Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Vergi Davalarında Vekalet Ücreti Maktu Hale Getiriliyor.

Yanıt
Old 27-04-2009, 20:29   #1
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan Vergi Davalarında Vekalet Ücreti Maktu Hale Getiriliyor.

TASARININ AVUKATLARIN VERGİ DAVALARINDA VEKALET ÜCRETİ İLE İLGİLİ MADDENİN İLGİLİ FIKRASINI VE GEREKÇESİNİ AYNEN AKTARIYORUM.

GELİR VERGİSİ KANUNU DEĞİŞİYOR
24 Nisan 2009

VERGİ DAVALARINDA VEKALET ÜCRETİ MAKTU HALE GETİRİLİYOR.

GELİR VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI 24.04.2009 tarihinde TBMM'ne sunuldu.

TASARININ AVUKATLARIN VERGİ DAVALARINDA VEKALET ÜCRETİ İLE İLGİLİ MADDENİN İLGİLİ FIKRASINI VE GEREKÇESİNİ AYNEN AKTARIYORUM.

//////////////////

6. ç) Mükerrer 378 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Genel bütçeye, il özel idarelerine, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç, fon, pay ve benzeri mali yükümler, bunların faiz, zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalarda, duruşmasız ise 390 Türk Lirası, duruşmalı ise 550 Türk Lirası azami maktu avukatlık ücretine hükmedilir. Bu tutarlar her yıl 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesine göre tespit edilen maktu tutarlarda yapılacak artış oranında artırılarak tarife ile yeniden belirlenir. ”

Gerekçeden;

Maddeyle ayrıca, genel bütçeye, il özel idarelerine, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç, fon, pay ve benzeri mali yükümler, bunların faiz, zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalarda, hükmedilecek avukatlık ücretlerinin maktu hale getirilmesi öngörülmektedir.

http://www.basbakanlik.gov.tr/docs/kkgm/kanuntasarilari/101-1700.doc

Kaynak : http://www.basbakanlik.gov.tr/docs/kkgm/kanuntasarilari/101-1700.doc
Old 27-04-2009, 21:06   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Bir kalemde üçyüz - beşyüzbin TL vergi cezalarını vatandaşın alnına yapıştırıp yargıya toslayınca ödenen vekelat ücretleri sıkı gelmiş ve tedbiri alınmaya çalışılmaktadır. Aynı hüküm Barolar Birliği tarifesine sokuşturulmuş (Avukatlardan oluşan Barolar Birliği tarafından) ve Danıştay tarafından tarifenin bütünlüğünü bozduğu gerekçesi ile iptal edilmiştir. İnşallah bu hüküm de Anayasa Mahkemesince iptal edilecektir.
Old 28-04-2009, 17:05   #3
Avukat Hakan Eren

 
Rahatsiz

AAÜT hazırlama görev ve yetkisi, TBB'de değil midir? (1136 s.Yasa m.168)

Parlamento da olsa, TBB'nin bu yetkisi gasp edilemez.

Karar verin; ya tarifeyi sadece ama sadece TBB hazırlayacak ya da eskisi gibi yürütme (adalet bakanlığı) hazırlayacak ve avukatların hakları iç edilecek.
Old 30-04-2009, 20:01   #4
av.arpay

 
Varsayılan

UYGULANACAK TARİFE:
MADDE 20: Avukatlık ücretinin takdirinde,hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır. şeklindedir. Söz konusu değişiklik Vergi Usul Kanunu mükerrer 378.maddede olacağına göre, vergi davalarında vekalet ücreti hangi yöntemle belirlenecektir? Yürürlükteki tarifeye göre mi? Yoksa 378. maddeye göre mi? Dava açarken vekalet ücreti konusunda ne olacağını kestirmek mümkün değil.. CMK tarifelerinde olduğu gibi .. Sürekli değişiklik yapılıyor. Bari Baro yetkilileri 20. maddenin değiştirilmesini sağlasalar da(!) avukatlık ücreti yürürlükte olan tarifeye göre değil de en lehe olan tarifeye göre belirlense(mecliste bu kadar avukat varken)
Old 04-05-2009, 17:24   #5
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Vergi Daireleri Avukat vasıtasıyla davaları takip etmeye başlamıştı.Davanın reddi halinde yüklü miktarda vekalet ücreti ile karşılaşılması tehlikesi var
Old 07-05-2009, 20:41   #6
av.arpay

