Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hukuk Genel Kurul Kararı

Yanıt
Old 09-05-2008, 14:32   #1
AV.SANEM

 
Varsayılan Hukuk Genel Kurul Kararı

Sayın meslektaşlarım;

Hukuk Genek Kurulu 7/11/1980 tarih 80/11-2516 esas 2338 karar

Hukuk Genek Kurulu 25/01/1984 tarih 81/4-57 esas 29 karar

sayılı kararlara ulaşma imkanınız var ise yardımınızı rica ediyorum.
Teşekkürler.
Old 09-05-2008, 14:36   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1980/11-2516
K. 1980/2338
T. 7.11.1980
• YARGI HARCI ( Davacının Yargılamanın İlk Celsesinde Davadan Vazgeçmediğine Göre Tarifede Öngörülen Karar ve İlam Harcının Üçte İkisinin Alınması )
• YARGI HARCI ORANI ( Davacının Yargılamanın İlk Celsesinde Davadan Vazgeçmediğine Göre Tarifede Öngörülen Karar ve İlam Harcının Üçte İkisinin Alınması )
• İLK CELSEDE DAVADAN VAZGEÇMEDE HARÇ ( Davacının Yargılamanın İlk Celsesinde Davadan Vazgeçmediğine Göre Tarifede Öngörülen Karar ve İlam Harcının Üçte İkisinin Alınması )
492/m.22
ÖZET : Davacı, yargılamanın ilk celsesinde davadan vazgeçmediğine göre tarifede öngörülen karar ve ilam harcı 15 liranın üçte ikisinin alınması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Adana Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi )nce davanın reddine dair verilen 22.11.1979 gün ve 698-676 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi'nin 03.04.1980 gün ve 1317-1749 sayılı ilamıyla, ( ...Harçlar Yasasına bağlı tarifenin III/2-a bölümünde, reddine ilişkin kararlarda maktu ve 15 liralık harç alınacağı yazılıdır. Her ne kadar anılan Yasanın 22. maddesinde alınacağından söz edilen harcın oranında söz edilmiş ise de nevi açıklanmamıştır. Bu iphamı yukarıda sözü edilen tarife açıklığa kavuşturmuş bulunmaktadır. Zira dava feragat olmadan görülerek redle sonuçlandığı takdir de ( 15 ) lira harç alınırken, mahkeme daha az uğraştırılmak suretiyle, başlangıçta yapılmış olan feragat sebebiyle verilen ret kararından nispi harç alınması gibi adalete uygun olmayan ve yukarıdaki durumla çelişen bir sonuç doğması düşünülemez. Ayrıca Harçlar Yasasının 1 sayılı tarifesinin III/1-e bölümünde nispi harcın 15 liradan aşağı olamayacağı kabul edildiği halde, maktu harç için aynı nitelikte kısıtlayıcı bir hüküm öngörülmemiştir. Buda yukarıda belirtilen görüşü doğrulamaktadır. O halde, anılan Yasanın 22. maddesi hükmünü yorumunda, davanın vazgeçme ile sonuçlanması halinde bir sayılı tarifenin III/2-a bölümünde gösterilmiş olan 15 lira maktu ret harcının maddede gösterilen oranda tahsilinin öngörüldüğünün kabulünün zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Davacı vekili,

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı yargı harçlarıyla ilgili ( 1 ) sayılı tarifenin III/2-a maddesine göre davanın reddi kararlarında karar ve ilam harcı olarak ( 15 ) liranın alınacağını öngörmüştür.

Sözü edilen Kanunun 22. maddesinde de davadan feragat veya kabul veya sulh, mahkemesinin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisinin alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

O halde davacı muhakemenin ilk celsesinde davadan feragat etmediğine göre tarifede öngörülen karar ve ilam harcı ( 15 ) liranın 22. maddede belirtildiği üzere üçte ikisinin alınması icap eder.

Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) 07.11.1980 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Old 09-05-2008, 14:39   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1981/4-57
K. 1984/29
T. 25.1.1984
• TAZMİNAT DAVASI ( Beşinci Oturumda Davadan Vazgeçilmesi )
• DAVACININ BEŞİNCİ OTURUMDA DAVADAN VAZGEÇMESİ ( Buna Dayanarak davanın Reddedilmesi )
• MAKTU KARAR VE İLAM HARCININ ÜÇTE İKİSİNİN ALINMASI ( Davacının Beşinci Oturumda Davadan Vazgeçtiğini Bildirmesi )
1086/m.423,91
ÖZET : Davacı yargılamanın beşinci oturumunda davadan vazgeçmiş ve buna dayanarak dava reddedilmiş olmakla, davacıdan davayı kaybetmesi halinde ödeyeceği maktu karar ve ilam harcının üçte ikisi alınmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ( Ödemiş İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi )'nce davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 7.2.1980 gün ve 1079/12 Esas, 1980/54 Karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi'nin 15.9.1980 gün ve 1980/7130-9479 sayılı ilamıyla; ( ... Davacı sonradan davasından vazgeçmiş ve mahkemece buna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. Dava, sonuçta red edilmiş olduğuna göre, Harçlar Kanununa bağlı ( 1 ) sayılı Tarifenin karar ve ilâm harcı bölümünün ikinci bendi uyarınca 15 TL. maktu harca alınması gerekirken dava olunan tutar üzerinden nispî harç hesaplanıp davacıdan tahsiline karar verilmiş olması yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden : Davacı vekili:

Hukuk Genel Kurul'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, tarafik kazası sonucu uğranılan zararın ödetilmesi isteğine ilişkindir.

