüşü olan arkadaşlar varsa ve burada paylaşırlarsa sevinirim..
Katkılarınız için şimdiden teşekkür nederim.
Saygılarımla...
Old 29-03-2006, 10:09   #2
Desarac

 
Varsayılan

merhaba,

tenfize ilişkin bilgilerime göre :tenfizi istenen karar ,kamu düzenine açıkça aykırı olmamalı ve MÖHUK 38 /e'de belirtildiği gibi,Yabancı mh. ilamı Türklerin kişi hallerine ilişkin ise karar verilirken Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereği yetkili kılınan hukuk uygulanmış olmalı.

"Türk Mahkemelerinde doğrudan ileri sürülemeyecek bir talep, yabancı bir ülke mahkemesi kararının tenfizi yoluyla -müvekkilin yukarıda sözünü ettiğim özel şartları da gözetilerek- ileri sürülebilir mi?" sorusuna verilecek cevab da bu yönde olmalıdır diye düşünüyorum.soyadı değiştirmek,haklı sebeblerin varlığı halinde,kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır.Türk kanunlar ihtilafı gereği yetkili olan hukuk ,Türk hukukudur. Türk hukuku da yabancı soyadına müsaade etmemektedir,soyadı kanununda bahsettiniz üzere. bu durumda bir türk vatandaşının yabancı mahkemeye başvurarak aldığı böyle bir kararın tenfizinin mümkün olamayacağını düşünüyorum. ama bu türk vatandaşı(kadın),diğer yabancı ülkenin vatandaşıyla evlenmek suretiyle o ülkenin vatandaşlığını da kazanırsa belki durum değişebilir.ama sizin olayınızda doğrudan bir tashih söz konusu.
Old 30-03-2006, 12:35   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Üye,
Soyadı değişikliği,Türk Hukuk düzeninde kamu düzeninden yetki ve kavramlar arasında sayılan değişikliklerdendir.Bu davalarda TC temsilen Cumhuriyet Savcıları dahi davaya katılırlar.Türk mahkemeleri bu konuda münhasır yetkili mahkemelerdir.
Bu nedenle siz bu kararı Türkiye'de tenfiz ettiremezsiniz.Çünkü tenfizi istenen karar Möhuk 38/b-c maddeleri gereğince tenfizi mümkün olmayan kararlardandır.
Şahıs yurt dışında değişmiş soyadı,Türkiye'de ise eski soyadını kullanacaktır.Çünkü,Nüfus kanununumuza göre yabancı soy ismi Türkiye'de alınamaz
Saygılar
Old 30-03-2006, 12:37   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 1997/288

K. 1997/1496

T. 25.2.1997

• SOYADIN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTEĞİ ( Yabancı Bayanla Evlenen Erkeğin Bayanın Soyadını Alması Nedeniyle )

• YABANCI KADININ SOYADINI ALMAK ( Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Temsilcisinin Katılımıyla Oluşan Mahkemede Görülmesi )

• TÜRK KAMU DÜZENİNE AYKIRILIK ( Erkeğin soyisminin Silinerek Yabancı Kadının Soy İsminin Alınması İstemi )

• KANUNLAR İHTİLAFI KURALININ UYGULANAMAMASI ( Türk Kamu Düzenini İlgilendiren Dava Olması Nedeniyle )