 
Varsayılan Barolar Birliğinin konuya ilişkin bilgi notu

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NUN GÜNDEMİNDEKİ 1/692 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI’NIN 6’NCI MADDESİ’ NİN (Ç) BENDİ VE BU KONUDAKİ GELİŞMELERE İLİŞKİN BİLGİ NOTU:
Avukatlık Yasasının 168. maddesi gereği Türkiye Barolar Birliği’nin Adalet Bakanlığı ile birlikte her yıl için yeniden düzenlediği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin vergi mahkemelerindeki vekalet ücretinin asıl olarak maktu, sınırlı olarak da nisbi belirlenmesine ilişkin hükmünü DANIŞTAY 8. DAİRESİ 23.1.2008 tarih 2007/1110 Esas 2008/332 sayılı kararı ile iptal etmiştir. İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 28. maddesinin idari yargı kararlarının gereğinin 30 gün içinde yerine getirilmesine ilişkin emri uyarınca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vergi davalarında nispi vekalet ücreti düzenlemesi yapılmıştır.
Söz konusu iptal kararı temyiz edilmesi nedeni ile halen Danıştay İdari Dava Dairelerinin Genel Kurulu incelemesinde olup yargılama sürmektedir.
Maliye Bakanlığı, nispi olarak düzenlenmesi nedeniyle vergi uyuşmazlıklarında vekalet ücretlerinin çok yüksek miktarlara ulaşacağını ileri sürerek tekrar maktu vekalet ücretine dönülmesini ısrarla talep etmiş ancak bu talep İdari Yargılama Usulü Yasası’nın açık hükmü ve halen Danıştay incelemesinde olan konu hakkında idari yargının yetkisini alacak bir düzenleme yapılması olanağı bulunamamıştır.
Maliye Bakanlığı bunun üzerine Anayasa’mızın 138. maddesini de dikkate almadan halen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun gündeminde olan GELİR VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI’NA bir madde ekleyerek vergi mahkemelerinde avukat ücretini parasal sınırlarını da içerecek şekilde belirlenmesini sağlayacak yasa çıkarılması arayışındadır.
Bu süreç içinde Maliye Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı temsilcileri ile yukarıda belirttiğimiz içerikte görüşmeler yapılmıştır.
Son olarak, söz konusu tasarının 29.4.2009 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ve bu amaçla kurulan Alt Komisyonundaki görüşmelerine katılarak görüş ve itirazlarımız belirtilmiş ayrıca bu görüşlerimiz TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Adalet Komisyonu üyesi sayın milletvekillerimize de gönderilmiştir.
Komisyon görüşmeleri sürmektedir.6.5.2009
NOT: Barolarbirliğinin sitesinden alınmıştır.
Old 22-05-2009, 21:34   #7
av.arpay

 
Varsayılan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik

21 Mayıs 2009 Perşembe

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Gelir
Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı
kabul edildi.
Bazı değişikliklerle ve yeni ihdas edilen maddelerle kabul edilen
tasarıya göre, Gelir Vergisinden muaf tutulan ölüm, sakatlık, hastalık ve
işsizlik sebebiyle verilen tazminat ve yardımlara, işe başlatmama tazminatı dahil
edilecek.
Asgari geçim indiriminde, ücretlerin vergilendirilmesinde asgari geçim
indirimi uygulandıktan sonra, varsa teşvik amaçlı diğer indirim ve istisnalar
dikkate alınacak.
Gelir ve kurumlar vergisi indirim kalemlerine, iktisadi işletmeleri
hariç, Türkiye Kızılay Derneğine yapılan nakdi bağış ve yardımlar dahil
edilecek.
Lisanslı depo işletmesine teslim edilen tarım ürünleri için, ürün
senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar, 31 Aralık 2013 tarihine kadar
gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacak.
İşverenlerce işçiye ödenen işe başlatmama tazminatları, damga vergisi
hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak.
Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinen mükelleflerin
tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak ''salınacak her türlü
vergi'' ve ''kesilecek ceza tarhiyatı'', müteselsilen sorumlu olmak üzere tasfiye
öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye
memurlarından herhangi biri adına yapılacak. Tasfiye memurlarının sorumluluğu,
tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlı olacak.