Davacı vekili, yargılamanın 7.2.1980 günlü 5. oturumda, ( davadan feragat ettiğini bildirmiştir.

Yerel mahkeme, ( ...feragat sebebiyle davanın reddine... peşin alınan 1565 lira harcın mahsubu ile bakiye 2655 lira harcın davacıdan tahsiline, Hazine'ye irat kaydına... ) karar vermiş; bu karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairenin yukarıya metni aynen alınan ilâmıyla bozulmuştur. Ancak, mahkeme önceki kararında direnmiştir.

Görülüyorki uyuşmazlık, feragat nedeniyle davanın reddi halinde, alınacak ilam harcının ( maktu ) mu, yoksa ( nispi ) mi olduğu noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği gibi, 492 sayılı Harçlar kanunu hükümlerine göre, yargı harçları ( 1 ) sayılı Tarifede yazlı işlemlerden, hispî ya da maktu olarak ( madde 15.,21. ) Nispî harç, konusu belli bir değerle ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır ( 1 sayılı Tarife, madde III/1 - a ). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tesbit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır ( 1 ) sayılı Tarife, madde III/2-a ).

Öte yandan, anılan Yasanın 22. maddesinde, davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilâm harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisinin alınacağı hükümüne yer verilmiştir.

Temyiz incelemesine konu olan bu davada davacı,. 5. oturumda davasından, yani ( neticee-i talebinden ) vazgeçmiş ve mahkemece buna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda davacıdan, davayı kaybetmesi halinde ödeyeceği maktu karar ve ilam harcının üçte ikisi alınacaktır. Aksi görüşün kabulü, yani davacının nispî harç ödemekle yükümlü tutulması halinde, dava feragat olmadan görülerek redle sonuçlandığı takdirde maktu harç alınrırken, mahkeme daha az uğraştırılmak suretiyle, yapılan feragat sebebiyle verilen red kararında nispî harç alınması gibi, hak ve adalete uygun olmayan bir sonuç doğacaktır. Şayet davacı, davayı tamamen veya kısmen kazanmış olsa idi, karar ve ilâm harcının, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispî olarak hesaplanıp alınması gerekirdi ( 1 ) sayılı Tarife, madde III/1-a ).

O halde davacı yargılamanın 5. oturumdan davadan feragat ettiğinden, o tarihte yürürlükte bulunan ( 1 ) sayılı Tarifenin III/2-a maddesi ile anılan Yasanın 22. maddesi hükmü gözetilerek, ( 15 ) lira maktu red harcının üçte ikisi olan ( 10 ) lira harcın alınması gerekir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu'nun 7.11.1980 gün, 11-2516 Esas, 2338 Karar sayılı ilâmında da aynı görüş vurgulanmıştır.

Öyle ise, yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır. Ancak , bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı geretirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması Usulün değişik 438. maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan direnme kararın hüküm fırkasında mevcut, ( ... sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesi gereğince feragat beşinci celsede olmakla nispî ilâm harcının 2/3'ü alınması icbettiğinden peşin alınan 1565 lira harcın mahsubu ile bakiye 2652,50 lira ilâm harcının davacıdan tahsiline, Hazineye irat kaydına dair mahkememizin 7.2.1980 tarihli eski kararında ısrar olunmasına ... ) sözlerinin çıkarılarak yerine, ( davacı, 5. oturumda davadan feragat ettiğinden, ( 10 ) lira maktu red harcının davacıdan iadesine ) sözlerinin yazılmasına ve hüküm bu düzeltilmiş şeklinin ONANMASINA, 23.11. 1983 günü yapılan birinci görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için 25.1.1984 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI ( 1 )

1- Hukuk Genel Kurulu'nun ilke olarak, ( ... davadan feragat halinde, ( 1 ) sayılı tarifenin III/2-a maddesi ile Harçlar Yasasının 22. maddesi hükmü gözetilerek, 15 lira maktu red harcının üçte ikisi olan 10 lira harcın alınması..." yolundaki görüşü doğrudur ve buna katılıyorum. Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 7.10.1980 gün, 11/2516 E., 2338 K. sayılı ilamında da aynı görüş dile getirilmiştir.