743/m.26, 153

1587/m.46

2675/m.5, 12


ÖZET : İsviçre'de evlenen Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı erkeğin, bu Ülke kanunlarının verdiği hakka dayanarak kendi soyadının silinmesi ve eşinin soyadını taşımasına izin verilmesi davası, Cumhuriyet Savcısı ve nüfus temsilcisinin katılımıyla oluşan mahkemede görüleceğinden, mahkemenin teşekkül biçimi ve uygulanması istenen kendi soy isminin silinmesi ve yabancı eşin soyadının yazılması şeklindeki hukuk kuralı, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğundan, davanın reddedilmesi gerekir.
DAVA : Davacı Z. Muzaffer ile davalı Nüfus Müdürlüğü aralarındaki dava hakkında, ( İstanbul Onbirinci Asliye Hukuk Mahkemesi )'nce verilen 13.2.1996 günlü ve 1995/340-1996/69 sayılı kararın temyiz edilmemekle kesinleşmesi ve yürürlükteki kanuna aykırı olduğu iddiasıyla C. Başsavcılığı'nın 2.1.1997 gün ve Hukuk 120415 sayılı yazılarıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenmesi üzerine gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı; 14.7.1995 günlü dilekçesi ile, 24.3.1995'de Zürih'te İsviçre Vatandaşı Helene Brigitte ile evlendiğini, bu evlilikten önce 27.2.1995 tarihinde Zürih Nüfus İdaresi'ne eşi ile birlikte müracaat ederek, eşinin soyadını taşımasına izin verildiğini ve eşlerin aile soyadlarının, eşinin WWW olduğunu, İsviçre'de bu soyadını kullanmasına rağmen Türkiye'deki kayıtlarda soyadının Kırgız olarak kaldığını ileri sürerek, 2675 sayılı Kanunun 12 ve İsviçre Medeni Kanununun 30/2. maddelerini dayanak göstererek, nüfus kaydına Kırgız olan soyadının Vollenweider olarak düzeltilmesini talep etmiş , mahkemece de yabancı ile evli olup, İsviçre'nin Zürih Şehri'nde ikamet eden davacının ortaya koyduğu uyuşmazlığın yabancılık unsuruna sahip olduğu kabul edilerek davada, 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle davacının, ikamet hukuku olan İsviçre Medeni Kanununun 30/2. maddesi uyarınca, yabancı tabiiyetteki eşinin soyadını taşıyabileceği benimsenerek nüfus kaydında Kırgız olan soyadının Vollenweider olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlığın, herşeyden önce yabancılık unsuru taşıyıp taşımadığı, dolayısiyle 2675 sayılı Kanunun Kanunlar ihtilafı kurallarının uygulanabilir olup olmadığı üzerinde durulması gerekir. Yabancılık unsurunun varlığı, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların kimliklerine göre belirlenir. Davada uyuşmazlık konusu olan husus, soyadı değişikliğiliği; ileri sürülen hukuki dayanak da, davacının eşi ile birlikte oturduğu İsviçre'de erkeğin, evlendiği eşinin soyadını kullanabileceğine dair uygulamadır. Davacının eski soyadını kullanması konusunda eşi ile ya da ikametgahındaki makam ve kuruluşlarla herhangi bir ihtilafı yoktur. Böyle bir ihtilaf olsa ve bu ihtilaf Türk Mahkemeleri önüne gelse idi, davacının eşi ayrı bir tabiyette bulunduğu için her iki yönden yabancılık unsuru taşıyan ihtilafın Türk Devletler Hususi Hukuku kurallarına göre ve ihtilafa 2675 sayılı Kanunun 12. maddesinde belirtilen müşterek ikametgah olan İsviçre Hukuku uygulanarak çözümlenecekti. Ancak; davada, davacı Türkiye'de nüfus kaydında Türk Kanunlarına göre kazanılmış ve yazılmış olan soyadının silinerek yerine İsviçre Uyruklu eşinin soyadının yazılmak suretiyle düzeltilmesine karar verilmesini istemektedir. Böyle bir dava, Türkiye'de ancak 1587 sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesine dayanılarak açılabilir. Nitekim, dava da böyle açılmış ve açılan davaya Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus İdaresi temsilcisi kanuni taraf olarak katılarak hazır bulunmuşlardır. Açıkca görüldüğü üzere, uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşımadığı keyfiyetine ek olarak, uyuşmazlığın çözümlenmesi için açılan davada, kamu düzeninin yasaya yansıması sonucu davaya Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus idaresi temsilcisinin kamu adına davaya birer mahkeme rüknü olarak katılmaları keyfiyeti de, bu davada Devletler Hususi Hukuk Hükümlerine ait kuralların uygulanmasına engeldir. Mahkemenin teşekkül biçimi ile yasaya yansıtılan kamu düzeni olgusu tartışılmayacak kadar açık olup, mahkemece uygulanan 2675 sayılı Kanunun, 5. maddesi dahi böyle bir davanın görülüp karara bağlanmasına engeldir.
Bu durumda ve uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunmadığına göre, davaya uygulanacak yasa hükümleri Türk Medeni Kanununun 26 ve 153. maddeleridir. Dava, bir soyadı değişikliğii şeklinde açıldığına göre, yasal dayanak Medeni Kanunun 26. maddesidir. Ancak, aynı Kanunun 153. maddesinin amir hükümlerine göre de, evlilik birliğinde kocanın soyadının taşınması zorunlu olduğundan, 26. maddedeki haklı nedenin varlığının söz konusu olamayacağı açıktır.
Mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, 2675 sayılı Kanunun 12. maddesine dayanılarak İsviçre Medeni Kanunun 30/2. maddesi uyarınca kabulü usul ve kanuna aykırıdır.
S O N U Ç : Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına ( BOZULMASINA ) ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın C. Başsavcılığı'na gönderilmesine, 25.2.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-04-2006, 00:56   #5
JUDAS