-KOBİ'LERİN BİRLEŞMESİ-

KOBİ birleşmeleri, vergi istisnası yoluyla teşvik edilecek. Birleşme
sonrasında, 3 yıl süreyle yüzde 75'e kadar indirimli kurumlar vergisi
uygulanacak.
Buna göre, KOBİ'lerin 31 Aralık 2009 tarihine kadar birleşmeleri halinde,
birleşilen kurum tarafından münfesih (dağılan) kurumun birleşme tarihindeki sabit
kıymetlerin rayiç bedelle, diğer kıymetlerinin ise Vergi Usul Kanununun değerleme
hükümlerine göre değerlemek suretiyle bir bütün halinde devralınması ve
bilançosuna kaydedilmesi zorunlu olacak.
Birleşme işlemlerinden dolayı kazançların kurumlar vergisinden müstesna
olması için, ''Birleşmeden doğan kazançların tamamının birleşme tarihi itibarıyla
birleşilen şirketin sermayesine eklenmesi; birleşilen kurumun, münfesih kurumun
tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine
getireceğini, münfesih kurumun, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan
edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar
vergisi beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi; birleşme sonrasında
3 yıl süreyle aylık ortalama bazda birleşilen kurum ile münfesih kurum
tarafından, 1 Nisan 2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta
bildirgelerine göre istihdam edilenlerin toplamından az olmamak üzere aylık
istihdam sağlanması'' şartları aranacak.
KOBİ'lerden birleşme nedeniyle infisah eden (dağılan) kurumun, birleşme
tarihinde sona eren hesap döneminde elde ettiği kazançları ile birleşilen kurumun
birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere, 3 hesap
döneminde elde ettiği kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanacak.
İşletmelerden 2008 yılının Aralık ayında verilen sigorta bildirgesine
göre 250'den az işçi çalıştıran ve 2008 hesap döneminin sonu itibariyle, yıllık
net satışlar toplamı 25 milyon TL'yi geçmeyen veya aktif toplamı 25 milyon TL'den
az olanlar KOBİ sayılacak. Bunların birleşmesi, tam mükellef 2 veya daha fazla
KOBİ'nin birleşerek yeni bir anonim şirket oluşturmaları ya da bir veya birkaç
KOBİ'nin anonim şirket statüsündeki diğer bir KOBİ'ye devrolunması halinde mümkün
olabilecek.
Birleşilen kurumun; indirimli kurumlar vergisi uygulamasının sona erdiği
yılı izleyen 3'üncü yılın sonuna kadar birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi
işlemlerine tabi tutulması (31 Aralık 2009 tarihine kadar KOBİ'lerin kendi
aralarında yapacakları hariç) ile tasfiye edilmesi veya sermaye azaltımında
bulunması halinde, birleşmeden dolayı istisna edilen ya da indirimli oran
uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, gecikme faizi ile
birlikte birleşilen kurumdan tahsil edilecek.

-ZARARLAR, VERGİDEN İNDİRİM KONUSU OLMAYACAK-

Münfesih kurumdan devralınan amortismana tabi iktisadi kıymetler için,
faydalı ömürleri dikkate alınarak münfesih kurumdaki kayıtlı değerleri üzerinden
kalan süre için amortisman ayrılabilecek.
Birleşilen kurum tarafından devralınan varlıkların, devir bedelinden
düşük bir bedelle satılması durumunda oluşan zararlar, birleşilen kurumun
Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılamayacak.
Birleşme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu
senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının indirimli kurumlar vergisi
uygulanan hesap dönemlerinde satışı halinde Kurumlar Vergisinde müstesna
uygulanmayacak.
Bakanlar Kurulu, birleşmeden yararlanan işletmeler için kurumlar vergisi
oranını yüzde 75'e kadar indirimli uygulatmaya; Maliye Bakanlığı ise uygulamaya
ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.

-KATMA DEĞER VERGİSİ-

Tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin KDV uygulaması yönünden
vergisel altyapısı oluşturulan tasarıya göre, ürün senetlerinin, senedin temsil
ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde, bu işleme ilişkin KDV, lisanslı
depo işleticilerince ödenecek.
Deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında verilen
hizmetlerin yanı sıra, ihracat-ithalat ve transit rejim kapsamında işlem gören
mallara, liman ve hava meydanı işleticileri tarafından verilen hizmetler, KDV'den
istisna tutulacak.
İhraç malı taşıyan araçların ve soğutucu ünitelerinin standart yakıt
deposu için KDV istisnası uygulanarak verilecek motorin miktarını yeniden
düzenleyen tasarıya göre, standart depolarda istisna uygulanacak motorin miktarı
TIR çekicilerinde 550 litreyi, istiap haddi 15 tona kadar olan (15 ton dahil)
kamyon ve tankerlerde 300 litreyi, istiap haddi 15 tonun üzerinde olan kamyon ve
tankerlerde ise 400 litreyi aşamayacak. Bu istisna miktarları, araçların
frigorifik depoları için ayrıca uygulanacak.
Bakanlar Kurulu, istisna uygulanacak bu miktarları, sıfıra kadar
indirmeye, kanuni haddine kadar yükseltmeye, sınır kapıları, araç cinsleri ve
özellikleri itibariyle farklılaştırmaya yetkili olacak. Söz konusu araçlar için
KDV istisnasına paralel, ÖTV istisnası yönünden de düzenleme yapılacak.