2- Ne varki, somut olayda gerçekten bir davadan feragat değil, aksine bir sulh sözleşmesi ile davanın sonuçlandırılmış olması olgusu söz konusudur. Bu olgu, 7.2.1980 günlü oturumda bizzat davacı tarafından verilmiş olan 22.1.1980 günlü dilekçe ile öna ekli noter belgesinden anlaşılmaktadır.

Gerçekten, Ödemiş İkinci Noterliği tarafından düzenlenmiş olan 22.1.1980 günlü her iki belge, incelendikte; davalı Mehmet'in davacı Emine'ye derdest bu dava dolayısıyla tazminat olarak 45.000 lira verdiği ve böylece tarafların, bu davada, 45.000 lira üzerinden anlaşmış oldukları görülmektedir. Bu anlaşmanın bir sulh sözleşmesi niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık da esasen söz konusu değildir. Sözleşmenin ibraname adı altında düzenlenmiş olması sonucu etkilemez. Davacı vekili bu sözleşmeye ibraz etmek suretiyle davasından feragat etmiştir. O halde, bu feragatın temelinde bir sulh sözleşmesinin varlığı açıktır ve hakimin re'sen sulh olunan ve üzerinde uyuşmazlık bulunmayan 45.000 lirayı esas alarak, yukarıda ( 1. ) bentte anılan Yasa ve Tarife hükümleri uyarınca nispi harcı hükmetmesi gerekirdi.

Öyle ise sulh olgusu gözönünde bulundurularak, yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması gerekirken, olayda feragatın varlığı kabul edilerek maktu harcın alınması yolundakui çoğunluk kararına katılamıyorum.

KARŞI OY YAZISI ( 2 )

Davadan feragat halinde mahkemenin yapacağı bir iş kalmaz. Mahkemenin feragat durumunu saptayıp işten elini çekmesi gerekir. Çünkü HUMK'nun 95. maddesi hükmünce feragat o anda kesin hüküm sonucunu doğurur. Bu durumda mahkemenin "davanın reddine" karar vermesi gerçek anlamda red niteliği taşımaz. Nitekim Tapulama Kanunun'nun 63. maddesinde Kanun Koyucu bu esastan hareket etmiş ve feragat halinde tutanak düzenlenmesiyle yetinilmesini öngörmüştür. O halde Harçlar Kanunu'nun 22. maddesinde açıkça feragat hali düzenlenmiş olduğu halde mahkemenin red sözcüğünü kullanmasının davanın gerçekten esasdan reddi anlamında kabul edilmesi ve red harcının bölünerek tahsili cihetine gidilmesi biçiminde Daire görüşüne ve dolayısıyla çoğunluk oylarına katılmak olanaksızdır. Kaldı ki olayda salh vardır. Bu bakımdan da sulh esasına göre nispi harç alınması zorunludur.

KARŞI OY YAZISI ( 3 )

Davacı 161.875 TL. maddi ve 50.000 TL. manevi tazminat istemiştir.

Duruşmalar devam ederken taraflar noter huzurunda tazminat miktarı ve ödeme konusunda sulh olmuşlar, davacıya davalı 45.000 TL. ödemiştir. Bu belge mahkemeye ibraz edilmiş, davacı bu belgeye dayanarak davadan feragat etmiştir. Şu halde feragat tekaddüm eden hukuki olgu davalının kısmi kabulü ve sulhtur. Sulhe göre ödeme yapılmakla davanın konusu kalmamıştır. Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.4.1964 tarih 3/166-311 sayılı kararında belirlendiği gibi davalı talebi kısmen kabul edip ödemede bulunmuştur.

Şu izahat çevresinde bu olayda mahkemenin Harçlar Kanunu gereğince nispi tarife uygulanması gerektiğ iyönündeki görüşü doğrudur. Ancak davanın davalı tarafından kabul edilip ödenen 45.000 TL'lık kısmı üzerinden harcın hesaplanması gerekirken, müddeabihin tamamı üzerinden hesap yapılması yanlışo lmakla bveraber bu yanlışlık yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması görüşü ile sayın çoğunluğu bozma yönündeki kararına katılamıyorum.
Old 09-05-2008, 14:46   #4
AV.SANEM

 
Varsayılan

İlginize ve yardımınıza çok teşekkür ederim değerli meslektaşım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aile Konutu Hukuk Genel Kurul Kararı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 18 28-04-2015 21:47
Bankanın Rehin İtirazı Genel Kurul Kararı denipre Meslektaşların Soruları 11 27-09-2013 16:05
Genel Kurul Toplantısının engellenmesi yönünde tedbir kararı alınabilir mi? av.ayselyildiz Meslektaşların Soruları 3 11-09-2007 14:38
Kooperatif Genel Kurul Kararı Av. O. TEKGUL Meslektaşların Soruları 3 10-03-2007 14:49
Genel Kurul Kararı Olamdan Açılan Dava hikmet Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 23:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04156709 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.