 
Varsayılan

Sayın Dülger,
Cevabınızı ve ekinde sunduğunuz Yargıtay kararını ilgiyle okudum. Karar gerçekten ilginç. Ancak sorduğum konu ile ne yazık ki bağlantılı değil.
Açıklamak gerekirse;
1- Sizin verdiğiniz kararda doğrudan Türk mahkemelerinde açılan bir soyadı tashihi davası sözkonusu iken, benim sorduğum olayda yabancı bir mahkeme kararının tenfizi sözkonudur.
2- Sunduğunuz Yargıtay kararına konu olayda gerçektende "yabancılık unsuru" bulunmazken, benim olayımda, müvekkilin uzun yıllardır ABD'de yaşaması, ikametgahının orası olması, yabancı bir mahkeme kararının bulunması vs. gibi nedenlerle bu unsur mevcut.
3- Yargıtay kararına konu kararda yer alan "bir erkeğin evlendiği kadının soyadını alması" hususu gerçekten Türk Kamu düzenine aykırılık teşkil eder. Ancak belirttiğim olayda böyle bir durum yok. Yani, buradaki yabancı soyadı alma biçimi, "bir erkeğin evlendiği kadının soyadını alması" şeklinde değil sadece uzun yıllardır ikamet ettiği ülkede mahkeme kararıyla elde edilen soyadı değiştirme hakkının Türk hukuku nezdinde tenfizen dile getirilmesidir.
4- Örneğin şöyle bir soyadı değişikliği mümkün: Bir Türk kadın yabancı bir erkekle evleniyor ve Türk vatandaşlığında kalıyor. Erkeğin soyadını alıyor. Yeni aldığı bu yabancı soyadını Türkiye'deki nüfus kaydına işlettirebiliyor. Yani uygun şartlarda yabancı bir soyadı almak Türk Hukukuna göre mümkün.
5- Yine Danimarka hukukuna göre eşcinsel evlilik mümkün iken, bu türden bir evlilik Türk hukukunda tanınmaz. Bir erkeğin evlendiği kadının soyadıonı alması da işte bu türden bir kamu düzenine aykırılık. Ama yabancı bir soyadı almak, sunduğunuz kararda belirtilen "yabancılık unsuru"nu taşıması kaydıyla mümkün.

Özetlersek;
Sunduğunuz karar, benim sorduğum olaya ışık tutmuyor. Ancak bazı olumlu çağrışımlar yaptığını da söylemeliyim.