-KONUT YAPI KOOPERATİFLERİ-

Öğrenci yurtlarına, bedelsiz verdikleri hizmetlerinde ilgili dönemdeki
kapasitelerinin yüzde 10'unu geçmemek üzere KDV istisnası tanınacak.
Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün
senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde,
senedin en son işlem gördüğü borsada oluşan değeri vergi tarhına esas alınacak.
Konut yapı kooperatiflerinin üyelerine yaptıkları konut teslimleri, genel
KDV rejimine tabi olacak. Buna göre, konut yapı kooperatiflerinin 150
metrekarenin altındaki konut teslimlerinde yüzde 1, 150 metrekarenin üzerindeki
konut teslimlerinde ise yüzde 18 KDV alınacak. Ancak düzenlemenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış konut yapı kooperatiflerinin
üyelerine yaptıkları konut teslimleri, KDV'den müstesna olacak.
Akaryakıta katılan ''Hekzan'' isimli ürünle benzer nitelikler taşıyan
özel benzinin kilogramından 1,6135 oranında ÖTV alınacak.

-CEP TELEFONLARINA 40 LİRA VERGİ-

Cep telefonlarının ithalinde gösterilen tutar üzerinden hesaplanan
ÖTV'nin, 40 liradan az olması halinde, orana göre hesaplanan vergi yerine cep
telefonu için 40 lira vergi alınacak. Bakanlar Kurulu, bu tutarı sıfıra kadar
indirmeye, 3 katına kadar artırmaya yetkili olacak.
Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu çerçevesinde, mudi ile lisanslı
depo işletmesi arasında düzenlenen mukavelenameler ve ürün senetleri, damga
vergisinden istisna olacak.
Arsalar ile ilgili asgari ölçüde birim değer takdirini yapacak takdir
komisyonuna, defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi
dairesi başkanının görevlendireceği iki memur, tapu sicil müdürü veya tevkil
(vekil) edeceği bir memur ve ticaret odasınca seçilmiş bir üye (ilgili olduğu
arsalara ilişkin organize sanayi bölgesini temsilen bir üye) katılacak.
Kamu idare ve müesseselerindeki yöneticiler de dahil, bilgi vermekten
çekinen birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1000 TL,
ikinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit
edilenler hakkında 500 TL ve bunlar dışında kalanlar hakkında 250 TL özel
usulsüzlük cezası kesilecek.

-ELEKTRONİK ORTAMDA YAPILAN BİLDİRİMLER-

Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara
ilişkin olarak, süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların
belirlenen sürelerin 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası
kesilmeyecek. Bu süreyi izleyen 15 gün içinde verilmesi halinde yarı oranında
uygulanacak. Beyannamelerini vermeyenlere, hem beyanname vermemekten hem de
beyannameleri elektronik ortamda vermemekten dolayı iki kez ceza kesilmeyecek.
Yargıtay içtihatları doğrultusunda yapılan düzenlemeye göre, resmi sicile
kayıtlı olan menkul malların haczi, sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu
daireye tebliğ edilmek suretiyle de yapılacak.
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil
dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik
ortamda tebliğ edilebilecek ve bu tebligata elektronik ortamda cevap
verilebilecek. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik
ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları Maliye Bakanlığı belirleyecek.

-ŞANS OYUNLARI-

Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi
Hakkında Kanunda yapılan değişikliğe göre, ilgili kurum ve kuruluşların bir
takvim yılı içindeki her türlü yatırım ve işletme giderlerinin toplamı, aynı
dönemde elde ettikleri hasılat ve her ne ad altında olursa olsun elde ettikleri
diğer gelirler toplamının yüzde 20'sini geçemeyecek.
Şans oyunlarının lisans veya işletim hakkının devri halinde, lisans veya
işletim hakkını devreden ve devralan kurum ve kuruluşların payları, at yarışları
hasılatından yarış müessesesine aktarılan müessese payı ile Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı emrine açılan özel hesaba aktarılan tutarlar, Spor Toto Teşkilat
Başkanlığınca oynatılan şans oyunları hasılatından Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğüne, federasyonlara, spor kulüplerine ve sporculara isim hakkı olarak
aktarılan tutarlar, bu orana dahil olacak.
Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda
yer alan tanımlar arasına, kamu personeli tanımı da eklenecek. Ayrıca, AR-GE
indirim, destek ve teşviklerinden yararlanan vakıfların, ''kanunla kurulan
vakıflar'' şeklinde sınırlı olan tanımı da ''teknoloji geliştirme projesi
anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve
kuruluşlarından AR-GE projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan
vakıflar'' şeklinde değiştirilecek.
Türkiye Kızılay Derneği kan bankacılığı hizmetleri, vergi ve harçlardan
muaf olacak.
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname uyarınca tertip edilen şans oyunlarının lisansının, özel hukuk
tüzel kişilerine verilmesi halinde, hak ve yetkinin devredildiği kişinin
düzenlemiş olduğu tüm şans oyunlarından dağıtılan ikramiyelerin istisna haddini
aşan kısımları üzerinden, veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılacak.
Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca futbol dışındaki spor dalları üzerine de
müşterek bahis düzenlenmeye başlandığından, yapılan değişikliklerle tüm spor
dalları üzerine tertiplenen şans oyunlarından kazanılan ikramiyelerin istisna
haddini aşan kısımları üzerinden de veraset ve intikal vergisi kesintisi
uygulanacak.

