Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çek'e Dayalı Takip Devam Ederken Zamanaşımı

Yanıt
Old 08-12-2007, 22:39   #1
Ersin KUŞ

 
Varsayılan Çek'e Dayalı Takip Devam Ederken Zamanaşımı

Çeke dayalı bir icra takibi yaptınız, borçluya tebligat yapıldı,takip kesinleşti ve borçlu adına kayıtlı araç ve/veya taşınmaza haciz koydunuz.Bu hacizden sonra çekin zamanaşımına uğramaması için 6 ayda bir işlem yapmak zorunluluğu var mıdır, yoksa menkuller için isteme süresi 1 yıl ve g.menkuller için satış isteme süresi 2 yıl olması nedeniyle haciz düşmediği sürece zamanaşımı süresi işlemez mi?
Old 09-12-2007, 01:42   #3
ali ekmekçi

 
Varsayılan

çeklerde böyle bir talihsizlik var ne yazıkk ki..ttk Madde 726 – Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
T.C.
YARGITAY
Onikinci Hukuk Dairesi
E: 2001/10470
K: 2001/11510
T: 26.6.2001

6762/m.662, 726

Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : 30.9.1998 keşide tarihli çek 5.10.1998 tarihinde muhatap bankaya ibraz olunmuş 5.2.1999 tarihinde yetkisiz icra dairesinde takip yapmıştır. Borçlunun yetki itirazının kabulüne evrak üzerinde 3.3.1999 tarihinde karar verilmiştir. Dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi üzerine çıkarılan 163 örnek ödeme emrine karşı borçlu zamanaşımı definde bulunmuştur. TTK.nun 662. maddesinde zamanaşımının hangi hallerde kesileceği açıklanmış olup, merci nezdinde yapılan itiraz veya şikayet başvurusunun zamanaşımını kesmiyeceği Dairemiz yerleşik içtihatları ile benimsenmiştir. 1.11.1999 tarihinde alacaklı vekilinin haciz ve muhafaza isteminden sonra 15.12.2000 tarihine kadar dosya takipsiz bırakılmakla TTK.nun 726. maddesi gereğince dayanak çek zamanaşımına uğramıştır. İtirazın bu nedenle kabulüne karar vermek gerekirken merciin aksine düşüncelerle borçlu itirazının reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 26.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 10-12-2007, 10:21   #4
Av.Nur Hayat BURAN

 
Varsayılan

Çeke dayalı takiplerde 6 ay işlem yapmazsanız, borçlu yan icra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını talep edebilir. Davası da kabul edilir. Aman dikkat...
Old 29-09-2009, 09:06   #5
Avsibel

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım talimat haczi ile menkuller 03.03.2009 tarihinde satıldı.03.04.2009 tarihinde talimat icra dairesinden asıl dosyaya satış bilgileri geldi.Bu tarihten itibaren icra dosyası üzerinde hiç bir işlem yapılmadı.Takipte zamanaşımı 03.03.2009 satış tarihinden mi 03.04.2009 satışın asıl dosya bildirildiği tarihten itibaren mi başlar.Saygılarımla
Old 29-09-2009, 10:46   #6
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

03.04.2009 tarihinden yani satışın esas icra dosyasına bildirildiği tarihten itibaren diye düşünmekteyim.Zira alacaklının icra dosyasında alacağını tahsile yönelik her talebiyle kesilip yeniden işlemeye başlayan 6 aylık zamanaşımı süresini alacaklı talebi ve onu tamamlayan icra müdürlüğü muamelesi bazı hallerde de talep ve talebi tamamlayan muamele olarak anlamak daha doğru olsa gerek.
Bir örnekle örneğin 1.7.2009'da menkul haczi talep ettiniz ve buna ilişkin masrafı yatırdınız ancak fiili haciz iş yoğunluğu nedeniyle 8.7.2009'da yapıldı.Veya takip talebiyle birlikte ödeme emri tebliğine ilişkin 12.2.2009'da masraf yatırdınız,ödeme emri 28.2.2009'da tebliğ oldu.Bu örneklerde 6 aylık sürenin ikinci tarihlerden itibaren uygulanması yerinde olacaktır.
Başka bir açıdan bakacak olursak satışa ilişkin bilgilerin esas icra dosyasına sunulması zamanaşımını kesen bir alacaklı fiilimidir?Burada Yargıtay'ın kararlarındaki örneklerden hareket edersek Yargıtay örneğin aalcaklının icra dosyasından fotokopi almasını vekaletnamenin doısyadan alınıp yeniden dosyaya konulması veya takibe konu çek aslının dosyadan alınmasını zamanaşımını kesen bir muamele olarak görmemiştir.Benim anladığım Yargıtay,alacaklının talebi alacağı tahsile yönelik icra sürecini sürdürmeye yönelik bir talepmidir diye bakmaktadır.Böyle bakıldığında da satı bilgilerinin esas dosyasına gelmesi zamanaşımını kesen bir muamele olarak görülebilir.
Old 30-09-2009, 12:53   #7
Avsibel

 
Varsayılan

Sayın Ömeroğlu veriğiniz bilgiler için çok teşekkür eder saygılar sunarım.
Old 13-10-2010, 11:59   #8
avomerelma

 
Varsayılan Fiili hacizden sonra zamanaşımı itirazı

Çek takibinin devamı sırasında hacze gidilmiş ve borçlu şirket yetkilisi huzurunda haciz yapılmış ve hacze kabil mal olmadığına dair haciz tutanağı şirket yetkilisi tarafından da imzalanmıştır. Şirket aradan 45 gün geçtikten sonra Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını İcra Mahkemesinden talep etmiştir. Borçlu hacizden sonra 5 günlük yasal süreyi geçirmiş midir. Yoksa zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ?