İlginiz ve sunduğunuz Yargıtay kararı için teşekkür ederim.
Saygıyla.
Old 11-03-2009, 12:23   #6
seyitsonmez

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan JUDAS
Sayın Dülger,
Cevabınızı ve ekinde sunduğunuz Yargıtay kararını ilgiyle okudum. Karar gerçekten ilginç. Ancak sorduğum konu ile ne yazık ki bağlantılı değil.
Açıklamak gerekirse;
1- Sizin verdiğiniz kararda doğrudan Türk mahkemelerinde açılan bir soyadı tashihi davası sözkonusu iken, benim sorduğum olayda yabancı bir mahkeme kararının tenfizi sözkonudur.
2- Sunduğunuz Yargıtay kararına konu olayda gerçektende "yabancılık unsuru" bulunmazken, benim olayımda, müvekkilin uzun yıllardır ABD'de yaşaması, ikametgahının orası olması, yabancı bir mahkeme kararının bulunması vs. gibi nedenlerle bu unsur mevcut.
3- Yargıtay kararına konu kararda yer alan "bir erkeğin evlendiği kadının soyadını alması" hususu gerçekten Türk Kamu düzenine aykırılık teşkil eder. Ancak belirttiğim olayda böyle bir durum yok. Yani, buradaki yabancı soyadı alma biçimi, "bir erkeğin evlendiği kadının soyadını alması" şeklinde değil sadece uzun yıllardır ikamet ettiği ülkede mahkeme kararıyla elde edilen soyadı değiştirme hakkının Türk hukuku nezdinde tenfizen dile getirilmesidir.
4- Örneğin şöyle bir soyadı değişikliği mümkün: Bir Türk kadın yabancı bir erkekle evleniyor ve Türk vatandaşlığında kalıyor. Erkeğin soyadını alıyor. Yeni aldığı bu yabancı soyadını Türkiye'deki nüfus kaydına işlettirebiliyor. Yani uygun şartlarda yabancı bir soyadı almak Türk Hukukuna göre mümkün.
5- Yine Danimarka hukukuna göre eşcinsel evlilik mümkün iken, bu türden bir evlilik Türk hukukunda tanınmaz. Bir erkeğin evlendiği kadının soyadıonı alması da işte bu türden bir kamu düzenine aykırılık. Ama yabancı bir soyadı almak, sunduğunuz kararda belirtilen "yabancılık unsuru"nu taşıması kaydıyla mümkün.

Özetlersek;
Sunduğunuz karar, benim sorduğum olaya ışık tutmuyor. Ancak bazı olumlu çağrışımlar yaptığını da söylemeliyim.

İlginiz ve sunduğunuz Yargıtay kararı için teşekkür ederim.
Saygıyla.



Sevgili Meslektaşım!

Meslektaşlarımın belirtiiği üzere Nufus davaları kamu düzeniyle ilgilidir.

Bırakın yabancı bir soyadı değişikliği Türk soyadı bile olsa, Türkiye'de savcılığın ve nufüs müdürlüğü'nün davaya katılma ve etki etme durumları mevcut.

Ama malasef bilmekteiz ki Ülkemizde yargı birliği olmadığından davanın düşeceği mahkemenin tutumu önemli.

Benim öyle bir davam oldu. İsim değişikliği davası olup müvekkil yurtdışındaydı.

3 kere dava açarak hallettim. Ayrı mahkemelerde.

Birincisinde nufus müdürlüğü yetkiye itiraz etti.
İkincisinde kamu düzeniyle ilgili olduğu gerekçesiyle reddedeildi.
Üçüncüsünde kabul edildi.

Sevgilerimle..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Soyadı Değişikliği, Yeni Soyadı Seçimi Av.Nebi Meslektaşların Soruları 16 12-02-2013 22:54
vasilik kararının tenfizi ycan Meslektaşların Soruları 3 03-06-2008 12:14
Soyadı Değişikliği Av.Özgür Eralp Meslektaşların Soruları 2 23-12-2006 22:58
Soyadı Değişikliği NILAY Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 18:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05188608 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.