-VERGİ DAVALARI AVUKATLIK ÜCRETİ MAKTU OLARAK BELİRLENECEK-

Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim,
harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere
ilişkin davalar için avukatlık ücreti tutarı, maktu olarak belirlenecek.

TRT, bandrolsüz ve etiketsiz cihaz satan ve alan kişilerin idari para
cezalarını ödememeleri halinde, haklarında Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanuna göre işlem yapılmasını isteyebilecek.
Türkiye Kızılay Derneği adına kayıt ve tescilli olan motorlu taşıtlara, 1
Temmuz 2008'den önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi, gecikme zammı ve
faizi, vergi cezaları ile Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye Yardım Sevenler Derneği ve resmi darülaceze
kurumları ile Darüşşafaka Cemiyeti ve Yeşilay Derneğine 31 Aralık 2008 tarihinden
önce tahakkuk ettirilen vergi ve cezalar, alacaklara ilişkin açılan davalardan
kanunun yayımından sonraki 2. ayın sonuna kadar vazgeçilmesi şartıyla tahsil
edilmeyecek.

-MECLİSTEKİ ÖZEL HİZMET TAZMİNATI-

Komisyon, verilen bir önergeyle yeni madde ihdas ederek, TBMM Genel
Sekreterliği Teşkilat Kanununda değişiklik yaptı ve bu kanunun ek 2. maddesinin
dördüncü fıkrasını yürürlükten kaldırdı. Gerekçesinde, kamu personeline özel
hizmet tazminatı verilmesi konusunda Bakanlar Kuruluna tanınan yetkiye paralellik
sağlanması ve uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldırmak için yapıldığı
belirtilen düzenlemeye göre, Mecliste kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam
edilenlere ödenecek özel hizmet tazminatı tutarını belirleme yetkisi, TBMM
Başkanlık Divanına bırakılacak.
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındaki genel ve özel bütçeli
idarelere yapılan motorlu taşıt teslimi ve kiralanması; KDV ve gümrük vergisi
dahil her türlü vergi, resim, harç ve ücretlerden istisna olacak.

-YABANCI FİLM YAPIMCILARINA TEŞVİK-

Yabancı film yapımcılarının, Türkiye'de film çekmelerini teşvik etmek
için yapılan düzenlemeye göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan
sinematografik eserlere ilişkin yabancı yapımcılar tarafından satın alınacak mal
ve hizmetler nedeniyle ödenen KDV iade olunacak.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları,
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin
olağan genel kurulu toplanıncaya kadar, yönetmelikleri hazırlamaya ve mevcut
yönetmeliklerde değişiklik yapmaya Birlik yönetim kurulu yetkili olacak. Birlik
ve odaların 2010 yılı bütçesi, 2009 yılı bütçesi gelir ve giderleriyle birlikte
yüzde 10'a kadar artırılmak suretiyle, birlik ve oda yönetimleri tarafından
düzenlenecek ve uygulanacak.