Acil bilgi lazım. Vereceğiniz cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
Old 14-10-2010, 12:10   #9
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

bulunabilir. yargıtayın şu andaki görüşü zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasının her zaman istenebileceği yönündedir.

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1998/12-763
Karar: 1998/797
Karar Tarihi: 04.11.1998

İCRANIN GERİ BIRAKILMASI DAVASI - ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İSTEMİ - SÜRENİN GEÇİRİLDİĞİ GEREKÇESİYLE DAVANIN REDDEDİLMİŞ OLMASI - ZAMANAŞIMI İTİRAZININ İNCELENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Alacaklıların diğer takip yollarına nazaran daha ayrıcalıklı tuttuğu ilamlı icrada dahi takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşamına dayanan icranın geri bırakılması istemleri her zaman yapılabileceğine göre, ilamsız takiplerde de evleviyetle her zaman yapılabileceğinin kabulü gerekir. Şu durum karşısında merciin, davacının talebini, son işlemi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapmadığı gerekçesiyle, reddetmesi yukarıda açıklanan hususlar karşısında doğru değildir. Borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 33, 33/A, 71) (2709 S. K. m. 36)

Dava: Taraflar arasındaki "icranın geri bırakılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik İcra Tetkik Mercii Hâkimliği'nce davanın reddine dair verilen 1.5.1997 gün ve 1996/517 E- 157 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 20.10.1997 gün ve 1997/9963-10999 sayılı ilamı ile,

(...Takibin kesinleşmesinden sonra İİK'nun 71/son maddesi doğrultusunda ileri sürülen borcun zamanaşımına uğradığı itirazı anılan maddenin göndermede bulunduğu 33/a maddesi itirazı belirli bir süreye bağlamadığından somut olaydaki itiraz da dairemizin süreklilik arzeden uygulamalarına göre süreye tabi değildir. Mercice borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken istemin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2 ve 33/a maddesine dayanılarak açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir.

Tetkik mercii isteği, borçlunun son muameleyi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde başvurmadığı gerekçesiyle süre yönünden reddetmiştir.

Özel daire, bu tür isteklerin süreye tabi olmadığı, borçlunun zamanaşımı itirazının incelemesi gerektiği noktasından hükmün bozulmasına karar vermiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almakta, 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" sözlerine yer verilmiştir.

Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nun 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Gerçekte de İcra ve İflas Kanununda süreler ayrıntısıyla tadadi olarak düzenlendiği halde sözü edilen süre yönünden bir hüküm mevcut değildir. Yine 71. maddede yollamada bulunulan 33/a maddede borçlu için herhangi bir başvuru süresi de yer almamaktadır. İkinci fıkradaki 7 günlük süre ise kesinleşen icranın geri bırakılması kararlarına karşı alacaklının genel mahkemelerde dava açabilmesi için getirilmiştir. Ayrıca, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteği, icra müdürünün re'sen nazara alacağı bir husus olmadığı için, şikâyet olarak da kabul edilemez. O nedenle kanunun 16. maddesindeki 7 günlük şikâyet süresinin de olayda uygulanmasına olanak yoktur. Diğer taraftan, aynı kanunun 33. maddesindeki 7 günlük sürenin de 71. maddede bu maddeye atıf olmadığı için 71. madde yönünden uygulanması da düşünülemez.

Esasen kanunun öngörmediği bir hak düşürücü sürenin yorum yoluyla var kabul edilmesi hak arama özgürlüğüne aykırı düşer (Anayasa madde 36).

Alacaklıların diğer takip yollarına nazaran daha ayrıcalıklı tuttuğu ilamlı icrada dahi takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşamına dayanan icranın geri bırakılması istemleri her zaman (İİK'nun 33/II) yapılabileceğine göre, ilamsız takiplerde de evleviyetle her zaman yapılabileceğinin kabulü gerekir. Şu durum karşısında merciin, davacının talebini, son işlemi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapmadığı gerekçesiyle, reddetmesi yukarıda açıklanan hususlar karşısında doğru değildir. Borçlunun zamanaşımı itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

Açıklanan nedenlerle; Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 04.11.1998 gününde, oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dava devam ederken zamanaşımı gerçekleşti mi? düzceli81 Meslektaşların Soruları 9 19-10-2009 22:00
Bosanma Davasi Devam Ederken Mal Rejimi Degisikligi Konuk DURU Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 13-11-2007 19:56
Evlilik Devam Ederken Kadının Malları Haczedilebilir Mi? mehmetovayolu Meslektaşların Soruları 3 14-08-2007 09:11
Boşanma Davası Devam Ederken Yaşanan Olaylar Av. Salim Meslektaşların Soruları 14 08-10-2006 17:46
Evlilik birliği devam ederken tasfiye sorunu Av. Bülent Sabri Akpunar Aile Hukuku Çalışma Grubu 5 14-08-2006 17:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05788207 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.