-CHP VE MHP KARŞI ÇIKTI-

AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in, Başbakanlık'a
alınacak uçak ve otomobillere vergi muafiyeti getiren ve alt komisyonda çıkarılan
maddenin, tasarıya eklenmesi için önerge vermesi, tartışmaya neden oldu.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, düzenlemeyle Başbakanlık'a imtiyaz
tanındığını ifade ederek, ''Bu imtiyazı kabul edemeyiz. Başbakanlık, vatandaşlara
ve diğer kamu kuruluşlarına örnek olmak zorundadır. Bu madde, alt komisyonda
çıkarılmıştı. Şimdi neden getiriliyor, ısrar ediliyor, anlamak mümkün değil. Bu
kadar ısrar edilmesini kınıyorum'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek de önergeye karşı çıkarak,
''Siz, bu önergeyi getirerek Başbakan'a iyilik yapmıyorsunuz. Bize, Başbakan
hakkında konuşma fırsatı veriyorsunuz, pas veriyorsunuz. Kamuya alınacak bütün
araç ve gereçlere vergi muafiyeti getirirseniz anlarım ama sadece Başbakanlık'a
getirirseniz bunu anlamak zor'' diye konuştu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önergenin kapsamının genişletilerek, vergi
istisnasının genel ve özel bütçeli tüm kamu kuruluşlarına getirilmesini istedi.
Şimşek'in önerisi doğrultusunda önerge genişletilerek kabul edildi.
Öte yandan, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, vergi
davalarında avukatlık ücreti tutarının, maktu olarak belirlenmesini öngören
düzenlemeyle ilgili komisyona davet edildi. Düzenlemeye karşı çıkan İyimaya,
avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenmesinin, Anayasaya ve eşitlik ilkesine
aykırı olduğunu söyledi.
Old 29-05-2009, 20:23   #8
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Dönem: 23 Yasama Yılı: 3
TBMM (S. Sayısı: 385)
Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/692)


Türkiye Büyük Millet Meclisi (S. Sayısı: 385)
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
GELİR VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI


GEÇİCİ MADDE 2- Bu Kanun ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesine eklenen hüküm uyarınca gerekli tarife değişikliği yapılıncaya veya yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar, anılan maddede düzenlenen davalarda, yürürlükte olan tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünün 14 üncü bendiyle idare ve vergi mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
Old 25-12-2009, 15:57   #9
msahinparlak

 
Varsayılan

üstadım, haksız şekilde ve kötü niyetli olarak müvekkilime 250.000.-TL ceza kesilmiş.. ben vergi mahkemesinde dava açtım ve davayı kazanma şansım çok yüksek.. ceza kaldırılabilir. bu halde benim lehime ve idarenin aleyhine ne kadar vekalet ücretine hükmedilecek.. selam ve saygıyla
Old 06-05-2010, 09:06   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan msahinparlak
bu halde benim lehime ve idarenin aleyhine ne kadar vekalet ücretine hükmedilecek..
Sayın msahinparlak

Sorunuzu çok geç gördüğüm için, yanıtlamak yerine, ben size sorayım:

Ne kadar avukatlık ücreti takdir edildi?
Old 13-05-2010, 21:22   #11
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan Vergi Mahkemesi vekalet ücreti, maktu-nisbi?

Bu konuda bir belirsizlik mi var anlamadım. geçenlerde vergi mahkemesinde 600.000,00-TL tutarlı bir davayı kazandım, mahkeme 500 TL vekalet ücretine hükmetti. Olacak iş değil doğrusu. Kararı bu açıdan temyiz etmeyi düşünüyorum. son gelişmelerle ilgili bilgisi olan varmı acaba. Bilgilendirirse sevinirim.
Old 23-02-2011, 11:49   #12
avgun

 
Varsayılan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı

Maalesef İdari Dava Daireleri Kurulu kararı gereğince dava değeri ne olursa olsun vergi mahkemelerinde hükmedilecek vekalet ücreti maktu ücret. Konu ile ilgili karar aşağıdadır.






T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

E. 2008/776

K. 2009/1605

T. 28.5.2009

• VEKALET ÜCRETİ ( Vergi Davalarının Niteliği Dikkate Alındığında Vergi Uyuşmazlıklarının Konusu Para Olmasına Karşın Vergi Mahkemelerinde Görülmekte Olan Dava ve İşlerde Yapılacak Hukuki Yardımlarda Ödenecek Avukatlık Ücretinin Maktu Olarak Belirlenmesinde Hukuka Aykırılık Olmadığı )

• VERGİ DAVALARINDA AVUKATLIK ÜCRETİ ( Konusu Para Olmasına Karşın Vergi Mahkemelerinde Görülmekte Olan Dava ve İşlerde Yapılacak Hukuki Yardımlarda Ödenecek Avukatlık Ücretinin Maktu Olarak Belirlenmesinde Hukuka Aykırılık Olmadığı

• KONUSU PARA OLAN VERGİ UYUŞMAZLIKLARI ( Vergi Mahkemelerinde Görülmekte Olan Dava ve İşlerde Yapılacak Hukuki Yardımlarda Ödenecek Avukatlık Ücretinin Maktu Olarak Belirlenmesinde Hukuka Aykırılık Olmadığı )

1136/m.164,168

ÖZET : Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin davaların büyük bir kısmında, uyuşmazlık konusu meblağın yüksek olması nedeniyle, bu tür davalardaki hukuki yardımlar için ödenecek avukatlık ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ( tarife ) üçüncü kısmına göre, nispi olarak hesaplanması halinde, dava aleyhine sonuçlanan tarafın yüksek miktarda avukatlık ücreti ödeyecek olmasının, haksız vergi salındığını düşünen kişilerin hak arama yoluna başvurusunu engelleyeceği; vergi davalarının bu niteliği dikkate alındığında, vergi uyuşmazlıklarının konusu para olmasına karşın, vergi mahkemelerinde görülmekte olan dava ve işlerde yapılacak hukuki yardımlarda ödenecek avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenmesine yönelik tarifede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 23.1.2008 günlü, E:2007/1110, K:2008/332 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davalılardan Adalet Bakanlığı tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Şehnaz Gençay Karabulut'un Düşüncesi : Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin davaların büyük bir kısmında, uyuşmazlık konusu meblağın yüksek olması nedeniyle, bu tür davalardaki hukuki yardımlar için ödenecek avukatlık ücretinin tarifenin üçüncü kısmına göre, nispi olarak hesaplanması halinde, dava aleyhine sonuçlanan tarafın yüksek miktarda avukatlık ücreti ödeyeceği, bu durumun da haksız vergi salındığını düşünen kişilerin hak arama yoluna başvurusunu engelleyeceği açık olduğundan, dava konusu tarife hükmünün iptaline karar veren Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Gülsen Bişkin'in Düşüncesi : Temyiz edilen kararın savcılık düşüncesi kısmında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca istemin kabulü ile Danıştay 8. Dairesinin 23.1.2008 günlü ve E:2007/1110,K:2008/332 Sayılı Kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, 13.12.2006 günlü, 26375 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısım, Birinci Bölüm 4 no'lu alt bendinin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Sekizinci Dairesinin 23.1.2008 günlü, E:2007/1110, K:2008/332 sayılı kararıyla; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesi uyarınca hazırlanarak 13.12.2006 günlü, 26375 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci kısmında, yargı yerlerinde, icra ve iflas dairelerinde yapılan hukuki yardımların; konusu para olsa veya para ile değerlendirilse bile maktu ücrete bağlı olan hukuki yardımlar ile konusu para olmayan veya para ile değerlendirilmeyen hukuki yardımlar olarak ikiye ayrıldığı; iptali istenen Birinci Bölüm'ün 4 no'lu alt bendinde vergi mahkemelerinde takip edilen dava ve işler için:

"a ) Duruşmasız ise 350,00 YTL b ) Duruşmalı ise 500,00 YTL.

Şu kadar ki, davanın ilişkin bulunduğu vergi miktarı duruşmasızlarda 3.000,00 YTL duruşmalılarda 4.000,00 YTL kadar olan işlerde üçüncü kısma göre avukatlık ücreti uygulanır." düzenlemesine yer verildiği; üçüncü kısımda ise yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlarda ödenecek ücretlerin düzenlendiği; Tarifenin nispi olarak yargı yerleri ile İcra ve İflas dairelerinde yapılan ve konusu para olmayan veya para ile değerlendirilmeyen hukuki yardımlarda ücreti düzenleyen İkinci Kısım İkinci Bölümünün 14 no'lu alt bendinde de, idare ve vergi mahkemelerinde takip edilecek davalar için maktu avukatlık ücretinin belirlendiği; aynı Tarifenin 12. maddesinde ise, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya parayla değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücretinin Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi olarak belirleneceğinin hükme bağlandığı; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin avukatların gerçekleştirdikleri hukuki yardımlar karşılığında alacakları avukatlık ücretini, yapılacak yardımın niteliği ve uyuşmazlığın çözüleceği yargı merciine göre tasnif eden ve bu ücretlerin asgari sınırını belirleyen bir düzenleme olduğu; Tarifenin dava konusu edilen kısmında vergi mahkemelerinde görülecek uyuşmazlıklar için ödenecek avukatlık ücreti belirlenirken, Tarifenin başka bir kısmında yer almayan şekilde, azami bir sınır getirildiği, öte yandan Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün 14 no'lu alt bendinde vergi mahkemelerinde ödenecek avukatlık ücretinin maktu olarak belirlendiği ve 12. maddesi ile konusu para olan ve para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlar için vergi mahkemelerinde ödenecek ücretin üçüncü kısımda yer alan nispi oranlar üzerinden hesaplanacağının belirtildiği; dolayısıyla, dava konusu düzenlemenin vergi mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda alınacak avukatlık ücreti için Tarifenin kendi içindeki tutarlığı bozacak nitelikte olduğu, diğer yandan dava konusu düzenleme ile konusu para olsa ve parayla değerlendirilse bile vergi mahkemelerinde görülecek davalar için maktu avukatlık ücreti öngörülmekle birlikte maddenin devamında belirlenen üst limitler için Tarifenin üçüncü kısmına atıf yapılarak, konusu para olan ve parayla değerlendirilebilen uyuşmazlıklarda olduğu gibi nispi oranlar üzerinden yapılacak hesaplamalar için üst sınır getirildiği gerekçesiyle 13.12.2006 günlü, 26375 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, 4 no'lu alt bendinin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idarelerden Adalet Bakanlığı anılan kararı temyiz etmekte ve bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve hak arama özgürlüğünün kullanımında kısmen de olsa eşitliği sağlamak amacıyla vergi davaları için getirilmiş olan dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek bozulmasını istemektedir.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesinde, baro yönetim kurullarının her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderecekleri, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarifenin o yılın Ekim ayı sonuna dek hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderileceği, tarifenin Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşeceği, ancak Adalet Bakanlığının uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri göndereceği, geri gönderilen bu tarifenin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılacağı ve sonucun Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirileceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Yasal düzenlemede avukatlık asgari ücret tarifesinin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından tüm baroların teklifleri göz önüne alınarak hazırlanacağı ve Adalet Bakanlığından görüş alınarak yürürlüğe gireceği öngörülmekle, tarifenin hazırlanması ve yürürlüğe girmesi aşamasına ilişkin usul hükümleri belirlenmiş, tarifenin hazırlanması aşamasında dikkate alınacak esas ve ölçütler konusunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır.

Avukatlık asgari ücret tarifesinin hazırlanması konusunda Türkiye Barolar Birliğine tanınan yetkinin kullanımında, yargının kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden avukatın, Avukatlık Kanununun 164. maddesinde öngörüldüğü üzere, emek ve mesaisinin dikkate alınmasının yanısıra, kişilerin hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte düzenlemelere de yer verilmemesi gerekmektedir.

Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin davaların büyük bir kısmında, uyuşmazlık konusu meblağın yüksek olması nedeniyle, bu tür davalardaki hukuki yardımlar için ödenecek avukatlık ücretinin tarifenin üçüncü kısmına göre, nispi olarak hesaplanması halinde, dava aleyhine sonuçlanan tarafın yüksek miktarda avukatlık ücreti ödeyeceği, bu durumun da haksız vergi salındığını düşünen kişilerin hak arama yoluna başvurusunu engelleyeceği tartışmasızdır.

Nitekim vergi davalarının bu niteliği dikkate alınarak, vergi uyuşmazlıklarının konusu para olmasına karşın, vergi mahkemelerinde görülmekte olan dava ve işlerde yapılacak hukuki yardımlarda ödenecek avukatlık ücreti, dava konusu düzenleme ile maktu olarak belirlenmiştir.

İdarenin düzenleyici işlemlerindeki bir kuralın, hukuka aykırılığı ortaya konulmadıkça, aynı düzenlemede yer alan diğer bir kurala aykırılığından bahisle iptali söz konusu olamaz.

Bu durumda, vergi davalarının niteliği göz önüne alındığında, dava konusu istisnai düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından, bu düzenlemenin Tarifenin bütünlüğünü bozduğundan da söz edilemeyeceği açıktır.

Yukarıda yer verilen yasal düzenleme uyarınca, ülke çapında kurulu bulunan tüm baro yönetim kurullarının hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine sundukları tarifeler dikkate alınarak anılan Birlikçe son şekli verilen ve Adalet Bakanlığının da incelemesinden geçerek yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısım, Birinci Bölüm 4 no'lu alt bendinde; ülkenin ekonomik ve sosyal durumu, avukatların davanın görümü sırasında harcadığı çaba, gayret ve emeğin karşılığı ile kişilerin hak arama özgürlüğünün önünün açılması hususu dikkate alındığında hukuka aykırılık bulunmadığından, Dairenin iptal kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerden Adalet Bakanlığı'nın temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 23.1.2008 günlü, E:2007/1110, K:2008/332 sayılı kararının bozulmasına, 28.05.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 23-02-2011, 22:21   #13
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

İsterken bol sıfırlı vergi cezaları şahin mi şahin.

Verirken vereceğini karga mı karga.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
harç ve vekalet ücreti maktu mudur? akarsu Meslektaşların Soruları 1 23-09-2008 17:48
Maktu Vekalet Ücreti Turkmen Meslektaşların Soruları 1 12-03-2008 13:20
hem maktu hem de nisbi vekalet ücreti mi vermeliyiz? akarsu Meslektaşların Soruları 1 28-09-2007 10:14
Kadastro Davalarinda Vekalet Ücretİ bsdbsdbsd Meslektaşların Soruları 2 18-06-2006 22:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05898404 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.